Sufiforum.com

2009'da başlayan SUFİFORUM'da İslam; İslam Tasavvuf Geleneği ile ilgili her türlü güncel ya da 'eskimez' konular yer almaktadır. İçerik yenilemeleri tasavvuf.name sitesinden sürdürülmektedir. ALLAH YÂR OLSUN.

Giriş |  Kayıt




Yeni başlık gönder Başlığa cevap ver  [ 99 mesaj ]  Sayfaya git Önceki  1 ... 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10  Sonraki
Yazar Mesaj
 Mesaj Başlığı: Re: Said-i Nursî (rh.a) ve Risale-i Nur hakkında...
MesajGönderilme zamanı: 30.03.10, 08:46 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı

Kayıt: 24.12.09, 22:13
Mesajlar: 147
muhterem,

o zaman eleştiri noktanız da bu olmalı! bu mübalağalıklar olmalıdır,

yoksa risalenin burası yanlış, mektubat-ı rabbanide göremedim, molla said, seyrü sülüğünü tamamlayamamıştır, hata içindedir vb.. gibi iddeaların aslı astarı dayanağı yok. işte bu sataşmadır.

sizin değinmek istediğini nokta bugünkü nur cemaati ise ayrı, risalei nurlar ise ap ayrı, çünkü risalei nurlar nur cemaatlerinin taşınmaz malı değildir. okuyan herkesindir. tıpkı benim de olduğu gibi.

yukarıdaki kudsi kardeşim, kendince meseleler ortaya koymakta ama bunların artniyetli ve kasdi yazıldıkları aşikar, 14.mesele, 17.mesele bu 18.mesele. bunların akli dayanakları hiç yok! merak eden okusun.

madem müslüman müslümanın kardeşidir her iki dünyada, o zaman dediğiniz gibi kibir gösterenlere karşı kibir göster ki sadaka hükmüne geçsin. ölmüş bir zat-ı muhtereme ve bırakmış eserlerine karşı kibir göstermek sadaka değil, garazlıktır!

vesselam...


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Said-i Nursî (rh.a) ve Risale-i Nur hakkında...
MesajGönderilme zamanı: 30.03.10, 13:01 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 22.01.10, 04:41
Mesajlar: 345
talib hocam Allah cc. razı olsun ellerinden öper Selam ederim..


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Said-i Nursî (rh.a) ve Risale-i Nur hakkında...
MesajGönderilme zamanı: 30.03.10, 14:10 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı

Kayıt: 24.12.09, 22:13
Mesajlar: 147
Kudsî yazdı:
talib hocam Allah cc. razı olsun ellerinden öper Selam ederim..


hocam kusuruma bakmayınız amma,

sizinkisi üzüm yemek değil, bağcıyı döğmek, yada
pire için yorgan yakmak...
'tan başka bi şey değil...

her kesimden inanan insanlar ile bütünleşmek yerine aradaki kırmızı çizgileri daha da belirgin yapma gayretiniz var, ötekileştirme gayretiniz var, amma zaten bunları Allah görmekte, ..

anladım ki sizler, hakikat yolunu sadece kendinize ait görmektesiniz, başkası ile paylaşmak dahi size abes gelmekte.
yoksa risaleleri bu kadar eleştiri ve reddiye bombardumanı çabasında olmazdınız...

imansızlara ders vermektense, bu imanlı insanlarla uğraşmak kolay sanırım. zaten risaleler bu sizin meselelerinizden gayet uzak, kendim okudum ve gördüm.

ne diyeyim, elbette münferit ve fevri hareketler o topluluğa mâl edilmez ama, ehl-i tarik'ten de böyle ayrılıkçılığı işitmek ..... neyse...

herşeyi Allah bilir...

o zaman yolunuz açık olsun derim....


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Said-i Nursî (rh.a) ve Risale-i Nur hakkında...
MesajGönderilme zamanı: 30.03.10, 21:58 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Moderator
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 24.12.08, 14:54
Mesajlar: 417
Estağfirullah Kudsî ağabey.. Üstad'ın dediği gibi:

Ellerime uzanan dudakları tepeyim
Allah diyen gel seni ayağından öpeyim.

Tevazu olsun diye tüm samimiyetimle söylüyorum. Fakir ayaklarınızdan öperim.


