Divan-ı Hikmet'te ÂRİF Kavramı(33)kez işlenmiştir.
HİKMET-12 Şeriatdur âşıklarnı efsanesi Ârif âşık tarikatnı dürdanesi Kayda barsa cananesi hemhanesi Bu sırlarnı arş üstide kördüm mena
HİKMET-32 Kerem birle keçirgil ey ârif zat Azab-ı ahiretdin kılğıl azad
HİKMET-42 Kul Hâce Ahmed kıl tasdik yâr-ı ğârıng kıl tefrik Âriflikde bil sâdık Ebûbekr sıddıkdur.
HİKMET-59 Âşıklarnı işi erür söz ü güdâz Âşıklarnı hâcetleri roze namâz Ruz-ı mahşer köz yaşıdur Hakk'a niyâz Ârif âşık derdü elem tarttı bolğay.
HİKMET-62 Çünkü tüştüm meydânğa meydânnı tolakördüm Yüzming ârifni sordum barça cevlân içinde
HİKMET-82 Ârif âşık öz canını otka yakmas Biderdlerge çakmakın yakıp çakmas Dünya kelip cilve kılsa kıya bakmas Işksız kişi behayimdin beter dostlar.
HİKMET-84 Ârif âşık bolay deseng elem tartğıl Hak vaslığa yetey deseng tünler katğıl Bu dünyanı işretini taşlab atğıl Taşlab atsang mau menlik keter dostlar.
HİKMET-115 Ârif âşık şevki birle kıyamet kün Hüdâyığa bahs ü cevab kılar ermiş Bu âlemde tartğan cevru cefaların Köksin yarub Hak kaşığa salar ermiş.
HİKMET-116 Ârif uldur bolsa âşık halkada cevlan etib İsti'anetni tileb ol pîrni kalkan eter.
HİKMET-127 Kul Hâce Ahmed Allah degil yaşıng akkay Ötken ârif himmet kılıp kolung tutkay Rahmı kelse Rahîm Mevlâm Rahîm kılğay Hâce kulın hergiz zâyi koymaz bolur.
HİKMET-130 Muhabbetni küçesini kezgen ârif Yahşi bilür humganlarnı alâmetin, İradetdin kollarığa harbe alıb Def’in eyler mazarratnıng selâmetin.
HİKMET-133 Muhabbetsiz halâyıkdın her kim kaçsa Âriflerni suhbetide cevlân kılur Ortap köyüp ışk yoluda yaşın saçsa Sübhân İgem arş üstide mihmân kılur.
Ten sözlemez cân sözleme imân sözler Cândın keçken çın âşıklar Haknı közler Âriflerge hizmet kılıp yolın tüzler Ol âşıknı halâyıkka sultân kılur.
HİKMET-138 Ârif âşık cân mülkide elem tartsa On sekkiz ming kamuğ âlem gülgül bolur Köngül kuşı şevk kanatın tokup uçsa Cümle vücud yâdın sayrar bülbül bolur.
HİKMET-146 Âşıkları zikrin aytıb hormas ermiş, Barğan sarı yigit bolur, kormas ermiş. Halka tapsa, âşık işge hormas ermiş, Kehf itidek ârif sangıdın kalmas ermiş.
Ârif sangığa erişganler meza taptı, Meza tapıb, Hak yolıda rıza taptı. Cism u canın fida kılıb ğıza taptı, Çın âşıklar ursa-sökse tanmas ermiş.
Kul Hoca Ahmed, âriflerge mayil bolgıl, Herne dese, boyunsunıb kayil bolgıl, Hizmet kılıb yügrüb yürüb sayil bolgıl, Hizmet kılğan muradına yeter ermiş.
HİKMET-151 Âriflerni suhbetidin behre alğan, Hudayığa yakın boldı, bildim mena. Pîri kamil mükemmilge hizmet kılıb, İhlas bilen sır-esrarın bildim mena.
HİKMET-161 Ârif âşık dünya üçün gam yemedi, Bu dünyada izzet-hürmet ber demedi. Keçe-kündüz köz yaşıdın ayrılmadı, Gaflet birle gamlarige batmas bolur.
