Sultanul Evliya Mevlana Şeyh Nazım Adil El-Hakkani
Perşembe, Aralık 10, 2009 Lefke, Kıbrıs
CENAB-I ALLAH İÇİN EN İYİSİNİ YAPTIN MI?
Rabbimiz için, Yaratanımız için ayağı kalkın. Bütün tazimler ve övgüler ezelden ebede Rabbimize, O herşeye Kâdir olanadır. Ey insanlar burada ve buradan sonra mutlu olmak için onun ilahi huzurunu mümkün olduğu kadar övmek ve tazim etmeye çalışın.
Allahu Ekber Allahu Ekber Allahu Ekber Velillahil Hamd. Allahu Ekber Kebiyra Velhamdulillahi Kesiyra Ve Subhanallahi Bukraten Ve Asiyla. La İlahe İllallah Vahdehu La Şerikeleh Lehül Mülkü Ve Lehül Hamd Yuhyi Ve Yumiyd Ve Huve Ala Külli Şeyin Kâdir.
Subhansın Ya Rab. Sultansın Ya Rab. Sen mutlak Sultansın. Mutlak Subhansın. Subhan sensin. Ve senin ilahi huzurundan mütevazı bir şekilde istiyoruz ki en sevgili Peygamber, Elçimiz, Rasulallah, ona daha fazla ve fazla kendi Şanından ve övgünden ikram eyle.
Allah’tan (cc) sonra, O’na sonsuz övgümüzü ve şerefimizi ve şanımızı ikram ederiz, bu sadece Seyyidina Muhammed (s.a.v.)’dir.
Esselamun Aleyküm ey dinleyicilerimiz, ey insan doğası duyun ve dinleyin. Dinleyin ve itaat edin. Gelin dinleyin, kaçmayın. Hoşunuza gideni alın, hoşunuza gitmezse bırakın. Bu büyük bir çarşıdır. Bitpazarı değildir orası benim içindir. Ama siz daha fazlasını istersiniz çünkü siz gösteriş yapmayı seversiniz. Siz herşeyde en iyisi olmak istersiniz.
Ama ben zayıf, fakir bir dervişim. Göklerden insanoğluna ne aktığına bakıyorum. Özgürlerdir, insanlar beğendiklerini alsınlar ve gitsinler. Ne kalırsa ben onları toplayıp taşırım.
Ey insanlar, sizin için ebedi olanı toplamaya çalışın. Bütün taklit, değeri ve varlığı olmayan şeylerin peşine koşmayın. Belki onların varlığı kıyamet gününe kadar devam eder, ondan sonra biter.
Euzubillahimineşşeytanirraciym.
Ey insanlar, şeytandan kaçın ve iyilerden olmaya çalışın. Eğer kötü kişiler olursanız cezalanırsınız. Cenab-ı Allah Subhanehu ve Teâlâ soracak; “Ey kulum, elinden gelenin en iyisini yaptın mı, yapmadın mı? Ey kulum, en fenasınız yaptın mı yapmadın mı?”
İki tane soru soracak; “Ey kulum, Rabbinden sana ikram edilen iyi şeylerini getirdin mi? Onlarla ne yaptın? Bırakıp geldin mi yoksa benim ilahi seviyelerime, benim azametli ve övülen üstülüğüme mi gönderdin? Onları Bana mı gönderdin yoksa şeytanı yola mı gönderdin? Ne yaptın bana söyle.”
“Ben sana o kadar şeyler ikram eyledim. Herşeyi senin emrin altına verdim, senin isteklerin altına verdim senin dileğinin altında olsun diye, senin isteğinin altında olsun diye! Sen ne yaptın?!”
“Onları en iyi şekilde kullandın mı ve hazırlayıp benim ilahi huzuruma gönderdin mi, göndermedin mi?”
Âlemlerin Rabbi öfkelenirse… Eğer ilahi öfke gelirse insanlar titremeye başlar. Enbiyalar bile, Peygamberler ve Elçiler bile heybetten dizlerinin üstüne düşerler O’nun ilahi öfkesinden!! Onlar dizlerinin üstüne düşerler ve titrerler.
Ey insanlar, bu gün geliyor, düşünün!!! Ve sizin ilahi seviyenize… İlahi… Orada ne olacaksanız, bu size ikram edilmiştir, o gün için gönderilecek. Rabbinizden ebedi sizin olsun diye ikram edilen bir cennet gibi.
“Biz gönderiyoruz, gönderiyoruz.” Âlemlerin Rabbi size önce ne gönderdiniz diye soracak. “Ey kulum, benim ilahi huzuruma ne gönderdin, söyle bana? Ben sizi hiçbir şey düşünemeyen hayvanlar gibi mi yarattım zannedersiniz? Yoksa ben sizin için bütün âlemlerde en iyisini mi yaptım zannedersiniz? Ben sizin için en iyisin yaptım ey kulum!!”
“Sen bana en iyisini mi gönderdin? Bana söyle!! “Ben sizin için en iyisini yaptım ama siz Benim için en iyisini yapmadınız. Alın bunu!!! Alın bu şeytanın takipçilerini. Yeterlidir, yeterlidir!!”
Cenab-ı Allah buyurur; “Ey kullarım”, kıyamet gününde hitap eder; Sana “Ey kulum” dese yeter. Başka bir soruya gerek yoktur. Düşünün! Yaratanınız size sorsa; “Ey kulum, ben senin için en iyisini yaptım. Senin için en fenasını mı yaptığım düşünüyorsun? Ne düşünüyorsun? Ben sizin için en iyisini yaptım. Ama siz benim için en iyisini mi yaptığınızı düşünüyorsunuz?”
