Sufiforum.com

2009'da başlayan SUFİFORUM'da İslam; İslam Tasavvuf Geleneği ile ilgili her türlü güncel ya da 'eskimez' konular yer almaktadır. İçerik yenilemeleri tasavvuf.name sitesinden sürdürülmektedir. ALLAH YÂR OLSUN.

Giriş |  Kayıt




Yeni başlık gönder Başlığa cevap ver  [ 1 mesaj ] 
Yazar Mesaj
 Mesaj Başlığı: Şeyh M.Nazım el-Hakkani:İnsanoğluna ikram edilen KALB nedir?
MesajGönderilme zamanı: 23.04.10, 23:37 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 13.03.09, 06:08
Mesajlar: 291
KALPLERİMİZİN TEMİZLİĞİ NASILDIR?

Sultanul Evliya Mevlana Şeyh Nazım Adil El-Hakkani


Salı, Nisan 20, 2010 Lefke, Kıbrıs


Destur Ya Seyyidi.
Ya Allah Ya Allah Ya Allah La İlahe İllallah Seyyidina Muhammedun Rasulullah (s.a.v)… Rahmeten Lil Alemiyn Zidhu
Ya Rabbi İzzu Ve Şerefa Nûren Ve Surura Ve Ridvanen Ve Sultana.

Bütün rahmetler, bütün şanlar, bütün şerefler, bütün azametler ancak Senindir ey Rabbimiz. Subhansın, Sultansın. En sevgili, en şanlı, en şerefli kul, halifen, Seyyidina Muhammed (s.a.v)’e kimseye veremeyeceğini veya kimsenin hayal edemeyeceğini ver. Bize şefaatini ver Ya Seyyidel Evveliyn Vel Âhiriyn Ya Habibe Rabbul Alemiyn.

Cenâb-ı Allah bütün Peygamberlere, bütün evliyalara, mübareklere sonsuz rahmet okyanuslarından ikram eylesin.
Ey koruyucumuz, ey destekleyicimiz, ey yüksek ilahi destekçimiz, senden destek istiyoruz.

Biz birşey bilmeyiz ve sen bize yetkili vazifenden ve sana ikram edilen şanlı ilahi desteğinden birşey gönder. Peygamberler Mührünün hürmetine bizim halimize bak ve bize ihtiyacımız olanı ver. İlahi huzurda en şerefli olan, Seyyidina Muhammed (s.a.v)’ın hürmetine.

Ve katılanlarımıza konuşuyoruz. Böyle mütevazı toplantı ve meclis ve sohbette mevcut olmaya çalışanlar. Bu küçük bir adanın küçük bir köyünde bizi destekle ey Büyük Şeyhimiz. Ey katılanlar, böyle basit bir toplantıda üzerinizde o kadar şerefler ve rahmetler var. Biz basit insanlarız.

Ve Euzubillahimineşşeytanirraciym diyoruz. Ey Peygamberler Mührünün şimdi bu gezegendeki temsilcisi olandan mütevazı bir şekilde ilahi olaylar için bir anlayış istiyoruz. Biz birşey bilmeyiz. Ve sen o ilgi duyan ve birşeyler öğrenmeyi isteyenlere ikram etmek için yetkilisin.

Ey selefi ulemaları, Merhaban. Peygamberler Mührü ne buyurdu? Yüzlerce, binlerce, on binlerce, yüz binlerce, milyonlarca kimseleri Peygamberler Mührünü yöneltir. İnsanların yüzlerini yönlendiren bir Hadis var. Ben şimdi birşey düşünmüyorum, hayır. Ben sadece nakilciyim, ben birşey bilmem.

Ben böyle bilen bir kimse olduğumu iddia etmem, hayır. Şimdi bende dinliyor, işitiyor ve anlamaya çalışıyorum. Ama kendi kendine anlamaya çalışmak çok zordur. Onun için bizim için o hazineleri açacak ve bize bu hazinelerden verecek birisine ihtiyacımız var. Biz dışarıdan bakıyoruz ama anahtar birilerine ikram edilmiştir.

Onlar kimdir? Onların durumu, onlar yüzde yüz bu hayat ve zevklerine asla dikkat etmezler, hayır. Bu onların temiz kimseler oldukları anlamına gelir. Temiz kimseler. Bu temiz kimseler birşeyler anlamaya çalışırlar çünkü ey selefi ulemaları bilirsiniz ki süt temizdir. Tamamen temizdir ama eğer bu temiz sütü temiz olmayan bir kaba koyarsan hemen temizlikten kirliliğe değişir ve atmalısınız.

