Sufiforum.com

2009'da başlayan SUFİFORUM'da İslam; İslam Tasavvuf Geleneği ile ilgili her türlü güncel ya da 'eskimez' konular yer almaktadır. İçerik yenilemeleri tasavvuf.name sitesinden sürdürülmektedir. ALLAH YÂR OLSUN.

Giriş |  Kayıt




Yeni başlık gönder Başlığa cevap ver  [ 32 mesaj ]  Sayfaya git Önceki  1, 2, 3, 4  Sonraki
Yazar Mesaj
 Mesaj Başlığı: Re: Mevlânâ Perspektifinden Gençlik Problemleri ve Çözüm Yolları
MesajGönderilme zamanı: 15.04.10, 09:45 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Moderator
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 26.12.08, 08:19
Mesajlar: 583
Liselerde 4 seneye çıktı sanki uçacak çocuklar.Milli eğitimede yük ayrıca.
Sanırım Dücane Cündioğlunun sık belirttiği bir konu olara kokumuştum.Evlenme yaşınında çok ertelenmesinin gençlerde doğurduğu buhranlar üzerine.Buda ayrı bir problem.
Bir gencin hayata atılması, 25- 30 yaşı buluyor zaten.Birde imam hatip veya Kuran kursu gibi bir eğitimi yoksa, din konusunda bildikleride ailede öğrendiklerinden öteye geçemiyor.
Eğitim sistemimizin gereksiz fazlalıklardan arındırılarak gençlerin daha erken yaşlarda üretken bireyler olabilmesi hem toplumhem birey olarak psikolojik ve sosyolojik açıdan olumlu olacaktır diye düşünüyorum.Ve tabiiki din eğitimi konusunda acil çözümler şart.
Evet Fatihin istanbulu fethettiği yaştaki çocuklarımız , birazda eğitim sistemimiz sayesinde hala ana kucağında, baba ocağında o sınav senin bu sınav benim uğraştırılıyor.Gençlerin en enerjik oldukları bu dönemde ,en azından sosyal toplum kuruluşları bu işe el atmalı,onları güzel işlere kanalize edebilmeli.


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Mevlânâ Perspektifinden Gençlik Problemleri ve Çözüm Yolları
MesajGönderilme zamanı: 15.04.10, 10:03 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 05.01.10, 21:01
Mesajlar: 488
Tevâfuk oldu:

Alıntı:
Yakub-ı Çerhî, çocuklarıyla ilgili olarak on yedi yaşını doldurmaya dört ay kala vefat etmiş güzel yüzlü ve iyi ahlâklı bir oğlundan söz etmektedir. Naklettiğine göre dört ayda seyr ü sülûkunu tamamlamıştır.

Hayatının son dönemlerinde yazdığı tefsirinde, oğlunun ölümüne halen duyduğu üzüntüyü ifade eder. Ölüm sebebini bildirmediği oğlunun kabrine her yönelişinde onun ruhaniyetinin etkisiyle Hakim-i Senâî’nin şu beytini terennüm ettiğini belirtir.

Tevhid yoluna kîl u kâl ile gidilmez
Kendine lazım olan dost rızasıdır


Çerhî beyti zikrettikten sonra “bir kalpte iki kişiye yer yoktur, bütün sevgiler O’nun sevgisinde eritilmelidir” diye metanetini de ortaya koymaktadır.

http://www.sufiforum.com/viewtopic.php?f=39&t=1442



Bu paragrafta iki nokta var:

1. Yakub-ı Çerhî'nin bir oğlu 17. yaşta vefat etmiş.

2. Bu genç yaşta vefat eden delikanlı seyrü sülûkunu 4 ayda tamam etmiş. (En azından nefs-i mutmain olmuş.)



Çok tipik bir örnek.

Şimdinin gençleri 17. yaşta neler yapıyor ?


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Mevlânâ Perspektifinden Gençlik Problemleri ve Çözüm Yolları
MesajGönderilme zamanı: 15.04.10, 10:40 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Moderator
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 26.12.08, 08:19
Mesajlar: 583
gençlerin kalpleri daha temiz günah kirleriyle henüz kirlenmemiş onların maneviyatta ilerlemesi daha kolay.Oysa Onları daha küçük diye Aynen hacı olmayı ileri yaşlara ertelediğimiz gibi erteliyoruz.Yaş ilerleyincede bük bükebilirsen.
Sami Ramazanoğlu ks. de Genç olduğu halde,seyru sülukunu bir kaç ay içinde tamamlamıştır.


