Sufiforum.com

2009'da başlayan SUFİFORUM'da İslam; İslam Tasavvuf Geleneği ile ilgili her türlü güncel ya da 'eskimez' konular yer almaktadır. İçerik yenilemeleri tasavvuf.name sitesinden sürdürülmektedir. ALLAH YÂR OLSUN.

Giriş |  Kayıt




Yeni başlık gönder Başlığa cevap ver  [ 12 mesaj ]  Sayfaya git 1, 2  Sonraki
Yazar Mesaj
 Mesaj Başlığı: Hutbe-i Şamiyye'de Bir Garip Adam: Mister KARLAYL
MesajGönderilme zamanı: 30.12.09, 15:21 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 14.12.08, 12:14
Mesajlar: 1100
Hutbe-i Şamiyye'de Bir Garip Adam : Mister KARLAYL

Resim

Alıntı:
Thomas Carlyle (RNK'da Mister Karlayl)

1795'te İskoçya'da doğmuş 1881'de Londra'da ölmüştür.Eserlerinden en meşhuru 1841 yılında basılan "On Heroes, Hero-Workship and the Heroic in History" dir. Bu eser, ilk kez 1944 yılında Reşat Nuri Güntekin tarafından Türkçe'ye çevrilmiştir. son baskısı ise Behzat Tanç çevirisi ile Ötüken Yayınları tarafından 2004 yılında yapılmıştır.


Hutbe-i Şamiyye'de "övgü ile bahsedilen bu "papaz"ın İslam, Kur'an ve Rasulullah Muhammed Mustafa s.a.v. hakkında "açıkça küfür" ibaresi yazdıkları sufiforum'a (üzüntü ile) eklendi:

Carlyle Adlı "Papaz"ın Hezeyanları

viewtopic.php?f=153&t=3591

Neredeyse 100 yıldır "Hz. Muhammed'i kahraman olarak anlatan filozof" diye müslümanlara pazarlanan bu "papaz"ı Said-i Nursi Hz. nasıl keşfetmiş hayret etmemek mümkün değildir.

Bakın aşağıdaki sayfalarda Said-i Nursi Hz. Mister Karlayl'ı (tam adı Thomas Carlyle) nasıl da anlatıyor?

_________________
" Hayrlar feth olsun ; şerler def olsun !..."


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Hutbe-i Şamiyye'de Bir Garip Adam
MesajGönderilme zamanı: 30.12.09, 15:22 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 14.12.08, 12:14
Mesajlar: 1100
Resim

_________________
" Hayrlar feth olsun ; şerler def olsun !..."


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Hutbe-i Şamiyye'de Bir Garip Adam
MesajGönderilme zamanı: 30.12.09, 15:22 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 14.12.08, 12:14
Mesajlar: 1100
Resim

_________________
" Hayrlar feth olsun ; şerler def olsun !..."


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Hutbe-i Şamiyye'de Bir Garip Adam
MesajGönderilme zamanı: 30.12.09, 15:23 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 14.12.08, 12:14
Mesajlar: 1100
Resim

_________________
" Hayrlar feth olsun ; şerler def olsun !..."


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Hutbe-i Şamiyye'de Bir Garip Adam: Mister KARLAYL
MesajGönderilme zamanı: 31.12.09, 11:17 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Moderator
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 26.12.08, 08:19
Mesajlar: 567
efendim Said Nursi hz.alim,arif ,evliyaullahtan bir zatı muhteremdir.Buradaki maksadı mr.Carlayl'ı mümtaz bir şahsiyet olarak reklam etmekten ziyade,İslam hakkında,aklı selim sahibi avrupalıların hakkı kabule teşne olduklarının nazara vermek istenmesidir.
nursi muhtereme mümkündür ki,Carlayl'ın islamı kötüleyen sözlerinden ziyade,bu övücü sözleri ulaşmıştır.Aksi takdirde övücü sözler söylemesi ve ondan nakiller yapması mümkün değildir.Hayatını islam uğruna zindanlar,mahrumiyetler,çilelerle geçirmiş bir zatı muhteremi hatasızdır diye kabullenmek ne kadar hata ise,hatalarını çok fazla dillendirerek iyiliklerine perde yapmakta o kadar hatadır.


