Sufiforum.com

Mehdi A.S. ile ilgili haberler müteşabihtir...

Bu konudaki evliyaullah sözleri de işaridir.

Kesin bir kanaat için herkesin kendi idraki yeterlidir.

mehdi as. -a(yönelme hali) başka memleketlerden(uzaydan) asker gelecek yada kişiler gelecek diye nazım efendi nin sohbetini okudum( AMA sufi 7007 abimin müteşabih yada bir sır vardır, görünce anlarız hikmetlerini dediği olaylardan olduğuna inanıyorum yani uzaydan gelecek birileri de varsada gelir başımız gözümüz üstüne:))

diğer husus nerden biliyorsun ALlah kimi yaratmış yaratmamış. nereden biliyorsun bir tek bu dünya nın var olduğunu... neyse bu tip hususları burada tartışmayacağım. herkez fikirlerini belirtsin lütfen. o yok bu yok tartışması yüzünden 5 sayfa silinse yeridir hani...

not: o garip cismi(ufo) o kadar net gördüm ki... Allah şahidim olsun. kesinlikle inanılmaz bir şeydi. hızı ile şekli ile... kim bilir hangi yaratıklar var daha...

heyhey abi şu kısmı izah etseniz, tam anlaşılamadı:

Armageddon (Melhame-i Kübra), bizim bildiğimiz gibi büyük bir ateşli savaş değil de, başka türlü manevi temizlik şeklinde mi devam edecek? Allahu alem. Yoksa öncüsü temizlik, sonrası büyük ateşli bir savaş?

3'üncü dünya savaşı çıkar mı?

2010'da Üçüncü Dünya Savaşı çıkar mı? 2010 mu olur, 2011 veya 2012 mi olur bilemem ama çıkma ihtimali büyüktür.

Bu savaşta nükleer silahlar kullanılır mı? Büyük ihtimalle kullanılır.

Biyolojik silahlar (mikrop, virüs vs) kullanılır mı?Kullanılır.

Türkiye savaşa girer mi? İnşaallah girmez ama büyük ihtimalle girebilir de...

Büyük sayıda insan ölebilir mi?Ölebilir.

İstanbul ne olur?.. Tahmin ediyorum, seziyorum ama söylemek istemiyorum.

İsrail'in böyle bir savaşta yeri ve durumu ne olur?Savaşın en ortasında olur. Üçüncü dünya savaşı İsrail'in hayat memat (ölüm dirim) savaşı olacaktır.

Türkiye'nin her yeri güvenli olur mu? Maalesef olmaz. Tahminimce Eskişehir ve civarı güvenli olur.

Oraya mı göç edelim? Kesin bir şey dediğim yok. Göç edip etmemek sizin bileceğiniz bir iş.

Hastaneler yeterli olur mu? Olmaz.

Herkese yetecek ekmek bulunur mu?İnşallah bulunur.

Elektrik, su, doğalgaz?.. Bu üç konuda büyük sıkıntı çekilir.

İstanbul sonra ne olacaktır? Tekrar feth olunacaktır.

Türedi zenginler ne olacaktır? Çoğu fakir olacaktır.

Siyasî durum ne olacaktır? Berhava olacaktır.

Riyaset, büyük para, mal mülk, şan, ün alkış peşinde koşanlar ne olacaktır? Canlarını kurtarabilirlerse ne mutlu onlara.

Resmî ideoloji ne olacaktır? Tarih müzesindeki yerini alacaktır.

Papa ne olacaktır? Hıristiyanlığın ya son papası, yahut sondan bir önceki papası olacaktır.

Obama ne olacaktır? ABD'nin son başkanı olabilir.

Bunca otomobil ne olacaktır. Yakıtsız kalacaktır.

İnsanlar kaçabilecek midir? Yol ve yakıt bulabilirlerse.

Şiddetli soğuk günlerde insanlar nasıl ısınacaktır? Evlerinde soba borusu deliği varsa soba kurarlar, odun kömür bulabilirlerse yakıp ısınırlar.

