Sufiforum.com

2009'da başlayan SUFİFORUM'da İslam; İslam Tasavvuf Geleneği ile ilgili her türlü güncel ya da 'eskimez' konular yer almaktadır. İçerik yenilemeleri tasavvuf.name sitesinden sürdürülmektedir. ALLAH YÂR OLSUN.

Giriş |  Kayıt




Yeni başlık gönder Başlığa cevap ver  [ 3 mesaj ] 
Yazar Mesaj
 Mesaj Başlığı: Azîz Mahmûd Hüdayi'den Bir Mektub
MesajGönderilme zamanı: 24.12.08, 10:08 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 15.12.08, 02:21
Mesajlar: 35
Azîz Mahmûd Hüdayi [K.S.]'nin Belgıradlı Ali Efendi’ye Gönderdiği Mektub

Derleyen: Doç Dr. Cengiz Gündoğdu, Atatürk Ü. İlahiyat Fakültesi

Ekrem Özer Bey'in hususi kütüphanesinde bulunan bu mektup, Mehmed Refik tarafından istinsah edilmiştir. İstinsah tarihi belli olmayan bu mektup, Mehmed Gülşen Efendi tarafından hazırlanan Külliyat-ı Hazret-i Hüdayî (İstanbul Bahriye Matbaası, 1338, 1340) içinde basılmıştır. Yazma bir nüshası da H Selimağa-Hüdayi 269/ 4 'tedir.

Aziz Mahmud Hüdayî oldukça muhtasar ve özlü olarak yazmış olduğu bu mektupta şu meseleleri cevaplandırmıştır:

1.Mürşidin sohbetine iştirak müyesser olmayan talib-i Hakk ne yapmalıdır?

2. Ehl-i tarik hangi ay ve günlerde oruçlu bulunmalıdır?

3. Tarik-i halvet ve celvetin farkı nedir?

4.Kişi kendi nefsini ıslah etmeden başkasının ıslahına mübaşeret edebilir mi?

5. Lisan ile zikirde sağa ve sola hareket etmenin hikmeti nedir?

Hüdayî'nin özellikle tevhidin sırrına ermek için müridin gücü nisbetinde şeriat ve tarikatın düsturlarına riayet edip, zikrullahla meşgul olması ve bu uğurda samimi davranmasını tavsiye ettiği mektubunun incelediğimiz metni şöyledir:

***

Tari'kat-ı 'Aliye-i Celvetiye pîri Üsküdarî Azîz Mahmud Hüdayî Efendi (K.S.) Hazretlerinin kendi bendegânından Belgıradî Ali Efendiye irsal buyurdukları mektub-i şerif-i kudsiyet-elifdir.

Ba'des-selam inha ve i'lam olunur ki, tarik-i Hakk e'azz-i turuk ve e'azz-i sübül olmağın, salike bir mürşid-i kamile vasıl olmak elbette lazım ve mühimdir. Mücerred akıl ve kütüb ve resail kifayet etmez.

Amma sohbet-i mürşid-i kamil müyesser olmazsa talib-i Hakk, her gün yüz istiğfar yani, Estağfirullah el- 'Azîm demek ve yedi yüz Kelime-i tevhid ve a'kab salavat-ı hamsede kırk kerre tasliye yani Allahümme salli 'ala seyyidina Muhammedin ve 'ala alihi' ve sahbihi' ve sellim diyerek kemal-i ihlas ve huzûr-i kalb ve teveccüh-i tam ile Resulullah'a salat ve selam getirmek ve iki rek'at salat-ı işrak ve altı rek'at salat-ı duha ve on iki rek'at salat-ı teheccüd kılmak gerektir.

“Kuran’dan kolayınıza geleni okuyun.” Müzzemmil 73/20 muktezasınca ayât-ı Kur'aniyye'den her ne kıra'at iderse caizdir. Cidd ü ihtimam ve teveccüh-i tam ile olmaktır.

Ve ehl-i tarikat mah-ı Receb ve mah-ı Şa'ban ve mah-ı Ramazan saim olub, altı gün Şevvaı'den Ramazan-ı şerife ilhak iderler.

Resulullah (s.a.v.) dedi ki: “Her kim Ramazan orucunu tutar, sonra da Şevval'den altı gün ilave ederse bütün, seneyi oruçlu geçirmiş gibi olur. "

Ve dahi aşr-ı Muharrem ve aşr-ı Rebiülevvel ve aşr-ı Zilhicce saim olurlar. Ve dahi haftada isneyn ve hamis –Pazartesi ve Perşembe- günleri saim olurlar. Hazret-i Resul (s.a.v.) bu günlerde saim olurlar idi. ''Niçün saim olursunuz ya Resulullah?'' deyu sual eylediler; ''Yevmü'l-isneyn viladetim günidir, riayet iderim, yevm-i hamis 'arz-ı a'mâl günidir, Ol gün bir 'amel-i salih üzre olmak isterim" buyurmuşlardır.”

Tarik-i halvet ve celvetten sual olunmuş, iki tarik bile Hakk'a giden yoldur. Hacc-ı su'ride huccac bahrdan ve bazı huccac berrden gittikleri gibi nihayet ehl-i halvet tarik-i esmadan giderler. Usul-i esma on ikidir. Anın ehli azdır. Fi zemanina yedinci isme vasıl olanı kamil kıyas idüb hilafet virirler. Ehl-i celvet tevhid ve riyazet ve mücahede ile süluk iderler.

