Sufiforum.com

2009'da başlayan SUFİFORUM'da İslam; İslam Tasavvuf Geleneği ile ilgili her türlü güncel ya da 'eskimez' konular yer almaktadır. İçerik yenilemeleri tasavvuf.name sitesinden sürdürülmektedir. ALLAH YÂR OLSUN.

Giriş |  Kayıt




Yeni başlık gönder Başlığa cevap ver  [ 2 mesaj ] 
Yazar Mesaj
 Mesaj Başlığı: Şeyh Nazım Adil El-Hakkani: Arab Meliklerine Hitabe...
MesajGönderilme zamanı: 28.01.11, 00:47 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 13.03.09, 06:08
Mesajlar: 291
Sultanul Evliya Mevlana Şeyh Nazım Adil El-Hakkani

Cuma, Kasım 12, 2010

Lefke, Kıbrıs

Arab Meliklerine Hitabe...

ذَٲلِكَ مَبۡلَغُهُم مِّنَ ٱلۡعِلۡمِ‌ۚ

İŞTE ONLARIN ERİŞEBİLECEKLERİ BİLGİ BUDUR
(Necm:30)

Lebbeyk Allâhümme Lebbeyk, Lebbeyk La Şerikeleke Lebbeyk İnnel Hamde Vel Niğmete Leke Vel Mulk La Şerikelek. Allahu Ekber Allahu Ekber La İlahe İllallahu Allahu Ekber Allahu Ekber Velillahil Hamd

Ve Sallallahu Vessellim Âlâ Seyyidina Muhammedin Seyyidel Evveliyn Vel Âhiriyn Ve Âlâ Alihi Ve Sahbihi Ecmaiyn Ve Mentebiahum Bi İhsani İla Yevmiddin.

Euzubillahimineşşeytanirraciym Bismillahirrahmanirrahiym.

Esselâmun Aleyküm Eyyuhel Hadirun.
Yaratan Âlemlerin Rabbi Allahu Zulcelal, Subhanehu Ve Teâlâ’ ya inanan insanlar ilahi selâmlar olsun. Elfu Elfu Salât Elfu Elfu Selâm.

Binlerce ve binlerce Salât ve şeref o herşeyi şerefine ve şanına ve heybetine yarattığı Seyyidina Muhammed (s.a.v)’adır.

Katılanlarımız selâmun aleyküm, Rabbinin kulluğu için yaşayanların üzerine ilahi rahmet olsun.
Ey insanlar, biz nefsimizi zevklendirmek için yaratılmadık, bu birşey değildir. Bize ikram edilen şeref Cenâb-ı Hakkın hakiki halifesi Seyyidina Muhammed (s.a.v)’i tesbih ve tazim etmek içindir. Cenâb-ı Hakk'ın bizim onu tâzim veya tesbih etmemize ihtiyacı yoktur. Nedir bu?

Cenâb-ı Hakkın mülkü sonsuzdur, sayısızdır. Bu bütün dünya ve içinde olan herşey Âlemlerin Rabbinin sonsuz mülkünde bir atomdan daha azdır. Şeref size Âlemlerin Rabbi tarafından ikram edilmiştir. Âlemlerin Rabbi size şeref vermek ve kullarından Onun azametli ilahi varlığına en yüksek saygı ve tazimini vermelerini istiyor.

Biz ne yapıyoruz? Biz birşey yapmıyoruz. Biz sarhoş kimseler gibiyiz, nefsimizin zevki peşine koşuyoruz. Ve bu dünyanın bütün görüntüsü baştan sona kadar bunun gibidir, biter. Bu kendimiz içindir. Asırlardır, yüz binlerce senelerdir böyleyiz, bir kıvılcım gibiyiz, biter.

Allahu Ekber Celle Ve Âlâ.

Ey insanlar mübarek günlerdeyiz, Cenâb-ı Hak bize daha fazla şan ve şeref ikram etti.
Sarhoş olmayın, ey doğudan batıya insanoğlu, uyanın. Sizi yaratanın kim olduğunu sorun. O sizden ne istediğini sorun. Halifeleri ve elçilerinden göklerden size ne gönderdiğinin ne olduğunu öğrenmeye çalışın.

Hayvanlar bilirler ama şimdi 21. yüzyılda yaşayan insanlar sormazlar. Bizi kimin var ettiğini ve bu varlıktan kimin aldığını, yok ettiğini öğrenmeye çalışmazlar. Biz kısa bir süre için görünürüz ve kısa bir süre sonra kayıp oluruz. Bütün insanlar görünmek ve kayıp olma arasındadır, bitti.

