Sufiforum.com

2009'da başlayan SUFİFORUM'da İslam; İslam Tasavvuf Geleneği ile ilgili her türlü güncel ya da 'eskimez' konular yer almaktadır. İçerik yenilemeleri tasavvuf.name sitesinden sürdürülmektedir. ALLAH YÂR OLSUN.

Giriş |  Kayıt




Yeni başlık gönder Başlığa cevap ver  [ 1 mesaj ] 
Yazar Mesaj
 Mesaj Başlığı: MHP ve Dinî Cemaatler / Güncel Bir Analiz ve Öneriler
MesajGönderilme zamanı: 24.06.10, 08:21 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı

Kayıt: 06.01.10, 09:39
Mesajlar: 92
Alıntı:
MHP ve Dinî Cemaatler / Güncel Bir Analiz ve Öneriler

SOLDAN - SAĞDAN MHP’YE VURANLAR

-Güncel Bir Analiz, Durum Tesbiti ve Öneriler-

En geç 2007 yılında yapılacağı belli olan seçim dönemi yaklaştıkça seçimlerde büyük bir sıçrama yapacağı ortaya çıkmaya başlayan MHP üzerinde hesapların ortaya dökülmeğe başladığı gözlemleniyor MHP camiasının yabancısı olmayan bu saldırıların daha öncekilerden farklı olarak doğrudan hareketin fikri temellerini yıpratmağa ve oymağa yönelik olacak tarzda organize edildiği dikkati çekiyor. Bu davranışları birer örnek ile ele alıp değerlendirmek isterim.

DURUM TESBİTİ:

A. Milli Güçlerin İttifakı:

Ülkemizin içerisine düşürüldüğü emperyalist kıskacı sıkıştırmak isteyen dış destekli güç odaklarına karşı; bu sömürgeci kıskacın kırılması için sağ-sol ayrımı gözetmeksizin Türk aydınlarının bir araya gelme çabalarını da sabote etmek üzere gayret göstermektedirler. Bu aydın çabalarının giderek MHP-CHP ekseninde potansiyel bir işbirliği ihtimalini güçlendirmesi; gayrımilli güç odaklarının sözcüsü olduğu tescilli olan Ertuğrul Özkök gibi yazarları telaşa düşürmüş durumdadır. 10 Şubat 2006 tarihli yazısında MHP'nin İslamî ve milliyetçi köklerinden asla uzaklaşmayacağı ve uzaklaşmadığı Ertuğrul Özkök’ün şu satırlarında dile getirilmektedir (EK-1):

“Son günlerde karikatür konusunda yapılan gösterilerin çoğunu., "dinci" olarak bilinen çevreler değil, Ülkü Ocakları'nın bir bölümüne bağlı kişiler yaptı.

Misyonerlik konusundaki en fanatik çıkışları da "ülkücü " diye bilinen kurum ve kişiler yapıyor.

Hepimiz çok dikkat edelim.

"Türkiye İslamı" ifadesi birçoğumuzun hoşuna gidiyor ama, dinle etnik bir aidiyet kuvvetli bağlarla birbirine bağlandığı zaman, o toplumlara mutluluk değil, mutsuzluklar geliyor.

Bunun en acı örneklerini eski Yugoslavya'nın parçalanması döneminde gözledik.

"Millî kiliseleri" olan toplumlar inanılmaz gaddarlıkla birbirlerine girdiler.

Son zamanlarda Türkiye'de bu iki kuvvetli aidiyetin giderek birbirine yaklaştığını görüyoruz.

Hepimiz bunun üzerinde dikkatle düşünmeliyiz.”

Ertuğrul Özkök'ün yukarıda alıntıladığımız yazısında son zamanlarda, MHP ile fikri planda da olsa yanyana bir görüntü sergileyen CHP üst yönetiminin sağduyu sahibi unsurlarına da şu kelimelerle “aba altından sopa” gösterilmektedir:

“Kızıl elma kavramına sarılmış CHP'liler sanmasın ki, milliyetçi fanatikler sonuna kadar onlarla birlikte yürüyecekler.”