Allahu Te'ala : “Bizim uğrumuzda cihad edenleri elbette kendi yollarımıza eriştireceğiz.” Kur’an, Ankebut, 29/69 buyurmuştur.

Tarik-i mücahede tarik-i sahabedir (Rıdvahullahi te'ala aleyhim ecma'in). İki tarik ehli ile bu fakir sohbet itmiş idim. Tarikımız halvet ve celveti cami'dir. Pes talib-i sadıka vasiyetdir ki, ruz u şeb Tevhid-i Şerif'le iştiğal ve bab-ı zikirde ihtimam ve Hakk'a hicab olan nefs-i emmarenin ahlak-ı mezmumesini mücahede ile ref'a ikdam ide.

Allahu Te'ala: “Nefsini kötülüklerden arındıran kurtuluşa ermiş ,onu kötülüklere gömen de ziyan etmiştir.” Kur’an, Şems, 91/9-10 buyurmuştur.

Islah-ı nefs ehemm-i mühimmatdandır. Kişi kendi nefsini ıslah itmeden ğayrın ıslahına mübaşeret 'ayn-ı gafletdir. Ve tarikata alim olmayan rehnüma olmak 'ayn-ı cehalettir. İmdi ri'ayet-i şeri'at-ı şerif ile ta'mir ve tarikat-ı meşayih-i 'izam ile batının tenvir ide.

“Bilsin ki insan için kendi çalışmasından başka bir şey yoktur.” Kur’an, Necm,53/39.

'Alem-i dünyada iken Tevhid-i Şerif nuruna Vusula kasd ide. 'Umum ehlinin tevhidi, 'ilm-i tevhiddir. Husus ehlinin tevhidi, 'ayn-ı tevhiddir. 'Ayn-ı tevhid üç mertebedir Tevhid-i ef'al, tevhid-i sıfat, tevhid-i zatdır. Bu meratibe vusul sohbet-i kamil ve mürşide vusul ile olur. Hele talib, 'ala kaderi't-taka şeriatı ve tarikatı riayet ve zikrullahla iştiğal ile kemal-i sa'y ve cidd üzere ola.

“Her kim taleb eder ve talebinde ısrar ederse onu bulur, her kim de bir kapıyı çalar ve çalmakta ısrar ederse o kapıdan girer.” deyu buyurulmuştur.

Zikr-i lisanîde yemîn ve şimale hareketi, Ashâb-ı Kehf hakkında : “..Onları sağa ve sola çevirdik..” Kur’an,Kehf, 18/18 ayet-i kerimesinden ahz itmişlerdir.Muvahhid, tevhid-i şerifi, nefyi sağ cânibine ve isbatı sol cânibine ide.Ve âmme-i mü’minîne vasiyyetdir ki, şerîat-ı mutahharraya ri’ayetde ihtimâm ideler. Zira zulmet ve şirketten ve bahr-i hayretden halâs, nûr-ı keşfledir, yâhûd şerîatladır, vesselam.

el-Fakir Mahmûd

***

Tasavvuf Dergisi,
Sayı: 3 Nisan-2000 Sahife:82-84


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Azîz Mahmûd Hüdayi'den Bir Mektub
MesajGönderilme zamanı: 13.01.09, 01:58 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 22.12.08, 23:18
Mesajlar: 245
Allahu zül-Celal ebeden Razı olsun.. şu mübarek kelimat bize ilaç gibi geldi... kısaca bir mektub amma derya gibi ahbar ve meani.. işte 'cevamiul kelim' olma hasleti budur..

bu aynı zamanda bir tarikat ehlinin ortalama hareket cedveli olmalıdır.. gerçi Hz.Aziz Hüdai (henüz) şeyh bulamayanlara bir çıta/vasiyet dikmiş ama şu çıtayı var ya bugün şeyhi olanlar bile tutmuyor yakalayamıyor; (illa ancak) pek azı müstesna.....

Allah bize selamet versin..


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Azîz Mahmûd Hüdayi'den Bir Mektub
MesajGönderilme zamanı: 14.01.09, 10:00 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 03.01.09, 22:40
Mesajlar: 926
Şu günlerde elimde Aziz Hüdayî'nin "Divan"ı var.. Oradaki önsözde yazar ki:

Mubarek 1628'de irtihal eylemiş.

7 SULTAN-I OSMANÎ Azîz Mahmûd Hüdayi'nin elini öpmüş ve mubarek ellerinden 170.000 -yüzyetmiş bin- Âdem evlâdı, tarik biatı almış..

Ve ilginç nokta şu : O zamanda dahi "mürşide eremeyen talib"in ahvali sual edilmiş...

_________________
" Hayrlar Feth Olsun ; Şerler Def Olsun !.."


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
Eskiden itibaren mesajları göster:  Sırala  
Yeni başlık gönder Başlığa cevap ver  [ 3 mesaj ] 

Tüm zamanlar UTC + 2 saat


Kimler çevrimiçi

Bu forumu gezen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 3 misafir


Bu foruma yeni başlıklar gönderemezsiniz
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı düzenleyemezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz

Geçiş yap:  
cron
   Powered by phpBB © 2000, 2002, 2005, 2007 phpBB Group

Türkçe çeviri: phpBB Türkiye