Dün herkes bu çocuk gibiydi veya daha küçük. Hepimiz annemizin rahminden geldik.

“O 3 kilo doğdu” derler. Bazen “O 4 kilo doğdu” derler. Bazen “İkizler geldi” derler. “3 ve 3, 6 kilo” derler. Kim getirdi? Nasıl geldiler? Tüüüühhh….o şeytani insanlara, iblisin ajanlarına. Onlar “Yaratan yoktur” derler. He…? Onlar ayaklarımın altındadır. Onları takip etmeyin, onların okullarına gitmeyin.

İlahi talimler verdikleri okullara gidin. Pozitif ilim dedikleri üniversiteler yapmak haramdır ve onlar en büyük yalancılardır, Allahın laneti üzerlerine olsun.
Üniversiteler açan müslüman ülkelere en büyük ayıptır, mukaddes Hicaz’da bile açarlar: Kral Fahd üniversitesi, nedir bu?

Ne üniversitesi? Ne öğretiyorlar? “Allah yoktur” diye öğretiyorlar, Estağfurullah.

Ne için bu şeytani merkezleri yapıyorsunuz? Onlara büyük ayıptır ve lanet onlaradır, Türkiye, Şam, Bağdat, İran, Pakistan, Afganistan, Hicaz, Mısır, Libya, Arap ülkeleri, Sudan dâhil.
Onlar Cenâb-ı Haktan korkmuyorlar.

Ve Kurân-u Azimu Şan göklerden Peygamberler Mührüne indi. Kurân-ı Kerîm’den ilminizi almalısınız, batılı pis fikirlerden değil, hepsi şeytani merkezlerdir. Ey doğudan batıya insanlar, size bağırıyorum. Size birşey olursa bunun özrü yoktur.

Kurân-ı Kerîm herşey var. Ama bazı insanlara ayıptır, Cenabı Hak buyurur;

(Necm:30) ذَٲلِكَ مَبۡلَغُهُم مِّنَ ٱلۡعِلۡمِ‌ۚ

<<İşte onların erişebilecekleri bilgi budur>>

Bu seviye ulaşırlar ama onların seviyesi en aşağı seviyenin altındadır. Onlar karanlıktan aydınlık dünyalara, aydınlık âlemlere çıkmak istemezler. Onlara her zaman yerin altında karanlık dünyaların karanlığında olmak isterler.

Ey insanlar, “Ne yapıyorsunuz?”

“Ben şimdi Oxfort’u bitirdim ve master yapacağım” …
(arapça) Araplar anlarlar, masterlarına…. Onlar bu gezegendeki insanların selamette ve hoşnutluk ve mutluluk içinde olmalarını umut ediyorlar veya tatlı bir hayatta olmalarını istiyorlar. Onlara asla tatlı bir hayat yoktur! Asla. O üniversiteleri kapatın.

Arap melikleri, başbakanlar ve diktatörler bu üniversiteleri kapatın ve Kurân-ı Kerîm’in göklerdeki ilimlerini açın.
Bu sizin cennete giden selamet yolunuzdur, burada tatlı bir hayat yaşarsınız yoksa hayatınız zehirli bir hayat olur.


Ey insanlar, yeter. Şimdi mübarek günlerdeyiz, Zilhicce.
İnsanlar Allah’ın evi, Kâbe-i Muazzama’ya koşuyorlar. Neden oraya gidiyorlar? Neden gidiyorlar? Onlara “Hacı” desinler diye mi? Hacı Ahmed, Hacı Mehmet, Hacı…ismin ne (Muhammed Hayr) Muhammed… ayı? Estağfurullah.

Sakallarını tıraş ederler, bıyıklarını tıraş ederler ve “Burası Hac’dır” derler.
Kadına benziyorsanız nasıl hacı olacaksınız? Bunu nereden getiriyorsunuz ve sakalınızı tıraş ediyorsunuz? Ve Rabbime, “Ey Rabbim, onlara sakal gelmesinler büyük annem gibi olsunlar” diye sesleniyorum. “Âmin” deyin.

Gördün mü? Sakalını bırakman ha?

Esselâmun Aleyküm. Allah Ya Rabbi Ya Allah. Ya Rabbi… Sultan ve… şeytanın saltanatı yıkılsın, heryerden doğudan batıya, batıdan doğuya, kuzeyden güneye, güneyden doğuya.

Allah beni ve sizi affeylesin.