B- Ülkücü Kitle Üzerinde İnanç- Fikir Eksenli Oyunlar:

Bugüne kadar gündelik siyaset alanında "seçim zamanı girişilen pazarlıklar ile verilen siyasi destek" dışında pek de aktivite göstermediği bilinen ZAMAN gazetesi odaklı bir cemaat öbeğinin de MHP aleyhinde hareketlenmenin asli unsurlarından birisi haline dönüştürüldüğü ve grubun gazete; dergi ve televizyon kanalı ile milli güç unsurlarının muhtemel işbirliğini engellemek ve hiç değilse zaafa uğratmak çalışması içerisinde oldukları izlenmektedir. Öte yandan bu grubun ilginç bir ilişkiler zinciri teşkil ettiği ABD politikalarına eklemlenen çalışmalarına paralel olarak önümüzdeki dönemde Türkiye genelinde aktif hale getirileceği hakkındaki haber ve yorumlar da kamuoyuna yansımıştır. Kendi içerisinde net bir görüş birliği de bulunmayan bu grup; çalışmalarının provokatif niteliğini bugünkü MHP liderliği ile Başbuğ Alparslan Türkeş arasında olduğunu iddia ettikleri bir ayrışma ile ortaya sermektedir. Grubun dergisi olan Aksiyon'da yayınlanan bir röportajda açıkça "Başbuğ sağ olsaydı Kızılelma Koalisyonu'na asla izin vermezdi" şeklindeki bir ifade ile ülkücü hareketin özellikle gençlik tabanının kafasının karıştırılması hedeflenmektedir
Ülkücü kitlenin en hassas olduğu konular arasındaki “ülkücü şehidler” ile ilgili bir derleme çalışmasına imza atan (iyi niyetli birisi olduğu kanaaatindeyim) Lütfü Yıldız adlı yazar ile yapılan ve Aksiyon dergisinde yayınlanan bir röportajdaki aşağıya aldığım iki soru ve cevapları bu hususları ele vermektedir (EK-2) :


- Ciltlerden birini Alparslan Türkeş"e ayırmışsınız. Türkeş’in pek bilinmeyen dini yaşantısından örnekler veriyorsunuz?

- Başbuğ namazını kesinlikle ezan okunduğu vakit kılardı. İsterse yolda olsun. Namaz öncesi ve sonrasında üç beş dakika kadar pek kimse ile diyalog kurmaz, kendi ile başbaşa kalırdı. Namaz sırasında etrafta sessizlik isterdi. Tarikat İslam'da haktır. O, ehli ile yapılan tarikatların hepsine hoşgörü ile baktı. Mesela Kastamonulu Mehmet Feyzi Efendi grubu vardı. Onlarla güzel diyalog içindeydi. Hala Kastamonu Alperenler Grubu her sene O'nun için etkinlikler düzenler. Bütün Anadolu'da İslam'a güzel hizmetler yapan cemaat ve grupları ziyaret ederdi.

- Son zamanlarda Ülkü Ocakları’nın solla kurduğu Kızılelma Koalisyonu çok tartışılıyor. Başbuğ yaşasaydı nasıl karşılardı bu girişimleri?

Kızılelma Komisyonu’nu samimi bulmuyorum .
- Ben Kızılelma birlikteliğini doğru bulmuyorum. Materyalist, aşırı sol gruplarla birliktelik olmaz. Bugün her yerde zulüm var diyen materyalist ve Maocu gruplar var. Bunlar her yerde zulüm var diyor ancak Doğu Türkistan"da olan biteni görmezlikten geliyor. Başbuğ memleketimizin birlik ve beraberliği için hep bir olmayı tavsiye ederdi. Ancak bugün birliktelik yapılan sol grupların samimi olduklarına inanmıyorum.

Bu "cemaat grubu"nun tiraj yönünden etkili hale gelmiş olan ve Anadolu'da pek çok ülkücünün de abone kaydedildiği ZAMAN gazetesinde Hasan Cemal'in Cumhuriyet Gazetesi ile ilgili anılarını yazdığı son kitabı bahane edilerek yapılan ve tam üç gün süren bir haber-yorum yayınında doğrudan MHP Genel Başkanı Sayın Dr. Devlet Bahçeli hakkında parti tabanına yönelik kasıtlı haberler öne çıkarılarak kullanılmıştır. (EK-3)

Bu haber yorumda "Selçuk, Bahçeli ile gizli gizli görüşüyor" arabaşlığı altında yazılan şu satırların okurlar arasındaki MHP sempatizanlarının kafasını karıştırmaktan başka ZAMAN gazetesi okur kitlesi için nasıl bir önemi olabilir ?