Onun için ilahi ikramlar herkese ikram edilmemiştir. Bu ikramlar sadece kalpleri temiz olan insanlara verilir. Kalplerimizin temizliği nasıldır? Cenâb-ı Allah Subhanehu Ve Teâlâ Celle Celaluhu Cellet Azametuhu insanların kalplerini seçer. Selefi ulemaları sizde bilirsiniz ama asla konuşmadığınızı biliyorum.

Âlemlerin Rabbi, Cenâb-ı Allah buyurur; Bismillahirrahmanirrahiym; (arapça).
Cenâb-ı Allah buyurur; “Yer ve göklerdeki bütün varlıkların beni taşıması zordur. Onlar o kadar basit görünüşlerdir ki Ben orada olamam. Ben sonsuz azametliyim. Ben en azametli olanım. Kimse benden daha azametli olamaz. Onun için yer ve gökler benim için yeterli makam değildir, asla. Ama ben insan varlıklarına kalp ikram eyledim.

Kalp deyince bir kalp bir yumruk kadardır. Dış görüntüsünde bunu görürsünüz, bunu temsil eder. Ama halifelerime ikram ettiğim hakiki kalbi kimse bilemez, olamaz. Onun için buyururum; … (arapça)”


Allahu Ekber Allahu Ekber Allahu Ekber. Subhanallah.

“Bu Benim insanoğluna ikram ettiğim sınırsız kapasite demektir. Ben o kimsenin sınırsız ilahi varlığında olabilirim. Çünkü ilahi varlıkta sınırsız dediğimiz bir mesafeye ulaşır.” Ama bu sınırsız olan bizim anlayışımıza göredir.

Ben Cenâb-ı Allah’a ait birşeyi konuşmuyorum. Bunu söyleyemeyiz ama insanoğluna ikram edilen şerefi konuşuyoruz. Onların öyle makamları vardır ki burada birşey anlamak için kullandığımız ölçü sıfır çizgisinde olur. O seviyeye ulaşabilir ama bu seviyenin dışında hareket edemeyiz.

Göklerdeki seviyeler sadece bize ikram edilmiştir. Bir varlık için Yaratanın makamına ulaşmak imkânsızdır. Olamaz! Olamaz! Hepsi varlıkları ve anlayışlarının ilk seviyesindedir. Orada bakabilirler ama içeriye giremezler. Allahu Ekber, Allahu Ekber. Allah Allahu Ekber Subhansın Ya Rabbi. Sultansın Ya Rabbi.

Herşey sınırlıdır ama bu sınırı koyan sınırsızdır. Ve şimdi insanoğlu hakkında birşey konuşuyoruz. Onlara özel birşey ikram edilmiştir. Her varlığın bir seviyesi vardır. O seviyede bakarlar ama içeriye giremezler.

Ve insanların sınırları vardır ki ufukları sonsuz devam eder. Onun ufukların dışındaki bölgeleri herhangi varlık veya her varlık için imkânsızdır. Biz her zaman sıfır noktasındayız. Birin solundaki bir sıfır her zaman sıfırdır. Âlemlerin Rabbi o sıfıra birşey vermek isterse bu sıfırı birin önüne koyar. Ve bakmaya, görmeye, anlamaya, bilmeye, itaat etmeye, saygı duymaya, sonsuz itaate başlar. Böyle anlamlar … (arapça) bu ufuktadır.
Bu ufka ulaşır ki başka hiç bir varlık o ufka ulaşamaz.
Subhan Subhan Sultan, Cenâb-ı Allah.

Ey insanlar, ne konuşuyoruz. İlkönce ulemalara hitap ediyoruz. Peygamberler Mührü (s.a.v)’in bir Hadisinde Tazimen Ve Takdiren buyurdu. Bu Hadis insanlara Tazim ve Takdis, kutsiyet hâsıl eder. Peygamberler Mührü ne buyuruyor biliyorsunuz, "Rutbetul-ilmi A'ler Ruteb."