Fatiha.

http://www.hakkanipost.com/pg_goster2.a ... kat=cynv10


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Şeyh Nazım Adil El-Hakkani: Arab Meliklerine Hitabe...
MesajGönderilme zamanı: 28.01.11, 01:32 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 13.03.09, 06:08
Mesajlar: 291
Azamet Deryâsına Davet

Sultanul Evliya Mevlana Şeyh Nazım Adil El-Hakkani

Pazar, Ağustos 15, 2010 Lefke, Kıbrıs


Allah Allah Allah Allah Allah Allah AziyzAllah
Allah Allah Allah Allah Allah Allah CelilAllah Celle Celalu
Allah Allah Allah Allah Allah CelilAllah Cellet Azametu

La İlahe İllallah La İlahe İllallah La İlahe İllallah Seyyidina Nebiyyuna Ve Mevlana Muhammedun Rasulullah. Zidhu Ya Rabbi İzzen Ve Şerefa Nûren Ve Surura Ve Ridvanen Ve Sultana Fi Misli Haza Şehrel Şerif Şehrul Ramazan Mübarek Ya Rab.

Esselamun Aleyküm Ya İbadallahi Salihin. Esselamun Aleyküm Ya EnbiyaAllah Ve Rahmetullahi Ve Berekatuhu Euzubillahimineşşeytanirraciym Bismillahirrahmanirrahiym diyoruz. Ve özellikle selamımızı burada oturan zayıf grubumuzu gözetsin diye Kutbul Mutesarrif, Kutbul Zaman, Sahibul Zamana veriyoruz. Hakiki şerefleri göklerden gelmiş olan bütün şereflenmiş olanlardan istiyoruz.

Ey insanlar, ilahi şeref isteyin. Değerli hayatınızı saçma şeylerle, taklit şereflerle heder etmeyin. Taklit şerefler omuzlarınıza ağır bir yük yükler.

Kıyamet gününde belki krallar, kraliçeler, sultanlar, imparatorlar, melikler çağırılacaklar. “Ey Hicaz’ın meliki, Mısır’ın meliki, Hindistan’ın meliki, Buhara’nın meliki, Osmanlı melikleri! Sultanlar, gelin!” Evet. "Cenâb-ı Allah size kral ve sultan olmayı ikram etti. Şam’ın meliki, Hicaz’ın meliki, Sudan’ın meliki, Mısır’ın meliki, Libya’nın meliki olmayı ikram etti! Gelin ve ayağa kalkın. İlahi huzurda sorgulanmanız için, hükmünüz için ayağa kalkın!”

Ey katılanlarımız, bugün nasılsınız? Saçma hedefler peşinde koşmayın. Anlamı olmayan herşey kıyamet gününde omuzlarınıza ağır bir yük verir. Burada ne kadar taklit rütbeleriniz varsa kıyamet gününde o kadar fazla ağır basınç altında olacaksınız. Şimdi tahtınızda böyle ihtişamlı bir görünüşle oturuyorsunuz. Azametli görünmek istiyorsunuz. Azamet kulları için değildir. Azamet ancak âlemlerin Rabbi Subhanehu Ve Teâlâ içindir. Ayağa kalkın bütün krallar! Azamet ancak âlemlerin Rabbi içindir, başka kimse için değil. Bir başkası için olacak olsa, bu Peygamberler Mührü (s), kâinatta en heybetli olan Seyyidina Muhammed (s.a.v.)’e ikram edilirdi.

Ey katılanlarımız, sade olmaya çalışın. Sade olan insanlar burada ve buradan sonra mutludurlar. Ama taklit büyüklükler ikram edilenler, bu gezegendeki herşey taklittir, hakiki değildir. Hakiki şerefler, heybetler, şanlar ve övgüler kıyamet gününde ilahi huzurda ikram edilecek olan o insanlar içindir. Âlemlerin Rabbinin ilahi emri ile kullara bir şeref elbisesi giydirilecek. Şerefli bir elbise. Onlara Cenâb-ı Allah tarafından ikram edilecek çünkü onlar toplantıya davet edildiler. İnsanoğlunun hepsi ilahi davete davet edilmişlerdir. Cenâb-ı Allah buyurur;

(Yunus:25) وَٱللَّهُ يَدۡعُوٓاْ إِلَىٰ دَارِ ٱلسَّلَـٰمِ

<< Allah kullarını esenlik yurduna çağırıyor >>

Selefi ulemaların anladığını zannediyorum. Evet? Cenâb-ı Allah kullarını ne için Dâr-üs- Selâm’a davet ediyor? Dâr-üs- Selâm, kullara ikram edilen ilahi huzurun ilk seviyesidir. Dâr-üs- Selâm!