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Said-i Nursî (rh.a) ve Risale-i Nur hakkında...
MesajGönderilme zamanı: 31.03.10, 09:46 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Moderator
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 24.12.08, 14:54
Mesajlar: 417
abdallah yazdı:
yusuf al hamadani,abdulkadir ceylani,zamaninda yasiyan ibn as-saga isminde buyuk bir alim,said-i nursi gibilerini 100 milion defa alt edecek bir derecede,kendisini begenmek yuzunden kufurle sonuclandi.bayazidi bistamiye sormuslar,kac yasindasin 4 yasindayim demis.bu isler kolay degil,turkiyede said-i nursiyi bunlar zamanin muceddidi yaptilar.sakalsis muceddid mi olunur yav,papas bile olamassin.bunlar vahhabilerin baska bir kolu bukadar basit.sonra ben bunlari bir yerde gordum,3 kisi idiler,said-i nursi,fethullah gulen,yanlarinda da tanimadigim birileri de var idi.konusmak istemiyorum.ben zaten Allahin aciz bir kuluyum.ene abdukel aciz.bu kadar basit .sonra naksibendilere gelince hz.ebubekir r.a dan cok buyuk hediyeler var,allahin izni ile.onun icin bu yol her kese nasib olmaz.bu yol siddikiyye,ve ehli sunnet vel cemaat yoludur.baska yol yoktur.baska yollar egri bugru yollardir.isteyen istedigi yola gider,dinde zorlama yoktur.peygamberimis,a.s.vesselam bizlere bu bitatcilari tek,tek hepsini saymistir.ahir zamanin sonunda gelecek olan bitatcilardir bunlar.Allah muhafaza etsin.


Katıldığım kısımları belirgin hale getirdim. Diğer kısımların çoğuna katılmak mümkün değil.

Sami Efendimiz sormuş Saidi Nursi hz.leri cevaplamış ve bu onunla biraz mağrur olur gibi olmuş. Bunu anlatan Musa Efendi hz.leri. Sonra Es'ad Erbili hz.lerinin yanına vardıkları zaman Saidi Nursi hz.leri aklındaki soruları daha sormadan, Es'ad Efendi cevap eder ve hazret ben şimdi mutmain oldum deyip, tarikat dersi ister. Yeni Said, sülukunu tamam etmiş Said'dir. Tabi süluk zahiren sonu erer, yoksa tasavvufun sonu yoktur.

Nakşibendi yolu sahabe yoludur. Efendimiz "sahabem gökteki yıldızlar gibidir, hangisine uyarsanız, hidayete kavuşursunuz." buyurmuş. Nakşi yolu ise sahabeden bir başkasına değil, sadece Sıddık-i Azam hz.lerine nispet edilmiştir. Hz. Ebubekir sahabenin en büyüğü idi. Hz. Peygamber kalbimde ne varsa Ebubekir'in kalbine akıttım buyuruyor. Şimdi müteselsilen gelen feyz de bu feyzdir.

Varsa daha güzel bir kaynak, varsa alacağanız başka bir gönül, buyursunlar..

Diğer tarikatları reddediyor değiliz. Onların da menbai Hz. Rasulullahtır. Feyz kalpten kalbe mürşidi kamiller aracılığı ile akıp gelmektedir. Rabıtadan maksatta müridin gönlünü, mürşidin gönlüne tutarak, o feyze talip olmasıdır.


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Said-i Nursî (rh.a) ve Risale-i Nur hakkında...
MesajGönderilme zamanı: 01.04.10, 00:30 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 01.04.10, 00:05
Mesajlar: 220
Azîz Kudsî Hocam,Efendim;

Cenâb-ı Hak sizi kudsî nefhalarıyla ferah-nâk kılsın.

Kendimce uzun müddet nurcu mütekebbirlerle uğraştım,ne meramımı anlatabildim ne de kendimi dinletebildim.
Geviş getirir gibi aynı,devir tarikat zamanı değildir sözünü vird edegelmişler ki her yerde,biihassâ ehl-i tarîk zevâtı görünce kendilerini üstün görürcesine tekrâr ederler.Çömezler ise bu mağrur taifenin görünüşlerine aldanıp bu lakırtılara kanmaktalar.

