Dervişim,
Gel Allah Allah diyelim, Hakka verdiğimiz ahdi güdelim Gel yâne yâne dönelim, aşk şerabın kane kane içelim
Bir gece vakti, tenhalarda dünya gözünü kapatıp can kulağı ile dinleyenler ile bu dünyaya sürgüne gönderilmiş ruh ve Rabbi arasındaki bağı bildiğimiz musikiden, Uşşak makamında dokuz dakikayı beraber geçirmek, geçmekte olan demi, safayı deryaya erdirmek, ehline vardırmak dileriz. Dilimiz damakta, canlarla tevhid eylemek niyetindeyiz... Yoldaşım gel, Allah Allah diyelim Hakka verdiğimiz ahdi güdelim Allah adın daima zikredelim Her iş Allah'tandır ânı bilelim Kimseyi hor görme aybın söyleme Kaç yalandan Hakk’a hiç şirk eyleme Hem gönül kırma ki bir fahreyleme Kalpte asla bir fenalık gizleme Dervişim gel, yâne yâne dönelim Aşk şerabın kane kane içelim Elele Ken'an tutup seyredelim Dost cemalin aşk ile tavaf edelim Bu yolda, cezaya uğrama korkusu da mükafata varma arzusu da menfaatperestliktir, çıkarcılıktır. Dervişe lazım olan Takva’yı Allah'ın rızasını kaybetme, hoşnutluğundan uzak düşme endişesi ile doğru yaşamaktır. Bunu yaparken de doğruları kendimiz tayin etmeden “festakim kema umirte” fermanınca emrolunduğumuz gibi istikamet sahibi olmak gerek... Ne kadar istikamet üzre olduğumuzu anlamak için basit bir sınama; Engin gönüllü Hak âşıkları der ki: "Kendisinin mânevî durumunu merak eden kimseler, uyandığında aklına gelen ilk düşüncenin ne olduğuna bakıversin.” Bu istikamet üzre yaşarken himmet ve hasret kaynaşır da Hakka varan yolda, yol almamıza bir adım daha ileri gitmemize vesile olur niyazıyla Vakt-i şerif, Cuma, ömür ve şahsiyetlerimiz, ahir ve akibet, zahir ve batınlarımız hayrola, Aşkullah, Muhabbetullah, Marifetullah, Şevkullah ve Zikrullah gönüllere nakşola Şefaat û nebi cümlemize nasib ola efendim
Mevlam ateş-i aşkınızı ziyâde eylesin Gam ve telaş sizlerden uzak olsun da huzur bulasınız efendim
|