sufiforum.com
https://sufiforum.com/

Bir müridin bir başka mürşide bağlanması hakkında...
https://sufiforum.com/viewtopic.php?f=74&t=5263
2. sayfa (Toplam 4 sayfa)

Yazar:  yakuti [ 11.01.11, 13:34 ]
Mesaj Başlığı:  Re: Şeyh Değiştirmek

1hadim yazdı:
Güzel kardeşim sen Hasan Harkanî hazretlerinin usulunü delil gösteriyorsun amma yapmadığın şeyleri delil göstermiş olmuyor musun?
Hayatında sadece okuduklarını nakleden taşıyıcılar olmak yerine okudukları ile âmil olmayı seçmelisiniz...
Malum "çatal kazık yere geçmez"...
Eğer intisab edeceğiniz iki şeyh efendi arasında mukayase cüretine kalkışmayacak iseniz dilediğiniz adette intisaba memur olursunuz...
Ammaa güdük akıllı olan aciz der ki: " dervişin hovardası muteber değildir"...
Yani her çiçekten bal alma iddiası ehline malum olan bir durumdur...
Hak aşıklarının hayatlarından her okuduğumuzu zannetmeyin ki "ben de nefsim de tatbik ederim" martavalaına cüret etmeden teslim olup bir mürşidin elinde meyyit gibi olmayı yeğlerim...
Teslim olan ıslah olur...
Kastım şahsınız değil hatalı zannınızdır...



Her insan, her okuduğuyla amil olabilir mi ? Örneğin herkes Allah Aşkından ve ona vuslattan bahseder de hepsi gerçekten bir aşk ve vuslat yaşayabilir mi ? Bu söylediğiniz şeyi herkesten önce sen kendi nefsine uygulamış olsan burada tek bir harf bile asmaman gertektiğini biliyor musun ? Hem sonra biz, Ebu'l-Hasan harakani'nin hayatını delil değil, örnek olarak vermiştik ...Delil olarak M.Esad Efendinin mektubatındaki 11. mektubu gösterdik. O mektubu okuyup-okumadığından hiç dem vurmadın ! Yoksa, işine mi gelmedi ? Dervişin hovardası muteber değilmişmiş ! Kim söylemiş bunu ? Yani bu söz hangi şaşkının sözü ? Sanırım böyle bir söz çıksa çıksa, kendisine bağladığı insanların onu bırakıp gitmesinden korkan, sahte bir şeyhten çıkabilir...Başka bir ihitmal aklıma gelmiyor. Bir derviş istifade ettiği her kimse veya yerse, oraya gitmesi ve o kişiyle ilgilenmesi üzerine vacib olur. Bunun hovardalıkla (!) ne alakası var ? Böyle sokak serserilerinin sözleriyle dervişlik mi olurmuş ? Sana tavsiyem sen en önce, başkalarında edeb arayacağına, edebli bir kapı bul da oradan istifadeye çalış ! Çünkü, netten izlediğim kadara, o kadar ağızlarını çirkinlikler kaplamış, iğrenç tarikatlarla ilgili siteler var ki, insanın beyni uçukluyor ! örneğin ..........) diye bir site var, orada bir yazının başlığı aynen şöyle atılmış :"Eğer, ......., sen müslüman değilsin!" gibi gayr-ı ahlaki bir yazı siteye asılmış ! Şimdi, bunlardan İslâm Dini öğrenilebilir mi Allah aşkına ?... Bunlar kafayı yemiş insanlar topluluğu değil mi ? Senin "dervişin hovardası!.." sözün de aynen böyle bir güruhu çağrıştırıyor!...Doğrusunu istersen dervişliğin "d" sinden habersiz olan sen, bulunduğun noktadan bir adım dahi ileri gidemeyecek bir durumdasın.
Gayrı bu kadar ders yeter, fazlası boş konuşma olur!

