Muhteremler, bir topic de daha yazmıştım burda da daha detaylı fikrimi yazacağım:
Bir kimsenin bir fikrin bir inancın dostu olduğu gibi düşmanı vardır. Bir sevdiğiniz kimse hakkında, ona dost birinden bir reddiye duysanız başka, ona düşman olan birinden bir reddiye duysanız başkadır.
İnternette, bir fikre, şahsa olumlu yazılar olduğu gibi, bu fikri yeren, yadsıyan yazılar da mevcuttur.
Burda, özellikle Üstad Bediüzzaman ve Risaleleri hakkındaki reddilerin nerdeyse tümü, zamanında Bediüzzamanla bir olaydan dolayı aynı safta bulunmamış kimseler ve onların yarencilerine ait.
ör: Şeyh Said'in torunu. Elbet zamanında Bediüzzaman Şeyh Said'e destek vermemiş, Osmanlı'nın torunlarına kılıç çekilir diye. Şimdi o muhteremin torununun sözlerini lakırdı yapmışız, aynısı copy-paste yapıp duruyorsunuz.
ve bunun gibi birkaç örnek daha...
yani, Risalelerde bir hata çıksa önce sizler mi sevineceksiniz ve tümünü red mi edeceksiniz. zaten şimdiden reddiyeleriniz had safhada.
öyle görünüyor ki; o kadar büyük külliyatta, o zaman adına söylenen bir tek cümle var diye. o cümle adına koca bir külliyatı nerdeyse hiç sayacaksınız.
halbuki, o külliyat ve o oluşum, bir çok kardeşimizin imansız gitmesine mani olmuşken Allah'ın izni ile.
burda, bir kardeşim, benim bir sözüme istinaden der ki : "tarikat-ı aliyyenin ulaşamadığı yer kalmamıştır" halbuki şu İstanbul'da dahi binlerce belki milyon, ehl-i delalet ve ehl-i küfr var. demek onlara hala ne cemaat ne de bir tarikat ulaşamamış.
o zaman ben yine sizin adınıza derim ki :
"ehl-i tarik'in ve tarikat-ı aliyye'nin ulaşamadığı yerlerdeki kardeşlerimize Allah'ın izni ile Risale-i Nur Külliyatı ulaşmakta ve bu kardeşlerimizi de (Allah korusun) imansız gitmekten korumaktadır ve bir derece ehl-i tarik'e benzemektedir, elhamdülillah!"
muhteremler, ben artık bu cedelin içinde yokum.... ve bu meydanı sizlere bırakırım...
çünkü, ileride nifak'a sebebiyet verebilir.
Allah'a emanet olunuz ve cedelleşmenin şerrinde de Allah'a sığınırım, derim,
vesselam....
|