Sufiforum.com

2009'da başlayan SUFİFORUM'da İslam; İslam Tasavvuf Geleneği ile ilgili her türlü güncel ya da 'eskimez' konular yer almaktadır. İçerik yenilemeleri tasavvuf.name sitesinden sürdürülmektedir. ALLAH YÂR OLSUN.

Giriş |  Kayıt




Yeni başlık gönder Başlığa cevap ver  [ 2 mesaj ] 
Yazar Mesaj
 Mesaj Başlığı: Asla Olumsuz Olmayacağım Diyorum Ama…
MesajGönderilme zamanı: 25.05.11, 13:05 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Moderator
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 15.12.08, 23:23
Mesajlar: 664
Asla Olumsuz Olmayacağım Diyorum Ama…


Aydın insanlarımız, sokaklara taşınmalı diyorum. Ahlaki faziletlerimiz kültürel değerlerimiz öylesi alaşağı oldu ki son günlerde. Herkes vicdanına sormalı ki “Hiçbir şey ummadan ben bu topluma ve kendime ne verdim yaşadığım süreç içinde. Hep eleştirdim mi yoksa?” her arkadaşımdan şikâyetler duyuyorum. Laf geliyor çatıyor siyasilere, siyasilerin yanlış kişiliklerine veya davranışlarına dayandırılıyor bu ahlaki çöküntü. Toplum kaynıyor gerçekten. İçinde azıcık kaygı bulunan aydınlar, veryansın ediyor doğal olarak. Her kişi toplum aynasından yansıyan ışıksa, o ışıktaki kirleri temizlemeliyiz ilk önce. Karanlık bile kirlendi. Eğer kara renk varsa, ona beyazı karıştırarak birçok renk elde edilebilir. Ama yok… oh ya, yine olumsuzluk uçurumuna düştüm. Başım dönüyor boşlukta. Hayır, pozitif olmalıyım. Tutunmalıyım düşerken ahlakın güzelliğine. Saffet sen değiş, kendini değiştir ilk önce ne olur… Örnek ol, konuştuğunda samimiyetini anlasınlar… Benimde bu yaşayıştan memnun olmadığım aşikâr.

Farkına vardım ki, son günlerde belediye otobüslerine binmiyorum. Kızılay’a gitmiyorum. İş servisine biniyor, servisten iniyorum. Evimde alış veriş ihtiyaçlarım olmazsa, koşarak eve dönüyorum. Hatta evimde televizyonu açıp da haber seyretmek içimden gelmiyor. Niçin mi? Her yerde olumsuz görüntüler var, hayalin içinde bile. Ben böyle mutlu değilim. Benim gibi hissediyor çoğunlukta ama değişen bir şey yok. Yinede böyle yaşamak kader olmamalı…

Geçenlerde sokakta giderken, daha bıyıkları yeni terlemiş çocuklar gördüm. Akşam vaktiydi. Çocuklardan birinin utana sıkıla sigara içtiğini gördüm. Arkadaşları beni görünce kusurunu ortaya çıkarmak istercesine sigara içtiğini adeta bağırarak haykırdılar. Dedim ki, “Ne güzel sigara içiyorsun canım ya, ben bu güzel şeye alışamadım. Etrafımda hep içenler vardı. Birçoğundan sigara yüzünden görüşmez olduk. Madem içiyorsun saklama!” yüzü kıpkırmızı oldu. Konuştuğumu görünce arkadaşları benimle baş başa bıraktılar. Bundan da rahatsız oldum. Sorular sordum ve gördüm ki cevapları oldukça içten ve gerçekçi. Çalışıyormuş. Bilinçli bir tiryaki olduğunu anladım. Arkadaş çevresi ve ilgisizlik anlıyorum ki, sigaraya yöneltmiş. Telkinler faydasız. Her an görebilsem, ortak bir ortamda olabilsek, belki de sigara içmeyecekti. Konuştum ama çaresizdim. O genç körpeye çok üzüldüm. İşin özü iyi konuşmacı olmak değil, yapıcı olabilmekti. Yaptığım bu idi ama bir genç hüzünlü bakışlarım içinde sigarı dumanı sisleri içinde uzaklaşarak kayboldu geleceğimden. Bu konuşmayı bile yapmayı külfet sayan aydınlarımız öyle çoğunlukta ki… Vicdanım hiç mi ama hiç rahat değil. Bu örnekler o kadar çok ki… Bu gençler kurtarılamayacak hale geldiğinde haberimizin oluyor, üzülmek ve ağlamak çare olmuyor maalesef! Çözüm bilen çok ama uygulayıcı yok…

Silah illaki kurşun savurmaz
Düşmanca tavrı sürdürmektir
Yaşamayan dil zil çaldırmaz
Öldürmek kalbi durdurmaktır

Kalp aşkı bilmeden yaşıyorsa hele… Ne apartman ne mahalle ne sokaklar… Artık kimsesiz. Sessiz çığlıkları, ne sanata, ne ilme, ne üretene ne de esnafa açık. Ne bilgili yaşlı insan şeker dağıtıp çocukların başını okşuyor, öğüt veriyor nede böyle lider değil yaşlılar. Akşama kadar camide oturan ve evden kovulan dedeler. Torunu tarafından saygı duyulmayan, aşağılanan ihtiyarlar. Nesil öyle farklı ki! Ne öğüt alıyor nede buna fırsat verdiriyor. Ben bilirim diyen bir geliş. Çözümler ve sonuçları, küpüne zarar. Aslında parayla yatıp kalkan anne ve babalar, çocuklarındaki izleri materyalist felsefe batağına sürüklüyor. Tanrıları madde olan, öldükçe kendini öldüren kısa hayat filmleri…

Olumsuz olmayayım diyorum ama kirli akan bir nehirden ben niye nasiplenmeyeyim ki? Başımda kirli düşünceler olmasın ki… Oh ya, kısır yer gibi, hani acılı, kısır bir döngü! Sizin yaşadığınızı paylaşmaktı niyetim. Vicdanım rahatlar diye ummuştum ama nefes alamaz oldum şimdi. Yoksa amacım çözüm üretmek değildi. Eğer bir araya gelebilirsek, bir kararda kalabilirsek her şey kolay olurdu değil mi? Yine olumsuzlaştım. İçimden geçen, “Kim bu toplumu kurtarmak için ekip kurar ve bir araya gelir ki, hadi yalan söylemeyelim, çıkarınız olsaydı değil mi, koşardınız!” Şimdilerde torba dolusu paralar harcayarak, milletvekili olacak insanların vaatleri sirenlerle sokak sokak gezmekte, ardındaki arabalarla gelenler ise gelecekte nemalanacak kuyruklar… Toplumu mu yoksa kendilerini mi kurtaracaklar, ah bir samimi olabilselerdi…

Saffet Kuramaz


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Asla Olumsuz Olmayacağım Diyorum Ama…
MesajGönderilme zamanı: 25.05.11, 16:29 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 07.12.10, 00:24
Mesajlar: 424
Üzülme dostum.

:)


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
Eskiden itibaren mesajları göster:  Sırala  
Yeni başlık gönder Başlığa cevap ver  [ 2 mesaj ] 

Tüm zamanlar UTC + 2 saat


Kimler çevrimiçi

Bu forumu gezen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 3 misafir


Bu foruma yeni başlıklar gönderemezsiniz
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı düzenleyemezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz

Geçiş yap:  
cron
   Powered by phpBB © 2000, 2002, 2005, 2007 phpBB Group

Türkçe çeviri: phpBB Türkiye