Yazar:  hayy_ata [ 11.01.11, 14:09 ]
Mesaj Başlığı:  Re: Şeyh Değiştirmek

Edeb ya HUUU...

Yazar:  yakuti [ 11.01.11, 14:35 ]
Mesaj Başlığı:  Re: Şeyh Değiştirmek

hayatiata yazdı:
Edeb ya HUUU...

Edeb ya hu ! sözü yerinde bir söz arkadaşım...Ama, biz bu yazıları bahsettiğim o sitelerin içeriğinde okuduk ve gördük ! İşin enteresan tarafı bu sitenin reklâmı burada da yapılmakta !..

Yazar:  hayy_ata [ 11.01.11, 15:49 ]
Mesaj Başlığı:  Re: Şeyh Değiştirmek

Vukuf-i Kalbi yazdı:
Şeyh Değiştirmek



M. İhsan Oğuz'un bir mektubunda bu konuda çok önemli bir noktaya temas edildiğini gördüm:

Alıntı:
Mürşidin kemâl ehli ve yeterli olduğu anlaşıldıktan sonra durumunu değiştirmek, nefisten ve şeytandandır.

...Tasavvuf yoluna giren bir kimse Mürşidine karşı bir süre iyi inançlar besler de, sonra bu hâlini değiştirirse; nefsi ile şeytanı onu yedeklemiştir. Başlangıçta göklere çıkarmak, daha sonra kararsızlığa düşmek; ilk baştaki durumunun, ya da müşahedesinin doğru olmadığını, eğer doğru idiyse haktan saptığını bildirir.


İyi düşünülmesi gereken bir ölçü verilmiştir.

Yazar:  yakuti [ 11.01.11, 16:05 ]
Mesaj Başlığı:  Re: Şeyh Değiştirmek

hayatiata yazdı:
Vukuf-i Kalbi yazdı:
Şeyh Değiştirmek



M. İhsan Oğuz'un bir mektubunda bu konuda çok önemli bir noktaya temas edildiğini gördüm:
Alıntı:
Mürşidin kemâl ehli ve yeterli olduğu anlaşıldıktan sonra durumunu değiştirmek, nefisten ve şeytandandır.
...Tasavvuf yoluna giren bir kimse Mürşidine karşı bir süre iyi inançlar besler de, sonra bu hâlini değiştirirse; nefsi ile şeytanı onu yedeklemiştir. Başlangıçta göklere çıkarmak, daha sonra kararsızlığa düşmek; ilk baştaki durumunun, ya da müşahedesinin doğru olmadığını, eğer doğru idiyse haktan saptığını bildirir.

İyi düşünülmesi gereken bir ölçü verilmiştir.


Bu durum herkese şumulllendirilemez diye düşünüyorum. Çünkü, mürşid kâmil de olsa herkesin nasibi aynı yerde olmayabilir. Bu konuda önümüzde bir hayli örnek vardır. Örneğin, Yunus Emre'nin tarikat bidayetinde başvurduğu tarikat kapılarında kendisine "Senin nasibin Tapduk Emre'nin kapısındadır." denilmesi ve Mevlâna Halid Ziyâüddin (k.s.) Hz.lerinin yaşadığı yerde bir sürü Mürşid olmasına rağmen, Mekke'de karşılaştığı keşif sahibi bir zatın onu Delhi/Hindistana Abdullahid- Dehlevi Hz.lerine yönlendirmesine ne buyrulur ? Sayın M. İhsan Oğuz Efendi acaba bunlara ne buyurur? Merak ettik !

