Sufiforum.com

2009'da başlayan SUFİFORUM'da İslam; İslam Tasavvuf Geleneği ile ilgili her türlü güncel ya da 'eskimez' konular yer almaktadır. İçerik yenilemeleri tasavvuf.name sitesinden sürdürülmektedir. ALLAH YÂR OLSUN.

Giriş |  Kayıt




Yeni başlık gönder Başlığa cevap ver  [ 1 mesaj ] 
Yazar Mesaj
 Mesaj Başlığı: Zikir, Evrad, Tesbihat hakkında - İHRAMCIZÂDE İSMAİL HAKKI
MesajGönderilme zamanı: 27.12.10, 16:44 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı

Kayıt: 19.08.10, 04:41
Mesajlar: 69
GAVS-ÜL ÂZAM İHRAMCIZÂDE HACI İSMAİL HAKKI TOPRAK NAKŞÎ-HÂKÎ TARİKÂTI ve İLM-İ LEDÜN SIRLARI KİTABINDAN

Hatm-i Hâcegân

Bu hatmeye Büyük Hatim adı verilir. Okuyuş usulünün Hasan Basrî radiyallâhü anhdan geldiği rivayet edilir. Hâcegân bu usûl üzere tertip etmişlerdir.

Sadece ders almış erkekler toplanıp Hatm-i Hâcegân ya­parlar.


“Hanımlara Hatm-i Hâce yoktur bunu bil.

Çünkü geçmiş büyükler kadınlarla Hatm-i Hâce yapma­dılar sen de değiştirme.”[1]

Sultân-ı Ulemâ-billâh Fehmi Efendi kuddise sırruhu’1-azîz buyurmuşlardır ki, “Ehl-i sülûkün helâli olan haremiyle bile içtimaında mânevî olan kanatları kırılır, terakki edip uçamaz, yeryüzünde kalır.” [2]

Bu nedenle, ehl-i tarikin erkekleri kadınlar konusunda şeriatın çizgisini sağlam tutmalıdır.

Büyük hatmi okumak isteyen kardeşimiz, sülûkü bitirmiş olmalı altı seneden beri dersli olmalı veya bu dersleri okumuş ve en az üç kişi olmalıdır. Lüzumunda tek başına bir kişide de okuyabilir.

Eski dönemlerde sülûk görmeyen hatmeye dâhil edilmediği halde, bu usûl zamanın icabı terk edildiği gibi, camilerde okutulan hatmelerde ise, gösteri halini almasının önüne geçilemediği görülmektedir.


Zamanı

Pazar ve Perşembe ikindiden sonra veya akşamı okunur. Ramazan ayında ise, her gün akşam okunur. Duruma göre bölgede yaşayan insan­ların durumları göz önünde alınarak, tespit edilen bir saatte okunur.


Hatim Memurları

Hatim Hocası

Hatim hocalarının seçimi bizzat şeyh tarafın­dan yapılır. Hatm-i Hâcegân-ı okutmakla yetki­lidir. Bazılarında yeni intisap eden kişilere ders tarif etme yetkisi de vardır.

Hatim Çavuşu

Hatim esnasında taş dağıtımı ve ihvanın hal ve hareketini düzenleyen kişidir.

Hatm-i Hâcegân’ı Okuyuş Usûlü

Hatmenin loş bir ortamda okunması tercih edilir. Buhur yakılabilir.

Hatim Hocası ve çavuş haricinde herkes gözlerini kapatır.

Cemaat sessiz ve gözü kapalı oturur ve zikir emirlerini bekler. Sözle veya hareketle müdahale yasaktır. Okunacak salâvat, dua ve sureler içten ve sessiz okunmalıdır. Kendisine taş yetmeyen kişiler, gözleri kapalı bir vaziyette okumadan bekler.

Hatmenin başlaması taş dağıtımı ile başlar. Böylece eline taş gelenin gözünü hatme bitene kadar açmaması gerekir. Hatim Hocasının taşı yere sertçe bırakmasına kadar gözler kapalı tutulur. Taşın düşme sesiyle Silsile-i şerif okunmaya başlanır.

