Sufiforum.com

2009'da başlayan SUFİFORUM'da İslam; İslam Tasavvuf Geleneği ile ilgili her türlü güncel ya da 'eskimez' konular yer almaktadır. İçerik yenilemeleri tasavvuf.name sitesinden sürdürülmektedir. ALLAH YÂR OLSUN.

Giriş |  Kayıt




Yeni başlık gönder Başlığa cevap ver  [ 1 mesaj ] 
Yazar Mesaj
 Mesaj Başlığı: MGK'da bir 'Fethullahçılık' anekdotu
MesajGönderilme zamanı: 14.06.09, 16:47 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 20.01.09, 10:20
Mesajlar: 239
MGK'da bir 'Fethullahçılık' anekdotu

HASAN CELAL GÜZEL


RADİKAL

Resim

Sevgili okuyucular, bu hafta sizinle 'Türkçe Olimpiyatları' konusunda sohbet etmeyi plânlıyordum. Dünyanın 115 ülkesinden gelen 700'e yakın çocuğumuzun başarılarını anlatacak, dünyanın her yerindeki yüzlerce okulda onbinlerce çocuğu eğiten eli öpülesi idealist öğretmenlerimize, inançlı iş adamlarımıza ve halkımıza; nihayet bu mucizevî oluşu gerçekleştiren Fethullah Hocaefendi ve ekibine şükranlarımı sunacaktım.

Takdir ve teşekkürüm elbette bâkîdir. Lâkin, 12 Haziran tarihli Taraf Gazetesi'nin, 'AKP ve Gülen'i Bitirme Plânı' manşetli haberini okuyunca, Pazar sohbetinde bu rezaletten bahsetmeyi uygun buldum.

'Fethullahçı Silahlı Terör Örgütü (FSTÖ)'

İmzalı belgenin aynen yayınlandığı habere göre, Nisan 2009'da Genelkurmay Harekât Başkanlığı'nda, dört sayfadan oluşan bir 'İrticayla Mücadele Eylem Plânı' hazırlanıyor. Dz. Kur. Kd. Albay Dursun Çiçek tarafından imzalanan bu eylem plânında, önce Ergenekon Soruşturması eleştirilerek, "İrticaî gruplar tarafından TSK başta olmak üzere devletin resmî kurumlarını yıpratmak üzere yoğun faaliyetler yürütülmekte; Ergenekon adı altında TSK'ya büyük emekleri geçmiş, emekli ve muvazzaf askerî personele yersiz ithamlarda bulunularak lekelemeye çalışılmaktadır" denilmektedir.

Plânda bundan sonra yer alanlar, normal bir vatandaşın tüylerini diken diken edecek mahiyettedir. Bu kadar alçakça hazırlanan, yalan, iftira ve komplolarla dolu 'psikolojik propaganda' plânları sağlıklı zihinlerin mahsulü olamaz.

Şu rezalete bir bakar mısınız?

- Fethullah Gülen'ciler (FG ) gemi azıya aldılar, doğrudan TSK'ya saldırıyorlar teması işlenecektir.

- Sakıncalı/şüpheli kategorisindeki irticacı subay ve astsubaylar hakkında ihbar çalışmaları yapılacak, müteakiben bu kişilerin ahlâki yönden olumsuzlukları ile ilgili haberler yapılacaktır.

- Işık Evleri baskınlarında, silâhlı terör örgütü oluşturmak doğrultusunda; silâh, mühimmat, plan vb. materyel bulunması 'sağlanarak', FG grubu silâhlı terör örgütü, 'Fethullahçı Silahlı Terör Örgütü' (FSTÖ ) kapsamına aldırılacak ve soruşturmalar askerî yargı kapsamında yürütülecektir.

Eylemler listesi bu şekilde devam edip gidiyor...

İftira psikolojik harekât değildir

Efendim, sizleri bilmiyorum ama bu rezillikleri okudukça benim içim kararıyor, midem bulanıyor, kusacak gibi oluyorum. Kurmay Albay rütbesindeki bir asker, nasıl olur da böyle sahtekârlıklara kalkışır, havsalam almıyor. Hele bunları ona hazırlatanları düşündükçe Türkiye'nin nasıl tehlikelere mâruz bulunduğunu daha iyi anlıyorum.

Ne yazık ki, darbeci komplocular yarım asırdan beri bu millete olmadık iftiralar atıyor, inim inim inletiyorlar.

27 Mayıs'ta DP'lileri gözden düşürmek için medya ile birlikte az mı alçaklık yapmışlardı?.. Gençlerin kıyma makinalarında öğütüldüğünü söylemişler, ellerinde naylon donlarla, Afgan tazısıyla dolaşmışlardı. Lâkin bu millet demokratları ve şehit Menderes'i sevmeye devam etti.

Bütün yapılanları tek tek sayacak yerimiz ve imkânımız yok. Sadece şu son 28 Şubat Darbesi'ndeki medyanın soytarılığı ve darbeci Batı Çalışma Grubu'nun komploları bile oynanan vodvilleri bütün açıklığıyla ortaya koymuyor mu?.. Artık Fadime Şahinler'in Ali Kalkancı'ların nasıl alçakça bir oyunun adi piyonları olduklarını bilmeyen kaldı mı?..

