Sufiforum.com

2009'da başlayan SUFİFORUM'da İslam; İslam Tasavvuf Geleneği ile ilgili her türlü güncel ya da 'eskimez' konular yer almaktadır. İçerik yenilemeleri tasavvuf.name sitesinden sürdürülmektedir. ALLAH YÂR OLSUN.

Giriş |  Kayıt




Yeni başlık gönder Başlığa cevap ver  [ 2 mesaj ] 
Yazar Mesaj
 Mesaj Başlığı: Rabbani Tecelliyat: Mânevî Tecellîler
MesajGönderilme zamanı: 11.01.10, 10:47 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı

Kayıt: 27.12.08, 17:20
Mesajlar: 565
17. Bölüm: Ruhlar Âlemi ve Zâtî Tecellî

Cisimler âlemi, ruhlar âleminin gölgesi gibidir. Ruhlar âlemi de zâtın aynısı olan ilâhî şuûnâtın ya da zâta zâid olan ilâhî sıfatların gölgesi gibidir.


Birinci gölge olma durumu yani ruhlar âleminin şuûnâtın gölgesi gibi olması, Muhammedî meşreb insanlara mahsustur (Muhammedî meşreb kişilerin ruhları, ilâhî sıfatların değil, o sıfatların asılları olan şuûnların gölgesi gibidir). Çünkü zât gaybından (sırf zâttan) hâsıl olan tam câmi‘iyyet (kapsayıcılık) bu şekilde (şuûnâtın gölgesi olarak) gerçekleşebilir. Bu sebeple tecellî-yi zâtî de onlara (Muhammedî meşreb velîlere) mahsus olmuştur.

Bu Allah’ın bir lütfudur, onu dilediğine verir. Allah büyük lütuf sâhibidir (el-Hadîd, 57/21).

***

MÜKÂŞEFÂT-I GAYBİYYE (MANEVÎ YOLCULUK)

İmâm-ı Rabbânî

Tercüme: Doç. Dr. Necdet Tosun

SUFÎ Kitap Yayınları


En son rabbani tarafından 11.01.10, 10:51 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kere düzenlendi.

Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Rabbani Tecelliyat:
MesajGönderilme zamanı: 11.01.10, 10:51 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı

Kayıt: 27.12.08, 17:20
Mesajlar: 565
18. Bölüm: Ruhlar Âlemi, Sûrî ve Mânevî Tecellîler

Sâlik, bu cisimler âleminden daha yükseğe adım atmak istediği zaman, sırf Allah’ın yardımı ile bazı sâliklerin nazarı bu âlemin aslı olan ruhlar âlemine düşer, orayı görür.

Ruhlar âlemi ile şuûnât veya ilâhî isimler arasında gölge olma ilişkisi bulunduğu için, gölgenin de gölgesi olan cisimler âlemini Hak olarak bilir ve onu görmeyi Hak Teâlâ’yı görmek olarak kabul eder.

Gerçekte ise, onun gördüğü kendi aslıyla irtibatlı olan ruhlar âlemidir.

Bu kişiye bu tecellînin (görüntünün) başlangıcında cisimler âlemi de görülür. Ancak nazarı ve bakışı daha yukarıya yönelince ve üste teveccüh edince bu süflî (aşağı) âlemi ruhlar âlemi olarak bilir ve onun hakîkatine hükmeder. Gerçi o esnâda bu kişi onu rûhâniyet adıyla (ruhlar âlemi olarak) bilmez, Hakkâniyyet adıyla hayâl eder. Bu sebeple kendisini ve âlemi Hak olarak bilir. Sonunda kendisine tecellî gelen bu kişinin gözünden cisimler âlemi tamâmen silinir ve ayna olma durumu ortaya çıkar. Bu âlemde ruhlar âlemini müşâhede eder. Rûhâniyet adıyla bilse de, bu esnâda Allah Teâlâ’nın mevcud olduğuna ve O’nun hâricinde hiçbir şey olmadığına hükmeder. Bu müşâhedenin gâlip geldiği esnâda bazı sâliklerin tüm benlikleri (nefs, ego) ortadan kalkar, kendilerini kaybederler. Bu iki durumda da onların tecellîleri, tecellî-yi sûrîdir, gördükleri şey de ruhlar âlemidir.

