Sufiforum.com

2009'da başlayan SUFİFORUM'da İslam; İslam Tasavvuf Geleneği ile ilgili her türlü güncel ya da 'eskimez' konular yer almaktadır. İçerik yenilemeleri tasavvuf.name sitesinden sürdürülmektedir. ALLAH YÂR OLSUN.

Giriş |  Kayıt




Yeni başlık gönder Başlığa cevap ver  [ 2 mesaj ] 
Yazar Mesaj
 Mesaj Başlığı: İMAM MÂLİK ve EL-MUVATTA Üzerine...
MesajGönderilme zamanı: 24.12.08, 10:46 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 15.12.08, 02:21
Mesajlar: 35
EL-MUVATTA'I İMAM MÂLİK ADINA İMHA ETMEK

Ebubekir Sifil


1- Giriş

"Yeni bir sahih hadis anlayışı" söylemiyle bugün elimizde bulunan hadislerin yeniden ayıklamaya tabi tutulmasını teklif edenlerin, bu tavırlarını "gelenek"ten refere etme ihtiyacı içinde oldukları gözden kaçmamaktadır. Hadisleri yeniden gözden geçirme tekliflerinin şu ana kadar, "Kur'an'a uygunluk" söylemini dışarıda tutarsak, somut bir sistem önermekten uzak bulunması sebebiyle –ki bu durum, söz konusu yaklaşımın ciddiye alınma şansını olumsuz etkilemektedir–, bu doğrultuda yapılan çalışmalar, lokal faaliyetler olmaktan öteye gidememektedir.

Esasında yukarıda işaret edilen "Kur'an'a uygunluk" söylemi de kendisini tam anlamıyla ifade edebilmiş değildir. Yaklaşık 23 senelik bir zaman dilimi içerisinde nazil olmuş 6.600 küsür ayetin nasıl bir "bütünsellik" anlayışı ile ele alınacağı, buradan, İslamî hayatın bütün alanları ile ilgili her türlü probleme çözüm sunan bir sistemin nasıl çıkarılabileceği... gibi sorular hala gündemdedir. Söz gelimi Kur'an'da Resul'e itaati vurgulayan ayetlerden ne anlamamız gerekir? Bu ayetler Hz. Peygamber (s.a.v.)'e teşriî bir yetki tanımakta mıdır? Tanıyorsa bu yetkinin boyutları nereye kadar uzanır? Resul'e itaat asr-ı saadet ile sınırlı mıdır? Böyleyse bunun Kur'anî temelleri nelerdir? Yahut nesh problemini(!) çözüme kavuşturmadan ayetlerden –Kur'an'ın bütünselliğini koruyarak– birtakım hükümler istinbat etmemiz ne kadar doğru ve sağlıklıdır? İşin içine bir de "tarihsellik" tartışmaları müdahil olunca, mesele tamamen içinden çıkılmaz bir vaziyete bürünmektedir...
...
Denir ki: İmam Mâlik (179/795) el-Muvatta'ını yazdıktan sonra, onu her sene gözden geçirir ve içerdiği bazı hadisleri atardı. Hatta bu "intika" faaliyeti zamanla öyle bir boyut kazandı ki, eğer İmam Malik daha fazla yaşasaydı, ortada el-Muvatta diye bir eser kalmayacaktı ve bu eserine bizzat kaydettiği bütün hadisleri, yine bizzat kendisi silip atacaktı.[1]

İmam Mâlik'i böyle davranmaya iten biricik sebep, binlerce rivayet arasından seçerek eserine aldığı hadislere yine kendisinin duyduğu güvensizliktir. Mâlik gibi bir imam, önceleri eserine alınmayı hak ettiklerini düşündüğü ve bizzat kendi rivayet silsilesiyle gelen hadisler hakkında bilahare böyle bir güvensizlik hissi taşımışsa, bizim, bugün elimizde bulunan Hadis musannefatının ihtiva ettiği rivayetler hakkında güvensizlik izhar etmemiz alabildiğine haklı bir endişenin yansımasıdır.