Beyit:

Bâtıl hemişe bâtıl-u bî-hudedir velî
Müşkil budur kim sûret-i haktan zuhûr eder

Velhâsıl-ı kelâm bu reddiye ve izahâtınızdan ötürü size teşekkürü bir borç bilirim.Cenâb-ı Allâh (c.c) size ve bize sülûkumuzu itmâm etmeyi nasîb buyursun.

Bugün daha bir nurcunun şu yazdıklarını okudum:

Risâle-i Nûr güneşinin nurlarından istifade edenler diğer lambalara muhtâc değiller.Buradaki riyayı,mağrûriyyeti görüyorsunuz!Yüzlerce senedir alem-i islâmı tenvîr eden tasavvûfa biçtiği rol lambalık!Allâh (c.c) bu akılsız taifeye iz'an versin.

Dahi bendeniz Gümüşhanevî tekkesine intisaplıyım.Pîr Ahmed Ziyâüddîn Gümüşhanevî (k.s) Hazretlerinin derleyip sahife derkenarlarında havasslarını belirtip şerh eylediği,Mecmuâtü'l-Ahzâb adlı Enbiyâ ve Evliyâ Hazaratının virdlerini cem' ettiği eseri,Sâid Nursî (h.z) lerince uygun görmediği söylenen yerleri çıkarmışlar,Pîrimizin şerhlerini kaldırmışlar ve kitaba Fethullah Efendi'nin duasını utanmadan sıkıştırıp piyasaya El-Kulûbü'd-Daria diye sürmüşlerdir.Bunların kibri bizim eserlerimize kadar uzanmıştır ki bir vakit gelip Marifetname,Maktubat-ı Rabbani gibi eserleride kendilerine göre yolarak piyasaya sürerlerse hiç şaşmamak gerek.

Ne ise...Çok istifade ettiğim izahatlarınız için yeniden çok teşekkür ederim.Cenâb-ı Allâh sizden razı olsun.

_________________
Ne Dervişlikte, ne Şeyhlikte, ne İmamlıkta iş yok... İş, Allah'ın rızasını kazanabilmekte!.. İş, Allah'ın rızasını kazanabilmekte!.. İş, Allah'a kul olabilmekte!..(MZK)


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Said-i Nursî (rh.a) ve Risale-i Nur hakkında...
MesajGönderilme zamanı: 02.04.10, 03:50 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 22.01.10, 04:41
Mesajlar: 345
Allah cc. sizden razı olsun Gümüşhanevî hocam dualarınıza canu gönülden âmin diyorum.. kıyametin ayak seslerinden ne hazin bir tecelli ki ahir zamanda adına "nurculuk" denilen bir cereyan zuhur etmiş: onunla (dairesel mevhum bir "ışık"la) nurul-Envara giden hass yola (Tarikate) sed ve perde çekmeye: onu tümden karartmaya çalışıyorlar.. arkadaş Tarikat-i aliyye nostalji değildir hiç kimse onu mazi oldu misyonu kalmadı kapandı bitti hayal etmesin.. Allah cc. şahiddir: eğer canımız yanmasa kanımıza dokunmasa bu kadar âh u vâveyla koparmayacaktık..adamlar suret-i haktan gözükerek evliyaullah yoluna usul usul moloz döküyorlar!.. bu davayı müdafaa boynumuzun borcu olsun.. Vallahi dır dır ettiğimiz yoktur.. anlayana anlamayana.. duyana duymayana.. (artık) uzun uzun ilanlar acı acı kampanalar ve sirenler (tatvil-i kelamlar) elzem olmuştur.. bize "niye arkadan konuşuyorsunuz?.." derler.. bediüzzaman efendi (rh.a) kendi vaktında olmayan Kümmelîn (ks.hum) hakkında yazmış konuşmuş ya onu niye sormuyorlar acep?..inanabiliyor musunuz?.. o büyük İmamlar ve Kutublar (Ra.hum) bugün yaşasa imiş rah-ı risale-i nur'a intisab edesilermiş.. yahu o zatların her biri İman ve İslam güneşi değil miydi?.. hele şu teşbihe bakın güneşe mukabil lamba pöh!.. bu lamba denilen nesne de patlar yanar kararır ha!.. (yani) hazret Ay dese Yıldız dese eh bir nebze insaf diyecem..ama topyekün lamba hükmü veriyor..bunu diyen kişi "emin olun" hakiki "Güneş" yüzü görmemiştir.. bugün maalesef molla said efendinin (rh.a) sayesinde "ortaya karışık" hayal ve suretler anlı şanlı birer Hakikat gözüküyor.. yetti gâri !..


