Sufiforum.com

2009'da başlayan SUFİFORUM'da İslam; İslam Tasavvuf Geleneği ile ilgili her türlü güncel ya da 'eskimez' konular yer almaktadır. İçerik yenilemeleri tasavvuf.name sitesinden sürdürülmektedir. ALLAH YÂR OLSUN.

Giriş |  Kayıt




Yeni başlık gönder Başlığa cevap ver  [ 32 mesaj ]  Sayfaya git Önceki  1, 2, 3, 4  Sonraki
Yazar Mesaj
 Mesaj Başlığı: Re: Mevlânâ Perspektifinden Gençlik Problemleri ve Çözüm Yolları
MesajGönderilme zamanı: 12.04.10, 16:59 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Moderator
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 26.12.08, 08:19
Mesajlar: 583
Engelleri aşarak ona kavuşur. Mevlânâ bu durumu susayan bir adamın pınara
kavuşması metaforuyla anlatır.59
Mevlâna’ya göre “Silahla bilgisizlik bir kişide toplanırsa, o kişi zulümle dünyayı yakar, bir
Firavun kesilir.”60 Bu bakımdan gençleri bilgi ile donatıp neyi niçin yaptığı şuurunu
beyinlerine yerleştirerek silahlı çatışmalardan uzak tutmak gerekir.

Mevlâna Allah’ın rahmetinin geniş olduğunu belirterek hata yapanların hemen
cezalandırılmamasını, af ve kolaylık yolunun tercih edilmesini öğütler. Bunalıma düşen
gençleri yalnızlığa itip içine düştükleri bataklıkta bırakmamak gerekir. Gençlik dönemi
insanın en fazla bocalayıp yanlış yaptığı bir devredir. Önemli olan bu hataların farkına
varıp hatada ısrar etmemek, Allah’a ve topluma karşı işledikleri suçlardan ötürü özür
dilemek, tövbe istiğfar edebilmektir.
Düştüğü günah çukurlarında ümitsizliğe
kapılmadan Allah’ın engin rahmet denizine dalabilmektir. Ancak günaha dalıp
edepsizlikleri alışkanlık haline getirerek nasıl olsa Allah’ın rahmeti geniştir, Allah
affeder düşüncesiyle azgınlıkları dizginlememezlik etmemelidir. Tövbe kapısı her
zaman açık olmakla birlikte bazıları tövbe imkânı bulamaz ve her şeyi kuşatan
rahmetten istifade edemez. Mevlâna bu durumu şöyle açıklar:
“Fakat tövbe ve istiğfar etmek elde değildir. Tövbe zevki, her sarhoşun mezesi olmaz.
Yapılan işlerin çirkinliği, küfür ve inkârın şomluğu insanın gönlüne giden tövbe yolunu
kapatır
.”61
“Her gönle secde için izin yok, her çalışanın ücreti rahmet değil.
Aklını başına al da “Tövbe ederim, Allah’ın lütuf ve keremine sığınırım.” düşüncesine
kapılarak nefsin isteklerine uyma, günah işleme.”62


Mevlâna bir ideal için yola çıkan kişinin karşılaştığı zorluklardan şikayet etmeye
hakkı olmadığını belirtir. Bu yolda zayıflık göstererek ortalığı velveleye vermek hoş
değildir. Erlik ve erdem kolay elde edilmez.63
Başkalarının verdiği sıkıntı ve eziyetlere
katlanan insanın Allah’a karşı sorumluluklarını ve mükellefiyetlerini yerine getirmede
gevşeklik göstermeye hakkı yoktur. Mevlâna bu durumu şöyle dile getirir:
Huyu hırstan ibaret nekes, mala mülke, dedi-koduya âşık nefis, rahmet definenle iki
dünyaya da aldırış etmez oldu.
A padişahım, seni ziyarete gelmeyiş, eşekliktendir, eşeksizlikten değil; çünkü haccın, boyuna
bedavadır, hem de orada aşılacak yol bile yok.
Kendine gel a gönül, zahmet çekmeye gücüm-kuvvetim yok deme; kendi saçma sapanlığından
geç; güce-kuvvete lüzum yok.
Herkesin zahmetini bol-bol çekiyordun da defineye, hazineye gelince gücüm-kuvvetim yok
diyorsun, bu nedir? Nekeslik, aşağılık ancak.
”64