Âriflerning dergâhıdur güher kanı, Ul tengizde la’lu güher yok imkânı, Hisabını bilür anda ışk sultanı, Âşıklarnı aklı anga yetmes bolur.
HİKMET-163 Ârif âşık can mülkide elem tartsa, Yetti aza takat kılmay lerzan bolur. Işk deryası vücud içre coş eylese, Behud bolub girdab içre hayran bolur.
HİKMET-166 Ey dostlarım, ârifler halis suhbet eterler, Ul suhbetde marifet dürlerini saçarlar. Suhbet vakti hazır bol, erenlerge nâzir bol! Ul haletde erenler, erge nazar kılurlar.
HİKMET-168 Eyâ dostlar, haber berib şeriatdin, Tarikatda Allah yâdın aytıng, dostlar Ârif canlar haber berür hakikatdın, Allah teyu Hakk zikrini aytıng, dostlar.
HİKMET-170 Kara atıga minmegünçe, kara körmes, Kara laçın konmagunça, sırnı körmes. Sırnı körgen ârifleri munda turmas, Seher vaktda cannı kıynab turung, dostlar.
HİKMET-181 Mescid kirib namâz kılsam zahidlerdek, Işk otığa küyüb yanğan âşıklardek. Yalğan sözni tilge almay sâdıklardek, Âriflerdek Hakk’a vasıl bolğay mukin?
HİKMET-197 Allah süygen âşıkları ingreb yürer, Âriflerni suhbetige özin urar. Mihnet tabsa âşıkları cevlan kılar, Tanla mahşer âşıklarnı Allah çarlar.
Kul Hoca Ahmed, âşıklarga özüngni kat, Keçe-kündüz mihnet kılıb elemler tart. Âriflerni bazarıda özüngni sat, Tanla mahşer âşıklarnı Allah çarlar.
HİKMET-211 Ârif uldur, Hak emrini pas eylese, Masivadın nefsin yığıb has eylese. Şeriat heme beş hurufdur rast eylese, Andın sonra tarikatga kirmek kerek.
***
"ÂRİF" Ne demektir?
Kelime anlamı "irfan sahibi olan kişi" demektir.
1. Allahü teâlânın rızâsını kazanmış, O'ndan başkasının sevgisini kalbinden çıkarmış, tasavvufta yetişip, kemâle ermiş velî zât. Ârif-i billah da denir.
Her şeyin kaynağı vardır. Takvânın (Allahü teâlâdan korkarak haramlardan, günâhlardan sakınmanın) kaynağı âriflerin kalbleridir. (Hadîs-i şerîf-Künûz-ül-Hakâik)
Resûlullah efendimizin sünnetini terk edeni ve O'ndan gelen edebleri gözetmekte gevşeklik göstereni ârif zannetme. (Cüneyd-i Bağdâdî)
Ârif boş yere konuşmaz. Devamlı Allahü teâlânın rızâsını kazanmayı düşünür. (Bâyezîd-i Bistâmî)
Âriflerin kalbleri Hak teâlânın azâmet ve kibriyâsına (büyüklük ve ululuğuna) hayrandır. (İmâm-ı Rabbânî)
Ârif kendini herkesten aşağı bilir. (İmâm-ı Rabbânî)
2. Mütehassıs olduğu ilmi, zorlanmadan tatbik eden, kullanabilen kimse.
Âlim ile ârif arasında fark vardır. Meselâ Arabî nahv ilminin, dil bilgisinin küllî kâidelerini bilen, bu ilmin âlimidir. Fakat bu bilgiyi yerinde zorlanmadan kullanabilen ise âriftir. (Seyyid Abdülhakîm Arvâsî)
_________________ "Bismillah dep beyan eyley hikmet aytıp Taliblerge dürr ü gevher saçdım mena..."
Hazret-i Pîr-i Türkistan Hoca Ahmed Yesevî [ Qaddesallahu Teala Sırrahul-Azîz ]
|