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Hutbe-i Şamiyye'de Bir Garip Adam: Mister KARLAYL
MesajGönderilme zamanı: 31.12.09, 11:34 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı

Kayıt: 17.11.09, 20:45
Mesajlar: 92
eğer said nursi hz leri adı geçen papazın islam aleyhine sözlerini bilipte bu iltifatları yapmıştır dersek sanırım o kadar emeğine ve hakk ı ayakta tutma gayretlerine vefasızlık olur. kastedilen papazın galiz sözleri ile hutbenin yapıldığı tarih kronolojik olarak bilinir ve yazılırsa sanırım sonuç hakkaniyetle açığa çıkar. vesselam...


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Hutbe-i Şamiyye'de Bir Garip Adam: Mister KARLAYL
MesajGönderilme zamanı: 31.12.09, 12:14 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 14.12.08, 12:14
Mesajlar: 1100
Alıntı:
Bu Hutbe-i Şâmiye eseri, Üstad Bediüzzaman Said Nursî Hazretlerinin otuz beş yaşında iken, Şam’da, Şam ulemasının ısrarı üzerine Câmi-i Emevîde irad ettiği bir hutbedir. Çok büyük bir ehemmiyeti haiz olması hasebiyle, o zaman Şam’da bir hafta içinde iki defa tab edilmiştir. Bilâhare müellif Bediüzzaman Said Nursî tarafından tercümesi neşredilmiştir.


Arabî Hutbe-i Şâmiye’nin Mukaddemesidir

1 بِاسْمِهِ سُبْحَانَهُ 2 وَاِنْ مِنْ شَىْءٍ اِلاَّ يُسَبِّحُ بِحَمْدِهِ

3 اَلسَّلاَمُ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَةُ اللهِ وَبَرَكَاتُهُ اَبَدًا دَائِمًا

Aziz, sıddık kardeşlerim,

Kırk sene evvel Şam’daki Cami-i Emevîde, Şam ulemasının ısrarıyla, içinde yüz ehl-i ilim bulunan on bin adama yakın bir azîm cemaate verilen bu Arabî ders risalesindeki hakikatleri, bir hiss-i kablelvuku ile Eski Said hissetmiş, kemâl-i kat’iyetle müjdeler vermiş ve pek yakın bir zamanda o hakikatler görünecek zannetmiş. Hâlbuki iki harb-i umumî ve yirmi beş sene bir istibdad-ı mutlak, o hiss-i kablelvukuun kırk-elli sene tehirine sebep olmuş; ve şimdi o zamandaki verdiği haberlerin aynen tezahürleri âlem-i İslâmiyette başlamış. Demek, bu pek ehemmiyetli ders, zamanı geçmiş eski bir hutbe değil, belki doğrudan doğruya, 1327’ye (Rumî 1911) bedel 1371’de ve Cami-i Emevî yerine âlem i İslâm camiinde, üç yüz yetmiş milyon bir cemaate hakikatli ve taze bir ders-i içtimaî ve İslâmîdir diye, tercümesini neşretmek zamanıdır tahmin ederim.

Said Nursî

Dipnotlar
1 : Her türlü noksan sıfatlardan yüce olan Allah’ın adıyla.
2 : “Hiçbirşey yoktur ki Allah’ı hamd ile tesbih etmesin.” İsrâ Sûresi, 17:44.
3 : Allah’ın selâmı üzerinize olsun.



Alıntı:

Şam'ın en bilinen hutbesi
27 Nisan 2009

Risale Haber-Zaman yazarı Abdullah Aymaz, Bediüzzaman'ın hutbe verdiği Şam Emevi camii ziyaretini yazdı.

Emevi camii ile ilgili kısa bir bilgi veren Aymaz, Bediüzzaman'ın Hutbe-i Şamiye eserinin Şam'da bilindiğini, Şam'ın en büyük ve en itibarlı âlimlerinden Dr. Said Ramazan El-Bûtî'nin Hutbe-i Şâmiye üzerine Arapça bir şerh yazdığını hatırlattı.