"İlhan Selçuk, Nadir Nadi 'nin ölümünden sonra yaptığı darbeyle Cumhuriyet’te tam anlamıyla’tek adam saltanatı’ kurdu. Kendi ideolojik çizgisini Cumhuriyet’e dikte etti.
Önceleri daha çok Kemalizm ile Marksizm'in bir bulamacı olan İlhan Selçuk çizgisi, daha sonra açıkça milliyetçiliğe kaymaya başladı. Selçuk, Ziya Gökalp'in şiirlerinden yaptığı alıntılarla 'Yeni Turan' diye tarif etti bu çizgiyi. Bu amaçla, MHP lideri Devlet Bahçeli'yi de içine katan gizli kapaklı temaslarla ‘Kızılelma Koalisyonu’ ve Pantürkizm arayışlarına girdi (...) İlhan Selçuk, Kızılelma Koalisyonu’ ideologluğuna soyunuyor. Bahçeli ile gizli-kapaklı görüşmeler yapabiliyordu.

Öteden beri milliyetçilik aleyhinde yapılanan radikal İslami söylem sahibi unsurlar ise saldırganlıklarını MHP'nin İslamî sayılıp sayılamayacağı; Marxist olup olmadığı gibi uç noktalara vardırmışlar ve bunu da açıkça yazmaktan çekinmemişlerdir. Bunun çok tipik bir örneği bu kesimin en tutarlı kalemlerinden kabul edilen Mustafa İslamoğlu'nun MHP'nin son kurultayında kamuoyuna deklare edilen “Büyük Buluşma” adlı parti dokümanı çalışma hakkındaki bir yazısında yer alan hezeyanları olmuştur.
Bu yazısında Mustafa İslamoğlu MHP’nin Karl Marks’ı sözkonusu dokümanıyla büyük fikri adamı; felsefeci olarak kabul ettiği ileri sürülmekte ve aynı yazıda inanılmaz bir şekilde MHP'nin ve hatta onun ötesinde Türkçülük akımının “ülkenin hristiyanlaştırılması” misyonunun bir parçası olarak yapılandığını insafsızca ileri sürmektedir.
Kişisel gündelik hayatında yeri ne kadar olursa olsun İslami inançlar konusunda duyarlılığı bilinen ve bu duyarlılık Ertuğrul Özkök gibi ‘dışarıdan kişiler’in bile gözünden kaçmayan ülkücü camiayı oldukça iyi tanıyan Mustafa İslamoğlu’nun ülkücü taban üzerinde etkili olsun diye yazdığı şu satırları ibretle okuyalım (EK-4):

Türkçü ve Marksist kesimlerin birbirine, göz kırpmaları bu noktada da kalmadı. Rüyada görsek hayra yormayacağımız bir şekilde Türkçü partinin mevcut başkanı partisinin kurultayına yönelik hazırladığı "Büyük Buluşma" adlı kitapta komünizmin fikir babası Marx'ı yüceltiyor, onu "büyük bir toplum ve tarih felsefecisi" olarak tebcil ve tezkiye ediyordu.
Aynı kitapta Hıristiyanhk ile ilgili de en az bu kadar yadırgatıcı sözler yer alıyordu. Türkçü camianın bir kanadı bu sözleri “Hıristiyanlık propagandası” olarak niteliyor ve bunu İslam karşıtlarının "Bizi İslam geri bıraktı" söylemine benzetiyordu.
...
Daha başka örneklerle de genişletilebilecek MHP'nin ve hatta O'nun tüzel kişiliği ötesinde Türk milliyetçiliği fikrinin ideolojik köklerini sabote etmeğe yönelik bu argümanları bu çalışmayı gereksiz ayrıntılara boğmama düşüncesi ile burada özetledikten sonra bu bozguncu gayretlere karşı yapılması gerekenleri düşünebiliriz.

ÖNERİLER:

1. Gerek Genel Başkanı Deniz Baykal dahil parti üst yönetiminin ulusal duyarlılıklar konusunda samimi endişeler içerisinde oldukları gözlemlenen CHP gerekse yeni seçilen Genel Başkanı Erkan Mumcu'nun kişisel analizlerinden öte hir anlamı olmayan fikri açılımlar arayışındaki Anavatan Partisi ile MHP arasındaki “ulusal duyarlılıklar” eksenli temaslar geliştirilmelidir. Ülkenin içerisinde bulunduğu şartların bu işbirliği zeminlerinin güçlendirilmesini zaten zorunlu hale getirmiş durumdadır.