Silsile-i şerif okunup bitene kadar, gözler kapalı tutulması uygundur, fakat mecbur değildir.


Hatm-i Hâcegân’ın Zikri


7 Adet Fatiha Suresi

100 Adet Salâvat-ı Şerife

79 Adet İnşirah Suresi (Besmele ile beraber)

1001 Adet İhlâs Suresi (Besmele ile beraber)[3]

7 Adet Fatiha Suresi (Besmele ile beraber)

100 Adet Salâvat-ı Şerife (adetlerde fazlalık ve eksiklik yapılmamaya çalışılmalıdır. Çünkü Nakşî usulünde “adet” üzerinde vukuf esaslardandır.)


Hatm-i Hâcegân’ın Yapılış Şekli

Hatim Çavuşu arkadaşları daire şeklinde namazda oturur gibi, dizer. Hatim çavuşu tarafından toplam 100 adet küçük 11 adet büyük taş alı­nır.

11 büyük taştan bir tanesi Hatim Hocasının önüne, 6 adedi sağ tarafa, 4 adedi de sol tarafa ayrılır.

100 adet küçük taştan 79 adedi hatim hocasının sağ tarafından itibaren, çavuş tarafından ihvana dağıtılır. 21 adet kü­çük taş Hatim Hocasının elinde kalır.

Hatim Hocası Hatme Duasını okur.

Daha sonra Hatim Hocası hatm-i Hâceganı okutmaya başlar. Hatim hocası sesli, diğerleri de içinden

5 defa “Estağfirullah” dedikten sonra, orada bulunan herkes içinden son Estağfirullah’ı

َاسْتَــغْـفِـرُ الله

َالْـعَـظيِمِ َالْـكريِمِ اَلرَّحِيمِ َاْلــحَىُّ الْقَــيُّومُ وَ غَـفَّارَ الذُّ نُوبَ وَاَتُوبُ اِلَيْهِ يَا ربّىِ اغْفِرْ لِى

“el-azim, el-kerim, er-rahim, el-hayy-ul kayyum ve gaffara’z-zunûbe ve etûbu ileyhe, ya rabbiğ firlî” birlikte denir.

Sonra Hatim Hocası da dâhil olarak sağ taraftan itibaren 7 kişi içlerinden besmele ile birlikte Fatiha suresini okurlar.

Sonra hatim hocası

صَـلَــوٰات شَر©يفَة

“Salâvat-ı Şerifeh”

Der, herkes kendi elindeki taş adedince içinden salâvat-ı şerifeyi

(Allahümme salli ve sellim ala Seyyidinâ Muhammedin ve ala âli Seyyidinâ Muhammedin bi adedi ilmik) okur.

اَلـلـّٰــهُمَّ صَلِّ وَسَــلِّمْ وَ بٰارِكْ عَلَى سَـــيِّدِنٰا مُحَمَّدٍ وَ عَلَى اٰلِ سَــيِّدِنٰا مُحَمَّدٍ بِعَدَدِ عِـلْـمِكْ

Hatim Hocası da elindeki 21 adet küçük taşa salâvat-ı şerife okuyunca salâvat-ı şerife 100 adede ta­mamlanmış olur. Bu arada ihvan râbıta halini alır.

Daha sonra Hatim Hocası “Elem Neşrahleke-i Şerîf” der, orada bulu­nanlar içlerinden besmele ile beraber ellerindeki taş adedince “İnşirah Sure­sini” okurlar. Bu da 79 adet olmuş olur.

Daha sonra Hatim Hocası elindeki 21 adet küçük taştan bir kaç tanesini kendine bırakıp, geri kalanını çavuşa verir. O da hatim Hocasının, sol tarafından itibaren o taşları ihvana dağıtır.

Daha sonra Hatim Hocası sesli olarak “İhlâs-ı Şerif” der ve herkes içinden besmele ile beraber elindeki taş adedince “İhlâs Suresini” okur.