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Mevlânâ Perspektifinden Gençlik Problemleri ve Çözüm Yolları
MesajGönderilme zamanı: 26.04.10, 14:36 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 05.01.10, 21:01
Mesajlar: 488
dua yazdı:


Mevlâna’ya göre insanın asıl önem vermesi gereken yönü metafizik yönüdür.42


Mevlâna’nın terbiye ve eğitim anlayışında gençlerin de içinde bulunduğu toplumun bütün fertlerinin karşılaştıkları bunalım ve çıkmazları aşmalarında en büyük görev eğitimciye düşmektedir. Onların psikolojik ve sosyal durumlarını araştırarak uygun metodu seçip uygulaması beklenen bu mürşidlerin, bilgi ve hikmet pınarlarından beslenmiş, irfan sahibi, gönül ehli insan-ı kâmil olması gerekir.43


Tasavvufun eğitim sisteminde edeb ilkesine uymak temel şarttır.

Edebi terk eden bir kimse sorumluluk bilinciyle ibadet etme şuurundan uzaklaşır. Sosyal hayatta müsamaha ve hoşgörüyü terk eder. Neseple övünmeye, mal, mülk ve şöhret peşinde
koşmaya başlar.

Bu tür psikolojik problemlerin önüne geçmenin yolu edepli olmaktan geçer. Mevlâna da edebi insan olma şuurunun temeline yerleştirir:

Kendimizi kontrol ederek, Cenâb-ı Hakk’tan, edebli bir insan olmak hususunda bizi
başarıya ulaştırmasını niyaz edelim. Çünkü edebi olmayan Allah’ın lûtfundan mahrum
kalır.
Edebi olmayan, yalnız kendisine kötülük etmiş olmaz, belki edebsizliği yüzünden bütün dünyayı ateşe vermiş olur.”44

Varlık ağacının meyvesi olan insan, melek olmadığı için her an hata yapabilir. İnsanı hatasıyla kabul edebilmek büyük bir erdemdir.

Mevlâna eşyanın esiri olan insanı benlik bağlarından kurtarıp eşyaya hâkim olan bir yapıya kavuşturmak ister. İnsan kendini tanıyıp yaratıcı gücün farkına vardığında esere değil müessire bakmayı öğrenir.45 Eğer maddeye bağlanır, dünyevî arzu ve isteklerin peşinde hırsla koşarsa asıl gayesi olan Allah’ı tanıma ve O’na karşı sorumluluk bilinciyle ibadet etme görevini unutur.

Mevlâna’ya göre ham tamahla hırs lokmasına düşen kişinin ne İsa’nın soluğu ile, ne de Lokman’ın hikmeti ile bir işi vardır.46

Mevlâna gençlere arkadaş seçiminde dikkatli olmalarını, kaypak, sözünde
durmayan, insanlarla dostluk kurmaktan uzak durmalarını tavsiye etmektedir. Bu tip
insanlar tıpkı sarhoşlar gibi yalnızken kahramanlık taslarlar, fakat mücadele ve
mücahede sırasında kaçacak delik ararlar.47

Edep ve terbiyeden kaçanlarla arkadaşlık kurmakla; arkadaş sayısı çoğalmış olmaz. Bunlar insanla diğer dostlarının arasını açmak için fırsat kollarlar. Bu bakımdan bu tür kimselere uymamak gerekir:

“Er olmayan kaypak arkadaşlara uyma, çevir onlardan yaprağını! Çünkü onlar sizinle yoldaş olurlarsa gaziler de saman gibi içsiz bir hâle düşerler. Size uymuş görünürler, sizinle beraber safa girerler ama sonra kaçarlar, safı da bozar,
perişan ederler.”48


---------
42 İsmail Yakıt, Batı Düşüncesi ve Mevlâna, Ötüken Neşriyat, İstanbul 1993, 34-35.
43 Mustafa Usta, Divan-ı Kebir’de Mevlâna’nın Eğitim Görüşü, İstanbul 1995, 53 vd.
44 Mevlâna Celâleddin, Mesnevî, çeviren: Veled İzbudak, gözden geçiren: Abdülbâkî Gölpınarlı, MEB Yayınları, 2. baskı, İstanbul 1990; çeviren: Şefik Can, Ötüken Neşriyat, İstanbul 1997, I, 78-79.
45 Mevlâna Celâleddin, Dîvân-ı Kebîr, hazırlayan: Abdülbâkî Gölpınarlı, Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara 1992, VII, 345. Mevlâna’nın eserlerinde verilen rakamlardan birincisi cilt numarasını, ikincisi ise beyit numarasını göstermektedir.
46 Mevlâna, Dîvân-ı Kebîr, VII, 4141.
47 Mevlâna, Mesnevî, III-IV, 4000-4006.
48 Mevlâna, Mesnevî, III, 4022-4024.