2. MHP kitlesine karşı kitle ile Parti arasındaki duygu ve gönül birliğini sabote etmeğe yönelik "cemaat çalışmaları" konusunda teyakkuz içerisinde olunmalıdır. Ülkücü tabandan ‘her anlamda beslendiği’ bilinen bu yapılanmaların behemahal MHP kitlesi ile ilgili hesapları deşifre edilerek ülkücü tabanda faaliyet göstermeleri engellenmelidir. MHP'nin İslami duyarlılık noktasındaki Başbuğ Alparslan.Türkeş'ten miras alınan net inançlara saygılı laiklik tavrı ise hiçbir komplekse girilmeden “kara propaganda yöntemleri”ne aldırmaksızın sergilenmelidir. Bu alanda ilahiyat camiasının saygın isimlerinin MHP geleneğine olan sıcak tavrı da gerekirse devreye konulmalıdır. Bugün T.C. Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından sayılarının 5.000 (beşbin)’i bulduğu resmi raporlara girmiş olan ve her birisi kendi ölçeğinde "lokal halk inanç önderi" olan “tasavvufî ekoller”in temsilcileri ile temas noktaları bulunmalıdır. Bu halk önderlerinin önemli bir kısmının geleneksel olarak MHP çizgisi ile bir sorunu olmadığı bilinmektedir. Bu halk önderlerinden Cumhuriyet'in kuruluş yıllarında Atatürk'ün uyguladığı yaklaşımların bir benzeri sergilenerek ulusal birlik ve dayanışmanın güçlendirilmesi için yararlanılmalıdır. (EK-6) Bu konudaki örnekler için Türkiye'deki en önemli akademik çalışma olarak Dr. Hülya Küçük tarafından yapılan Kurtuluş Savaşında Bektaşîler konulu tez çalışmasını içeren kitabı önerilir. (Kitap Yayınevi-28 : Haziran 2003-İstanbul)

3. MHP'nin özellikle akademik kadrosunun öncülüğü ile üniversite gençliğinin İslam, Türk yurtları ve dünyanın içerisinde bulunduğu emperyalist yapılanma sürecinde teçhizatlanması için örgün ve yaygın eğitimin tüm yolları kullanılmalıdır. “Kızılelma Koalisyonu” : "Sultan Galiyevcilik" gibi öteden beri zaman zaman “moda olan” ve ancak ne olduğu bilinmeyen ideolojik karıştırma konularında gençlik bilinçlendirilmelidir.

4. Yakın gelecekte ülkenin karşılacağı en hayati sorun olan "bölücülük" konusunda Dr. Devlet Bahçeli'nin 8 Mart 2006 tarihli basın toplantısında sergilediği açılım geliştirilerek devam ettirilmeli; ülkücü kadroların MHP çatısı altındaki birlikteliğinin önemi basının bu konudaki “suskunluk sansürü”nü aşacak şekilde Anadolu gezileri ve açık çağrılar ile bir kampanya haline getirilmelidir.


--------------------------------------------
( Bu rapor 11.03.2006 günü MHP Genel Başkanı Sayın Dr. Devlet Bahçeli’ye ekleriyle birlikte takdim edilmiştir.)



(EK-1)Ertuğrul Özkök, Noktayı koyma zamanı geldi, 10 Şubat 2006, http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/ ... 2006-02-10

(EK-2)Erkan Acar, Başbuğ'un göremediği araştırma; Aksiyon Dergisi; Sayı:487 / Tarih:05-04-2004
http://www.aksiyon.com.tr/aksiyon/haber ... tirma.html

(EK-3)Abdullah Kılıç; "İlhan Selçuk, 'ilerici subay' darbelerine bel bağlıyordu" Zaman Gazetesi-04.12.2005. http://www.zaman.com.tr/haber.do?habern ... berSayfa=1

(EK-4) Sami Hocaoğlu (Mustafa İslamoğlu) ; Karpuz; Yeni Şafak Gazetesi-13.10.2003. http://yenisafak.com.tr/arsiv/2003/ekim ... aoglu.html


Gereği yapıldı mı acaba?


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
Eskiden itibaren mesajları göster:  Sırala  
Yeni başlık gönder Başlığa cevap ver  [ 1 mesaj ] 

Tüm zamanlar UTC + 2 saat


Kimler çevrimiçi

Bu forumu gezen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 3 misafir


Bu foruma yeni başlıklar gönderemezsiniz
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı düzenleyemezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz

Geçiş yap:  
cron
   Powered by phpBB © 2000, 2002, 2005, 2007 phpBB Group

Türkçe çeviri: phpBB Türkiye