Mevlâna’ya göre gençlerin kendilerine yol gösterenleri dinlemeyip başına buyruk
hareket etmeleri doğru bir davranış değildir. Gençler bilgili ve erdemli kişilerin
tecrübelerinden faydalanmalı, onların tavsiyelerine değer vermelidir. İnsan-ı kâmil
gençleri önce kendilerinin farkına vardırır, sonra da topluma kazandırır
. Onların daha
iyi yetişmelerini sağlamak gayesiyle bazen azarlayıp paylayabilir. Bu bir ziraatçının daha
iyi ve bol ürün alabilmek için meyvelerin dallarını budamasına benzer. Bilge kişiler,gençleri eğitip olgunlaştırıp topluma faydalı birer fert haline getirebilmek için çeşitli
metotları uygulayarak rehberlik ederler. Mevlâna bu durumu şöyle açıklar:
“Neşede, sevişmede, görüşte, oynaşmada her üstün kişinin gönlüne girmek, yetmek, yedilmek
farzdır.
Başına buyruk gidiş, gidiş değildir; bir gökyüzüne bak; yıldızların hepsi de aramada, yelip
yortmada, fakat hepsi de buyruğa râm olmuş.”65
A gönül, azarlayışı, sarılışı, seni gamlara boğuşu, sevgisine işarettir; azarı bıraktı mı bil ki
senden uzaklaştı
o.”66





----------
59 Mevlâna, Mesnevî, I-II, 1192,1214.
60 Mevlâna, Mesnevî, VI, 4723.
61 Mevlâna, Mesnevî, II, 1643-1644.
62 Mevlâna, Mesnevî, II, 1651-1652.
63 Mevlâna, Dîvân-ı Kebîr, VII, 1720-1725.
64 Mevlâna, Dîvân-ı Kebîr, VII, 1926-1929.


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Mevlânâ Perspektifinden Gençlik Problemleri ve Çözüm Yolları
MesajGönderilme zamanı: 12.04.10, 16:59 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Moderator
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 26.12.08, 08:19
Mesajlar: 583
Mevlâna her canlının gıdasının farklı olduğunu, bu sebeple her canlıya aynı gıdanın
verilemeyeceğini belirtir. Birine faydalı olan, başka birine bir anlam ifade etmeyebilir.
Bir kimse yanlış yola saparak zararlı gıdalara meylediyorsa ona öğüt verip doğru
gıdalara yönlendirmek gerekir. Hastalık yüzünden toprak yemeyi âdet haline getiren bir
kimse asıl gıdasını unuttuğu için toprağı kendine gıda sanmaktadır. İlacın yerine zehiri
içen kişiye de hasta olup işin farkında olmadığı için zehir tatlı gelmektedir. Asıl gıdası
Allah’ın nurundan gelen ilahî aşk ve ilahî akıl olan insana bu tür gıdaların verilmesi
uygun değildir. Manevî hastalığı yüzünden insan asıl gıdasını bırakarak hayvanların
gıdasıyla beslenmeye başlamıştır. Kendi yanlışlarını, ayıplarını ve hastalığını idrâk
etmekten âciz olan bu kimseler, başkalarının kusur ve kabahatleri ile uğraşarak tatmin
olurlar.67


Mevlâna sorumluluk bilincini kaybedip günaha dalan kimseleri ömrün tükenmek
üzere olduğunu hatırlatarak güç ve kuvvetleri yerinde iken, ömür kandili henüz
sönmeden düşünüp taşınarak davranışlarını düzeltmelerini öğütlemektedir. İnsanın
yarın şöyle yapacağım, böyle edeceğim diyerek yarınları tükettiğini belirterek, artık bu
bahaneleri bir kenara bırakıp işlediklerinin muhasebesini yapmalarını, tövbe ve istiğfar
ederek iyilik ve cömertlikte yarışmalarını tavsiye etmektedir
. Nefsin arzu ve isteklerini,
şehvetleri terk ederek eski defterleri kapatıp atarak kendilerini yeniden yapılandırmayı
öğütlemektedir.68
Mevlâna dünyaya aldanıp şehvet ve hırsın esiri, tamah ve uzun emelin kurbanı olan
gençleri, içine düştükleri kötü durumdan kurtarmaya büyük önem verir. Hırsın, şehvet
ve arzuların önüne geçebilmek için kanaatkârlığı seçip, olanla iktifa etmeyi bilmek
gerekir ki gönül zenginliğine erişilsin. İnsanın başına gelen gam ve kasavet gibi şeylerin
çoğu harislik ve küstahlıktan dolayıdır:

“Ey oğul! Bağı çöz, azat ol. Ne zamana kadar gümüş, altın esiri olacaksın?
Denizi bir testiye dökersen ne alır? Bir günün kısmetini..
Harislerin göz testisi dolmadı. Sedef kanaatkâr olduğundan inciyle doldu
.”69
İnsanların içine düştüğü bunalımdan kurtulmak için usul ve âdâb bilen mâhir
eğitimcilere, gönül tabiplerine ihtiyaç vardır. Gençler değer ölçülerinin kaybolduğu bir
toplumda yetiştikleri için ilaç diye içtiklerinin zehir olduğunu, iyi ve doğru diye
yaptıklarının yanlış olduğunu ayırt edemezler. Gençlerin gönlünü öldüren tuzakların,
peşinde sürükleyen şehvet ve arzuların zararını iyi bilen bir hekime ihtiyaç vardır.
Mevlâna bu durumu şu beyitlerde açıklamaktadır:



“Bir kişi eşeğin kuyruğu altına diken kor. Eşek onu oradan çıkarmasını bilmez, boyuna
çifte atar.
Zıplar, zıpladıkça da diken daha kuvvetli batar. Dikeni çıkarmak için akıllı bir adam
lâzım.”70
--------------------
65 Mevlâna, Dîvân-ı Kebîr, VII, 2010-2011.
66 Mevlâna, Dîvân-ı Kebîr, VII, 2092.
67 Mevlâna, Mesnevî, II, 881-886, 1075-1085.
68 Mevlâna, Mesnevî, II, 1260-1275.
69 Mevlâna, Mesnevî, I, 19-21.


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Mevlânâ Perspektifinden Gençlik Problemleri ve Çözüm Yolları
MesajGönderilme zamanı: 12.04.10, 17:00 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Moderator
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 26.12.08, 08:19
Mesajlar: 583
Mevlâna insanın tabiatındaki bazı özelliklerin sabit, değişmez; bazılarının ise
değişebilir olduğunu belirterek, davranışlarda gözüken kötü sıfatların değiştiğinde
insanın sevimli ve cana yakın hale geldiğini ifade etmektedir. Allah her derde bir deva,
her kötülüğü önlemek için bir çare yaratmıştır. İnsana düşen sorumluluk duygusuyla
bıkmadan, usanmadan çareleri aramaktır. Kötü meziyetlerin terk edilip iyilerin
yerleştirilmesi insan tabiatının sertliği sebebiyle uzun sürse de ümitsizliğe düşmeden
kararlı bir şekilde nefsin terbiyesine devam edilmelidir.71.
Mevlâna, gençlik çağının geçiciliğini dile getirerek insanın elinin tutmaz, ayağının
yürümez olduğu ihtiyarlık çağı gelmeden gençlik çağının kıymetini bilmesini tavsiye
etmektedir. İhtiyarlığın zor ve sıkıntılı durumlarıyla karşılaşmadan, bedeni sağlık ve
afiyette iken sorumluluk bilinci ile davranışlarına yön verenleri şöyle övmektedir:
Ne mutlu o kişiye ki gençlik çağını ganimet bilir de borcunu öder.
Kudretli olduğu günlerde sıhhatli ve kuvvetli bulunduğu zamanlarda bu işi başarır.
Çünkü gençlik çağı, yemyeşil, terütaze bir bahçe gibi esirgemeksizin meyveler verir.
Genç adamın kuvvet ve şehvet çeşmeleri akıp durur. Bedenin zeminini onlarla yeşertir.
Gençlik; mamur, tavanı adamakıllı yüksek, dört duvarı sapasağlam bir eve benzer.
Ne mutlu o kişiye ki ihtiyarlık günleri gelip çatmadan, boynunu liften yapılmış iple
bağlamadan
Toprak çoraklaşıp akmadan, kaymadan işini başarmıştır. Çünkü çorak yerden güzel
nebatat asla yetişmez.
”72
Mevlâna kendi çaba ve gayretlerine rağmen benlik bağlarından sıyrılmada zorlanan
kişilerin Allah’a dua ederek yardımını istemelerini öğütlemektedir. Bunlar tabiatlarında
gizli olan iyi hasletlerin devreye girmesini sağlamaya çalışmalıdır. İşledikleri suçun
büyüklüğü sebebiyle korkan, kurtulmaya çareler arayan kimseler korkunun kaynağını
kendi iç dünyalarında aramalıdır. Nefis, benlik insanın gözünü ve idrakini bağlayınca
bir o yana bir bu yana sallanmaya başlar. Bazen dünyaya, para ve kadına, bazen de din
ve diyanet işlerine yönelir. Kah iyilere, kah kötülere karışır. Bu girdaplardan kurtulmak
için gösteriş ve riyadan uzak, gizli gizli Allah’a yalvarıp bağış ve ihsanını istemelidir.73
İnsan tövbesini ne kadar bozarsa bozsun yine de Allah’ın rahmetinden hiçbir zaman
ümit kesmemelidir.