Bu çalışma, ilk tasnif edildiği zamandan, İmam Mâlik (179/795)'in vefatına kadar geçen süreç içinde (ki yaklaşık olarak 20 yıldır[2]) oluşturulmuş el-Muvatta versiyonlarının arz ettiği muhteva değişiklikleri izlenmeden varılan bu yargının sağlamasını yapmayı amaçlamaktadır.

Mezkûr tezin "iddia" olmaktan öteye götürülebilmesinde eksikliği hissedilen en önemli husus, el-Muvatta versiyonlarının şu ana kadar oldukça küçük bir bölümünün neşredilmiş olmasıdır.

Bu itibarla el-Muvatta versiyonlarının yazma nüshaları üzerinde gerçekleştirilmemiş olmasının bu çalışmanın en önemli eksiği olduğunu peşinen itiraf etmek durumundayız.


2- el-Muvatta'ın yayılması ve rivayetleri


İmam Mâlik, merfu hadisler yanında Sahabe ve Tabiun kavilleri ile Ehl-i Medine'nin icmalarını da dercettiği bu eserini, muhtevasını talebelerine aktarırken hataya düşmemek maksadıyla kendisi için kaleme almıştı.[4] İşte bu sebeple el-Muvatta'ı muhtelif meclislerde öğrencilerine aktarırken, muhtevasında (hadislerin sayısında, senet ve metinlerinde) ve tertibinde değişikliler, artırmalar ve eksiltmeler yapıyordu.[5] el-Muvatta nüshaları arasında görülen farklılıkların başta gelen sebebi budur.
...
Dolayısıyla el-Muvatta versiyonları da, gerek hacim ve tertip, gerekse güvenilirlik derecesi bakımından, bu müstemlîlerin durumlarına göre değişiklikler arz eder. Bu nüshaların tümünün ittifakla kaydettiği rivayetler, İmam Mâlik'ten naklinin sıhhati bakımından zirvededir; ihtilafları ise, onları oluşturanların rical kitaplarında belirtilen durumlarına göre kuvvet veya zaaf kesbeder.
....
Kaynaklara göre gerek el-Muvatta'ı, gerekse İmam Mâlik'in bu eser dışında naklettiği hadisleri ondan nakledenlerin sayısı 1300'ü geçmektedir.[13]
....
Bunlarla birlikte, el-Muvatta'ı İmam Mâlik'ten bizzat dinleyerek rivayet eden nüsha sahiplerinin sayısı 60'a çıkmaktadır.

....
Günümüzde el-Muvatta versiyonlarından Muhammed b. el-Hasan, Yahya b. Yahya el-Leysî, Ebû Mus'ab ez-Zührî, Süveyd b. Sa'îd, İbnu'l-Kasım, Ali b. Ziyâd et-Tûnusî, el-Ka'nebî ve İbn Bükeyr nüshaları basılmıştır.[22]


3- "el-Muvatta"daki hadislerin miktarı

İmam Mâlik'in el-Muvatta'daki hadisleri biteviye elediğini ve bu işlemin neredeyse el-Muvatta'ı ortadan kaldıracak seviyeye ulaştığını iddia edenlerin dayandığı yegâne delil, aşağıda birkaç örneğini sunduğumuz nakillerdir:


Atîk ez-Zübeyrî (227 veya 228/841 veya 842): "Mâlik, el-Muvatta'ı 10 bin civarında hadisten meydana getirdi. Sonra her sene onu gözden geçirmeye ve bazı rivayetleri atmaya devam etti. Sonunda işte bu kadar kaldı. Eğer Mâlik biraz daha yaşasaydı, el-Muvatta'daki hadislerin tümünü atacaktı."[23]


İlkiyâ el-Herrâsî (504/1110): "Mâlik'in el-Muvatta'ı 9 bin hadis(ten müteşekkil) idi. Sonra (bu eserdeki rivayetleri) devamlı olarak ayıkladı; sonunda 700 (müsned hadis) kaldı."[24]