Her bir seferinde hatim memuru da 10 Adet büyük taştan 1 tanesini diğer tarafa koyar, bu işlem 10 defa tekrarlanır. Her bir büyük taşa 100 adet İhlâs Suresi okunduğu için 1000 adet İhlâs Suresi okunmuş olur. Hatim Hocası 1 adet İhlâs Suresi ilave eder. Daha sonra Hatim Hocası dâhil sol taraftaki 7 kişi içinden besmele ile beraber “Fatiha Suresini” okur.

Daha sonra Hatim Hocası “Salâvat-i Şerifeh” der, herkes içinden elinde­ki taş adedince yani toplam 100 adet “Salâvat-ı şerife” okur.

Daha sonra kıraati düzgün bir kişi tarafından

َربَّنــَا لاَ تُزِغْ قُلُوبَنَا بَعْدَ اِذْ هَدَيـْـتــَنَا وَهَبْ لَنَا مِنْ لَدُنْكَ رَحْمَةً اِنَّكَ َانْـتَ الْوَهَّابُ {٨}

Al-i İmran Suresi, 7. ayeti okunur. Sonra taşlar, çavuş tarafından sol taraftan itibaren toplanmaya başlar, bu arada da Hatim Hocası kendi içinden, okunan ayet-i kerime ve salâvat-ı şerife ve hatm-i Hâcegândan hâsıl olan sevabı belli bir düzenle hediye eder ve torbaya toplanmış taşları ses verecek şekilde yere bırakır. Dileyen gözünü açar. Böylelikle hatm-i hâcegân bitmiş olur.

Sonra Silsile-i şerif okunur.

Ebû Said Muhammed el-Hâdimi şöyle der:

“Kim Hacegân hatmesinden sonra şeyhlerin silsilesini okur­sa kendisinde keşif ve yücelmeler hâsıl olur. (Bilhas­sa vird ve zikir sahibi kimseler, kendilerine ruhani bir hâl galip çaldığında mutlaka bu silsileyi okumalıdır­lar.)[4]

Hatimden sonra tatlı bir şeyin ikramı şerbet, lokum, helva vb. uygundur.


Hatm-i Hâcegân’ın Fazileti

Hatm-i Hâcegân hakkında birçok faziletler olduğu rivayet edilir.

1-O memleket afattan emin olur Yetmiş bin melâike hazır olur.

2-Pirânların ruhaniyeti okuyanlardan razı olur.

3-Pirânın manevi sofrasıdır.

Sultân-ı Ulemâ-billâh kuddise sırruhu’1-azîz Efendi buyurmuştur ki,

“Hatm-i hâcegân kıraat olunan haneye ve belki o mahalleye ve belki o beldeye hiçbir belâ ve musibet isabet etmez” [5]


Dağıstan’ın ve Kafkasya’nın rehberi ve mücahidi Şeyh Şamil kuddise sırruhu’l aziz bir Nakşî Şeyhidir. Mevlana Halid-i Bağdadî kuddise sırruhu’l azizin halifelerinden Şeyh İsmail ed-Dağıstanî’nin halifesidir.

İmam Şamil kuddise sırruhu’l-azîz Ruslara esir düşer. Murakabede bakar ki, şeyhi İsmail kuddise sırruhu’l aziz Efendi ona kızgın kızgın bakmaktadır.

