Sufiforum.com

2009'da başlayan SUFİFORUM'da İslam; İslam Tasavvuf Geleneği ile ilgili her türlü güncel ya da 'eskimez' konular yer almaktadır. İçerik yenilemeleri tasavvuf.name sitesinden sürdürülmektedir. ALLAH YÂR OLSUN.

Giriş |  Kayıt




Yeni başlık gönder Başlığa cevap ver  [ 1 mesaj ] 
Yazar Mesaj
 Mesaj Başlığı: Çin ve Batı Asya'nın geleceği
MesajGönderilme zamanı: 15.07.09, 21:57 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 26.03.09, 17:58
Mesajlar: 123
Çin ve Batı Asya'nın geleceği

Çin'in Doğu Türkistan'daki sorunu aşmak için Türklerle ve müslümanlarla iyi ilişkiler geliştirmeli...

Ertuğrul Aydın


Resim

Türk medyasında Çin'in kaçınılmaz olarak açık toplum olma yolunda ilerleyeceğine yönelik bir umut var. Varlığa, insana ve hayata batı paradigmasından bakmanın kaçınılmaz olduğunu düşündükleri nasıl da belli. Sırf bu yüzden, kendileri nezdinde kaçınılmaz olanı, Çin için de kaçınılmaz sanıyorlar. Evet, Çinli de batıya ve batılıya karşı aşağılık kompleksi hisseder ancak bu onları Türk aydınları gibi kimliklerini terkederek batılı olmaya sevketmez, Çinli kalarak batılının dengi olmaya sevkeder. Rüştü ispat yoluyla bir nevi iade-i itibar arayışıdır onlarınki. Bu farkı anlamak çok önemlidir, aynı şeyleri Çinlinin niçin farklı anlamlandırdığını kavramak için. Pekin'in demokrasi ve insan hakları kavramlarına karşı açık bir cephe alması da sözkonusu değil ama yorumlayarak yerelleştirmesi, kendi kalıbından ve süzgecinden geçirmesi, eleğin üstünde kalanlara atık muamelesi yapması sözkonusu.

Açık toplum olma yönünde Çin'den reformlar beklemek, Çin'i 21. yüzyılda tarihten safdışı etmenin en düşük mâliyetli yoludur. Wolfowitz ve aynı tayfadan olan diğerleri, Çin'in demokrasi, insan hakları ve açık toplum gibi kavram ve kurumlara kucak açmasını istemişlerdi. Ancak Pekin'deki yaşlılar bu isteğe olumlu yaklaşacak kadar bunak değiller belli ki. Çünkü tüm bir sistem inkıraza uğrar ve aya gitme planları yapan Çin bir devlet olarak yere kapaklanır. Açık toplum olma yönünde tedricen de olsa reformlar yapılması, doğru ya da yanlış her ne ise, kurucu ilkeleri aşındıracağı için bu ilkeler üzerinde inşa edilmiş kurum ve nizamı da sendeler hale getirecektir. Pekin bu durumun farkında olsa gerek.

Çin'in iki büyük zaafı var. Bunlardan ilki, her yerinden "etnik zenginlik" fışkırıyorken ulusçuluğa sapmasıdır. Halbuki ulusçuluğun pozitifi bile başağrısı yapacaktır. CCTV'yi açtığınızda II. Dünya Savaşı yıllarında yaşanan Japon zulmü konulu dizilere rastlarsınız. Bilhassa Japon karşıtlığından bol bol beslenen, "etnik zenginlikleri" gözünü kırpmadan yok etmeye de varabilecek bir ulusçuluk.

Çin'in ikinci büyük zaafı, "din yokluğudur." Din yokluğu, birleştirici bir güçten mahrumiyeti de ifade eder ve komünizm'den kopuş sürecinde ulusçuluğa sapmanın nedenini izah eder bize.