Abdullah Aymaz yazısında şunları yazdı:

"Emevî Camii 167x127 metrekarelik bir alana oturmuş. Çok eski tarihlerde Jüpiter tapınağı imiş, sonra kilise olmuş, İslâm fetihlerinden sonra mescide dönüşmüş. Hâlâ içinde arkalarda bir tarafta, vaftiz kuyusu, tarihi orijinal, deniz kabuklu yapısı ile duruyor. Eski takvimle 16 Mart'ta, şimdiki ile 6 Nisan 1911'de Bediüzzaman Hazretleri, bu muhteşem câmide, içinde yüz tane ulema bulunan on bin kişilik bir cemaate meşhur Hutbe-i Şâmiye'sini okumuş... O zaman basılan bu mühim hutbe bir haftada iki baskı yapmış... Bizim de Şam'a gidişimiz 6 Nisan'a tevafuk etti.

"Üstad 35 yaşında gittiği Şam'da yedi ay kalmış ve herkes tarafından tanınmıştı. Onun için konuşmasını böyle büyük cemaat merakla dinlemişti. Şu anda Şam'ın en büyük ve en itibarlı âlimlerinden Dr. Said Ramazan El-Bûtî (Botanlı) Hutbe-i Şâmiye üzerine Arapça bir şerh yazdığı için bu hutbe biliniyor.

Bediüzzaman, hâzık bir hekim olarak meselelerin teşhisini ve tedavisini ele alıp söylemeden önce cemaate şöyle der: "Ey bu Câmi-i Emeviye'de bu dersi dinleyen Arap kardeşlerim!.. Ben haddimin üstünde, bu minbere ve bu makama sizi irşad etmek için çıkmadım. Çünkü size ders vermek haddimin fevkindedir. Belki, içinizde yüze yakın ulema bulunan böyle bir cemaate karşı benim durumum; medreseye giden bir çocuğun misâlidir ki, o sabî çocuk, sabahleyin medreseye gidip, akşam da pederine gelerek dersini izah eder; tâ doğru ders almış mı, almamış mı? Babasının irşad ve tasvibini bekler."

"Bundan sonra altı çeşit hastalığı ve tedavî çarelerini de beyan eder."


Manzarayı hayal edin :

Tarih: 6 Nisan 1911
Mekân: Şam-ı Şerif'te Emevî Camii
Cemaat: Aralarında yüz tane ulema bulunan on bin kişilik çoğunluğu Arablardan oluşan bir müslüman cemaati.
Övgü ile Bahsedilen İki "gayrımuslim" Kişi: Mister Karlayl (Thomas Carlyle) ve Prens Bismark

...
Netice: İbrahimi Dinler ==> Kafire Muhabbet ==> Dinlerarası Diyalog

( Bu eser RNK kapsamında defalarca basılıp "Said-i Nursi Hz. nin en büyük keşifleri"ni, kerametvarî "gaybi müjdeleri"ni içeren risale olarak halen de satılıyor ve gençlere okutuluyor. Thomas Carlyle'ın kim olduğunu ve eserinde nelerden bahsettiğini inceleyerek konunun buraya taşınması süreci de bu reklamların tesiri ile başlamıştır. Bu eseri halen basıp yayanlar ve verilen sayfaların birisinde geçen "Amerika ve Avrupa İslamiyetle hamiledir" satırlarını bugünkü "uşaklık politikaları"na dayanak edenlerin vebali Said-i Nursi Hz.ni de alem-i berzahta rahatsız edecek derecede ağırdır. )

_________________
" Hayrlar feth olsun ; şerler def olsun !..."


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Hutbe-i Şamiyye'de Bir Garip Adam: Mister KARLAYL
MesajGönderilme zamanı: 31.12.09, 12:54 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 14.12.08, 12:14
Mesajlar: 1100
Alıntı:
RİSALE NUR’DA 1981- 1991 YILLARINA İŞARETLER