Hz. Pîr-i Celâli'nin "Divan-ı Kebir" hipermarketinde ve "Mesnevi-i Şerif" dükkanında herşey vardır; gençlik için de "birşeyler" bulunabilir. Fakat bu marketlerin asıl metaı aşk; cezbe ve sekr dir.

"Mevlânâ'cılık" moda olduğu için burada gençlik terbiyesi için öne çıkartılmış gibi görünüyor...

Oysa O'nun aşk ve cezbe yüklü satırları gençlik için tehlikeli de olabilir. Nitekim facebook gibi yerlerde "maneviyat" adına birçok "aşk-şarab-kadeh muhabbeti" alıntıları dolaşıp duruyor...

Gençliğin önce Ahmed Yesevî, İmam-ı Rabbâni gibi "sahvı galip" sufi-mürşidlerin rahlesinden gecirilmesi gerek..

***

( Epeydir okuma planımda olan (ve fakat gününü bekleyen) Divân-ı Kebîr okumalarına başladım. İlk cildi devirince gördüm ki, Hz. Celâleddin başka bir iklimin süvarisidir, akıl yolu ile bu iklimde mesafe kat etmekte muhaldir... )


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Mevlânâ Perspektifinden Gençlik Problemleri ve Çözüm Yolları
MesajGönderilme zamanı: 26.04.10, 16:50 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Moderator
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 26.12.08, 08:19
Mesajlar: 583
Alıntı:
( Epeydir okuma planımda olan (ve fakat gününü bekleyen) Divân-ı Kebîr okumalarına başladım. İlk cildi devirince gördüm ki, Hz. Celâleddin başka bir iklimin süvarisidir, akıl yolu ile bu iklimde mesafe kat etmekte muhaldir... )


bir cildi deviripte aklı başında gezmekte baya bi maharet işi olsa gerek :)


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Mevlânâ Perspektifinden Gençlik Problemleri ve Çözüm Yolları
MesajGönderilme zamanı: 26.04.10, 21:17 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Moderator
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 24.12.08, 14:54
Mesajlar: 417
dua yazdı:
gençlerin kalpleri daha temiz günah kirleriyle henüz kirlenmemiş onların maneviyatta ilerlemesi daha kolay.Oysa Onları daha küçük diye Aynen hacı olmayı ileri yaşlara ertelediğimiz gibi erteliyoruz.Yaş ilerleyincede bük bükebilirsen.
Sami Ramazanoğlu ks. de Genç olduğu halde,seyru sülukunu bir kaç ay içinde tamamlamıştır.


Mahmud Sami Efendi hz.leri yirmi küsür günde sülukunu ikmal etmişlerdir.


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Mevlânâ Perspektifinden Gençlik Problemleri ve Çözüm Yolları
MesajGönderilme zamanı: 27.04.10, 01:44 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 22.01.10, 04:41
Mesajlar: 345
dua yazdı:
Alıntı:
( Epeydir okuma planımda olan (ve fakat gününü bekleyen) Divân-ı Kebîr okumalarına başladım. İlk cildi devirince gördüm ki, Hz. Celâleddin başka bir iklimin süvarisidir, akıl yolu ile bu iklimde mesafe kat etmekte muhaldir... )


bir cildi deviripte aklı başında gezmekte baya bi maharet işi olsa gerek :)



Vallahi ne hoş ne güzel muhabbet Allah cc. razı olsun..