Türkiye'den birileri, Çin'e tüm iyi niyetleriyle bazı tavsiyelerde bulunmalıdır. Bunlardan birincisi, Batı'nın birleştirici bağ olarak pozitif ulusçuluğu telkin etmesine kulak tıkamalarının gerekli olduğudur. Yalnızca Japon karşıtlığı ekseninde dönecek bir ulusçuluğun bile denetim dışına çıkarak ülke içinde Wolfowitz'i, Cheney'i ve diğerlerini mutlu edecek olaylara kapı aralayacağını, "iç işlerime kimse karışmasın" diyerek savunma yapmanın diğer ülkeleri ona karşı seferber etmeyi engellemeyeceğini bilmeliler.

İkincisi, İslam'dan haberdar olmaları 1200 seneden daha fazla bir süre evvel gerçekleşmesine rağmen ona karşı sürüp giden bir mesafaleri var. Bu mesafenin kaldırılması gerekiyor.

Üçüncüsü, batının gözüne girip onayını almaya çalışırken batı dışı toplumlara tepeden bakmalarının büyük bir risk içermesi. Küstah bir batıdan sonra küstah bir Çin'le karşılaşmak Batı dışı toplumların görmeyi umdukları bir şey değildir. Büyük bir oyuncu oldukları varsayımından hareketle "büyük güçlerin yükseliş ve düşüşü", "büyük güç ilişkileri" gibi büyük başlıklara ilgi duyarlarken batı dışı toplumlar gözlerinde teferruat haline geliveriyor ve onları büyük güç oyununun nesnesi olarak görüyorlar. Bu arada, Çin'in diğer ülkelerle barış içinde birarada yaşamak adına ortaya attığı beş ilkenin, büyük güçlerin jeopolitik boşluk alanlarında at koşturma kuralı haline gelmesi riski var. Yani devletler arası değil de büyük devletler/güçler arası oyunun kuralına dönmesi riski. Bundan uzak durmaları iyi olacaktır.

Dördüncüsü, Çin'in yükselişi, Batı dışı bir yükseliş olarak selamlanacak bir gelişmedir ancak Uygur Türklerini ve müslümanları katletmemek şartıyla. (Diğer etnik grupları umursamadığımdan değil günün konusu olmadıklarından ve zaten yeterince güçlü hâmileri olduğundan dolayı anmıyorum) Çin, bir emanet olarak görmesi gerektiği Uygurların "karnını tok sırtlarını pek tutmalı ki" kimsenin ağzının tadı bozulmasın. Çin'in kendisine ve İslam dünyasına yapacağı en büyük kötülük, müslümanların Çin'in yükselişini selamlama ve vicdanları arasında sıkışıp kalmalarına yol açmasıdır. Diyelim ki Endonezya'da, Malezya'da veya hatta Amerika'da yüzlerce Çinli katlediliyor. Çin, iç işlerine saygı duymak çerçevesinde, böyle bir katliama sessiz kalmayı becerebilir mi? Kendi beceremeyeceği işi başkalarına da tavsiye etmemeli ve büyük kitlelerin, büyük kitlelerin desteğiyle ayakta duran hükümetlerin vicdanın sesine kulak vereceğinden emin olmalıdır.

Tüm bunları, Türk hükümetinin yanısıra, sivil bir girişim olarak Türk-Çin Dostluk Derneği de anlatmayı deneyebilir. Vakit, Türkiye'nin çatışmanın sona erdirilmesinin yollarını BM Güvenlik Konsey'inde müzakere edilmesi çağrısına Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Qin Gang'ın omuz silkmesi vakti değildir. Çin, Amerikan askeri kuşatması altında olduğunu anlamalı, Türkler ve müslümanlar ile Çin arasına hakem olarak özelde Amerika'nın genelde batının yerleşmesinin önünü alacak şekilde Türklerle ve müslümanlarla iyi ilişkiler geliştirmelidir.


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
Eskiden itibaren mesajları göster:  Sırala  
Yeni başlık gönder Başlığa cevap ver  [ 1 mesaj ] 

Tüm zamanlar UTC + 2 saat


Kimler çevrimiçi

Bu forumu gezen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 2 misafir


Bu foruma yeni başlıklar gönderemezsiniz
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı düzenleyemezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz

Geçiş yap:  
   Powered by phpBB © 2000, 2002, 2005, 2007 phpBB Group

Türkçe çeviri: phpBB Türkiye