Süleyman b. Bilâl (177/793): "Mâlik el-Muvatta'ı yazdığında, bu eserinde 4 bin (veya 4 binden fazla) hadis vardı. Öldüğünde ise el-Muvatta'da bin küsür hadis kalmıştı. Bu eserdeki hadisleri, Müslümanlar için en elverişli ve dinde en uygun gördüğü miktar kalacak şekilde her sene azaltırdı."[25]

Muhyiddîn İbn Arabî (638/1240): "Bana birçok kişi Kadı Ebû Bekr İbnu’l-Arabî el-Meâfirî yoluyla, Kadı İbnu’l-Muntâb'dan şöyle naklettiler: Mâlik b. Enes, rivayet etmiş olduğu yüz bin hadisten, on binini el-Muvatta'ında toplamıştı. Daha sonra bu hadislerini de, Kitab ve Sünnet'e arz ederek hazfetmiş, diğer rivayetleri de göz önünde bulundurarak düşünmüş ve geriye beş yüz hadis bırakmıştır."[26]

Bu nakillerde zikredilen rakamlar arasında bariz bir farklılık bulunduğu ortadadır. Bu durumu nasıl açıklayabiliriz?


el-Muvatta'daki hadislerin miktarı konu edildiğinde günümüzde genellikle yapılan bir yanlışlık, sadece Yahya b. Yahya el-Leysî versiyonundaki hadislerin kastedilmesi veya bunun kastedildiğinin düşünülmesidir.
....
B- İmam Mâlik'e el-Muvatta'ı arz eden en son sika ravi Ebû Mus'ab ez-Zührî'dir.[33] Keza Yahya b. Yahya el-Leysî nüshası da İmam Mâlik'ten ahzeylenen son el-Muvatta versiyonlarındandır.[34] Dolayısıyla İmam Mâlik'in bu eserini her sene gözden geçirdiği ve her defasında birçok rivayeti ondan çıkardığı tezi mutlak doğru olarak kabul edilecek olursa, bu iki versiyon ile diğer "el-Muvatta" versiyonları arasında –içerdikleri hadislerin miktarı bakımından– önemli farklılıklar bulunması gerekir.

...
Buraya kadar zikrettiğimiz örneklerde açıkça görülen şudur: İmam Mâlik, kendisine birkaç isnatla ulaşmış olan hadisleri, kimi zaman bu isnatların tümünü zikrederek, kimi zaman da bir kısmını hazfederek nakletmiştir. Dolayısıyla burada bir "eleme" işleminden bahsetmek mümkün değildir. ..

Ehlince malumdur ki Hadisçiler nazarında metni aynı olsa da bir hadis değişik senetlerle gelmişse, hatta bir tek ravisi dahi farklıysa, her bir senet "müstakil bir hadis" olarak değerlendirilir. İşte İmam Mâlik'in el-Muvatta'daki hadisleri zamanla azalttığı söylenirken, onun, senetler konusunda yaptığı bu türden tasarruflar kastedilmiş olabilir.

....
C- el-Muvatta versiyonlarındaki rivayetlerin, kimisinde muttasıl/merfu, kimisinde mürsel, mevkuf vb. şekillerde yer almasıyla ilgili olarak et-Temhîd'de ve benzeri çalışmalarda sayısız örnek bulunmaktadır. Bu örnekleri tek tek saymanın yer işgalinden başka bir işe yaramayacağını düşünerek burada bunları zikretmeye gerek görmedik.[61]


4- İçerdikleri hadislerin sayısı bakımından "el-Muvatta" nüshaları arasındaki farklılıklar

Yahya b. Yahya el-Leysî ile Ebû Mus'ab ez-Zührî'ye ait olanları en son oluşturulmuş "el-Muvatta" versiyonları olarak kabul ettiğimizde buraya kadar söylediklerimizin ortaya koyduğu neticeyi şöyle maddeleştirebiliriz:


1- Ebû Mus'ab ez-Zührî versiyonunda mevcut olup da Yahya el-Leysî versiyonunda olmayan müsned rivayetlerin toplam sayısı 15[62], mürsel rivayetlerin sayısı ise 6'dır. 1 adet de "belâğ" tarzında aktarılmış rivayet mevcuttur.[63]


2- İbn Abdilberr, et-Takassî'nin sonunda, Yahya b. Yahya el-Leysî versiyonunda yer almadığı halde, diğerlerinde mevcut olan 66 merfu rivayet bulunduğunu belirtmekte ve bunları tek tek zikretmektedir.

