İnsan Rabbu'l-Cennat'a aşık olsa cennetler ona aşık olur.. İnsan şarab-ı aşka teşne olsa şarab-ı cennat ona teşne olur.. Cenab-ı Allah bizleri; cennetlerin kendilerine aşık edildiği ve cennet şarablarının lebleri içün teşne olduğu kullarının yolundan ayırmasın..
Fıkıh öyle bir ilimdir ki sen onun ışığıyla en iyi ve en doğru olan şeyi tesbit edersin: ilm-i fıkhın birinci boyutu budur: yani taalluk.. eğer şeriat ve sünnete göre elzem ve elyak ve ahsen olarak tesbit ettiğin o şeye muvafakat edersen: bu da tahakkuktur..
Hakk'ın fakihleri marifetullah'ı fıkh-ı ekber olarak tavsif etmiştir: el hak öyledir.. nitekim Hakk Celle ve A'la Kur'an-ı Azim'de buyurmuş: " Vele Zikrullahi Ekber..! / Elbette/Muhakkak en büyük (şey) en büyük (ibadet) en büyük (şan) (Mutlak Büyük) Allah'ı an(-la-)maktır..!" (Ankebut 29/45)
Hakk'ın fakihleri en iyi ve en büyük ve en a'la olan Zat'ı seçtiler.. biz O'nun (cc.) şanında EN ifadesini zorunlu olarak kullanıyoruz: ki Allah şanının ayinesi (ve hikayeti) Gayrullah iledir.. Gayrullah'a göre Şanullah şudur dediğin zaman EN dersin: başka türlü dil dönmez..
fakat O'ndan (cc.) başka 'Kaim bi Nefsih' yoktur.. O Zat-ı Ecellu A'la öyle bir Zat'tır ki her anda bir şanda olup kamu alemlere vücud ve hayat ve cemal ve kemal bahşeder.. hem tecellisinde tekerrür de yok.. ve kendi hazinesinden bir şey de eksilmez...
gel şimdi 'hangi fıkıh daha efdaldir?' hesabını yap.. işte yine -bizzarure- EN'li bir soru..!
gayriyyet mefhumu nar-ı AŞK ile muzmahil olmadıkça ulum ve umur tahakkuk etmez.. nar-ı aşkın tennuru dergahlardır.. tutuşturucusu ise agahlar.. ey katip ve'y kari'..! dershanelere dergah savmaasından bakılmazsa şol tedrisattan ne anlaşılır ve ele ne geçer? medreseler (ve mektebler) hakiki muradı hasıl etseydi cümle müderrisler evliya olurdu..
mücerred planda 'ders' kifayet etmemiş etmediği için de: Molla Fenari'ler, Kemalpaşazade'ler, Aziz Mahmud Hüdai'ler, Hz.Bursevi'ler, İbn-i Abidin'ler, Alusi'ler, Mevlana Ali Haydar Baba'lar, Süleyman Hilmi Efendiler...(ve daha bunlar gibi nice allameler) asitane-i piran'e gelip serfüru etmişler.. fefhem cidden!