aziz dua kardeşim latifenize bayıldım... :)

erbainer azizim, size bir şey sormak isterim bu zatları sıraya koymayı nasıl beceriyorsunuz? ya da birini ele alıp diğerinden uzak kalmaya nasıl sabrediyorsunuz? (yani) 1 cild veya 1 takım (dört beş pare) kitabı okuyup bitirene kadar "kitlenebilmek" hakikaten zor bir iştir.. bu benim asla kadir (sabr u karar) olamayacağım bir şey.. (o yüzden sizi tebrik ediyorum: dirayet adına).. kendim de şöyle bir sistem geliştirdim: kitaplarımı (dallar branşlar zatlar..) 10 - 15 sahife aralıklarla (nöbetleşe) devr ederek okuyorum: iklimden iklime burcdan burca aheste aheste pervaz etmek daha çok hoşuma gidiyor ve zihin açısından da aktif dinlenme sağlıyor.. (inanın hiç de kafam karışmıyor elhamdülillah).. bu sistem Mesnevi-i Şerif'den mülhemdir.. malumunuz; hazret-i Mevlana (ks.) bir hikayenin tam ortasında keser ayrı bir deryaya dalar sonra yeni bir hikayeye ibtida buyurur ve bir başka ma'na kapısını daha açar; ve sonra onu da keser daha evvel yarıda bıraktığı hikayeyi tamamlar.. ve böylece konular ma'nalar devam eder gider.....


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Mevlânâ Perspektifinden Gençlik Problemleri ve Çözüm Yolları
MesajGönderilme zamanı: 27.04.10, 14:10 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 05.01.10, 21:01
Mesajlar: 488
Klasik tasavvufi kitablar ile istirşadın esasını mürşidina Yusuf Hemedanî kuddise sırruhdan öğrenmişem:

Alıntı:

XOJA YuSUF HAMADONIY

ODOBI TARIQAT

(Komil) bir shayx bilan bevosita suhbatdan mahrum bo‘lgan murid (Haq yo‘l tolibi) har kuni avliyoulloh toifasi (Xudoning do‘stlari) so‘zlaridan sakkiz varaq (o‘n olti bet) mutolaa etishi kerak. Bu so‘zlar ta’sirida muridning ko‘ngli jonlanadi.


Tarikat Âdâbı risalesinin girişindeki bu ifade çok işime yaramıştır, bihamdillah...

Sizin de işinize yarayacağından eminim; -mücerrebdir- ...

:)


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Mevlânâ Perspektifinden Gençlik Problemleri ve Çözüm Yolları
MesajGönderilme zamanı: 27.04.10, 15:33 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 22.01.10, 04:41
Mesajlar: 345
Mevlana-i rumi hz.nin(ks.) tedavi usulleri ile zemane gençliğinin canları ve tenleri arasında 700 yıl mesafe yok: nefs-i emmareler var..

gençliği mi Mevlana'ya çekip sürüyeceğiz
Mevlana'yı mı gençliğe takrîb edeceğiz?..

ey gençlik! zorla güzellik olmaz ki..

hz.Mevlana (ks.) şöyle buyurur: "kahkahanın gülüşmelerin tadını aldın; haydi şimdi de Ağlamanın şeker kamışını em bakalım.."

avare gençlik der ki: "aaammaan bu dünyaya ağlamaya mı geldik bea (!).." :P


En son Kudsî tarafından 27.04.10, 23:11 tarihinde düzenlendi, toplamda 2 kere düzenlendi.

Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Mevlânâ Perspektifinden Gençlik Problemleri ve Çözüm Yolları
MesajGönderilme zamanı: 27.04.10, 16:05 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 22.01.10, 04:41
Mesajlar: 345
orson welles demiş ki:

I know what it is to be young
Ben genç olmanın ne olduğunu biliyorum (yaşadım)
But you don't know what it is to be old
Fakat sen yaşlılığın ne olduğunu bilmezsin/ bilir misin?..

imdi, bunu "müslümanca" bir formata koyalım:

ben gençlik deminin (kanının) ne mel'anet ve melâmetler çağı olduğunu iyi bilirim
fakat sen yaşlılık (olgunluk) evrenginin ne idrak ettirdiğini bilmezsin/bilir misin ?..

o zaman ne derler (meşhur meseldir) "Büyü de Gel.." :)


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
Eskiden itibaren mesajları göster:  Sırala  
Yeni başlık gönder Başlığa cevap ver  [ 32 mesaj ]  Sayfaya git Önceki  1, 2, 3, 4  Sonraki

Tüm zamanlar UTC + 2 saat


Kimler çevrimiçi

Bu forumu gezen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 1 misafir


Bu foruma yeni başlıklar gönderemezsiniz
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı düzenleyemezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz

Geçiş yap:  
   Powered by phpBB © 2000, 2002, 2005, 2007 phpBB Group

Türkçe çeviri: phpBB Türkiye