...

3- Öte yandan el-Muvatta versiyonları üzerine yapılan çalışmalarda, Yahya b. Yahya el-Leysî versiyonunda bulunmadığı halde diğerlerinde yer alan kaç Sahabe ve Tabiun kavli tesbit edildiğini bilmiyoruz.[88] el-Muvatta versiyonları arasındaki karşılaştırmanın bu tür rivayetler bağlamında sağlıklı bir neticeye vardırılabilmesi için konunun bu yönünün de ortaya konması gerekir.

4- ed-Dârekutnî'nin Ahâdîsu'l-Muvatta'ında, toplam olarak 641 müsned rivayet (başlıklarıyla) verilmektedir. (Bu rakama, bir kısım nüshalarda mürsel olarak rivayet edildiği halde, diğerlerinde müsned olarak rivayet edilenler de dahildir.) Bunlar arasında ed-Dârekutnî'nin kullandığı versiyonların ittifakla kaydettiği rivayetlerin sayısı 582'dir. Söz konusu versiyonlardan birinde veya birkaçında mevcut olup da, diğerlerinde olmayan rivayetlerin adedi ise sadece 59'dur.[89]

...
5- İmam Mâlik'in el-Muvatta'da yaptığı söylenen eleme faaliyetinin, 10 bin rivayeti bin küsür rivayete indirecek boyutta olmadığının bir diğer göstergesi de şudur: İmam Muhammed b. el-Hasan, el-Muvatta'ı İmam Mâlik'ten, halife el-Mehdî döneminin başlarında (158 yılından sonra) üç sene süreyle dinlemiştir....


İmam eş-Şâfi'î, İmam Muhammed'in, "Bizzat Mâlik'ten 700 küsür veya 800 civarında hadis dinledim" dediğini nakletmiştir.[101]


el-Leknevî'ye göre İmam Muhammed versiyonu el-Muvatta'da İmam Mâlik tarikiyle sevk edilmiş rivayetlerin sayısı 1005'tir.[102] Bu rakama mevkuf ve maktu rivayetler de dahildir.


el-Muvatta'ın İmam Muhammed versiyonu üzerinde bizim yaptığımız tarama ise, bu versiyonda İmam Mâlik kanalıyla muttasıl-gayri muttasıl senetlerle nakledilmiş merfu veya hükmen merfu rivayetlerin adedini 403 olarak verdi.[103] Şu halde bu versiyonda mevkuf, maktu vb. rivayetlerin sayısı da 602'dir.

Bu durum bizi şu kanaate götürmektedir: Bizzat İmam Muhammed, İmam Mâlik'ten 800 civarında hadis dinlediğini söylediğine göre, o, İmam Mâlik'ten dinlediği bütün rivayetleri kendi el-Muvatta versiyonunda zikretmemiş olmalıdır.

İmam Muhammed'in verdiği bu rakam açıkça göstermektedir ki, el-Muvatta'daki rivayetler üzerinde, iddia edildiği oranda bir "eleme" faaliyeti olması bir yana, İbn Abdilberr'in et-Takassî'de Yahya b. Yahya versiyonundaki merfu rivayetlerin sayısı olarak verdiği 853 rakamı dikkate alındığında, son el-Muvatta versiyonlarındaki merfu hadislerin sayısında –İmam Muhammed versiyonuna göre "azalma" olması bir yana, az da olsa– "artış" olduğu görülmektedir.