Birden şeyhi bağırır:

“Sen bugün hatm-i Hâceganı terk etmeseydin Ruslara esir düşmezdin.” [6]

HATM-İ HÂCEGÂN’IN MEDHİ


Erer maksûduna ol kimse Hatm-i Hâcegân eyler

Cihanın câh u iclâlinde kesb-i izz ü şan eyler


Bu hatmi okumak kesret verir emval ü evlada

Girifdârı ider âzâd gamından şâdumân eyler


Bu hatm ile bulur hâif selamet şerr-i a’dâdan

Edâ-yı deyni ol medyun olanlardan daman eyler


Şifâlar bahş edüp ashâb-ı emraza verir sıhhat

Sülûk erbabına esrarını Hakk’ın ayan eyler


Bu hatmin feyz-i ruhanilerin ol kimse anlar kim

Tarîk-ı Nakşibendî üzre Hatm-i Hâcegân eyler

Sadeleştirilmiş Şekli

Erer maksûduna ol kimse Hatm-i Hâcegân eyler

Cihanın makam ve büyüklüğünde büyük kazanç eyler

Bu hatmi okumak çokluk verir mal ve evlatlara

Düşmüşü kurtarır gamından sevinçli eyler

Bu hatmile bulur korkak selamet bulur düşman şerrinden

Borçlu olanları borçlularından azâd eyler

Şifâlar bahş eder hastalara verir sıhhat

Sülûk erbabına esrarını Hakk’ın ayan eyler

Bu hatmin feyz-i ruhanilerin ol kimse anlarsa

Tarîk-ı Nakşibendî üzre Hatm-i Hâcegân eyler (Sefine-i Evliya, c.II, s.42)

IV-KELİME-İ TEVHİD HATİMİ

Bu hatim, Hatim Hocası veya bir kişi kontrolünde okunabilir.

Tevhid Hatmi bir kişiyle de, çok kişiyle de yapılabilecek olan bir hatimdir. Tevhid hatmi; 70.000 (Yetmiş bin) adet Kelime-i Tevhid’in okunmasıdır.

Hatim memuru 700 fasulye veya taş hazırlar. Evvela neye okunuyorsa niyet eder. Bir, Fatiha Suresi ve üç ihlâs suresi okur ruhaniyete hediye eder. Sonra açıktan istiaze ve Besmele’yi çeker ve

فَاعْلَمْ اَنَّهُ لاۤ اِلـهَٰ اِلاَّ ٱللهُ

Okunarak zikir başlar. Ele alınan tesbihin her bir tanesi için “Lâ İlâhe İlla’llâh” لاۤ اِلٰهَ الاَّ ٱللهُ denir ve her tes­bih yüze tamamlandıktan sonra

“Lâ İlâhe İlla’llâh Muhammed-ür Rasûlüllah”

لاۤ اِلـهَٰ اِلاَّ ٱللهُ مُحَمَّدٌ رَسُولُ اللهِ

Denir. Her fasulye için 100 Kelime-i Tevhit okunur.

Neticede 70.000 adet söylenmiş olur. Okuma bitiminde Aşr-ı Şerif ve Kur’an-ı Kerim’in ha­tim duası okunur.


Kelime-i Tevhid Hatmi Fazileti

“Bir kimse, kendisi veya başkası için yetmiş bin adet kelime-i tevhîd (kelime-i tayyibe) okursa, günahları afv olur.”

(Hadîs-i Şerîf-Makâmât-ı Mazhariyye)


“Hatm-i tehlîl yapıp, sevabını ölülerin ruhlarına hediye etmek çok faydalıdır.”

İmam Rabbânî Ahmed Farukî

Mazhâr-ı Cân-ı Cânân Hazretleri, bir kadının kabri yanına oturmuştu. Kabre yüzünü dönüp, hatırına başka bir şey getirmeyip; yalnız onu düşündü.

“Bu mezarda Cehennem ateşi var. Kadının imanlı olmasından şüphe ediyorum. Ruhuna, hatm-i tehlîl sevabı bağışlayacağım. İmanı varsa, afv olur” buyurdu. Hatm-i tehlil’in sevabını bağışladıktan sonra; “Elhamdülillah imanı varmış, kelime-i tayyibe tesirini gösterip azabtan kurtuldu” buyurdu.

Abdullah-ı Dehlevî kuddise sırruhu’l-azîz

Şeyhülislâm Kemalpaşazade kuddise sırruhu’l-azîzin (d.1468-h.y.t. 15 Nisan 1534) vasiyetnâmesi bize Hakk’a yürüyen bir müslümana yapılması gereken son vazifeyi ve 70 bin kelime-i tevhid’in gerekli olduğunu açıklayan çok güzel bir örnektir.