Aslında 28 Şubat'tan bu yana çevrilen dolapların içyüzleri de yakında ortaya çıkacaktır. Esasen Ergenekoncuların da telâşının sebebi budur.

MGK'dan bir anekdot

Efendim, merhum Özal, Millî Güvenlik Kurulu'nun dayatmacı tavrından hoşlanmaz ve bu kurulu aslâ Bakanlar Kurulu'nun üzerinde kabul etmezdi. Ancak, 12 Eylül dönemi henüz yeni bitmişti; darbecilerin başı hâlen Cumhurbaşkanı idi ve Özal da askerle ilişkileri iyi götürmeye çalışıyordu.

Başbakanlık Müsteşarı iken Özal'ın talimatıyla MGK gündemini ve evrakını didik didik eder, gördüğüm yanlışlıkları ve terslikleri Özal'a anlatırdım. Bu uygulamaya bakanlıklarım sırasında da devam ettik. Dışişleri bakanlarına daimî vekâlet görevim dolayısıyla, hem müsteşar hem de bakanken MGK toplantılarında genellikle bulunmuştum.

1988 yılında Millî Eğitim Bakanlığım sırasında merhum Özal'ın gönderdiği MGK sunuşlarını incelerken MİT Müsteşarlığı'nın mûtad bilgi raporunda şunların yazılı olduğunu görünce hem kahkahalarla güldüm hem de kızdım. Raporun Fethullahçı grupla ilgili değerlendirmesinde, Fetullahçıların Humeynî yanlısı oldukları ve silâhlı terör grupları oluşturarak İslâm Devrimi hazırlıkları yaptıkları yazılıydı.

Doğru rahmetli Özal'a koşup durumu anlattım. Çok sinirlendi; daha önce de sık sık aramızda yaptığımız gibi, "Sen üzerlerine git, duruma göre gerekirse ben de konuşurum" dedi.

Evren'in başkanlığında yapılan MGK toplantısında, önce bir korgeneral olan MİT Müsteşarı raporunu okudu. Daha sonra Evren gündemin diğer maddesine geçmek istedi. Herhalde Kurul'un toplantı tarihinde ilk olarak rapor üzerinde söz istedim. Fethullah Gülen grubunu yakînen tanıdığımı ve raporda yazılı olanların hiçbir şekilde doğru olamayacağını; Grubun Humeynî rejiminin karşısında olduğunu ve terörle, silâhla ilgilerinin bulunmadığını kesin bir dille ifade ettim. Bunun üzerine Müsteşar klâsik bir itiraz şekliyle 'Ama elimizde bantlar var' cevabını verince, 'Burası devletin en üst bir kuruludur. Varsa çıkarın bantları da biz de müstefîd olalım' dedim. Bu arada, müdahale vaktinin geldiğini gören Özal da beni destekleyerek raporu sert bir şekilde eleştirdi. Olan biten karşısında çok bozulan Evren, hırsını Müsteşar'dan aldı ve Gülen Grubu hakkındaki gerçeğe aykırı beyanlar rapordan çıkartıldı.

Gereği yapılmalı!

Düşünebiliyor musunuz sevgili okuyucular, aradan tam 21 yıl geçtikten sonra (Anekdotumdaki raporu hazırlayanlar ile varlığını güvenliğimizin teminatı olarak gördüğümüz MİT'i birbirinden ayırt ediyorum), birileri çıkıyor, aynen 21 yıl önce yapıldığı gibi Fethullah Gülen grubunu 'FSTÖ' (Fethullahçı Silâhlı Terör Örgütü) gösterebilmek için evlerine silâh ve mühimmat yerleştirin diye eylem plânı hazırlıyor...

Lâkin, bu rezalet karşısında, esef etmekten ve köşe yazısı yazmaktan başka da yapılması gerekenler vardır. Şöyle ki;

1. Önce bu raporu düzenleyerek açıkça suç işleyenler hakkında, TSK'nın üst kademesi mevzuat çerçevesinde derhal gereğini yapmalıdır.

2. Makûl bir süre bekledikten sonra Başbakanlık da Başbakan'a bağlı Genelkurmay Başkanlığı'na, suç işleyenler konusunda gereğinin yapılmasını yazılı olarak bildirmelidir.

3. Aslında bu mesele, askerî yargıdan çok sivil yargıyı ilgilendirdiği için yargıda da soruşturma başlatılmalıdır.


Darbeci taslaklarına son bir diyeceğimiz var: Biliniz ki artık bu millet sizin iftiralarınıza ve yalanlarınıza hiçbir şekilde inanmıyor.

HASAN CELAL GÜZEL / RADİKAL


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
Eskiden itibaren mesajları göster:  Sırala  
Yeni başlık gönder Başlığa cevap ver  [ 1 mesaj ] 

Tüm zamanlar UTC + 2 saat


Kimler çevrimiçi

Bu forumu gezen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 2 misafir


Bu foruma yeni başlıklar gönderemezsiniz
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı düzenleyemezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz

Geçiş yap:  
cron
   Powered by phpBB © 2000, 2002, 2005, 2007 phpBB Group

Türkçe çeviri: phpBB Türkiye