---------------
70 Mevlâna, Mesnevî, I, 154-156.
71 Mevlâna, Mesnevî, III, 2910-2925.
72 Mevlana, Mesnevî, çeviren: Veled İzbudak, gözden geçiren: Abdülbakî Gölpınarlı, MEB Yayınları, 2.
baskı İstanbul 1990, II, 1215-1221.
73 Mevlâna, Dîvân-ı Kebîr, I, 143-150


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Mevlânâ Perspektifinden Gençlik Problemleri ve Çözüm Yolları
MesajGönderilme zamanı: 12.04.10, 17:03 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Moderator
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 26.12.08, 08:19
Mesajlar: 583
Sonuç
Gençleri her türlü tuzak ve kötü alışkanlıklardan, kutsallaştırdığı çarpık
düşüncelerden kurtarmanın güvenli yollarından biri çocukluk döneminde ailede
başlayıp okulda devam eden eğitimdir.
Kendisine verilen her şeyi alma eğiliminde
yaratılan insana iyi ve güzel davranışlar öğretilip yapması sağlanırsa topluma yararlı;
ihmal edilip kötü iş ve hareketlere yönelmesi engellenmezse azıtarak ahlâksız ve
topluma zararlı bir insan olur. Gençleri topluma yararlı birer fert olarak yetiştirmekiçin ahlâkî erdemler öğretilip bunlara dayalı bir hayat tarzı oluşturmaları sağlanırsa
kendilerinin değerini fark edebilirler. Bu onların hem sosyal hayatla bütünleşmelerine
zemin hazırlar, hem de sosyal, kültürel ve çeşitli spor faaliyetlerine katılarak bir taraftan
başka sevgisini tatmalarını sağlar, bir taraftan da ötekiyle paylaşma duygularını
geliştirir.