Bediüzzaman, hicri 1327'de Şam'daki Emevi Camii'nde on bin kişilik bir cemaate verdiği Şam hutbesinde de yine, 1371'den sonraki İslam aleminin geleceğine yönelik izahlar yapmış, ahir zamandan çeşitli tarihler vererek, İslam ahlakının mücadele ve galibiyet zamanına dikkat çekmiştir:

Alıntı:
Evet şimdi olmasa da 30-40 SENE SONRA fen ve hakiki marifet (hüner, sanat , ilim ve fenlerle öğrenilen bilgi) ve medeniyetin mehasini (iyi ve faydalı yönlerini) o üç kuvveti tam teçhiz edip (o üç kuvvetle donatıp), cihazatını verip (gerekli ihtiyacını karşılayıp) o dokuz manileri mağlup edip (o dokuz engelleri yenip) dağıtmak için taharri-i hakikat meyelanını (gerçekleri araştırma eğilimi) ve insaf ve muhabbet-i insaniyeyi (insan sevgisini) o dokuz düşman taifesinin (sınıfının) cephesine göndermiş, inşaAllah YARIM ASIR SONRA onları darmadağın edecek. (Hutbe-i Şamiye, s. 25)


Bediüzzaman’ın Şam Hutbesi, İslam ahlakının hakimiyet zamanı ile ilgili net tarihler vermiş olması açısından son derece önemlidir.

... Evet şimdi olmasa da 30-40 SENE SONRA…

Bediüzzaman’ın vermiş olduğu bu tarih ile, bu hutbenin okunduğu tarihten 30-40 yıl sonrası, yani hicri 1401-1411 yılları kastedilmiştir. Miladi olarak ise bu tarihler “1981-1991 tarihlerine” denk gelmektedir.

Bediüzzaman'ın bu konuyu açıkladığı sözlerinden bir başkası ise şöyledir:


Alıntı:
YETMİŞ BİRDE fecr-i sadık başladı veya başlayacak. Eğer bu, fecr-i kazib de olsa, OTUZ-KIRK SENE SONRA fecr-i sadık çıkacak.
(Hutbe-i Şamiye, s. 23)


Fecir: Tan yerinin ağarması, güneş doğmadan önceki kızıllık, sabah vakti
Fecr-i Kazib: Sabaha karşı ufukta yayılmaya başlayan birinci kızıllık.
Fecr-i Sadık: Fecr-i Kazib'den sonra yayılmaya başlayan ikinci aydınlanma
1371 + 30 = 1401 = 1981
1371 + 40 = 1411 = 1991

Bediüzzaman bu sözleriyle İslam ahlakının tüm dünyaya hakim olmasını güneşin doğuşuna benzetmiştir. Bediüzzaman bu örnekle, güneşin battıktan sonra ertesi gün yeniden doğması gibi, İslam ahlakının da dünya üzerinde tekrar doğup parlayacağına işaret etmiştir. Fecr-i Kazib ve Fecr-i Sadık ifadeleriyle bu doğuşun başlangıç yıllarına dikkat çekmiş, ve buna göre Hakkın karşısındaki batılı temsil eden düşünce olan ateizmin ve materyalist felsefenin dağıtılmaya başlamasının “1981-1991 yıllarında” gerçekleşeceğini belirtmiştir.

RİSALE NUR’DA 2001 YILINA İŞARETLER

Alıntı:
... İnşaAllah YARIM ASIR SONRA onları darmadağın edecek...
(Hutbe-i Şamiye, s. 25)


Bediüzzaman Said Nursi, Kuran ahlakının tüm dünyaya hakim kılınmasının yarım asır yani 50 yıl içinde tamamlanacağını bildirmiştir. Bediüzzaman bu sözleriyle materyalist, Darwinist ve ateist felsefelerinin insanlar üzerindeki etkisinin 10 yıl gibi kısa bir süre içinde yok olacağına işaret etmektedir. Bu tarih ise Hicri 1421 yani Miladi “2001 yılına” denk gelmektedir.

