Bir Yılbaşı Manzarası!
Ankara’nın Bilkent semtinde çalışıyorum. Gezilecek tek bir alış veriş merkezi var: Real Market! Öğlenleri eğer zamanım olursa oraya gidiyorum. Aslında bir şey almak için değil, yeni neler var ya da fiyatlara bakmak için. Vakitte geçiyor böylece. Değişiklik oluyor benim için aslında.
Yılbaşı bu sene bambaşka abartıldı sanırım. Yılın son günü Real’de dolaşıyorum. Sanki bir Hıristiyan ülkesinde gibiyim. Her yerde yılbaşı motif ve hediyelik eşyaları… Hatta çamlar! O gün nedense müzik çalınıyor. Pür dikkat dinliyorum. Çalınan bir kilise müziğiydi. Şaşırıyorum. Din falan mı değiştirdik diyorum. Üzülüyorum. Fazla kalmıyorum. Çıkmak üzereyken bir güvenlik görevlisine rastlıyorum.
“Müdürünüz nerede, konuşmak istiyorum.” Diyorum.
Eliyle işaret ederek, Burger King’in önünde birini işaret ederek “ İşte oradaki!” Müdürün yanına varıyorum.
“Niçin Kilise müziği çalıyorsunuz?” dedim birdenbire.
“Çünkü burada çok yabancı yaşıyor ve onları mutlu etmek istedik.”
“Ya bakın! Çok dış memleketlere gittim. Özellikle Türk’lerin ve Müslümanların çok yaşadığı yerlerde dini günlerde bulundum. Hiçbir yerde sizin sunduğunuz bu hoşgörü ve yağcılığı görmedim. Bir kiliseye gelmiyorum buraya. Müslüman memleketinde salyangoz satmak gibisi bu… Ben şahsen bu çaldığınız kilise müziğini esefle karşılıyor ve kınıyorum.” Dedim ve olumlu cevapta alamadım. Üzülerek uzaklaştım.
Bu gibi yerler nasıl protesto edilebilir ki… Domuz eti, içki ve her şey satılıyor. Hafta sonları araba park edecek yer bile bulunamıyor. Müşterilerinin çoğunluğu Türk ve müslüman oysaki… Yabancı dedikleri üç beş kişi ya var ya yok.
Eğer bir müslüman olarak bu yerlerden alış veriş yapmaya devam edersek, kilise müziklerinden başka şeylerde görmeye devam edeceğiz diye düşünüyorum. Müslüman olmak demek, beş vakit namaz kılmak değil, ayrıca ahlakidir de. Fitne mekânlarını da yok etmek için duyarlı olmamız gereklidir. Görüntünün ruhu zehirleyerek öldürdüğünü unutmamalıyız. Şüphesiz her dine saygılı ve hoşgörülüyüz. Ancak bir müslüman ülkesinde yaşamaya gelmiş insanların bu gerçeği bilmesi de gerekir ve saygılı olması da…
“Ben domuz eti veya içki almıyorum ki… Hem buradan alış verişe mecburum. Başka nereden yapabilirim…” gibi mazeretlerin son bulacağı, dinimize ve kültürümüze uygun yerlerin çoğunlukta olabileceği alış-veriş mekânlarının olması temennisi ve dua ile…
Saffet Kuramaz
|