Bismillahirrahmanirrahim

el-Hamdülillahi Rabbi’l-âlemîn, ve’s-salâtü ve’s-selâ-mü alâ seyyidinâ Muhammedin ve âlini ve sahbihi ecmaîn.

Haza mâ evsâ bihi Ahmed b.Süleyman b. Kemal evsâ ve hüve yeşhedü en lâ İlâhe İlla’llâh ve enne Muhammeden abdühü ve rasûlüh. Ve enne’s-sâate âtiyetün lâ raybe fihâ ve ennallahe yeb’asü men fi’1-kubûr.

Bismillahirrahmanirrahim

Hamd âlemlerin Rabbi olan Allah Teâlâ’yadır. Salat ve selam Efendimiz Muhammed’e, âline ve ashabının (radiyallâhü anhüm) hepsine olsun

Bu vasiyet Ahmed b.Süleyman b. Kemal’in vasiyetidir. O şehadet eder ve derki;

Eşhedü en lâ ilahe illallah ve enne Muhammeden abdühü ve rasûlüh.

“Kıyamet vakti de gelecektir; bunda şüphe yoktur. Ve Allah Teâlâ kabirlerdeki kimseleri diriltip kaldıracaktır.” (Hac,7)

Sonra, vasiyet ederim ki, hastalandığımda sünnet üzere kıbleye teveccüh ettireler. Bir kimse yanımda te’ennî ile ve tefekkür ile Kur’an-ı Kerim okuya ve kelime-i şehadeti tekrar edeler. Ruhum kabz olunca ondört ki­mse tesbih çevirip yetmiş bin kerre lâ ilahe illa’llah söyleyip sevabını bana bağışlayalar. Ol kimselere bin akça sadaka vereler. Ve dahi salihlerden hiç cenaze yıkamamış bir kimse benim cenazemi yuya. Dahi yunarken su salâsın etmeyeler. Ve her camide sala verdirmeyeler, Sultan Muhammed Camii’nde sala verdirmek kifayet ider. Ve dahi yunurken cehr ile zikretmeyeler. Ve iş tamamlanınca şöhret etmeyip sünnet üzre olmayanı terk edüp dervişane götüreler. Kabrim müslimîn kabristanında yol üzerinde bir yüksekçe bir yerde kazalar, üzerin yüksek yapmayalar, alâmet için yonulmadık taş dikeler. Defnolduğumda üzerimde cüz okutmayalar, az bir aşır Kur’an-ı Kerim olur. (hiç okumayalar) Ve kurban itmeyeler, fu­karaya akçe dağıtalar. Ve salihlerden bazı kimselere bir miktar akçe vereler, onlar varıp halvetlerinde hatm-i Kur’ân-ı şerif ideler. Ve yedi güne değin ruhum içün yemek pişireler. Ve yedi gün kabirde bekleyip dua ve tesbih ideler, bu kişilere on bin akçe harcıyalar. Ve hac içün dahi beş bin akçe vasiyet ettim, bir kimseye verip hac ettireler. Vasiyetümi kabul edip yerine getireler. [7]


V-TESBİH NAMAZI

Tesbih namazı Rasûlüllah sallallâhü aleyhi ve sellemin tavsiye buyurduğu bir namazdır. İnsanın hiç olmazsa ömründe bir defa kılması veya kılabilirse her sene kılması, her ay kılması… Tarzında yapabildiğince çok yapılmasını teşvik eden rivâyetler vardır. Tesbih namazı yalnız kılınan bir namazdır. Fakat her zaman kılınan bir namaz olmadığından veya nasıl kılındığı bilinemediği için cemaatle kılınabilir.


Tesbih namazı nasıl kılınır?

