SEYYİD AHMET ARVASİ HOCAM SENİ UNUTMADIK…/
Yusufiyeli Cengiz Akyıldız
GÜNCEL
Seyyid Ahmed Arvasi'nin ölümünün üzerinden yıllar geçti. Hoca 31 Aralık 1988'de hayata gözlerini yumdu. Ülkücü gençlik Arvasi Hoca'yı okumaya devam ediyor. 15 Şubat 1932 Ağrı ilinin Doğubeyazıt ilçesinde doğan Seyyid Ahmet Arvasi ailece Van'ın Bahçesaray ilçesine bağlı Arvas (Doğanyayla) köyündendir. 1958 yılında Gazi Eğitim Enstitüsü Pedagoji bölümünden mezun oldu. Ülkücü Hareket onu daha çok üç ciltlik Türk-İslam Ülküsü adlı kitabı ile tanır. Ancak bu kitapların kökeninde 1965'de yazdığı "İleri Türk Milliyetçiliğinin İlkeleri" adlı çatışmasıdır.
1979 yılında MHP büyük kongresinde üye olarak seçilmiş ve bunu radyodan haberleri dinlerken duymuştu. Bunun üzerine emekliliğini istedi 12 Eylül 1980 darbesine kadar MHP genel idare kurulu üyesi olarak görev yapmıştır. 12 Eylül'de önce Dil ve İstihbarat okuluna sonra da meşhur Mamak Cezaevine götürülmüştür.
Şuurlu bir Türk Milliyetçisiydi. Tıpkı 17.Yüzyılda yaşayan müfessir Vani Mehmet Efendi gibi düşünüyor, onun bundan üç yüz yıl önce "Arais-ül Kur'an" adlı kitabının ikinci cilt, 250.yaprağında yazdığı gibi: "Türkler, Kur'an'da bahsi geçen Zülkarneyn'den maksat Oğuz Han olduğunu söylerler ki bu konuda tereddüdü mucip olacak hiçbir nokta yoktur" derdi. Sık sık "Oğuz'un çocukları" dediğinde gözleri ışıldar sesi gürleştiği söylenir.
İslam Alemin de mazlum milletlerinin de kurtuluşunun Türk milliyetçilerinde , Türk - İslam Ülkücülerinde olduğuna "Amentüye iman ettiğim" gibi inanıyorum" dediği anlatılır. Arvasi Hoca, Atsız Hoca'dan esinlenerek, "Türk'e ve İslam'a kefen biçenlerin sonu korkunç olacaktır" demektedir.
İslam'ın ve Türk''ün aşığıydı. Tarih boyunca bütün milletlerin putları, müşahhas tanrıları olmuştur. Halbuki Tanrı mücerrettir. "Tarihte yontulmuş Tanrısı olmayan bir millet vardır, o da Türk Milleti'dir" derdi.
İnaniyorum ki, hem Türk olmak, hem Müslüman olmak, hem de muasır dünyaya öncülük etmek mümkündür. Ecdadımız, bütün tarihleri boyunca, bunu denediler ve başarılı oldular. O halde, bizler niye bu tarihi misyonumuzu yerine getirmeyelim? Asla unutmamak gerekir ki, „ yabancı ideolojiler" yabancı ve istilacı devletlerin fikir paravanalarıdır, milletleri içten vuran sinsi tuzaklardır. Bunu bildiğim ve buna inandiğim içindir ki, Türk devletini bölme ve Türk milletini parçalama oyunlarına ve tertiplerine karşı durmayı, büyük bir Namus ve Vicdan borcu bilmekteyim. Hele, bir Doğu Anadolu çocuğu olarak doğduğum ve büyüdüğüm böyle etrafında döndürülmek istenen hain niyetlere ve kahpe tertiplere karşı, elbette kayıtsız kalamazdım. Kesin olarak iman etmişimdir ki, Müslüman-Türk Milleti ve onun devletleri güçlü ise İslam dünyası da güçlüdür. Aksine bir durum varsa, bütün Türk Dünyası ile birlikte İslam Dünyası da sömürgeleşmektedir. Galiba, bu durumu, en iyi idrak edenlerde düşmanlarımızdır. Onun için, bütün İslam Dünyasını esir almak isteyen <<er>> ilk hedefi Türk Devletleri ve Türk Milleti olmuştur. Tarihten ibret almasını bilenler, bunu ayan beyan göreceklerdir. Durum, günümüzde de aynıdır.
Onun için diyorumki, Türk Devletini yıkmak ve Türk Milletini parçalamak isteyen bölücüler, yalnız <<T>> değil, İslam’a da ihanet etmektedir.
S.A. Arvasi Hoca efendinin nasıl bir dava adamı ve idealist bir insan olduğunu görüyoruz. Eserlerini okuduğumuz ve incelediğimiz zaman yine görüyoruz ki, hayatını ve çalışmalarını Allah’ın ve Resul’ünün yoluna , hizmetine vakfettiğini. İlmi- Hal kitabındaki ithaf yazısından diğer eserlerine varana kadar neyi arzu ettiğini, neyi gaye edindiğini anlıyoruz.
Son olarak kendisi hakikaten bir Türk-İslam Ülkücüsü olarak yılmadan, usanmadan davası uğruna mücadele etmiş bir değerli insandır. Onu burda tam manasıyla anlatmak mümkün değildir. Bu sebeble onu daha iyi anlamak ve tanımak için mutlaka eserlerini okumak gerektiğine inanıyorum. O zaman yazarımızı daha iyi tanımış ve nasıl bir kişiliğe, karaktere ve düşünceye sahip olduğunu idrak etmiş oluruz.