6- İbn Hazm şöyle demektedir: "Sika kimseler içinde onu (el-Muvatta'ı) İmam Mâlik'ten en son rivayet eden kişi, yaşının genç olması dolayısıyla Ebû Mus'ab ez-Zührî'dir.[104] Kendisi Mâlik'in vefatından sonra 63 sene yaşamıştır. Oysa onun el-Muvatta versiyonu, el-Muvatta versiyonlarının en ekmelidir.

7- Endülüs'lü hadisçi İbn. Beşkuvâl (598/1201) muhtelif el-Muvatta nüshalarını bir araya topladığı çalışmasının sonunda, 12 el-Muvatta versiyonunun ihtiva ettiği hadis[106] miktarlarını şöyle vermiştir:


Abdurrahman b. el-Kasım (191/806) versiyonu: 500 hadis,


Abdullah b. Vehb (197/812) versiyonu: 560 hadis,


Ma'n b. İsa el-Kazzâz (198/813) versiyonu: 490 hadis,


Abdullah b. Yusuf et-Tinnîsî (218/833) versiyonu: 481 hadis,


Mutarrıf b. Abdillah el-Yesârî (220/835) versiyonu: 607 hadis,


Abdullah b. Mesleme el-Ka'nebî (221/835) versiyonu: 447 hadis,


Yahya b. Abdillah b. Bükeyr (231/845) versiyonu: 500 hadis,


Yahya b. Yahya el-Leysî (234/84 versiyonu: 500 hadis,


Ebû Mus'ab Ahmed b. Ebî Bekr ez-Zührî (242/856) versiyonu: 590 hadis.


8- İbn Abdilberr'in, et-Temhîd'de kullandığı bütün el-Muvatta versiyonlarında mürsel, mevkuf vb. tarzda yer aldığını belirttiği ve bizim tesbit edebildiğimiz 146 rivayet[107] başka tariklerden ve hatta İmam Mâlik'ten el-Muvatta dışında nakledilen rivayetlerde müsned/merfu olarak nakledildiği halde el-Muvatta versiyonlarında bu şekilde bırakılmaları düşündürücüdür. ...

9- Şurası kesindir ki, eğer hatırı sayılır ölçüde bir azaltma faaliyeti olmuş ise, burada İmam Mâlik'in Hz. Peygamber (s.a.v)'in hadisleri konusunda gösterdiği hassasiyetin büyük bir payı vardır. Onun hayatına dair kaleme alınan eserlerin tümünde bu hususu gösteren çarpıcı örnekler bulunmaktadır.


Mesela insanlara hadis rivayet edeceği zaman abdest alması, güzel kokular sürünmesi, vakar ve sekinetine son derece dikkat etmesi, kendisi hadis rivayet ederken insanların konuşmasına –Hz. Peygamber (s.a.v)'e saygısızlık olacağı düşüncesiyle– engel olması vs. bu hususu göstermektedir.


Nitekim bir keresinde Ebû Hâzim'in yanına gelmiş ve oturacak yer bulamadığı için ayakta kalmıştı. Kendisine, niçin hadis ahzeylemediği sorulunca, "Hz. Peygamber (s.a.v)'in hadisini ayakta olduğum halde almayı uygun görmedim" cevabını vermişti.[108]


10- Yine kaynaklar, İmam Mâlik'in, herhangi bir hadis hakkında en küçük bir şüpheye kapıldığında, hadisin tümünü bıraktığını nakletmektedir.[109] Bir keresinde hadisin manası değişmediği halde metninde takdim-tehir yapmanın caiz olup olmadığı sorulduğunda şöyle demiştir: "Eğer rivayet, Hz. Peygamber (s.a.v)'in sözü ise, ravinin onu Hz. Peygamber'den geldiği gibi zikretmesi gerekir..."[110] Rivayet ettiği herhangi bir hadis hakkında kendisine, "Bu hadis senden başkasında mevcut değil" dendiğinde hemen o hadisi terkederdi. Yine kendisine, "Bu hadisi ehl-i bid'at delil olarak kullanıyor" dendiğinde yine onu bırakırdı.[111]