Evet mi yoksa zayıf Hadis mi yoksa asılsız mı? Hayır, bunun tartışılamayan Hadis-i Şerif olduğunu biliyorsunuz. Onun için ey insanlar, ey ulemalar, Peygamberlerin getirdiği ilahi ilimlerin seviyelerine ulaşmaya çalışmalısınız. Bu gizli ilimlere dünyada ulaşamazsınız; bu ilim göklerden gelmeli.

İnsanlara söyleyin, insanlara Rutbetul-ilmi A'ler Ruteb söyleyin. Hangi ilim? Bu gezegende anlaşılan ilmin kıymeti yoktur. Kıymetli ilim seviyesi göklere aittir. Onun için çalışmalısınız ey selefi ulemaları, Peygamberler Mührünün ilim okyanuslarına ulaşmaya çalışmalısınız. Yaklaşıp o okyanuslardan bir nokta veya daha azına ulaşmaya çalışmalısınız.

Rutbetul-ilmi A'ler Ruteb dersiniz, hangi ilim? Biz bu hayata, bu gezegen hakkında bilmek için mi gönderildik? Nedir bu? Herkes birbirlerine bu gezegen, bu dünya hakkında öğretmeye çalışır. Dünya ilmi, hayır. Peygamberler Mührü herşeyi biliyordu. Bu hayatta olan bütün sırları biliyordu ama kendini asla böyle ilimlerle meşgul etmedi. Çünkü bu bizim değerimizi kayıp ettirir.

Peygamberimiz bu insanları dünyadan göklere götürmeye geldi. O seviyeye roketlerle veya füzelerle veya jumbo jetlerle ulaşamazsınız. Öyle mesafelere ulaşırsınız ki onların yüksekliğine ve genişliğine bir ölçü yoktur.

Peygamberimiz insanlara kendinizi bu gezegende ve üstünde ve içinde olanla eğlendirecek ilim öğrenmesini istemedi. Bunun değeri yoktur, bu sizi kıymetsiz seviyeye getirir. Kıymetsiz seviye göklerden bir seviyeye ulaşamaz demektir.

Ey insanlar, onun için Rutbetul-ilmi. Siz Müslümanlara ve mü’minlere hangi ilmi konuşuyorsunuz? Bu şeref ve rütbeyi Peygamberimiz size maddi yönlerle ulaşmak için mi teşvik etti? Maddi şeyler kabre kadar gider ve biter.Göklere ait olan ruhunuzdan ne haber?

Neden bu hayattaki fırsatı hakiki ilmin ne olduğunu anlamak için kullanmıyorsunuz? Ve kolumuzun altında kitap taşırız ve ulemayız deriz. Bu ilmin ne olduğunu söyleyin. Bunu insanlara gösterin ve öğretin. Bi’dat, haram, küfür, şirk demeyin. Bunları bırakın ve insanlara bastıkları yeri ve davet edildikleri yeri gösterin. Ve onlara nasıl yukarıya çıkacakları merdiveni gösterin. İnsanlara hep bu dünya hakkında konuşursunuz, kıymeti yoktur, kıymeti yoktur.
Cenâb-ı Allah bizi affeylesin.

Katılanlarımıza ilahi varlıklardan birşeyler tattırmak için ikram ediyorlar çünkü şimdi insanlar karanlıktalar. Heryerde, doğudan batıya, kuzeyden güneye karanlık yayılmıştır. Şimdi gece olan karanlık değil, hayır bu çok kolaydır. Öyle bir karanlık ki ilahi nûr olmazsa yolunuzu bulamazsınız.

Onun için selefi ulemaları, Peygamberler Mührünün hakki varisleri olan insanları bulmalısınız. Onların ilahi nûrları vardır. Size göklere giden yolları gösterecek birilerine gidin sorun ve bakın ve bulun.

Cenâb-ı Allah Peygamberler Mührü, Seyyidina Muhammed (s.a.v) hürmetine bizi affeylesin.

Fatiha.


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
Eskiden itibaren mesajları göster:  Sırala  
Yeni başlık gönder Başlığa cevap ver  [ 1 mesaj ] 

Tüm zamanlar UTC + 2 saat


Kimler çevrimiçi

Bu forumu gezen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 3 misafir


Bu foruma yeni başlıklar gönderemezsiniz
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı düzenleyemezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz

Geçiş yap:  
cron
   Powered by phpBB © 2000, 2002, 2005, 2007 phpBB Group

Türkçe çeviri: phpBB Türkiye