Çoğu zaman sâlik bu makâmda bekâ (kalıcılık) elde eder. Ancak bazen bu hâl (benliğini yitirme) gidip sâlik eski hâline döner ve tekrar kendisini Hak olarak görür. Gerçekte ruh ile bekâ bulmuş, benliği ruhun üzerine düşmüştür. Bu bekâyı bazen hakka’l-yakîn olarak hayâl eder. Nitekim bazıları böyle zannetmiştir. Fenâ ve bekâyı ilk adımda ispat eder. İlme’l-yakîn, ayne’l-yakîn ve hakka’l-yakîni bu makâmda düşünür ve hedefe ulaşmaktan geri kalır.

Şiir:
Taşta gizlenmiş olan kurt (böcek) gibi,
Onun yeri ve göğü sâdece o taştır.

Tarîkat çocuklarında ortaya çıkan hâllerden, Hak Teâlâ’nın âlemi kuşattığını (ihâta) ve âlemin bütün zerrelerine sirâyet ettiğini düşünmek, kesrette vahdeti yani çokluk içinde birliği müşâhede etmek ve bunlara benzer hâllerin hepsi bu makâmdadır.

Gerçekte ise o kuşatma, ruhların cisimler âlemini kuşatmasıdır ve cisimler âleminde ruhlar âleminin görülmesidir.

Allah’ın yardımı o sâlikin hâlini kuşatınca onu bu tehlikeden geçirir, böylece sâlikin nazarı ruhlar âleminin aslı olan şuûnâta, belki de şuûnâtın yansımasına (gölgesine) ya da ilâhî isimlere düşer. Bu nazar (görme ve düşünme) sâyesinde önceki bilgi ve algılamalarındaki yanlışlığı idrâk eder. Kendisini ve âlemi Hak Teâlâ olarak zannettiği algılama ve bilgi ortadan kalkar. Aynı şekilde sâlikte var olan Allah’ın kuşatması, sirâyeti ve benzeri hüküm ve düşünceler de yok olur. Çünkü sâlik artık, tenzîh mertebesiyle ilişkili olan ve bu âlem (cisimler âlemi) ile fazla münâsebeti olmayan şuûn ya da ilâhî isimleri müşâhede etmektedir. Bu hükümlerin binâsıyla da ilişkilidir.

Bu dönemde sâlikin işi hayret ile sonuçlanır.

Bu müşâhedenin (şuûn ya da isimleri görmenin) gâlip gelmesiyle ruhlar âleminin görüntüsü gizlenir ve ayna olma hükmü zuhûr eder. Sâlikin o âlemdeki müşâhedesi, o şuûn ve isimlerin aynasında kalır. Bu sebeple o dönemde, geri dönmüş olan benlik tekrar kaybolur ve o müşâhedede yok olur.

Bazıları için bu makâmda bekâ (kalıcılık) el verir. Kendi hakîkatlerini (a‘yân-ı sâbitesini), müşâhede ettiği ilâhî ismin hakîkati olarak bulurlar. Meselâ kendilerini ilim, kudret veya irâde olarak bulurlar. Bu ismin hakîkatinin kapsayıcılığı sebebiyle sâlikler kendilerini bütün ilâhî isimlerin hakîkati olarak hissederler. Ancak bu isimlere vücûb ve kıdem (varlığı zorunlu ve ezelî olma sıfatları) dâhil değildir. Bu tür ilâhî isim tecellîlerine “tecelliyât-ı ma‘neviyye” (mânevî tecellîler) adını verirler.

Eğer Allah’ın lütfu sâlike bu makâmdan yükselmeyi nasip ederlerse, müşâhedesi zâtın isimleri ve şuûnu aynasında olur, şuûn aynasının gizlenmesi sebebiyle de isimler onun nazarından gizlenir. Bu makâmda şuûn ve isimlerin gizlenmesi sebebiyle ilâhî sıfatların var olduğuna hükmedemez.

***

MÜKÂŞEFÂT-I GAYBİYYE (MANEVÎ YOLCULUK)

İmâm-ı Rabbânî

Tercüme: Doç. Dr. Necdet Tosun

SUFÎ Kitap Yayınları


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
Eskiden itibaren mesajları göster:  Sırala  
Yeni başlık gönder Başlığa cevap ver  [ 2 mesaj ] 

Tüm zamanlar UTC + 2 saat


Kimler çevrimiçi

Bu forumu gezen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 1 misafir


Bu foruma yeni başlıklar gönderemezsiniz
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı düzenleyemezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz

Geçiş yap:  
cron
   Powered by phpBB © 2000, 2002, 2005, 2007 phpBB Group

Türkçe çeviri: phpBB Türkiye