Mevlânâ gençliğin içine düştüğü problemleri aşmada insanı hayata bağlayıp
yaratıcısına ulaştıran sevgiye büyük önem verir.
Her şeyi toz pembe gören gencin
toplum baskısından kurtulduğunu hissettiği anda geleneklerine sırt çevirmesi bir
bocalama işaretidir. Hırs ve tamahla dünyaya dalıp insanlığını unutanları maddenin
esaretinden kurtarmak için kendilerini tanıma fırsatı vermelidir. Kendinin farkına
varan genç, Rabbini de tanır.
Hata yapan genci toplumdan koparıp uzaklaştırma yerine
sevgi, müsamaha ve hoşgörüyle anlamaya çalışmalıdır. Allah’ın rahmetinin genişliğini
hatırlatarak yaptıkları hatalardan uzaklaşıp yeni bir hayat anlayışına merhaba
demelerinin imkanı hazırlanmalıdır. Mevlânâ’ya göre böyle bir durumda vizyon ve
misyon sahibi erdemli dürüst kişilere büyük bir görev ve sorumluluk düşmektedir.
Bunlar gençlerin kirlenen ruhlarını mûsikî, hat ve güzel sanatlarla temizleyip,
karşılıksız, menfaat beklemeden, şöhret sağlamayan, sorumluluğu olan görev bilinci ile
yetiştirmelidir. Din, sanat, kültür, bilim, spor ve siyaset alanındaki birçok yeniliğin
kendine güven duygusu ile yetişmiş kişiler tarafından gerçekleştirildiği noktasından
hareketle gençlere eksikliğini hissettikleri kendine güven duygusu kazandırılmalıdır.
İlim, ahlâk, sanat hareket ve hırsını doğuracak bir iman ve ülkü ile yetiştirilmelidir.
İslâm’ın ruhunu ve güzelliğini ayaklar altına alan, dini zorbalıklarına ve kendi
menfaatlerine kullanan sahtekar ve cahillerle inanç tacirlerinden uzak durmaları
sağlanmalıdır. Genç kalplere Allah sevgisi yerleştirilerek dinî ruh her vesile ile canlı
tutulmalıdır. Mevlâna’nın da dediği gibi; sevgiden acılar tatlılaşır, bulanık sular durulur,
dertler şifa bulur.74

Mevlânâ gençlerin iyi bir arkadaş çevresinde olmalarını ister. Dostluk kurmak kolay
olmadığından herkesle arkadaş olmak insana zarar verebilir.
Bu bakımdan gencin
kendisi iyi bir arkadaş olduğu gibi, seçeceği kişi de iyi olmalıdır. Mevlânâ değer
ölçülerinin kaybolduğu, ahlâksızlığın had safhaya ulaştığı bir dönemde benliklerinin
farkına varıp kendilerini şehvetin pençesinden kurtaran gençleri takdir etmektedir.
Kısaca ifade etmek gerekirse; her varlığın yokluğun kucağına koşarcasına atıldığı bu
âlemde sonsuzluk ümidiyle beslenen idealler, ruhu doyuran erdemler ve hayatı değerli
yapan hazineler de vardır. Kendi iradesini kendi eliyle çürüten nesillerde bir kurtarıcıya
ihtiyaç duyulur. Halbuki her genç bir âlem ise, her birinin ayrı bir düşünen başa ihtiyacı
vardır. Kendini yetiştirmeden kurtarıcı bir baş arayan nesil, ekilmeden sulanan fidana
benzer. Sonsuz âlemlerle dolu olan evrende sadece ümitsizlere barınacak yer yoktur.
İnsanlığın kurtuluşu aklın ışığında bilgi ve hikmetle yetiştirilen düşünen gençlerdedir.
Bilgi çağında nesillerini güzel bir terbiye ile yetiştirip kendine güven duygusunu
kazandıran milletler, yarınlarına güvenle bakabilirler. Zira bu günün gençleri yarının
toplumunu idare edecek değerlerdir.


----------
Abstract
[Mehmet Necmettin Bardakçı, “The Youth Problems And Means Of
Solution Offered By Rūmī”, Tasavvuf İlmî ve Akademik Araştırma Dergisi, Ankara
2005, Y. 6, V. 14, pp. 267-283]
74 Mevlana, Mesnevî, II, 1529-1531.


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Mevlânâ Perspektifinden Gençlik Problemleri ve Çözüm Yolları
MesajGönderilme zamanı: 13.04.10, 01:00 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 22.01.10, 04:41
Mesajlar: 345
Allah cc. razı olsun aziz dua..
gençlik "Mevlana" okusun gençliğini (cennet baharını) yaşasın..
yaşlılar da "Mevlana" okusun ölmesin: gözü hayat-ı hakikiyye görsün..
Bayram Ali hocamız (rahmetullahi aleyh) şöyle buyurmuşdu:
"..bir insanın önünde (asar-ı) Mevlana açık değilse onun işi bitmiştir.."
yani yolu hz.Mevlana'ya (ks.) uğramayan onunla mukabele etmeyen onu anlamaya çalışmayan
insan ölmüştür: kokmadan "hendekleyesüz!.."


