8 Ümmetlerim yazukların her Cum'a keç Alıb kelgey ya Muhammed sen munı çeç Ta ki yığlab secde eyley Tengri'ge keç Mustafa'ga matem tutub kirdim mena
Ümmetlerimin günahlarını her Cum'â affet Alıp geleyim ya Muhammed sen bunu ayır Ta ki ağlayıp secde eyleyim Tanrı'ya affet Mustafa'ya matem tutup girdim ben işte
11 Essiz Mansur harlık birle boldı eda Bir söz birle yaranlardın boldı cüda Hali dilin heçkim bilmes Tengrim güvah Kanlar yutup men hem güvah boldım mena
Sahibsiz Mansur hor görülmekle oldu tam Bir söz ile dostlardan oldu ayrı Kalb halini hiç kimse bilmez Tanrım tanık Kanlar yutup ben hem tanık oldum ben işte
26 Vaderiğa mahşer küni zahir bolsa Tengri özi kazı bolub nazır bolsa Yaman işim kılmışlarım hazır bolsa Ne yüz birle Hazret'ige barğum mena
Vah ne yazık mahşer günü zahir olsa Tanrı Zatı hakem olup nazır olsa Kötü işlerimi işlediğim hazır olsa Ne yüz ile Hazret'ine varayım ben işte
37 Tengri Teâlâ sözin Resulullâh sünnetin İnanmağan ümmetin ümmet demes Muhammed
Tanrı Teala sözünü, Rasulullah sünnetini İnanmayan ümmetini ümmet demez Muhammed.
65 Her subh-dem boynum kısıb "Rabbi" desem Rabbim meni murâdımnı berer mukin? Kanlar töküb közlerimdin zâr ingresem Tengrim meni hâl-i dilim sorar mukin?
Her sabah vakti boynumu büküp "Rabbim"desem Rabbim benim muradımı verir mi ki? Kanlar döküp gözlerimden ağlayıp inlesem Tanrım benim gönlümün halini sorar mı ki?
66 Tağdın ağır isyanım bar ötey desem Günahım köp yerge sığmas tapay desem Başım alıb biyâbânlar ketey desem Rahmân Tengrim günahımdın öter mukin?
Dağdan ağır isyanım var geçeyim desem Günahım çok, yere sığmaz bulayım desem Başım alıp kırlara gideyim desem Rahman Allah'ım günahımdan geçer mi ki?
75 Gafillikde yürüdin sen it dek kezip Tening yatur tar lahidde asru şişip İş kılmadıng sen Tengrige kögsin teşip Sorar bolsa men kul anda ne kılğaymen?
Gafillikte yürüdün sen it gibi gezerek Bedenin yatar dar kabirde çok şişerek İş kılmadın sen Tanrı'ya göğsünü deşerek Sorar olsa, ben kul orda ne eylerim ?
83 Alim uldur hişt yastanıb tahsil kılsa Keçe kündüz Tengri'sige zâri kılsa "Fel yedhakü" ayetini tefsir kılsa Andağ alim, alim bolur dostlarım a
Alim odur hişt yastanıp tahsil eylese Gece gündüz Rabbine ağlasa "Fe’l yedhakü" ayetini tefsir eylese Öyle alim, gerçek alim olur dostlarım a
83 "Ve'l yebkü kesiran" deb Tengri aydı Ma'na okgan alim tınmay yığlab erdi Yığlay yığlay közleri a'ma boldu Andağ alim, alim bolur dostlarım a
"Ve’l-yebkü kesiran" diye Allah söyledi Anlamını anlayan alim dinmeden ağladı Ağlaya ağlaya gözleri kör oldu Öyle alim, gerçek alim olur dostlarım a
86 Kul Hâce Ahmed âşık bolsang cânıng küysün Sıdkıng birle Allah de gil Tengri bilsün Duâ kılğıl mü'min kullar dünyâ koysun Dünyâ koyğân âhiretka yeter dostlar
Kul Hoca Ahmed, âşık olsan, canın yansın; Sıdkın ile Allah de ki Tanrı bilsin; Dua eyle mü'min kullar dünyayı bıraksın; Dünyayı bırakan âhirete yeter dostlar.