Bediüzzaman, aşağıda da yer verilen 1981-1991 yıllarına işaret eden sözünde yine bir kez daha “2001 yılına” dikkat çekmektedir:

Alıntı:
YETMİŞ BİRDE fecr-i sadık başladı veya başlayacak. Eğer bu, fecr-i kazib de olsa, OTUZ-KIRK SENE SONRA fecr-i sadık çıkacak.
(Hutbe-i Şamiye, s. 23)


Bediüzzaman bu açıklamasında, Hakkın karşısındaki batılı temsil eden düşünce olan ateizmin ve materyalist felsefenin dağıtılmaya başlamasının 1981-1991 yılları, fikren tam anlamıyla susturulup dağıtılmasının ise “2001 yılında” olacağına işaret etmiştir.


Adnan Oktar da kendine göre Hutbe-i Şamiyye'den hisse çıkartmış...
http://www.bediuzzamansaidnursi.net/makale_08.html

_________________
" Hayrlar feth olsun ; şerler def olsun !..."


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Hutbe-i Şamiyye'de Bir Garip Adam: Mister KARLAYL
MesajGönderilme zamanı: 06.01.10, 10:33 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 14.12.08, 12:14
Mesajlar: 1100
Resim

Sorularlarisale.com editörü de papaz övgüsüne aynen katılmakta...

_________________
" Hayrlar feth olsun ; şerler def olsun !..."


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Hutbe-i Şamiyye'de Bir Garip Adam: Mister KARLAYL
MesajGönderilme zamanı: 12.03.10, 09:19 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 20.01.09, 10:20
Mesajlar: 238
Thomas Carlyle ve Bediüzzaman (1)
Prof. Dr. Ahmet AKGÜNDÜZ

10 Mart 2010


Önemle ifade edelim ki, tarih boyu bütün Avrupalı papazlar ve ilahiyatçılar, İslâmiyet ve Kur’an’ın aleyhine beyanlarıyla meşhurdurlar. Ancak Avrupa’nın Kur’an ve İslâmiyet ile alakalı olumsuz beyanlarını iki temel olay değiştirmeye başlamıştır. Bunlardan birincisi Haçlı Seferleridir ve ikincisi de iki asır süren Batılı devletlerin Müslümanları sömürgeleştirdiği 19. ve 20. Asırlardır. Daha önce kendilerine orientalist = müsteşrik demekten çekinmeyen ve Müslümanlara da Muhammediler tabirini kullanan Batılılar, 20. Yüzyılın başlarından itibaren Müslüman tabirini kullanmaya ve kendilerine de İslâmolog demeye başlamışlardır. Bu sebeple 20. Asırdan evvelki papazların ve Hıristiyan ilahiyatçılarının İslâmiyet hakkındaki bazı güzel sözlerini nakletmek, onların İslâmiyet ve Kur’an ile alakalı olumsuz görüşleri olmadığını ileri sürmek veya onların Müslüman olduğunu iddia etmek demek değildir.

Avrupalıların Müslümanlardan intikam aldıkları ve Müslümanlara karşı kin kustukları dönem kolonilik dönemidir. XVIII. Yüzyılın başından itibaren başlamış ve 1960’lı yıllara kadar devam eylemiştir. Bu dönem sömürgecilik şeklinde kendini göstermiştir. Avrupa bütün İslâm âlemini ve özellikle de Osmanlı Devleti’nin hâkimiyetinden çıkan toprakları sömürmekle kalmamış, katliamlar ve zulümlerle öç almaya çalışmıştır. Bu dönemde Ortadoğu’ya musallat edilen İsrail Devleti, batılı ilim adamlarının ifadesiyle Avrupa’nın Müslümanlardan intikam devletidir.

