Kayıt: 22.01.10, 04:41 Mesajlar: 345
|
ehl-i Hakk lisanında mütearef olan bir söz vardır " el-Hakku mürrun / Hakk acıdır. " derler.. bu söz Hakk'a -layıkıyla- dost olmanın usretini beyan eder.. o sebeble Hakk'a yâr olanlar her devirde azınlık kalır.. işte Hadis-i şerif’de müjdelenen ‘garibler..’ ve ehl-i sünnet denilen “sevad-ı azam” -evvelen bâhusus- bu azınlıktır..
Hakk’ın dostluğu her şeyden evvel usret ve belâyâ karşısında sabrı iltizam ediyor.. ki sabr u vefa olmayan yerde hullet ve safâ bulunmaz.. Hakk -daima- tatlı olsa idi ona herkes yâr olurdu.. binaenaleyh Hakk'ın acılığı nefsi imtihana dairdir.. yoksa hakikat belli: Hakk neylerse güzeldir ve hep tatlıdır…
İsmail Hakkı Bursevî hz. (Ks.) bu acılığı tarif ederken: " İsm-i Hakk ism-i Zat'tır." diye bir hatırlatmada bulunur ve sözü: " Zat ile temettu olunmaz belki lezzet sıfattan gelir.." ma'nasında şerh eder..
binaenaleyh acılıktan meal: " Hakk tatsızdır ve asîrdir.." demek olur.. tatsız ve renksiz olduğu cenab-ı Zât'a aid olması yüzündendir.. Zira Zât-ı Pâk içün isim, resm ve işaret yoktur.. Hakk dahi mahz-ı hakikat olduğuna göre onda ki acılık: "nişansızlık" manasındadır..
asîr/müşkil olma ma'nasına gelince: " Festaqım kemâ 'umirte.. / Emr olunduğun gibi dosdoğru ol..! " (Hûd suresi 122.) âyeti usret-i Hakk'ın beyanıdır.. nitekim Resulullah (sav.) Efendimiz bu ayet-i kerime nazil olduğu zamanda: "Hûd suresi beni ihtiyarlattı..!" buyurmuştur..
evet, İslam -umûmen- hanefiyye-i semhadır: yani bir kolaylık dinidir.. bununla beraber -husûsen- bazı mertebe usret ve ictihâd-ı şakkâ iktizâ eder, ki o da kemâlât-ı insaniyyenin tahsili babından: makam-ı fena ile beka’nın tahakkukuna binaendir..
Hakk'a 'sırat-ı müstaqîm' üzre temeşşi etmek nefse acı gelebilir fakat bu acılık an asl halâvette her şeyden üstündür zira bütün zevkler ve tatlılıklar bu acılık ve usrete bağlanmıştır.. nitekim “elbet olur: sabr ile koruk helva” dedikleri ma’na da budur..
İşin aslı şu ki: bu dünyada Hakk’a vefa ile geçen her anın semeresi muaccel safâdır; ve safâ-i müeccel dahi vardır ki o: ‘hakikat-i safâ’ olup neşvesi -ancak- ahirete bırakılandır…Hakk Acıdır: yiyebilene Âfiyet olsun vesselam..
|
|