95 Köz yaşıngnı derya kılğıl rahmı kelsin Garib bolub yolda yatgıl kolung alsın Pinhan yürüb tâat kılğıl Tengri bilsin Hakk cemâlin körsetmese damen bolay
Gözyaşını derya eyle rahmeti gelsin Garip olup yolda yat elini tutsun Gizlice yürüyüp ibadet eyle Allah bilsin Hakk cemalini göstermese perişan olunur
95 Allah teyu fena bolgıl bağrıng küysün Tünler kobub taat kılgıl Tengri süysün Andın songra has buzruklar nazar kılsun Hakk cemalin körsetmese damen bolay
Allah diye yok ol bağrın yansın Geceleri kalkıp ibadet eyle Allah sevsin Ondan sonra has büyükler nazar eylesin Hakk cemalini göstermese perişan olunur
102 Aşık bolup hikmet aytdı Kul Hâce Ahmed Sıdkı birle işitkenge yüz ming rahmet İmân atâ kılğay Tengrim tâc u devlet Aşık dilin safâ kılıp yürür bolğay
Aşık olup hikmet söyledi Kul Hoca Ahmed; Sıdkı ile işitene yüz bin rahmet; İman armağan eyler Allah'ım, tâc ve devlet; Aşık gönlünü safâ eyleyip yürür olur
112 Zahid, abid, has kullardın ulemânı Alıb kelgey dergahığa uşbularnı Tengrim aytgay "Ya Muhammed asi kanı?" "Asi layık emes" deban aytar ermiş
Zahid, abid, has kullardan, alimleri Alıp gelince dergahına işte bunları Rabbim der ki "Ya Muhammed asiler hani?" "Asi layık değil" deyip söyler imiş
133 Derviş bolsang tâat kılğıl kılma riyâ Her gûşede tâat kılğıl Tengrim güvâh Yalğan derviş kayda barsa zevk ü da'vâ Adil pâdşah tâatların isyân kılur
Derviş olsan, ibadet eyle, eyleme riya; Her köşede ibadet eyle Tanrı’m tanık Sahte derviş nereye gitse, zevk ve dâva; Adil padişah ibadetlerini isyan eyler.
142 Ümmet üçün Resûl dâim kayğu yedi Tilep ümmet günâhını Hakdın aldı Keçe kündüz kâim turdı Tengrim bildi Tilde ümmetmen der dilde yalğan erür
Ümmet için Rasûl daima kaygı çekti Dileyip ümmet günahını Hakk’tan aldı; Gece gündüz namazda durdu, Tanrı’m bildi; Dilde ümmetim der, gönülde yalandır.
150 Ehlu iyal, hanumanıng turub kalur, Barçasını hisabını sendin alur. Haling neçük keçer ermiş, Tengrim bilür, Bu haletda ölüb ketsem, netgüm mena?
Eş-çocuk, ev-barkın durup kalır, Hepsinin hesabını senden alır. Halin nasıl geçer imiş, Tanrım bilir, Bu haletde ölüp gitsem, neylerim ben işte?
157 Evvel başlab has kullardın ulemanı, Alıb kelgey dergahığa uşbularnı, Tengrim degey: "Alıb kelgen tuhfeng kanı?" Yığlab yürgil, köz yaşını riyası yok.
Evvel başlayıp has kullardan ulemayı, Alıb gelir dergâhına işte bunları, Tanrım der: "Alıb geldiğin tuhfen hani?" Ağlayıp yürü, göz yaşının riyası yok.
157 Andın sonra alıb kelgey zahidlerni, Tengrim degey: "Alıb kelgen tuhfeng kanı? İzzet-hürmet bilen tuttum men sizlerni..." Yığlab yürgil, köz yaşını riyası yok.
Ondan sonra alıp gelir zahidleri, Tanrım der ki: "Alıp geldiğin tuhfen hani? İzzet-hürmet ile tuttum men sizleri..." Ağlayıp yürü, göz yaşının riyası yok.
166 Himmet tutsa erenler közni yumub açkunça, Deryalarnı bukerler, tağlarnı hem keserler. Tengri süygen kişining, işi anıng bilendür, Her kimni Hak süyübdür, barça anı süyerler.
Himmet tutsa erenler gözü yumup açana dek, Deryaları eğerler, dağları hem keserler. Tanrı’nın sevdiği kişinin, işi O’nun iledir, Her kimi Hak sevmiştir, herkes onu severler.