Yazar:  1hadim [ 12.01.11, 12:01 ]
Mesaj Başlığı:  Re: Şeyh Değiştirmek

yakuti yazdı:
hayatiata yazdı:
Vukuf-i Kalbi yazdı:
Şeyh Değiştirmek



M. İhsan Oğuz'un bir mektubunda bu konuda çok önemli bir noktaya temas edildiğini gördüm:
Alıntı:
Mürşidin kemâl ehli ve yeterli olduğu anlaşıldıktan sonra durumunu değiştirmek, nefisten ve şeytandandır.
...Tasavvuf yoluna giren bir kimse Mürşidine karşı bir süre iyi inançlar besler de, sonra bu hâlini değiştirirse; nefsi ile şeytanı onu yedeklemiştir. Başlangıçta göklere çıkarmak, daha sonra kararsızlığa düşmek; ilk baştaki durumunun, ya da müşahedesinin doğru olmadığını, eğer doğru idiyse haktan saptığını bildirir.

İyi düşünülmesi gereken bir ölçü verilmiştir.


Bu durum herkese şumulllendirilemez diye düşünüyorum. Çünkü, mürşid kâmil de olsa herkesin nasibi aynı yerde olmayabilir. Bu konuda önümüzde bir hayli örnek vardır. Örneğin, Yunus Emre'nin tarikat bidayetinde başvurduğu tarikat kapılarında kendisine "Senin nasibin Tapduk Emre'nin kapısındadır." denilmesi ve Mevlâna Halid Ziyâüddin (k.s.) Hz.lerinin yaşadığı yerde bir sürü Mürşid olmasına rağmen, Mekke'de karşılaştığı keşif sahibi bir zatın onu Delhi/Hindistana Abdullahid- Dehlevi Hz.lerine yönlendirmesine ne buyrulur ? Sayın M. İhsan Oğuz Efendi acaba bunlara ne buyurur? Merak ettik !


Burada ki mesele intisabdan sonra şeyhini terk etmek ile alakalı olması lazım...
Halid i Bağdadi hazretleri örneğinde nevi şahsına munhasır bir zuhurat vardır, sen ki O mübarekler gibi ol sana tecelliyat elbette gelir işaret elbette gelir, hatta şeyhinin yetişemediği zatların üveysi olarak yetiştirildiği muhakkaktır.

Ama "hoyratça" şeyh şeyh, dergah dergah gezenlerin gezmeleri bizatihi nefsani arzularındandır.
Eğer bir mürşid eli tuttu isen ve o mürşide teslim olduysan tekrar aramaya ne hacet?...
Bulduysan ne diye ararsın; arıyorsan neden buldum diye teslim olursun?

Herkes reyinde özgürdür, işlediği işlerin vebali nefsine racîdir...
Kendi doğrularımızı kimseye dayatmanınanlamı yoktur...

Ha Esad Erbil li hazretlerini sevdiğini iddia eden müddeiler acep mübareğin kabri şerifini bilir mi yahut ziyaret etmiş midir?... (sadece merak ettim)

Yazar:  yakuti [ 12.01.11, 15:20 ]
Mesaj Başlığı:  Re: Şeyh Değiştirmek

1hadim yazdı:
Burada ki mesele intisabdan sonra şeyhini terk etmek ile alakalı olması lazım...
Halid i Bağdadi hazretleri örneğinde nevi şahsına munhasır bir zuhurat vardır, sen ki O mübarekler gibi ol sana tecelliyat elbette gelir işaret elbette gelir, hatta şeyhinin yetişemediği zatların üveysi olarak yetiştirildiği muhakkaktır.
Ama "hoyratça" şeyh şeyh, dergah dergah gezenlerin gezmeleri bizatihi nefsani arzularındandır.
Eğer bir mürşid eli tuttu isen ve o mürşide teslim olduysan tekrar aramaya ne hacet?...
Bulduysan ne diye ararsın; arıyorsan neden buldum diye teslim olursun?