Nitekim aynı hassasiyeti fetva verme konusunda da gösterdiğini biliyoruz. Yine onun biyografisini veren kaynaklar, kendisine sorulan meselelerin pek azına cevap verdiğini, çoğunluğu hakkında ise ya susmayı veya "bilmiyorum" demeyi tercih ettiğini zikretmektedirler.[112] Nitekim İbn Vehb şöyle demiştir: "Mâlik, kendisine sorulan bir soruya cevap vermeden önce bir kimse elindeki bir sayfayı "Bilmiyorum" kelimesi ile doldurmak istese bunu yapabilirdi."[113] Keza o, meclisinde çok soru sorulmasından hoşlanmaz ve kimi zaman da soru soran kişiye, "Yazıklar olsun sana! Beni kendinle Allah arasında hüccet yapmak mı istiyorsun? Ben önce kendimi nasıl kurtaracağıma bakayım, seni sonra kurtarırım."[114]


İbn Abdilhakem, İmam Mâlik'in ilim meclisinde otururken ve kendisine bir soru sorulduğunda renginin nasıl değiştiğini, başını önüne eğip sessizce Allah'ı zikrettiğini ve "Mâşâallâh; lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâh" demekle yetindiğini nakletmektedir.[115]


Yine Kadı Iyâd şöyle naklediyor: "eş-Şâfi'î şöyle demiştir: "Mâlik'e, "İbn Uyeyne'de, sende bulunmayan hadisler var" denildi; Mâlik şöyle mukabele etti: "Her işittiğimi insanlara rivayet ettiğim takdirde ahmağım demektir. (Bir diğer rivayette, "onları dalalete düşürmek istemiş olurum" şeklindedir.) Benden öyle hadisler çıktı (ve yayıldı) ki, her ne kadar kamçılanmaktan en çok korkan kişi olsam da, keşke o hadisleri rivayet etmeseydim de, onların her biri için bir kamçı yeseydim." Bir diğer rivayette de şöyle demiştir: "Hakkında konuştuğum (fetva verdiğim) her bir mesele için bir kamçı yemeyi isterdim."[116]
...

Bütün bunlar göstermektedir ki İmam Mâlik, gerek hadis naklinde, gerekse fetva verme işinde olağanüstü bir sorumluluk duygusuna ve hassasiyete sahip idi. Bu da onun, başta Hz. Peygamber (s.a.v)'in hadisleri olmak üzere "ilme" olan saygısından ve takvasından ileri geliyordu.


Bu durum, İmam Mâlik'in, "hadislere güvensizliği" nedeniyle zaman içinde el-Muvatta'daki hadislerde eleme yaptığı tezinin doğru olmadığını gösteren bir başka husustur. Zira bir an için bu tezin doğru olduğunu kabul etsek bile, onun birtakım içtihadlarının Ebû Mus'ab ez-Zührî versiyonunda yer aldığı halde Yahyâ el-Leysî versiyonunda niçin bulunmadığı sorusuna bir cevap bulmak imkânsız hale gelmektedir.

Sonuç

Bu çalışmada ortaya konan hususlar göstermektedir ki;


Yahya el-Leysî versiyonundaki merfu (gerek bu versiyonda müsned olarak zikredilen, gerekse orada mürsel ve mevkuf olarak zikredildiği halde, diğer el-Muvatta versiyonlarında, İmam Mâlik'in el-Muvatta dışındaki hadisleri meyanında ve İmam Mâlik'in yer almadığı başka senetlerde müsned olarak zikredilen) rivayetlerin toplamı –daha önce de zikrettiğimiz gibi İbn Abdilberr'in sayımına göre– 853'tür. Bu rakama, diğer el-Muvatta versiyonlarında mevcut olup da, Yahya el-Leysî versiyonunda bulunmadığını tespit ettiğimiz 60 merfu rivayeti de eklersek, varacağımız sonuç şu olacaktır: İbn Abdilberr'in et-Temhîd ve et-Takassî'de kullandığı el-Muvatta versiyonlarında toplam olarak 913 merfu rivayet vardır.