Dâr-üs- Selâm’a girersin ve girişte şeref elbisesi giydirilir. Ondan sonra o kimse şeref elbisesi giyenlerden olur. Dâr-üs- Selâm’dan geçip ileriye gidince orası Dâr-ül-Cemâl’dir. Orada onlara daha önce kimseye ikram edilmeyen Dâr-ül- Cemâl elbisesi giydirilir. Ve kullara bir karşılanma yapılır. Ondan sonra Dâr-ül-Celâl’e geçerler. Dâr-ül-Celâl, Dâr-ül-Azametu vel Ceberut’e ulaştırır. Tâ Nâsut'ten Âlemil Lâhut’e ulaşana kadar. Bu kulların ulaşabileceği son noktadır. Ve onların kullukları şerefli ve şanlı olur. Onların şereflerinin üstüne heybet şerefi giydirilir. Bu noktaya ulaştıktan sonra ne haber? Bunu kimse bilmez. Ancak O ve illaa men ezinelehu, "sadece Rahman'ın kendilerine izin verdikleri" bilir (Nebe: 38).

O anlamak, görmek için ikram edilenler, "Ya Ferdu Ya Samed, Ya Ferdu Ya Samed, Ya Ferdu Ya Samed, Ya Ferdu Ya Samed! Ente Ferid Ente Samed, Ente Ferid Ente Samed, Ente Rabbu İzzen vel Azametu vel Ceberut Subhanek," diyecekler. Ve ilahi hitap gelecek: “Ben kabul ediyorum! Ben kabul ediyorum! Ben size ikram ettim!” Bu başlangıçtır, sonrası sonsuzdur, sonsuz.

Ey katılanlarımız, özellikle ulemayız diye iddia edenler. Siz böyle şeyleri biliyor musunuz? Kullar olmaya çalışın. Ve kullar her zaman ilahi huzura yaklaşırlar. Kulluk. Bu insanoğlunun en yüksek seviyesidir. Bu makamdan sonra onlara ilahi heybet ikram edilir. Onlar heybet okyanuslarına alınırlar. Allahu Ekber! Allahu Ekber! Allahu Ekber velillahil Hamd!

Ey insanoğlu! Size öyle bir şeref ikram edilmiştir ki bunu bir kimse hariç başka kimse bilemez. Ve O da Peygamberler Mührü (sav), âlemlerin Rabbinin hakiki halifesi olan Seyyidina Muhammed (sav)’dir.

Burada ne yapıyorsunuz ey insanoğlu? Biz arka planda, en arkada olanlarız. Önümüzde oooo, oooo Allah Allah. Onun için, ilahi esanslardan birşeyler koklayanlar asla masivallah (Allah haricindekiler)'e bakmazlar. Bu bir atom gibidir, hepsi hepsi, hepsi. Onun için bu hayatta hiç birşeye ilgi duymazlar. Onlara bu hayat, başlangıçta, en aşağı seviyededir. Ve high, high, high, yükselir, yükselir, yükselir, Hay, Hay, Hay [Ingilizce'de "high" kelimesi Türkçe'de "hay" diye okunur]. Bunun iki anlamı vardır: High, yükselmek, ve Hay, ilahı sıfat. Hay, guluubun, sonsuz. Güzellik okyanusları, övgü okyanusları ve heybet okyanusları; bütün kâinat için saltanat okyanusları yaklaşır. Onun yaratılışının ne zaman başladığını, ne zaman biteceğini kimse bilmez, sonsuzdur. Ezelden ebededir ki ebediyet, ebediyet, ebediyet! Onlar ebediyet isterler. Onlar asla gafil şeytan ve ajanlarının kirlettiği bu kirli yere ilgi duymazlar. Kimse buna asla ilgi duymaz, düşünmez ve bakmazlar.

Ey insanlar! Belki fikirlerinize göre veya bilgilerinize göre farklı seviyelerde pekçok rütbeler yaparsınız. Ve bu gezegendeki bütün rütbeler saçmadır, kıymeti yoktur, kıymeti yoktur. Ve onlar, (mubarekler) ilahi vahiyi devam ettirmek isterler. Onların bize söylemek istedikleri sonsuz okyanuslardan kalbimize tazelik veren çok küçük damlalardır. Şimdi insanlar maddi şeylerin köleleri oldular. Onlar maddi şeylerle bazı tazeliğe ulaşacaklarını zannederler. Bu gezegendeki insanoğluna maddi şeylerle tazelik yoktur. Ama insanlar maddi şeyler peşinde koşarlar. Ne kadar cevherler, altınlar ve böyle kıymetli şeyler toplarlarsa onlara o kadar tazelik verilir zannederler. Bilakis, bunun tam tersidir.