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Mevlânâ Perspektifinden Gençlik Problemleri ve Çözüm Yolları
MesajGönderilme zamanı: 13.04.10, 13:17 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 05.01.10, 21:01
Mesajlar: 488
Çok mufassal ve değerli bir çalışma...

-Keşke böyle sağlam metinleri müzakere imkanı olabilse...-


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Mevlânâ Perspektifinden Gençlik Problemleri ve Çözüm Yolları
MesajGönderilme zamanı: 13.04.10, 18:38 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Moderator
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 26.12.08, 08:19
Mesajlar: 583
erbainer yazdı:
Çok mufassal ve değerli bir çalışma...

-Keşke böyle sağlam metinleri müzakere imkanı olabilse...-




Yazarıyla müzakere imkanı yoksa forumdaşlar kendi aramızda müzakere etsek birşeyler çıkmaz mı acep?


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Mevlânâ Perspektifinden Gençlik Problemleri ve Çözüm Yolları
MesajGönderilme zamanı: 14.04.10, 16:51 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 05.01.10, 21:01
Mesajlar: 488
dua yazdı:
Yazarıyla müzakere imkanı yoksa forumdaşlar kendi aramızda müzakere etsek birşeyler çıkmaz mı acep?


Faydalı olur tabii de ; yazarak istişare zor olacaktır bir miktar... temenni edilen bir sohbet ortamında konusmak idi.

(yazarak kavga etmek daha kolay mı nedir?)


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Mevlânâ Perspektifinden Gençlik Problemleri ve Çözüm Yolları
MesajGönderilme zamanı: 15.04.10, 07:46 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Moderator
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 26.12.08, 08:19
Mesajlar: 583
Bu konunun kavgası ne olacak.Memleket yanıyor.Bismillah diyelim,niyet hayır akibet hayır.Bereketini Rabbim verir inşaallah .Buyurun.


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Mevlânâ Perspektifinden Gençlik Problemleri ve Çözüm Yolları
MesajGönderilme zamanı: 15.04.10, 09:22 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 05.01.10, 21:01
Mesajlar: 488
Alıntı:

İslâm kültüründe gençler yetişkin olarak kabul edildiğinden yetişkinlerin bütün
haklarına sahiptir.
Bu durum gençlerin topluma karşı sorumluluklarını kazanmasında
motivasyon sağlamaktadır.

Hayat yolunda yürüyen her yolcunun karşılaştığı düşman ve tehlikeli geçitlerle yetişkinliğe doğru giden gençler de karşılaşmaktadır. Bu tehlikeler tecrübesiz gençleri daha kolay yoldan çıkarabilmektedir.

Bunlarla mücadele edecek gücü olmakla birlikte, tembellik, kötü arkadaş ve kötü örnekler yüzünden mücadele azimlerini bir kere kaybeden gençlerin kendilerini düzeltmeleri oldukça
zorlaşmaktadır.



Şimdi kazık kadar adamların çocukça hareket etmeleri garip bir durum halindedir. Anadolu'da eskiden insanın fiziki kemal yaşı askerlik dönüşü (22) yaş gibi kabul edilirmiş. Kızlar için ise 18 herhalde...

Okul hayatı, ,işe atılma, evlilik vs. derken bu yaşlar şimdilerde +10 haline kadar gitti...

İslam ise 40 yaş gibi hatt çizmiş kemal ufkunda...


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
Eskiden itibaren mesajları göster:  Sırala  
Yeni başlık gönder Başlığa cevap ver  [ 32 mesaj ]  Sayfaya git Önceki  1, 2, 3, 4  Sonraki

Tüm zamanlar UTC + 2 saat


Kimler çevrimiçi

Bu forumu gezen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 2 misafir


Bu foruma yeni başlıklar gönderemezsiniz
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı düzenleyemezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz

Geçiş yap:  
cron
   Powered by phpBB © 2000, 2002, 2005, 2007 phpBB Group

Türkçe çeviri: phpBB Türkiye