Ellerini sıcak sudan soğuk suya sokmayan, çamaşırı ve bulaşığı makineler yıkarken, kendileri keyiflerine bakan kibar hanımlar ne yapacaktır? Perişan olacaktır.

Bayatlamış ekmekleri çöpe atanlar ne olacaktır? Bir dilim kuru ekmeğe muhtaç olacaktır.

Kart zamparalar ne olacaktır? Viagra bulamadıkları için ortada kalacaktır.

Sosyetik karılar ne olacaktır? Tövbekâr olurlar mı bilmem ama çok sıkıntı çekeceklerdir.

Kısa devre askerlik yapan zâdegân gençler ne yapacaktır? Uzun devre askerlik yapacaktır.

Şaka mı ediyorsun sen, üçüncü dünya savaşı niçin çıksın, ne karamsar adamsın yahu, dediklerin hep yalan, geleceğimiz bizim toz pembe, yemyeşil, masmavidir... Cevap: 1938'de de İkinci Dünya Savaşı çıkmaz, insanlık bin yıl barış içinde yaşar diyen gafiller vardı. 1939'da top sesleriyle uyandılardı. Tercih sizindir. Keyfinize bakın, yiyin için, çalın çırpın, çekişip tepişin, hiç tedbir almayın...

Mehmed Şevket Eygi

http://www.milligazete.com.tr/makale/tesettur-medeniyettir-149353.htm

istanbul, ruslar tarafından işgal edilecek inş(inş buraya yakışmadı ama istanbul gibi bi şehre de bu gidişat yakışmıyor). öncesinde bir yunan savaşından bahsediyor Nazım kıbrısi hz., bir başka veli, ondan önce türkiye AB'den atılacak(yani gidin artık üye olamazsınız...) sonra hızlı bir şekilde çok geçmeden bu olaylar olacak buyuruyor. bir başka yerden iran cephesi var savaşın, bunların hemen öncesinde olacak olarak belirtilen...

heyhey kardeşiminde belirttiği gibi bu bir temizlik'tir. temizlik ise ölümle olacaktır. kim ki zinacı, içkici, kumarcı, edepsiz, hayasız, ateist, faizci, düzen-bozucu!!!, pis-fikirli, merhametsiz yani ne kadar mide-bozucu, gereksiz şey varsa tarih olacaktır himmetleriyle.(bu da virüsler ile, nükleerler ile olacak sohbetlere bakarak) bir düzen ki asla değişmeyecek gibi görünüyor onlara. Ama şeytanın dehasını tebrik etmek lazım çıkacak savaşı bu dünyada kimse istemez... Allah ta savaş istemeyiniz buyuruyor... lakin bu bir müslümanın! gözünde savaş değil temizlik! tir. Allah o masal gibi gelen günlere ulaşmayı nasip etsin. zaten yanlış devrin adamıyım diyip duruyordum, demek bir hikmeti varmış (Allah yetişmeyi cümle isteyene nasip eder inşallah)

Şeyh Nazım Hakkani

İnsanlar şimdi birbirlerini bitirmek için uğraşıyorlar. Bugünkü dünya az bir zaman içerisinde yanacak, yıkılacak, cesetlerden geçilmeyecek, yıkılmayan yer kalmayacak. Ancak hak temel üzerine kurulan binalar hariç hepsi yıkılacak. İnsanlar milyarlarla gidecek. Çünkü şeytan öyle bir tertip yaptı ki insan nev’i kırılsın, yaptıklarının hepsi yıkılsın. “İnsanoğlundan ahımı ve intikamımı alayım” diyor, “ki bunları ben kahretmek için izin istedim”.