Bugünkü Müslüman ülkelerin önemli bir kısmı, özellikle de Kuzey Afrika, Orta Afrika, Ortadoğu, Orta Asya ve Endenozya gibi nüfusun çoğunluğu Müslüman olan ülkeler Avrupa’nın ekonomik ve siyasi kontrolü altına girmişlerdir. Avrupa Hıristiyanlığın üç akımı yani Roman Katolikler, Protestanlar ve az da olsa Ortodokslar bu bölgeler misyonerler göndermişlerdir. Bu bölgelerde kiliseler kurulmuş ve de henüz İslâm’ın ulaşamadığı ilkel din mensuplarından bazıları, Hindi ve Müslümanlar arasından bazı kimseler ve hatta özellikle Hindistan ve Ortadoğu’da eski kilise mensupları eğitilerek Kiliselere üye yapılmaya çalışılmıştır ve bu kiliselerin bir kısmı papazlar tarafından inşa olunmuştur.

Bu döneme rastlayan aydınlanma akımı, dünya çapında bir kültür araştırması perspektifi ortaya atması hasebiyle, büyük ölçüde Müslümanları beslemiş ve oryantal araştırmaları teşvik eylemiştir. Bu tür araştırmalar 16. Yüzyılın ikinci yarısından itibaren birçok Avrupa üniversitelerinde başlamış bulunuyordu. Daha sonraki dönemlerde genel olarak adlandırıldığı üzere istişrak veya oriyantalizm, akademik araştırma ufkunu geniş tutmasına rağmen, maalesef mevcut olan peşin hükümlerden ve Avrupa’nın enaniyetinden kendini kurtaramamıştır.

İşte Bediüzzaman, kötü dönemde bile, bazı devlet ve kilise adamlarının Kur’an’a olan hayranlıklarını ve Hz. Peygambere olan saygılarını ifade eden sözlerini nakletmekle, Müslümanları ümitlendirmek ve Batılılara da kendi içlerinde dahi İslâm’ın dostları olduğunu göstermek için bu sözleri nakletmiştir. Bu nakil ile asla sözlerini naklettiği insanları Müslüman ilan etmemiştir. Dolayısıyla bu maksat bilindikten sonra, İslâmiyet ve Kur’an ile alakalı övücü sözleri nakledilen insanların eserlerinde aleyhte ve İslâm’ın iman esaslarına aykırı laflar bulmak gayet normaldir. Bediüzzaman onların şahsiyetlerini değil, Kur’an ve İslâm ile alakalı sözlerini göklere çıkarmıştır. Zaten ‘Fazilet odur ki, düşmanlar dahi onu tasdik eylesin.’ Sözü boşu boşuna söylenmemiştir.

Bizim burada yaptığımız, Bediüzzaman’ın Carlyle’a atfen naklettiği sözlerin doğru olup olmadığını belgeleriyle sorgulamaktır. Bediüzzaman Hazretleri, belki de onun sözlerini bir talebesi veya basın yoluyla okudu yahut öğrendi. Ancak bizim bizzat Carlyle’ın kitabından yaptığımız incelemede, Bediüzzaman’ın naklettiği sözlerin mana ve muhteva itibariyle neredeyse tam tamına kitapta bulunduğunu göstermektedir. Bu insanın Hıristiyanlığı bile terk eden ve dinlere sıcak bakmayan bir şahıs olduğu unutulmamalıdır.

----------------------

Thomas Carlyle Kimdir?

İskoç asıllı tarihçi, yazar ve eleştirmendir. 4 Aralık 1795 tarihinde İskoçya’da doğdu. Ailesi onun bir papaz ve misyoner olmasını istediği halde o Edinburg Üniversitesi'ne gittiği senelerde Hıristiyanlığa olan inancını kaybetti; ancak Kalvinist değerlere olan bağlılığı hayatı boyunca devam etti (1809). Bu sırada belli bir konu üzerinde yoğunlaşmamakla beraber çok sayıda eser okudu. Matematik eğitimini alarak 1814'te bu dersi vermeye başladı.

1819’da hukuk eğitimini almak üzere üniversiteye geri döndü. Bu tarihlerden itibaren inanç dünyasında önemli değişiklikler ve gelişmeler oldu. Bu durumu 1836 yılında kaleme aldığı "Bay Teufelsdröckh'ün Yaşamı ve Düşünceleri" adlı eserinde yazdı. Bu arada Alman Edebiyatına ve özellikle Goethe'ye ilgi duydu. 1826 yılında evlendi. Bu dönemde ve evliliği boyunca maddi sıkıntı çekti.

