Sufiforum.com

2009'da başlayan SUFİFORUM'da İslam; İslam Tasavvuf Geleneği ile ilgili her türlü güncel ya da 'eskimez' konular yer almaktadır. İçerik yenilemeleri tasavvuf.name sitesinden sürdürülmektedir. ALLAH YÂR OLSUN.

Giriş |  Kayıt




Yeni başlık gönder Başlığa cevap ver  [ 2 mesaj ] 
Yazar Mesaj
 Mesaj Başlığı: Görünmeyen Umman: Ahmed Avni Konuk
MesajGönderilme zamanı: 08.09.09, 11:00 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı

Kayıt: 20.05.09, 11:50
Mesajlar: 69
Görünmeyen Umman: Ahmed Avni Konuk

Savaş Barkçin tasavvuf geleneğinin önemli ama az bilinen şahsiyeti Ahmed Avni Konuk'u yazdı

Dünya Bülteni / Kültür Servisi


Savaş Barkçin, Görünmeyen Umman: Ahmed Avni Konuk, kitabıyla Klasik'in bu ay okuyuculara sunduğu üçüncü kitap.

Görünmeyen bir ummandır Ahmed Avni Konuk.
Adını, eserlerini ve kişiliğini çok az kişi bilir.

Ahmed Avni Konuk, Hâfızdır, şâirdir, büyük bir müzik adamı ve büyük bir tasavvuf üstadıdır. Mevlevîdir ve en kapsamlı Mesnevî şerhinin yazarıdır.Aynı zamanda önemli bir devlet adamıdır. Uzun yıllar PTT'nin genel müdür yardımcılığını yapmış, "Postacı Ahmed Avni" ünvânıyla anılmıştır. Çok yönlü, müstesnâ bir şahsiyet olmakla beraber bir o kadar da az bilinen Ahmed Avni Konuk, anlamaya ve anlatılmaya lâyık büyük değerlerimizden birisidir.

Bu kitap, mahviyeti nedeniyle hakkında çok az bilgi bulunan Ahmed Avni Konuk'u günümüze ve geleceğe tanıtmak için, Konuk'un meşk silsilesine mensup olan Savaş Ş. Barkçin'in yürüttüğü uzun süren araştırmaların meyvesi.

Görünmeyen Umman'da Barkçin, Konuk'un kişiliği, hayat çizgisi, yaptığı işler, içinde bulunduğu kurumlar ve ortaya koyduğu eserleri anlatıyor. Bunun yanı sıra onu çevreleyen insanları, üstadlarını, dostlarını, talebelerini ve gönül dünyasını da çok boyutlu bir çerçevede ele almaya çalışıyor.

KLASİK'TEN ÇIKAN DİĞER KİTAPLAR

Osmanlı Tezyinatı: Klasik Devir Hanedan Türbeleri

Klasik yayınları, Aziz Doğanay'ın Osmanlı Tezyinatı: Klasik Devir Hanedan Türbeleri başlıklı kitabını da yayımladı.

Osmanlı Tezyînatı, tezyinatta kullanılan malzemeyle birlikte asıl tezyinatı meydana getiren nakışları da etraflıca inceleyerek, Osmanlı sanatının esasını anlama hususuna önemli katkılar sağlıyor; kültür iklimimizde bir boşluğu dolduruyor.

Sanat tarihi sahasının uzmanlarından Dr. Aziz Doğanay; eserlerin mimarî plastik ve tezyinat özelliklerini, malzemesi, tekniği ve bezemeleriyle birlikte sunan eseri Osmanlı Tezyinatı: Klasik Devir Hanedan Türbeleri (1522-1604)'nde, sahanın uzmanlarını olduğu kadar meraklılarını da Osmanlı sanatının klasik döneminde bir bilgi şölenine, bir renk cümbüşüne davet ediyor.

İdrak ve İnşa-Halil İbrahim Düzenli-Klasik Yayınları

Mimarlık tarihi, mimarlık tarih yazımı ve İslam coğrafyasında mimari gibi konularda yoğunlaşan akademisyen Halil İbrahim Düzenli, bilge mimar Turgut Cansever'in mimarlığını anlama serüvenine davet ediyor.

İdrak ve İnşa, mimarimizin büyük ustası Turgut Cansever'in özellikle düşüncesine ve eserlerine yoğunlaşan bir çalışma. Mimarın söylediklerine dikkat kesilen, inşalarını gören Düzenli, Cansever'in kırk yedi projesine dair görsellerle hazırladığı proje açıklama tablolarıyla, eserleri farklı açılardan mukayeseli olarak analiz ettiği tablolarla okuyucuya bir "Turgut Cansever Kitabı" sunuyor.