...
Dolayısıyla bu çalışmada ortaya koymaya çalıştığımız hususlara rağmen, İmam Mâlik'in 10.000 hadisi 1.000'e indirecek boyutta eleme yaptığı nakli eğer gerçeği anlatıyorsa şu anlamda olmalıdır: İmam Mâlik, el-Muvatta'ı kaleme alırken 10.000 hadisten yola çıkmış ve bu hadisler arasından bir seçme yaparak adı geçen eserini yazmıştır. Zaman içinde bu eserinde kimi eksiltmeler yapmış ise de, bu eksiltme nicelik olarak yukarıda zikredilen orana ulaşacak boyutta kesinlikle olmamıştır. Şu halde burada zikredilen 10 bin rakamını, İmam Mâlik'in elinde bulunan bütün hadislerin yuvarlak toplamı olarak kabul etmek daha uygun görünmektedir.
....

Ancak önemle belirtmek gerekir ki, muhtelif el-Muvatta versiyonlarından zaman içinde atılan bu rivayetlerin bir kısmı, ya aynı metnin farklı isnatlarının veya değişik varyantların "hazfı", yahut da –İbn Abdilberr'in de belirttiği gibi– ahkâm bahsi dışında kalan bir kısım rivayetler ya da mükerrerler olmalıdır. Bunun yanında bu eserden atılan rivayetlerin çoğunluğunu mevkuf ve maktu rivayetler oluşturmuş olmalıdır. Zira ed-Dârekutnî, el-Ğâfıkî ve İbn Abdilberr'den hareketle yukarıda zikrettiğimiz rakamlar, iddia edilen boyuttaki bir eleme işinin merfu rivayetler hakkında yapılmış olamayacağını ortaya koymaktadır.
...
Bu hususta daha kesin bir kanaate varabilmek için, daha fazla el-Muvatta versiyonunun neşredilmesiyle birlikte, muhtelif versiyonlarda bulunan –özellikle– mevkuf ve maktu rivayetlerin karşılaştırılması gerekmektedir. Zira merfu rivayetlerin muhtelif versiyonlardaki durumunu, yaklaşık bir kanaat hasıl edecek tarzda bu çalışmada ortaya koyduğumuzu düşünüyoruz.


Doğruyu Allah Teala bilir.

***

DİPNOTLAR :
http://www.ebubekirsifil.com/index.php? ... kale&no=11


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: İMAM MÂLİK ve EL-MUVATTA Üzerine...
MesajGönderilme zamanı: 07.04.10, 02:27 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 01.04.10, 00:05
Mesajlar: 220
İmam Mâlik (Rh.A) Hz.leri,O hicret vatanının İmâmı O,Rasûl (s.a.s) hz.lerinin tebşîr ve medh ettiği büyük müctehîd...
Medîne sokaklarında yalın ayak yayan gezen Peygamber (s.a.v) âşığı...
Olmamış hâdiseler üzerinde fetvâ vermekten çekinen haşyetullâh sâhibi zât.
Emevîler tarafından kolu omzundan çıkarılan mücâhid!
Allâh (c.c) Ondan râzı olsun.

Şunu bir vakit kendileri ve mezhebi için yazdımdı;

Bir gül bahçesinde sâbit kaldım
Amma Cennete mâlik olamadım

_________________
Ne Dervişlikte, ne Şeyhlikte, ne İmamlıkta iş yok... İş, Allah'ın rızasını kazanabilmekte!.. İş, Allah'ın rızasını kazanabilmekte!.. İş, Allah'a kul olabilmekte!..(MZK)


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
Eskiden itibaren mesajları göster:  Sırala  
Yeni başlık gönder Başlığa cevap ver  [ 2 mesaj ] 

Tüm zamanlar UTC + 2 saat


Kimler çevrimiçi

Bu forumu gezen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 1 misafir


Bu foruma yeni başlıklar gönderemezsiniz
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı düzenleyemezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz

Geçiş yap:  
cron
   Powered by phpBB © 2000, 2002, 2005, 2007 phpBB Group

Türkçe çeviri: phpBB Türkiye