Herkes reyinde özgürdür, işlediği işlerin vebali nefsine racîdir...
Kendi doğrularımızı kimseye dayatmanınanlamı yoktur...
Ha Esad Erbil li hazretlerini sevdiğini iddia eden müddeiler acep mübareğin kabri şerifini bilir mi yahut ziyaret etmiş midir?... (sadece merak ettim)


Yaw, sen sanırım çok kıskanç bir şeyhe mi rastladın ne, adam seni kaybetmemek için olanca tembihatını yapmış ve senin asla kensisini bırakmanı istemiyor ! Aman sen de onu bırakma ki sonra adın hovardacıya çıkar ! :)))
Senin bu işi kafan bastığı kadar anladığın belli ! Burada dayatma değil, tasavufun incelikleri ve kimyası var. Fazla söze hacet yok !
M.Esad Efendimizden bize karşı bahsederken abdestli olmalısın dostum ! Çünkü, biz onu çok ama çok severiz. Yolumuz onun yoludur. Kabri şeriflerini de biliriz, başına gelen bütün hadiseleri de çok iyi biliriz. Onun ne kadara büyük bir zat olduğunu anlayan bir müslüman için başka yerlerde bulunmayı, işte bu konumuzda açıkladığımız hakikatlar çerçevesinde hoş görmekteyiz ...Yoksa, "Esad Efendiyi tanıyan kendisine başka rehber nasıl arar ?" dememiz gerekirdi ! Ama, sen bu noktayı bir türlü kavrayamadın!



Yazar:  1hadim [ 12.01.11, 16:15 ]
Mesaj Başlığı:  Re: Şeyh Değiştirmek

Esad efendinin kabri şerifleri husunda bilgilendir bizi yakuti kardeş...

Yazar:  yakuti [ 12.01.11, 18:08 ]
Mesaj Başlığı:  Re: Şeyh Değiştirmek

1hadim yazdı:
Esad efendinin kabri şerifleri husunda bilgilendir bizi yakuti kardeş...



Bu konuda forumlarda bilgi vermemiz doğru olmaz. Ama, onun kabri şerifini samimi olarak görmek isteyenler şüphesiz ki, bu maksudlarına ulaşırlar. Bundan hiç kuşkum yoktur.
Ama, Menemen hadisesi hakkında nette bulunan şu iki kaynak olayı bütün çıplaklığıyla olmasa da büyük bir oranda ortaya koymaktadır. Bütün forumun bilgielrine sunulur.



http://depkac.com/beyin-firtinasi/20859 ... lay-olayi/
http://www.n-f-k.com/nfkforum/index.php ... men-olayi/

Not:
Bendeniz Hazretin hayatını ileride foruma taşımayı da düşünüyorum.

Yazar:  raber [ 12.01.11, 20:37 ]
Mesaj Başlığı:  Re: Bir müridin bir başka mürşide bağlanması hakkında...

bir şeyhe intisab etmek beraber sözleşip bir yola çıkmaya benzer.o zatla sözleştikten sonra yarı yolda ben başkasıyla gideceğim demek sözünden dönmek gibidir.yalnız istifade etmek başka şeydir gidip dinlemek okumak vs pekala mümkün. ama her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır sonuçta hepsi aynı yola çıksa da herkesin kendine has bir üslubu olacaktır. ancak an gelir ki iki şeyh arasındaki bu üslup farkındaki hikmeti biz anlayamayız.o zamanda kendi içimizde çelişkiler doğabilir. bunlara mahal vermemek adına, verilen sözden dönmemek adına intisab ettiğimiz şeyh'ten başkasına gitmek yanlış olacaktır. zaten eğer mürid'in başka şeyhe gitmesi lazım gelecekse bu o şeyh'e de bildirilir şeyh de bunu mürid'e bildirir. bu işe gönül veren kişi zaten sahipsiz değildir şeyh yanlış olsa da o mürid doğru yola gider ya da o yola iletilir. bu noktada tevekkül etmek ve işi büyüklere bırakmak en doğrusudur.

2. sayfa (Toplam 4 sayfa) Tüm zamanlar UTC + 2 saat
Powered by phpBB © 2000, 2002, 2005, 2007 phpBB Group
http://www.phpbb.com/