Adem (a.s.)’ın vücudu böyle tesfiye olunmuştu. Melaike-i kiram ile geldi o zaman Azazil olan şeytan. Oraya baktı. “Bu yeni bir mahluktur” dedi. Melaikenin hocasıydı. “Rabbimiz yeni bir mahluk yaratıyor” dedi. Ağzından girdi, bütün vücudunu dolaştı, aşağıdan çıktı. “İçi boştur, hükmederim” dedi. İçi dolu olsa hükmedemeyecekti. “Bu yeni mahluk acayip, ne size benzer ne bana: siz nurdan ben nardan yaratıldım. Lakin bu topraktan yaratıldı” dedi. “Ey melekler, eğer Cenab-ı Hak, bu yeni yaratılmış olan mahluku sizin üzerinize çıkarır sizden daha şerefli bir rütbe verirse ona ne yapacaksınız?” diye sordu. “Rabbimizin emrine teslimiz, boyun eğeriz, kabul ederiz” dedi melekler. Şeytan ise şöyle dedi: “Eğer bu topraktan yaratılanın mertebesi benden üstün olursa karşı gelirim, kabul etmem. Eğer benim altımda olursa ona hayır yüzü göstermem”. Yani işin başından beri şeytan Adem (a.s.) ile ters düştü.

Onun için en sonunda bu Melhame-i Kübra (büyük insan kıranı) olacak. Kırılacak insanın sayısını bilgisayarlar bile tutamaz. Şeytanın maksadı insan nev’ini kırmaktır. Şeytan islamın aleyhine kalktı. İslamın aleyhine olan herkes de şeytandır. Onun için birbirlerine yedirecek, ezdirecek. O iki kuleden duman çıktığı gibi bütün dünyada hak temel üzerine oturmayan bütün binalar yıkılacaktır. İslam aleminde camiilere, medreselere, hak üzere kurulanlara dokunulmaz. Ne yanar ne yıkılır onlar. İslamda minare yıkılmaz, eğer yıkılırsa illa hilesi vardır. Şimdi şeytan milletleri oraya sürüyor. Birbirleriyle zıtlaştırıyor.

Yazık Kuran-ı Kerim okuyan müslümanlara ki lüzumsuz yere kendilerini heder ediyorlar. Şimdi muharebe edip de küfür dünyasını yıkacak zahiri güç yok elimizde. Manevi güç sahiplerini inkar ediyor bunlar. Manevi güç sahipleri evliyalardır. Evliyaların makamlarını yıkıyor, onları ziyaret edenlere müşrik diyorlar. Evliyalara itikat olmayınca manevi güçleri de yok. Zahiri olarak da kalaşnikof, roket atar ve tanklar, bunların hepsi oyuncak. Küfür ehlinin elindeki elametlere göre hepsi çocuk oyuncağı bile olamaz. Kendini heder ettiğinden dolayı Kıyamet gününde onların hepsine muhakeme vardır.

Hakikattan soran yok, fetva arayan yok. Kendi başına herkes “Ben Amerika ile muharebe edeceğim” diyor. Sen Amerika’yla muharebe etmeye nereden izin aldın? Zahiri gücün var mı? Yok. Manevi gücün ne? İki bina yıktın. İstersen on tane, yüz tane, bin tane yık. Amerika yıkılır mı? Bak onlar da Afganistan’ın işini bir ayda bitirdiler, dinini tutmadığı için. O kadar insan telef oldu. Lakin şeytanın maksadı o değil. Onun maksadı, küfür alemini de ayağa kaldırıp, islama vuracağız derken onları birbirine vurdurmaktır. Birbirleriyle tokuşacak o iki ejderha.

İki kulenin çöktüğü yerden hala duman çıkarmış. Belki o duman Mehdi (a.s.) gelinceye kadar da çıkar. Şeytan bir tepenin üzerinde oturur, onun gibi bütün dünyadan da böyle dumanlar çıktığını görür. Bütün dünya insan leşiyle dolu, bütün binalar yıkılmış... Bir kahkaha koyuverir ki o kahkahadan sağ olan insanlar ürperip tüyleri diken diken olur. Belki insanları yarısından fazlası onun o gülmesinin zulmetinden, soğukluğundan ruh teslim eder.