Dört rekâttır, her rekâtta 75 defa, “Sübhânallâhi vel-hamdülillâhi velâ ilâhe illallâhu vallâhu ekber” denilir. Sonuncusunda söylerken, “Velâ havle velâ kuvvete illâ billâhil-aliyyil-azîm” eklenir.

“Allâh u ekber” diye namaza durulduğu zaman Subhàneke okunur. Fatiha’ya başlamadan evvel, “Sübhânallâhi vel-hamdülillâhi velâ ilâhe illallâhu vallâhu ekber”. 15 defa söylenir; 15’inciden sonra, “Velâ havle velâ kuvvete illâ billâhil-aliyyil-azîm”. denilir. Ondan sonra eûzu-besmele çekilir, Fatiha okunur. Fatiha’dan sonra Kur’an-ı Kerim’den bir miktar sure veya bazı ayetler okunur.

Kıraat bitince, rükûa varmadan, daha ayaktayken, 10 defa “Sübhânallâhi vel-hamdülillâhi velâ ilâhe illallâhu vallâhu”. denilir. 10’uncudan sonra, “Velâ havle velâ kuvvete illâ billâhil-aliyyil-azîm”. eklenir.

Başta 15, rekâtın sonunda 10 defa okunmasıyla 25 eder. Sonra rükûa varılır, rükûda her zaman okuduğumuz tesbihleri okuduktan sonra, yine 10 defa bu okunur.

Rükûdan kalıp doğrulduğu zaman kavmede yine 10 defa okunur. Ondan sonra secdeye varılır, secdede her zaman çektiğimiz tesbihler söylendikten sonra 10 defa bu söylenir. Sonra iki secde arasında doğrularak, orada, celsede yine 10 defa okunur. İkinci defa secdeye varılır, orda da tabii olarak okuduğumuz tesbihlerden sonra 10 defa okunur.

Bir rekâtta 75, ikinci rekâtta 75 daha; 150 eder. Selâm verildikten sonra iki rekât daha kılınır. Böylece dört rekâtta 300 defa “Sübhânallâhi vel-hamdülillâhi velâ ilâhe illallâhu vallâhu ekber”. Denilmiş olur.

Eğer sehvi gerektiren bir hal olursa sehiv secdelerinde Abdullah İbn-i Mübarek Hazretlerinden gelen rivayete göre 10 defa bu zikir secdelerde tekrar edilir.


VI—İSTİHARE NAMAZI [8]

İstihâre, “hayır” veya “hıyare” aslından gelir. Hayır talep etmek demektir. Daha doğrusu, iki şeyden birine muhtaç olana onların hayırlısını talep etmek manasına gelir. Yoksa kadere bakıp iyiyi bulmak demek değildir. Aklın ve dinin kabul etmediğine istihâre olmaz.

Rasûlüllah sallallâhü aleyhi ve sellem bir iş yapmaya karar verenlere istiharede bulunmayı tavsiye etmiştir. Bu muayyen adaba uyarak rüyada o işin hayırlı olup olmayacağı hususunda Allah Teâlâ’dan bir işaret talep etmek ve bu işarete göre hareket etmektir. İstiharede bulunmaya teşvik eden, ehemmiyetini haber veren birçok hadis vardır. Bazıları zayıf ise, de başta Buharî olmak üzere pek çok muteber hadis kitaplarında yer alacak sıhhatte olanları da mevcuttur. Bazıları şöyledir:

“Allah Teâlâ’ya istihâre, kişinin saadet vesilelerinden biridir.”

“İstihâre eden zarara düşmez.”

Rasûlüllah sallallâhü aleyhi ve sellem bir iş yapacağı zaman şöyle dua ederdi: “Allah Teâlâ’m, bana iyilik ver ve benim için iyi olanı seç.”