179 Ahmed, seni essiz ümrüng yeldek ötti, Dünya tileb ahiretni şemi açtı. Ma’siyet(ni) peymanesi toldı-taştı, Rahman Tengrim günahımdın öter mukin?
Ahmed, senin yazık ki ömrün yel gibi geçti, Dünya dileyip ahiretin mumu yandı. Masiyetin peymanesi doldu-taştı, Rahman Tanrım günahımdan geçer mi ki?
183 Kul Hoca Ahmed, tevbe kurın bağlagıl sen, Nefsu heva düşmanlarnı kuvlagıl sen. Sen, Tengrini has kulıdek yığlagıl sen, Yığlağan kul Hak didarın körmedi mü?
Kul Hoca Ahmed, tevbe kemerini bağla sen, Nefs ve heva düşmanları kovala sen. Sen, Tanrı’nın has kulu gibi ağla sen, Ağlayan kul Hak didarını görmedi mi?
187 Dedi alim Kur’an oşal Tengri sözi, Kul köngliğe saldı nazar Hak kündüzi. Ul makamnı her dem körer köngül közi, Közüm kördi, könglim ikrar kılmayın mu?
Dedi alim Kur’an şu ki Tanrı sözü, Kul gönlüne saldı nazar Hak gündüzü. O makamı her dem görür gönül gözü, Gözüm gördü, gönlüm ikrar kılmayım mı?
191 Dünya süymek hatalarnı başı turur, Ul Mustafa bizni agâh kılmadı mu? "El-fakru fahri" teyu Tengri rasuli, Uğanıdın dervişlikni almadı mu?
Dünyayı sevmek hataların başıdır, O Mustafa bizi agâh kılmadı mı? "El-fakru fahri" diye Tanrı Rasulü, Kadir’indan dervişliği almadı mı?
198 Aşıklarga Tengrim özi kılğay rahmet, Kabr içre pertev salıb kılğay şefkat. Cennet kirib, didar körüb, ayş u rahat, Lutfu kerem ata kılıb yürür bolğay.
Aşıklara Tanrım özü kılar rahmet, Kabir içre nurunu salıp kılar şefkat. Cennet girip, didar görüp, tok ve rahat, Lütuf ve kerem armağan eyleyip yürür olur.
204 Tengri(si)ge talebgar, keçe-kündüz yığlar zar, Boldı ümmetge muhtar, yâ Mustafa Muhammed. Muhit deryaga tüşti, arşı a’lanı aştı, Mevlasıga razlaştı, yâ Mustafa Muhammed.
Tanrısına talebkar, gece-gündüz çok ağlar, Oldu ümmete muhtar, yâ Mustafa Muhammed. Muhit deryasına düştü, arş-ı a’layı aştı, Mevlasına razılaştı, yâ Mustafa Muhammed.
DİPNOTLAR
(*) Kaşgarlı Mahmud, Divân-ı Lügati’t-Türk, “Tengri” s.551 Kabalcı Yayınevi, Mayıs 2005 – İstanbul.Divân-ı Lügati’t-Türk'ün son ve şimdiye kadarki en kaliteli baskısını yapan KABALCI yayınevini kutlarım. (H.B.)
(1) Celal Beydili, Türk Mitolojisi –Ansiklopedik Sözlük-. Yurt Kitap-Yayın. (2) Ahmed Yesevi, Divan-ı Hikmet , Yayına Hazırlayan : Dr. Hayati Bice ; T. Diyanet Vakfı yayınları, 5. Baskı , 2009- Ankara. (3) Kıta başlarındaki rakamlar Tengri kelimesinin geçtiği 23 hikmetin Dr. Hayati Bice tarafından hazırlanan ve Türkiye Diyanet Vakfı yayınları arasında yayınlanan Divan-ı Hikmet neşrindeki sıra numarasını göstermektedir. Hikmetler nakledilirken lüzumsuz tartışmaları peşinen önlemek kaygısıyla şiirlerin orijinal metinleri verilmiştir
Dr. Hayati Bice Araştırmacı-Yazar
_________________ "Bismillah dep beyan eyley hikmet aytıp Taliblerge dürr ü gevher saçdım mena..."
Hazret-i Pîr-i Türkistan Hoca Ahmed Yesevî [ Qaddesallahu Teala Sırrahul-Azîz ]
En son yesevihan tarafından 13.03.09, 14:36 tarihinde düzenlendi, toplamda 3 kere düzenlendi.
|