Sufiforum.com

2009'da başlayan SUFİFORUM'da İslam; İslam Tasavvuf Geleneği ile ilgili her türlü güncel ya da 'eskimez' konular yer almaktadır. İçerik yenilemeleri tasavvuf.name sitesinden sürdürülmektedir. ALLAH YÂR OLSUN.

Giriş |  Kayıt




Yeni başlık gönder Başlığa cevap ver  [ 1 mesaj ] 
Yazar Mesaj
 Mesaj Başlığı: İMAM MATURİDÎ / Prof. Dr. Sönmez KUTLU
MesajGönderilme zamanı: 02.05.10, 19:49 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı

Kayıt: 30.04.09, 09:08
Mesajlar: 148
Prof. Dr. Sönmez KUTLU:

İMAM MATURİDÎ - Bilinen ve Bilinmeyen Yönleriyle -


Ebû Mansûr el-Mâturîdî'nin Sufiliğe Bakışı

Mâturîdî, bilgi kaynakları arasında ilham, kalbe doğma (keşif) ve sezgiye mutlak bilgi olarak yer vermemekte, bunları bilgi kaynağı kabul edenlerin şiddetle eleştirmektedir.[23] Her ne kadar, ilk bakışta eleştirileri daha çok, ilham ve sezgiyi en güvenilir bilgi kaynağı olarak gören İslam öncesi Sofistlere yönelik ise de, aslında dolaylı olarak dönemindeki mistik eğilimli kişileri de içermektedir. Mâturîdî, ilham ve sezgiye dayalı bilgi elde ettiğini iddia edenlerin birbirinden farklı sonuçlara ulaşmasına bakarak, böyle bir bir iddiayı çelişkili bulur. Çünkü eğer bu bilginin kaynağı tek bir varlık, yani Allah olsaydı ortaya konulan dinî inançların farklı olmaması ve kişilerin birbirini nakzetmemesi gerekirdi. Diğer taraftan bu bilginin doğruluğunu veya yanlışlığını akıl veya kura’ yoluyla tayin etmek de mümkün değildir. Bu sebeple ilham ve keşif, herkesin kabul edebileceği bir bilgi veremez ve gerçeğe ulaştırmaz.[24]

Eserlerinde ilk dönem mutasavvıflarının görüşlerine pek rastlanmaz. Bu yüzden Sufî Tabakât yazarlarının ilgisini çekmemiş ve eserlerde onun hayat hikayesi yer almamıştır. Hanefî Fukahâ'nın hayat hikayesini ele alan biyografik eserlerde de, onun daha çok kelam ilmi / hakikat ilmi ile ilgili yeterliliği ve kelamcı ve fakîh kimliği öne çıkarılmıştır. Ebû Hafs en-Nesefî'nin Tarîhu Semerkand'ında verdiği bilgiye göre, Gaziler Ribat'ında " Ebû Mansûr el-Mâturîdî, kelam ilmini; Ebû'l-Hakîm es-Semerkandî ise hikmet ilmini öğretiyordu."[25]

Ancak aynı belgede, Ebû Mansûr'un Hızır'ı gördüğü, ondan yardım istediği, Hızır'ın duası üzerine Allah'ın ona hikmet ilmini verdiği ve bununla sapık fırkalara galip geldiği nakledilmektedir. Bu gibi rivayetler, Türkler arasındaki Hızır kültü ile ilgili inançlardan kaynaklanmış olabilir. Ayrıca bu menkıbevî rivayetlerde bahsedilen bilginin muhalif fırkalarla mücadele için gereken türden bir bilgi olduğu anlaşılmaktadır. Bunların da onun sufî yönünden çok kelamî yönünü ilgilendiren hakikat ilmi olduğu açıktır. Kendi eserlerinde onun sufî kişiliğine dair ipuçlarına rastlanmamakla birlikte sonraki Hanefî-Mâturîdî alimler, dönemlerindeki sufî atmosferden etkilenerek ona sufî bir kimlik kazandırmak istemişlerdir. Örneğin Pezdevî, eserinde, babası kanalıyla dedesinden Mâturîdî'nin bazı kerametlerini naklettiğine dair bilgi vermektedir.[26] Ancak bunların doğru olup olmadığı ve neler olduğu diğer kaynaklarca doğrulanmamaktadır. Hatta bazı kaynaklar, onun bazı sufî eğilimli kişilerle tartıştığı, onlara ağır eleştirilerde bulunduğu ve onları yenilgiye uğrattığı konusunda önemli bilgiler vermektedir.[27] Bunlardan en meşhuru Ebû Mansûr'un, evliyayı nebilerden üstün tutan birisiyle yaptığı tartışmadır.[28] Onun sufî kimliği ile ilgili kurgulardan bazıları ise, salih kimselerin gördüğü rüya yolu ile yapılmaktadır.[29]

Bütün bunlar Sünnîliğin Sufîliğe eklemlenmesi sonucu, Mâturîdî için de menkıbevî bir kişilikle oluşturma teşebbüsünden ibaret olduğunu sanıyoruz. Çünkü onun eserlerinde akla yapılan vurgu ve kullanılan istidlaller Sufî kültür çevrelerinde kabul edilmeyen ve asla baş vurulmayan türden tamamen akılcı-hadarî bir din söylemi özelliği taşımaktadır.

Ancak bu durum, Semerkand ve Buhara'daki Hanefîlerin, Mâturîdî'nin öğrencilerinin ve sonraki Mâturîdîlerin tamamının, Sufîliğe mesafeli durdukları ve onları eleştirdikleri anlamına gelmez. Bilakis Belh, Nisabur ve Buhara'daki Hanefî-Mâturîdî çevreler arasında Sufîlik son derece yaygın ve etkili idi. Örneğin Mâturîdî kelam ekolünün Buhara'daki temsilcilerinden olan ve Mâturîdî'ye akılcı kimliğiyle referanslarda bulunan Ebû İshâk İbrâhîm b. İsmâîl b. Ebî Nasr es-Saffâr el-Ensârî el-Vâbilî el-Buhârî, Zâhid ve Sufî birisi idi.

TAMAMI:

İMAM MATURİDÎ - Bilinen ve Bilinmeyen Yönleriyle -

http://www.tasavvuf.info/maturidi_skutlu1.htm


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
Eskiden itibaren mesajları göster:  Sırala  
Yeni başlık gönder Başlığa cevap ver  [ 1 mesaj ] 

Tüm zamanlar UTC + 2 saat


Kimler çevrimiçi

Bu forumu gezen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 1 misafir


Bu foruma yeni başlıklar gönderemezsiniz
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı düzenleyemezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz

Geçiş yap:  
   Powered by phpBB © 2000, 2002, 2005, 2007 phpBB Group

Türkçe çeviri: phpBB Türkiye