Cenab-i Hak`dan tekrar kendisine gani gani rahmet niyaz ediyorum.
SEVGİLİ HOCAM ; ne ben ne de gelecek kuşaklar seni unutmayacaktır.
UNUTMAK İHANETTİR..
***
Seyyid Ahmed Arvasi (D.1932/Ö.1988)
1932 yılında dünyaya geldi. Ailece Van'ın Müküs (Bahçesaray) kasabasına bağlı Arvas (Doğanyayla) köyündendir. Muhitlerinde bu köyün adına izafeten 'Arvasiler' olarak tanınırlar. Soyadı kanunu çıktıktan sonra köylerinin adı soyadları oldu. Babası Anadolu'da yetişen büyük velilerden Seyyid Abdülhakim Arvasi'dir. Tam İlmihal Seadet-i Ebediyye kitabı yazarı Hüseyin Hilmi Işık ile büyük şairlerimizden Necip Fazıl'ın hocaları Abdülhakim Arvasi hazretleri ise bir başkasıdır.
1952'de Erzurum Öğretmen Okulu'ndan mezun olduktan sonra bir süre ilkokul öğretmenliği yaptı. 1958'de Gazi Eğitim Enstitüsü Pedagoji Bölümü'nü bitirdi. Sırayla Balıkesir, Bursa ve İstanbul'daki eğitim enstitülerinde hocalık yapan Arvasi, 1979 yılında emekli oldu. Aynı yıl Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel İdare Kurulu'na seçilerek bu partideki görevine 12 Eylül 1980 ihtilaline kadar devam etti. MHP'den İstanbul Senatör Adayı da olmuştur. Arvasi Hoca, o zamanlar Türk milliyetçiliğinin sesi olan Hergün Gazetesi'nde, ' Türk-İslam Ülküsü ' başlığıyla günlük makale yazdı. 12 Eylül darbesinden sonra Türk İslam ülkücüleriyle birlikte MHP ve Ülkücü Kuruluşlar Davası'ndan yargılandı. Mamak Cezaevi'nde işkence gördü. Tahliye olduktan sonra ülkücü gazete ve dergilerde yazı yazarak gençliğe yol göstermeye devam etti. Türkiye Gazetesi'nde Hasbihal başlığı ile makaleleri neşredildi.
56 senelik ömrünün bir bölümünde hep konuşan, anlatan ve hitabet sanatını en güzel şekilde icra eden Arvasi Hoca vardı. İkinci ve son bölümde ise hep yazı yazan. 31 Aralık 1988'de Erenköy'deki evinde saat 11.00'de ruhunu teslim ederken çok sevdiği daktilosunun başındaydı. Ölümünü Yeni Düşünce Gazetesi, 'Bir Güzel Adam Hakk'a Yürüdü", Türkiye Gazetesi ise 'S. Ahmet Arvasi'yi Kaybettik' manşetiyle verdi. Arvasi'nin cenaze namazı için yurdun çeşitli yerlerinden gelen binlerce kişi Fatih Camii'ni ve bahçesini doldurmuştu.
Merhumun akrabası Van eski Müftüsü Seyyid Kasım Arvasi cenaze namazını kıldırdı.
Arvasi Hoca, Edirnekapı'da damadı Reşat Yaman Karadeniz’in yanına defnedildi. Kabrinin biraz aşağısında meşhur Osmanlı şeyhülislamlarından İbn-i Kemal hazretlerinin kabri bulunuyor.
ESERLERİ
Türk-İslam Ülküsü (3 cilt), Kendini Arayan İnsan, İnsan ve İnsan Ötesi, Diyalektiğimiz ve Estetiğimiz, Şiirlerim, Eğitim Sosyolojisi, Doğu Anadolu Gerçeği, İleri Türk Milliyetçiliğinin İlkeleri, Hasbihal (6 cilt) Hasbihal, daha sonra konularına göre şu isimlerde yayımlandı: Emperyalizmin Oyunları, Devletin Dini Olur mu, Kadın Erkek Üzerine, İnsanın Yalnızlığı.
HAKKINDA YAZILANLAR
1.Asrın Yesevisi Ahmed Arvasi, Hüdavendigar Onur, Biyografi Net Yayınları, İstanbul 2003
Türk İslam ülküsünün abide şahsiyetlerinden Seyyid Ahmed Arvasi'nin ailesi, akrabaları ve hayatı hakkında yazılan Asrın Yesevisi isimli eserde, İlme Önem Veren Bir Millet, Arvas Mektebi, Arvasi'ye Göre İnsan Tahlilleri, Kültür ve Medeniyet Üzerine, Milliyetçilik, Arvasi'nin Milliyetçilik Anlayışı, Arvasi'de Türk Sevgisi, Arvasi'ye Göre Zararlı Cereyanlar, Arvasi'nin Eserleri gibi bölümlerde bulunuyor.
2.Ahmed Arvasi'nin Hayatı Tefekkürü Eserleri, Burak Yayınevi, İstanbul
3.Ahmet Arvasi Hoca hakkında Bizim Ocak, Nizam-ı Alem Ocakları, Hisar, Ufuk Çizgisi gibi dergiler özel sayı çıkardılar.
http://www.aktuel-dergi.org/modules.php ... le&sid=412Yusufiyeli Cengiz Akyıldız
yusufiyeli@hotmail.com