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Said-i Nursî (rh.a) ve Risale-i Nur hakkında...
MesajGönderilme zamanı: 02.04.10, 05:03 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 01.04.10, 00:05
Mesajlar: 220
Azîz ağabey evvel emirde dediğiniz gibi bıçak kemiğe dayandı ve biz müdaafaya mahkum olduk.
Eğer kendilerini daha çekici göstermek için gayedaşlarını tahfîf etmeseler,tezyîf etmeseler elbette susardık.Ancak Cenâb-ı Hakk ın yer yüzünde insân-ı Kâmil olarak yaratıp nâsı irşâd ile tavzîf ettiği insanları Nur mesleği yanında,berzahdaki ruhlar gibi görmek,haşa lamba olarak tavsif etmek bizi Nurcuların anlayamadığı denli incitiyor,hiç bir zaman anlayacaklarını da düşünmüyorum.

Bir Nurcu arkadaşım bana Fethullah Efendinin şunu söylediğini nakl etmişti:Bedi'üzzamân tesbihmiş,Mevlana (k.s.a) hz.leri bile ancak o tesbîhde ki boncuk olabilirmiş...Yani Bedi'üzzaman hz.leri 99 kat daha büyük.Hadi tesbihdeki alemi de sayarsak 100!Bir zaman bir nurcu büyüğüme Mehmed Zâhid Kotku (k.s.a) hz.lerinin büyüklüğünü,devrinde büyük zâtların hep onu ziyarete gittiklerini anlatıyordum.Kabul edesi gelmedi.Niye dedim.Şünkü Bedi'üzzaman varken başkası onun kadar büyük olamazmış!

Neyse kısaca şu berzah hakkında da konuşalım:

Bir takım tarîkât Pîrleri en evvel bütün makamları sülûkdan önce anlatırlar,sâlik bildeliği şeyi görür.
Diğer bir kısımda önce sülûk edip gösterir ondan sonra müridlere anlatır,gördüklerini bildirir.

Nurcuların berzah dediği işte buradaki görmedir...Görme yani sülûk işlemi de biraz zaman istediğinden onlar görmeden bilmeyi kestirme yol addediyorlar...Halbuki Tasavvûf Pîrleri önünde ya da sonunda bu bilgiyi verir...Bir sâlik hem görür hem bilir...İşte Nurcuların keşf hadisesini Risâle okumak yanında küçümsemelerinin sebebi budur.
Lâkin Allâh (c.c)'ın kendisine yönelmesi için halk ettiği rûh bilmek ile yalınız iktifa edebilir mi?Rûh bizden daralınca seyr-i İlallâh isterim,Sevgilinin Cemâlini görmek dilerim şu beden çöllerinde kaldığım yeter dedikçe biz rûha dur sen sevgiliyi görmek için uğraşma,çölleri aşma,biz sana sevgiliyi kestirmeden anlatalım,tarif edelim desek rûh bunu kabûl eder mi?Etmez!Mümkün değil!!!

Asıl berzah akıldır!Yalnızca akla hitab eden her şey de berzahlık olmak durumundadır.Rûhi tecrübe yani sülûk ise mahza tahakkuktur,ayne'l-yakîn dir.Berzah ile alakası malakası yoktur.

Hiç anlaamadım ki,bu taife kendilerini anlatırken illaki neden tarîkat ehli ile kendilerini mukayaese ederler.Kimseye karışmadan çalışsalardı ne güzel olurdu...Yüzbinlerce tasavvûf ehlinin kalplerini kırmazlar idi...Şimdi derlerse siz Tsavvûf ehlisiniz ne deyu bu sözleri sinenize çekip çilekeş olmazsınız?Bu durumda biz yine deriz ki:bey amca dervişin camallisi de celallisi de makbüldür.