Hz. Câbir radiyallâhü anh anlatıyor: “Rasûlüllah sallallâhü aleyhi ve sellem bize, Kur’an’dan bir sure öğrettiği gibi, her işte istiharede bulunmamızı öğretirdi. Derdi ki;”Biriniz bir işi yapmaya arzu duyduğu zaman, farzlar dışında iki rekât namaz kılsın, sonra şu duayı okusun: “Allah Teâlâ’m, senden hayır talep ediyorum, zira sen bilirsin. Senden hayrı yapmaya kudret talep ediyorum, zira sen vermeye kadirsin, Rabbim yüce fazlını da talep ediyorum. Sen her şeye kadirsin, ben acizim. Sen bilirsin, ben câhilim. Sen gaybları bilirsin. Allah Teâlâ’m, eğer bu iş bana dinim, hayatım ve sonum için hayırlıdır, bunu bana takdir et ve yapmamı kolay kıl. Sonra da onu hakkımda mübarek kıl. Eğer bu işin, bana dinim, hayatım ve âkıbetim için zararlıdır; onu benden çevir, beni de ondan çevir. İyilik ne ise, bana onu takdir et, sonra da bana onu sevdir!” Hz. Câbir radiyallâhü anh dedi ki; “Bu duadan sonra yapacağı işi zikrederdi.” (Buhari)


[1]—Mustafa İsmet Garibullah, a.g.e. c.1, s.291
Hatm-i Hâcegân zaman kaydı olan ibadettir. Bazı kollarda kadın vekilin hasta olduğu zaman bu ibadeti yaptırdığı rivayetleri vardır. Bu bir hatadır. Eğer bir türlü kadın cemiyeti teşekkülü varsa onların kelime-i tevhid hatimi okumaları uygundur. Çünkü hasta olan kadın ihvan Kur’an-ı Kerimi okuyamaz. Fakat zikir yapabilir.

[2]—Aşçı İbrahim Dede, a.g.e. c. III, s.1188

[3]—Aded 1001’e hatim hocası tarafından ilave edilir. 1001 sayısı Sefine-i Evliya kitabında (c. II, s. 41) de zikredilmektedir. Mevlevilikte de 1001 sayısı esastır.

[4]— Eş-Şeyh Muhammed Emin El-Erbîlî, Kalblerin Nuru Tasavvuf, Konya, 1994, s. 219

[5]—Aşçı İbrahim Dede, a.g.e. c. II, s.728

[6]—Hadiseyi rivayet eden Şeyh Nazım Kıbrisînin büyük şeyhi Şeyh Şerafeddin Dağistanî kuddise sırruhu’l aziz dir.

[7]— SARAÇ, M. Ali Yekta, Şeyhülislâm Kemalpaşazâde, 1999, s.48

[8]— “Kardeşim bir iş yapacağın zaman gayet tereddüt edersen acaba hakkımda hayırlımıdır diye şöyle istihare et.

On tane ufak parça kâğıt kes. Beş tanesine hayırlı yaz beşini boş koy. Hepsini katla biri birine karıştır, sol tarafına koy. On rekât namaz kıl ikide bir selam ver her selam verdikçe o kâğıtlardan bir tanesini al, sağ tarafına koy, on rekât namaz bitince kâğıtların beş tanesi sağ tarafa geç­miş olur kâğıtların beşini de aç bak hayırlı çoksa o işi hemen yap… Boşu çok çıkarsa yapma şerdir. Allah Teâlâ sana hayırlısını bildirir bu çok hayırlı bir tefe’üldür.

Pirâna danışmak ve onlardan hayırlısını sormak daha uygundur. Onlarda sana bildirirler.” (ŞEN, a.g.e. s.33)

http://ismailhakkialtuntas.com/2010/03/ ... gan-adabi/


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
Eskiden itibaren mesajları göster:  Sırala  
Yeni başlık gönder Başlığa cevap ver  [ 1 mesaj ] 

Tüm zamanlar UTC + 2 saat


Kimler çevrimiçi

Bu forumu gezen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 1 misafir


Bu foruma yeni başlıklar gönderemezsiniz
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı düzenleyemezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz

Geçiş yap:  
cron
   Powered by phpBB © 2000, 2002, 2005, 2007 phpBB Group

Türkçe çeviri: phpBB Türkiye