Geçimini yazdığı yazılarla sağlamaya çalışıyor ancak, gerekli desteği görmüyordu. Buna rağmen fikirlerinden ödün vermediği gibi, büyük bir tarih eserini yazmaya başladı. Büyük maddi sıkıntı yaşamasına rağmen böyle bir girişimde bulunması dikkat çekicidir. Bu eserle beraber yoğun tarih araştırmalarına girişti. Bundan sonra çok sayıda konferans çağrısı aldı. Maddeciliğe ve rasyonalizme karşıydı. Siyasi ve kültürel tarihin akışını ancak olağanüstü kişilerin değiştirebileceğini savundu. İlahi aydınlığı hedef aldı.

1837 yılında "Fransız Devrimi" adlı büyük eserini kaleme aldı. Yalnızca giysilere ve dış görünüşe önem verilen, riyakâr bir toplumda yaşamaktan müthiş bir derecede rahatsız oldu. Fransız Devrimi sonrası saray mensubu ve soyluların çılgınlık ve bencilliklerini eleştirdi. Bu durum onu manevi değerler üzerinde daha fazla yoğunlaşması neticesini verdi.

Gittikçe müthiş bir derecede kök salan ve toplumda şiddetli bölünmelere, sınıflar arasındaki farkın zenginden yana gelişmeyi netice veren, kapitalist sisteme şiddetle karşı çıktı. Chartism (1840), Kahramanlar (1841), Geçmiş ve Bugün (1843) adlı eserlerinde, liberal yaklaşımları eleştirdi Burjuva sınıfının vurdumduymazlığı ile rejim karmaşasına eleştiriler yöneltti. Geleneksel iktisadi sisteme karşı çıktı. Bozulan ve gittikçe yok olan değerler üzerine eğilerek, bunların yaşatılması veya yeniden topluma kazandırılması gereği üzerinde durdu.

Daha önce eğitim gördüğü Edinburg Üniversitesi'nin rektörlüğüne atandı ve göreve başlarken yaptığı ilk konuşmada yüksek ahlakı öğütledi. Aynı yıl bastırdığı "Kitap Seçimi Üzerine" adlı eseri ve başarılı rektörlüğü ile parlak bir başarı kazandı. İnanç noktasında en çok vurguladığı konu; Yaratıcı'nın yüceliği ve ruhun ölümsüzlüğüdür.

On dokuzuncu yüzyıldaki kargaşadan ötürü, daha önceki düzene övgüler yazdı. Ancak, Protestan Kalvinist eğilimleri olan bir Hıristiyan olarak dogmatik Katolik kilise hiyerarşisinden tiksindiği gibi sonraları Hıristiyanlığı da reddetti. Ülke çapında bir üne kavuşup maddi sıkıntıları aştığı, feraha ulaştığı bir anda eşinin ölümü, hayatı üzerinde çok etkili oldu. Bundan sonra geçen on beş yıl boyunca kendini toparlayamadı. 1881 yılında 5 Şubat'ta Londra'da öldü.(1)

(1) Bkz. http://sites.google.com/site/tasavvufsufiler3/carlyle1

Vakit

KAYNAK: http://www.risalehaber.com/author_artic ... hp?id=7754


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
Eskiden itibaren mesajları göster:  Sırala  
Yeni başlık gönder Başlığa cevap ver  [ 12 mesaj ]  Sayfaya git 1, 2  Sonraki

Tüm zamanlar UTC + 2 saat


Kimler çevrimiçi

Bu forumu gezen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 1 misafir


Bu foruma yeni başlıklar gönderemezsiniz
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı düzenleyemezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz

Geçiş yap:  
cron
   Powered by phpBB © 2000, 2002, 2005, 2007 phpBB Group

Türkçe çeviri: phpBB Türkiye