Ahmet Davutoğlu'nun aidiyet ve medeniyet ben-idraki kavramsallaştırmalarını, araştırmasının sosyal bilimlerden gelen üst kuramsal çerçevesi olarak belirleyen Düzenli, mimari otonomi kavramını da çalışmasının merkezî unsurlarından biri olarak konumlandırıyor.

Düzenli bu eserinde ayrıca bilimsel bir araştırma disiplini olarak mimarlık ile uygulama sahası olarak mimarlık arasındaki etkileşim ve gerilimden hareketle, aidiyet, kimlik, özgünlük gibi Türkiye mimarlığının modern meselelerine de temas ediyor.

***

Bir Semte Vefa / N. Bilge Özel İmanov – Yunus Uğur

Bir Semte Vefa adını taşıyan kitap N. Bilge Özel İmanov – Yunus Uğur'un hazırladığı bildirilerden oluşuyor.

Bir Semte Vefa, aralarında Halil İnalcık, Semavi Eyice, Turgut Cansever, Selçuk Mülayim, İlber Ortaylı'nın da aralarında yer aldığı 47 ilim insanın Bilim Sanat Vakfı'nın 2006 yılında gerçekleştirdiği Vefa Semti, Dünü, Bugünü. Yarını başlıklı Ulusal Sempozyumun bildirilerinden oluşmaktadır.

Sempozyum bildirileri şu başlıklar altında toplanmıştır:
• Bir Semti Anlamak
• Semt ve Kurucusu: Şeyh Vefa
• Vefa Semtini Kaynaklardan Okumak
• Semt ve Mimari
• Semt ve İnsan
• Semt ve Bilgi
• Semt ve İktisat


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Görünmeyen Umman: Ahmed Avni Konuk
MesajGönderilme zamanı: 12.11.09, 09:54 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı

Kayıt: 20.05.09, 11:50
Mesajlar: 69
'Görünmeyen Umman' görünür oldu

Mutasavvıf, şârih ve musikişinas Ahmed Avni Konuk'un (1868-1938) hayatı Görünmeyen Umman adıyla bir kitaba sığ-maya çalıştı. Savaş Ş. Barkçin'in hazırladığı eser, çok az kişinin bildiği Ahmed Avni Bey'in dünyasını aralıyor. Kitap, okuyucuyu, neyzen Emin Dede'nin "Zamanın Itri"si dediği Konuk'un irfanla örülmüş dünyasına davet ediyor.

Önce minik bir tembih: Az sonra neyzen Hacı Emin Dede'den aktaracaklarımızı 'sır' bilip kimseye söylemeyin(!). Son dönem Osmanlı'sının en önemli mutasavvıf, şârih ve musikişinaslarından Ahmed Avni Konuk'un (1868-1938) talebesi Ha cı Emin De de, çıraklarına şunu söyler: "Ah med Av ni Bey, It rî-i za­man idi. Ama siz bunu başkalarına söylemeyiniz." Bazen öyle kitapların içine düşersiniz ki onu okuyup bitirdikten sonra resim yapmayı bilmeseniz de anlatılan kişinin portesini çiz deseler, hemen elinize kağıdı kalemi alır işe koyulursunuz. Zira sözü edilen kişi zihninizde canlanmış ve önünüze dikilivermiştir. "Ahmed Avni Konuk / Görünmeyen Umman" adlı kitap da (Klasik Yayınları) bu türden bir nefes alışın örneği. Savaş Ş. Barkçin'in hazırladığı eser, postacı Ahmed Avni Bey olarak bilinen, Hüseyin Vassaf'ın deyişiyle 'gizli bir inci' olan Ah med Av ni Konuk'un, hayatını anlatıyor. Bunun yanında onun üstadları, dostları, talebeleri ve etrafındaki insanlar okura eşlik ediyor. Kitap, Emin Dede'nin tembihleyerek "Zamanın Itri"si dediği Konuk'un irfanla örülmüş dünyasını gösteriyor.