_________________
Ne Dervişlikte, ne Şeyhlikte, ne İmamlıkta iş yok... İş, Allah'ın rızasını kazanabilmekte!.. İş, Allah'ın rızasını kazanabilmekte!.. İş, Allah'a kul olabilmekte!..(MZK)


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Said-i Nursî (rh.a) ve Risale-i Nur hakkında...
MesajGönderilme zamanı: 02.04.10, 14:20 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 22.01.10, 04:41
Mesajlar: 345
Alıntı:
"..Bir Nurcu arkadaşım bana Fethullah Efendinin şunu söylediğini nakl etmişti:Bedi'üzzamân tesbihmiş,Mevlana (k.s.a) hz.leri bile ancak o tesbîhde ki boncuk olabilirmiş...Yani Bedi'üzzaman hz.leri 99 kat daha büyük.Hadi tesbihdeki alemi de sayarsak 100!Bir zaman bir nurcu büyüğüme Mehmed Zâhid Kotku (k.s.a) hz.lerinin büyüklüğünü,devrinde büyük zâtların hep onu ziyarete gittiklerini anlatıyordum.Kabul edesi gelmedi.Niye dedim.Şünkü Bedi'üzzaman varken başkası onun kadar büyük olamazmış.."


iddiaların iler tutar tarafı yok hepsi birer deli saçması.. bediüzzaman merhum son devrin Meşayıhı (ks.hum) yanında ancak bir tıfl-ı ebcedhan olurdu..bugün dahi öyledir..hatta biz şu kadarını deyiverelim de isteyen gülsün (bize) isteyen ağlasın (kendi haline).. dünün ve bugünün irşad ehli (kamilleri) sırf sakalları ile bile üstad said efendiyi sebkat etmişlerdir; makamları..irşadları.. ilimleri.. irfanları.. şöyle dursun...

bediüzzaman (zamanın en büyük harikası denilen zat) cenab-ı Mevlana-i Rumi hazretlerinin (ks.) tırnağı kadar bile olamaz.. (bugün) o âşıklar sultanının özel hasselerinden bir adama tırnak kadar akıtsalardı var ya: o kişi milyon tane üstad bediüzzaman'ı afak ve enfüsten geçirip hayretlerden hayretlere salardı.. ve zamanın harikası denilen o ma'na bir hayal gibi suya düşer de yerine milyon tane müstağrak (bihuş ve sergerdan) gelirdi.. ben dedim az buçuk siz anlayın bundan ziyade.. 8-)


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Said-i Nursî (rh.a) ve Risale-i Nur hakkında...
MesajGönderilme zamanı: 02.04.10, 16:04 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı

Kayıt: 24.12.09, 22:13
Mesajlar: 147
muhterem hocam Kudsî,

yerden yere vuralım derken, yine aynı hataya düşmüşsünüz,

hem şu zamanın bediîsi ile tâ o zamanın mübarek zâtı, şeb-i arûz'a varmış Allah dostunu kıyas etme gibi cahilane bir mantık kurarsınız,
yoksa tüm o müceddidleri toplasanız da, tüm şeyhleri toplasanız da, imanın hakikatlerini vasıtasız direk kalbinde alan bir sahabi efendimiz Bilal Habeşi kadar olamazlar.

sizin kıyasınız kıyas değil muhterem!

kaldı ki, mübarek Mevlana Celaleddin i Rumi hz. 'ni o makama çıkaran da, o Mesneviyi kalbine ilham ettirip yazdıran da, ne o parmakları ne o mübarek tırnağı ne de o mübarek sakalıdır. keramet tırnakta sakalda olsa idi..... neyse ise'lerde ne dünya döner, ne kalpler ne akıllar şifa bulur.

yolunuz açık ola...
vesselam...


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
Eskiden itibaren mesajları göster:  Sırala  
Yeni başlık gönder Başlığa cevap ver  [ 99 mesaj ]  Sayfaya git Önceki  1 ... 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10  Sonraki

Tüm zamanlar UTC + 2 saat


Kimler çevrimiçi

Bu forumu gezen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 2 misafir


Bu foruma yeni başlıklar gönderemezsiniz
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı düzenleyemezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz

Geçiş yap:  
   Powered by phpBB © 2000, 2002, 2005, 2007 phpBB Group

Türkçe çeviri: phpBB Türkiye