Allah, "Bu şeytan size düşmandır" demedi mi? Neredesiniz ey insanlar! Niye birbirinize düşmanlık yaparsınız da şeytana düşmanlık yapmazsınız? Allah size kimi düşman gösterdi? “Şeytan bize yol gösteren en iyi ahbabımızdır” diyorlar. Öyle mi? Allahı dinlemiyorsunuz. Peki yuvanızı yapsın! İsterse bin dünya yansın, Allahın mülkü eksilmez. Yakar yıkar, ondan sonra yenisini gönderir. Dağ bile yanar, sonra hükümet oraya makinaları sokar, yananları kaldırır yenileri eker, beş on senede yükselir. Bu dünya yanmaya yıkılmaya müstahak olduğu için yakılıp yıkılacaktır ve ölecektir insanlar. Milyarla ölecektir. Sonra bir rahmet yağar da onların cesetlerini ve yıkıntılarını seller alır götürür kaybeder, dünyayı temizler. Dünyanın üzerinde zehirli bir şey bırakmaz. Ondan sonra bir rahmet kapısı açar. Allah nihayetsiz rahmetin sahibidir.

Tevfik Cenab-ı Haktandır.


El Fatiha.

Mehdî gelirse vaziyet kötü arkadaşlar. Hazret zuhur ettiğinde heralde baloya davet edilmeyeceğiz. Tabii ki, "Oyun bitti hadi savaşa" davetiyesi alacağız. Mehdî'nin tek başına ve cînlerden yardımcılarıyla savaşacağını da zannetmeyin.

Nazım Kıbrisi hz. nin bir sohbetinden alıntı

....
Seyiddina Şeyh Seraffetin Mevlana Buyukseyh Abdullah Dağıstani’yi çağırdı.

Ve dediği; ‘Bu aksam sana geleceğim ve beraber birlere gideceğiz’.
Ve o gece geldi ve onu İstanbul’da olan Yer Altı Camisine götürdü
Limana yakin.
Orada 3 sahabe gömülmüştür. Ve Buyukseyh dedi ki: ‘Oraya girdikten sonra, manevi bir zuhurda, 7007 Nakşibendî Evliyaları orda oturup beklediklerini gördüm. Ve ondan sonra 124.000 Evliyaların geldiğini ve 124.000 Peygamberlerin geldiğini gördüm. Ve ondan sonra Cinlerin Sultanı, Weyiddinel Haza az, bir çocuk getirdi. Yedi günlük, sarılmış bir gerçek bebek. Onuda ortaya koydu.

Toplantı tam olduğunda. Bir yeşil kus ortadan cıktı’.
Peygamber Efendimiz sav, bulunduğu yere her zaman ilk görünüşte bir yeşil kus olarak gelir, çünkü herkes onun nurunu, ondan gelen enerjiyi taşıyamaz, bayılırlar.
O yeşil kus, yavaş yavaş Seyiddina Muhammed sav’ın sekline değişti.

Orda, O çocuğun ismini söyledi; ‘Muhammed El Mehdi’. Ve sağ ve sol kulağına tekbiri getirdi ve ikaama’yi yaptı. Ve o, yedi günlük bebeğe, ortaya çıkmaya izin verdi ve o bu dünyayı her turlu kötülükten korumasına için seçildiğini söyledi. Fakat ortaya çıkmanın zamanını vermedi. Bu öyle devam etti ve Buyukseyh anlatırdı ki, ne zaman Seyiddina Mehdi gelecekse, onun yası 37–40 arası olacaktır.

Onun yası uzamaz, kısalmaz, onun bedeni 37–40 yasında görünen insan gibi olacak.
Yası küçük olsa bile, o şekilde görünecektir.
Ve Peygamber Efecimiz sav, orda bulunan Evliyullah’lardan, onlarda bulunan sırları o bebeğe vermelerini istedi. Ve birer birer verdiler, taa ki Buyukseyh’e sıra gelene kadar. Ona dedi ki: ‘Sen ilmini varisine bırak. Senin varisin, inşallah Mehdi as ortaya çıktığında, o zaman sırlarını verir’.
....

Sohbetin tamamı: http://abdurraufyamani.blogcu.com/abdul ... et/3259552