Onun için hergün insanlara hatırlatırlar: “Ey insanlar! Dünya ve cevherleri ve altınları peşine koşmayın. Bunları âlemleri Rabbinin şerefi için kullanmıyorsanız bu sadece sizin omuzlarınıza çok ağır yük olur. Yalnız Cenâb-ı Allah'ın rızası için çalışın.” Selefi ulemaları! Yalnız Cenâb-ı Allah'ın rızası için çalışın, başkaları için değil. Ama insanlar ancak binekleri, nefisleri için vardır ve şeytan onların yollarının asla çözülmemesi için akıllarına üfler. Maddi şeylerin çözümü yoktur; bu bir hakikattir. Maddi şeylerin çözümü yoktur ve daha fazla zorluklar verir. Onlar bir çözüm bulamazlarsa daha fazla ve fazla zorluklar karşılarına çıkar. Onlara, maddi şeylere önem verenlere rahat yoktur, zevk yoktur, hoşnutluk yoktur, mutluluk yoktur.

Ey insanlar! Bu mübarek aydır. Ve âlemlerin Rabbinin rızası için daha fazla ve fazla vermeye çalışın. O kullarına ikram edebilir. Cenâb-ı Allah isterse bir bulut gönderir ve altın, madeni para yağdırır. Kâdiru Muktedir, O herşeyi yapabilir. Ama ey hazinelerin ve maddi şeylerin peşine koşan insanoğlu! Allah cevherler ve altın biriktirmenizi sevmez; vermenizi ister.

"Ey kullarım! Benim hürmetime verin, verin, verin."

Neredesiniz Arap melikleri ve Arap ümeraları ve Arap zenginleri? Neden Cenâb-ı Allah’ın rızası için vermiyorsunuz ve bütün size ait olan maddiyatları banka kasalarında tutuyorsunuz? Bunun faydası nedir? Bunu düşünün. Şeyh para istiyor demeyin. Hayır. Her gece üstüme madeni para yağıyor ve ben bunu kullanıyorum. Ama siz kullanmıyorsunuz. Cenâb-ı Allah'ın size ikram ettiğini kullanmıyorsunuz. Eh, siz bilirsiniz.

Bir kimse sabahtan akşama dükkânını açar. Toplar, toplar ve orada bırakır. Ama ne topladığını görmek için belki yarına geri gelemez.

Onun için bu bütün insanoğlu için ilahi nasihattir. Altın ve hazineler ve kıymetli taşlar peşine koşanlara yazıktır. Verin ve alın. Bir el dolusu verin ve Cenâb-ı Allah’ın ebedi hazinelerinden alın. Cenâb-ı Allah bizi affeylesin ve bize tam bir anlayış ikram eylesin. Tam bir anlayış! Birbirlerinizle çekişmeyin, birbirlerinizle kavga etmeyin. Kötülük ve şeytanla kavga edin. Bu bizim vazifemizdir; kötülük ve şeytanlarla savaşmak. Bu iki sözdür ama anlamı büyüktür.

Ey insanoğlu! Kötülük ve şeytanla savaşın, bu şerefinizdir. Bunu yapmazsanız burada ve buradan sonra size şeref yoktur. Âlemlerin Rabbi şeytan ve kötülüğe savaş ilan etmiştir. Bu bütün peygamberlik ve elçiliğin özetidir. Cenâb-ı Allah beni ve sizi affeylesin. Yanlış söylediysek Cenâb-ı Allah söylediğimizi ve niyetimizi biliyor. Peygamberler Mührü, Seyyidina Muhammed (sav) hürmetine bu mübarek ayda af diliyoruz.


Fatiha.

http://www.sufilive.com/print.cfm?id=2622&lc=TR


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
Eskiden itibaren mesajları göster:  Sırala  
Yeni başlık gönder Başlığa cevap ver  [ 2 mesaj ] 

Tüm zamanlar UTC + 2 saat


Kimler çevrimiçi

Bu forumu gezen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 3 misafir


Bu foruma yeni başlıklar gönderemezsiniz
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı düzenleyemezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz

Geçiş yap:  
cron
   Powered by phpBB © 2000, 2002, 2005, 2007 phpBB Group

Türkçe çeviri: phpBB Türkiye