Bayram zikri
Yunus Vehbi Yavuz www.yunusvehbiyavuz.com 2009-09-20
Ramazan ayı baştanbaşa bir zikirler ayıdır. Oruç zikirdir. Ramazan ayı, birçok zikir şeklinin harmanlandığı aydır. Oruç temel zikridir bu ayın... Kur’an’ın bir adı da zikirdir. Kur’an’ı okuyup anlamak ve mesajını algılamak bir zikirdir.
Ramazan ayı anılınca, akla gelen ibadetlerden biri de zekâttır. Zekât malî bir zikirdir. Yani mal vererek Allah’ı hatırlamak, O’nun varlık ve birliğini tasdik etmektir. Zekât bir tür malî tevhittir.
Fitre, özellikle Ramazan ayına mahsus mali bir ibadet olup bayramın müşterek sevincinin fakirler ile paylaşılmasını sağlayan bir eylemdir. Miktarı küçük, fakat anlamı büyüktür. Allah’ın yoksul kullarını hatırlamak ve onları da bayram sevincine ortak etmektir. Çok yaygın bir şekilde fiili bir zikir olarak karşımıza çıkmaktadır.
Ramazan’daki fiili zikir çeşitlerinden bir diğeri de yapılan bunca hayırlar ve işlenen hasenatlar, sergilenen güzel işlerdir. Ramazan ayı dışında, hayra temayülleri azalan Müslümanlar, bu zikir ayında Allah’a daha yakın oldukları ve ilahi rahmet tarafından kuşatıldıkları için, hayra daha çok yönelirler; hatta hayırda yarışmaya girerler. Ramazan ayındaki hayır zikri, insan beynindeki hayır yapma mekanizmasını harekete geçirir, ona güç kazandırır, hız verir.
Ramazan ayında, önemli fiili zikir şekillerinden biri de oruç tutan her müminin nefsini terbiye etmeye yönelmesi, onun arzularını frenlemesi, nefsin azgınlığına gem vurmasıdır. Bu ayda insan kendini daha iyi tanıma ve yaratana yaklaşma, nefsin tehlikelerini tanıma, onu dizginlemenin önemini daha iyi kavrama imkânını bulur.
İşte bu durum da fiili zikirlerden bir başkasıdır. Eğer Müslümanlar nefislerini disiplin altına almayı bilebilselerdi, adli vakalar sona erer, cinayetler sıfırlanır, anlaşmazlıklar asgari düzeye inerdi. Ramazan’da nefsin eğitilmesine yönelik olan zikrin, gerçekten diğer zikirlerin de temel taşı olduğunu unutmamak lazımdır.
Ramazan’da akla gelmeyen zikir çeşitlerinden biri başkası da sıla olgusudur. Ramazan aynı zamanda bir sıla ayıdır. Sılayı Kur’anî anlamda düşündüğümüz zaman, akraba ziyareti anlamının çerçevesini aşar ve çok daha geniş bir çerçeve çizer.
Sıla bizatihi ibadettir, insanların kurtuluşuna ve huzur bulmasına sebeptir. Sıla sadece akraba ziyaretinde ibaret bir eylem değildir; belki insanlara ulaşmak ve onlara iyilik yapmaktan ibaret geniş çerçeveli bir sosyal olgudur.
Sıla, akrabaya ulaşmak, onlarla ilgi kurmak, gerekirse iyilikte bulunmak, yardım etmek anlamını taşıdığı gibi, esas manası itibarıyla tüm Müslümanlara ve diğer insanlara ulaşmak, onlarla ilgi kurmak, ihtiyaçlarını karşılamak ve problemlerinin çözümüne yardımcı olmaktır. Bu çerçevede ele alındığı takdirde sılanın Ramazan ayında çok daha etkin bir biçimde yaşatıldığı görülür, bayramlarda sıla doruk noktasına ulaşır.
Ramazan ayı zikirler panayırı olan bir ayıdır. Bayramlar ise bu panayırın bir tür hasat günleridir. Kullukta başarı kazanmanın kutlanmasıdır bayram… Bayram kulluk sevincidir, kulların neşelendiği gündür. Huzur ve mutluluğun simgesidir. Bayram, bir zikirdir; bütünü ile Allah yolunda geçirilen zamanların en güzel bir şekilde değerlendirilmesi ve kutlanmasıdır.
Bayramda bütün Müslümanlar, kendilerini büyük bir bağışlanma havuzu ve her anı zikir olan bir ibadet dünyası içinde hissetmeli ve bayram zikrini ona göre değerlendirmelidirler. Her bir saniyesinin, zikir ibadeti yerine geçmesi dileğimizle okuyucularımızın Ramazan bayramını en içten duygularla kutluyor, ebedi saadetler diliyorum. Nice bayramlara…