İsminin önündeki pek çok sıfatı görünce yanına yaklaşmak biraz tedirgin ediyor. Bu eski devir insanının gözlüklerinin ardından ışıldayan sıcaklık sizi içine çekerken, hırkasının altında bin bir türlü cevher sakladığını fark edebiliyorsunuz. Bu siyah hırkanın içinden girince dokuz yaşında hem yetim hem öksüz kalan bir çocuğun hikâyesi beliriyor. Hıfzını tamamlayan bu çocuk, Galata Rüşdîyesi'ne oradan Dârüşşafaka'ya gider. Burası onun musiki ateşinin yakılacağı yerdir. Daha sonra padişah II. Abdülhamid'in emri ile yirmi bir yaşında 'İttihat Postahanesi'nin Galata'da bulunan 'Müdüriyet Kalemi Kâtipliği'ne atanır. Bu arada 1898'de Mekteb-i Hukuk-i Şâhâne'yi birincilikle bitirir. Selânikli Es'ad Dede'den Mesnevî okur. Arapça, Farsça ve Fransızca'yı çok iyi öğrenir. Yenikapı Mevlevihanesi Şeyhi Osman Selahaddin Dede'ye intisap eder, Mevlevi olur. Zekai Dede, Selanikli Esad Dede ve Ahmed Amiş Efendi onun tasavvuf terbiyesinde önemli bir yer tutar. Çok acı tecrübeler de yaşar. Cumhuriyet'in ilk yıllarında Kur'an okumak ve okutmak fiilen yasaktır. Bu 'fetret devri' sayılacak dönemde gayretini hiç eksiltmez. Mevlânâ'nın ve İbn Arabi'nin eserlerini şerh eden bir isim olarak hafızalarda yer eder. En kapsamlı mesnevi şerhini de o yazar. Konuk, ne nota bilir ne de saz çalar; lakin sağlam bir hanendedir. Geçtiği eserleri bütün incelikleriyle hafızasında tutması en önemli özelliğidir.

Savaş Barkçin, kitapta Konuk'u Hayat Yolu, Hizmet Yolu, Musiki Yolu, Tasavvuf Yolu, Şiir Yolu gibi başlıklarla ele alıyor. Bu yolların her birinde insan, mekân ve zaman kol kola yürüyor. Konuk'un 70 yıllık ömre edebiyat, musiki ve tasavvuf alanında verdiği eserleri nasıl sığdırdığına hayret ediyorsunuz. Kitabın sayfaları arasında ilerledikçe hırkasına bürünmüş Konuk'u gördüğünüzde İbnülemin Mahmud Kemal'in onun için söylediği "Mülevvence hafif, siyah bıyıklı, za'if, orta boylu, biraz öne mail, halîm, müeddeb, gayretli, kıymetli bir zât idi." sözlerine hak veriyorsunuz.

Hakiki anlamda bir aydın ile karşı karşıyayız. Akıl ve kalp genişliğinin gölgesinde öğrenme ve insanlara hizmet aşkı, Konuk'a kültür hayatımız içerisinde mümtaz bir yer ayırmamızı emrediyor. Barkçin, kitabın kimi yerlerinde Konuk ile ilgili bilinen yanlışlıkları ortaya koyarken, hazırladığı biyografi için şöyle diyor: "Bu eser, bu çok değerli insanı unutturmamak için yazıldı. Çünkü hatırlanan her şey, yaşayan ve yaşatılan şey demektir. Bir şeyin adı, o şeyin yâdıdır. Ahmed Avni Bey'in adını, yolunu, işini anlayabilirsek, bugünü de, geleceği de anlamak ve inşâ etmek imkânına erişiriz."

Türk klasik musikisinin son büyük bestekârı Zekai Dede'nin en önemli talebesi Avni Konuk'un o engin dünyasında ilerledikçe geldiği sağlam geleneğin izlerini görebiliyorsunuz. Yoğun bir emeğin ürünü olan bu kitabın sonunda ise Ahmed Avni Konuk'un, Esad Dede'yi anlattığı uzun bir mektubu, bazı musiki eserlerinin notası, en iyi güfte mecmualarından biri olan Hânende adlı eseri de yer alıyor.

ZAMAN


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
Eskiden itibaren mesajları göster:  Sırala  
Yeni başlık gönder Başlığa cevap ver  [ 2 mesaj ] 

Tüm zamanlar UTC + 2 saat


Kimler çevrimiçi

Bu forumu gezen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 2 misafir


Bu foruma yeni başlıklar gönderemezsiniz
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı düzenleyemezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz

Geçiş yap:  
cron
   Powered by phpBB © 2000, 2002, 2005, 2007 phpBB Group

Türkçe çeviri: phpBB Türkiye