Soru budur. Ey papa, takipçilerine söyle. Ey haham başı, insanlarını ikaz et. Ey Müslüman olmamaya çalışan Müslüman dünyası, onlar batılı ülkelerin peşine koşuyorlar. Her yerdeki Müslüman ülkeler batılaşmış insanlar olmak istiyorlar. “Tuuuh” size, kim batılaşmış insan olmak istiyorsa. Cenab-ı Allah size en yüksek şeref ikram etmiştir!! Ve bunu bırakırız ve batılaşmış insanlar olmak istiyoruz diyorsunuz.
Onların şerefleri nedir?!! Onların ilahi huzurdaki şerefleri nedir eğer batılaşmış insanlar olacaksanız? Sizin şerefiniz nedir? Sizin ilahi huzurda değeriniz nedir?!!
Ey papa, ey patrikler, ey haham başları, bütün hahamlar, ey piskoposlar ve özellikle o Müslüman ulemaları, ben onlara bağırıyorum. Onlar “Biz Müslüman’ız, O’nun ilahi emirlerini takip edersek biz sadece Rabbimizin bizden razı olmasını ve hoşnutluğunu istiyoruz” diye ağızlarını açmıyorlar !!
Şeyh-ül Ezher nerede? Selefi ulamaları nerede? Vehhabiler nerede? Afgan liderleri nerede? Pakistan liderleri nerede? Türk ulemaları nerede? Siz neden insanlarınızı ikaz etmiyorsunuz? Allah (cc) kullarının demokratlar veya kapitalistler veya sosyalist veya şeytanist olmasını mı ister? Söyle.
Şimdi bazı günler geliyor, birkaç hafta sonra birşey geliyor. Bu Armageddon’un başı olacak. (Ölüm kalım savaşı). Armageddon demektir; … (arapça) Rabbinizin öfkesi insanlara geliyor. İlkönce batılaşmış insanlar olmak isteyen Müslümanlara geliyor. Onlar İslam’ın herşeyini bırakıyorlar ve Müslüman olmayan ve batılaşmış insanların her şeylerini getiriyorlar. Biz bunu kabul etmeyiz.
Ve biz kabul etmiyoruz. Şimdi söylediklerimizi tutun ey Müslüman dinleyicilerimiz, hem de bütün insanoğlu. Cenab-ı Allah sizi çağırıyor ve size soracak; “Ey kullarım, ben sizin için en iyisini yaptım mı yapmadım mı?”
Sizin Rabbinize, Yaratanınıza cevabınız ne olacak? “Allah yoktur” derken utanmayacak mısınız? “Biz ateist’iz” derken utanmayacak mısınız? “Biz ataist’iz” derken utanmayacak mısınız? Nedir bu? Nedir…(arapça)
Ey Müslümanlar ülkeleri, siz ne için yüz… Yüz değil, yetmiş ve daha fazla fırkalara ayrılacaksınız? Peygamberler Mührü, Seyyidina Muhammed (s.a.v.) ne buyurur? Ne buyurmuştur? “Benim ümmetim benim yolumu terk edecekler ve onlar Teferreku, gruplara ayrılacaklar. Benim yolumu takip etmeyi bırakacaklar, Âlemlerin Rabbi kendi ilahi emirlerini benim peygamberliğimle gönderdi. En son Peygamber. En son.
Ne buyurdu? Sadece sizin içinizde bir tanesi doğru yolda olacak. Ve Cenab-ı Allah onlara soracak; “Ben sizin için en iyisini mi yaptım? Yetmiş üç fırkadan sadece bir tanesi. Onlar evet demeyecekler. Çünkü onlar göklerin milletlere olan bildirileri, Peygamberler Mührü’nün hakiki emredilmiş yolunu bırakacaklar.
Zanneder misiniz ki Onun bahsettiği o tek kabul edilmiş ve cennet ehlinden olan kişiler demokratlar veya liberaller veya sosyaller veya komünistler veya Marksistler veya maymunistler… Maymunist? Maymunist de mi var? Belki… Belki…
Şimdi yeni haber var ey Şeyh, yeni yeni haber… İnsanlar domuz gribin peşine koşarlar. Onlar domuz gribiyle meşguller. Derler ki; “Kendimizi domuz gribinden kurtarmanın yolu nedir?” Başkaları der ki; “Bu çok dehşetli ve tehlikelidir.”
Bir filozof der ki; “Ey insanlar, domuz olmaya çalışın o zaman emniyette olursunuz çünkü o virüs sizi domuz olarak tanır ve size asla dokunmaz. Aşıya gerek yoktur. Ey dinleyicilerimiz, şeytanı dinleyin. ” Şeytan “Domuz gibi olun ve selamette olursunuz” der.
Onun için ilahi öfke yaklaşıyor, yaklaşıyor. Nemrut göklerin ordularıyla savaşmayı beklerken, İbrahim a.s’a sordu; “Senin Rabbinin orduları nerede? Ben ordularınla savaşmak için sayısız ordularımla buradayım ”
İbrahim a.s. buyurdu; “Sabret şimdi geliyor. Bak şimdi geliyorlar”
“Neredeler geliyorlar. Nereden geliyorlar?”
Ondan sonra ufuktan kara bulut gibi küçük siyah bir şekil gözüktü. İbrahim a.s; “Rabbimin orduları geliyor, dikkat et, kendine mukayyet ol.”
Nemrut çok titredi ve ne yapacağını bilemedi, baktı ve şaşırdı. “Senin Rabbinin orduları nereden geliyor?”
Bir süre sonra yine sordu; “Senin Rabbinin orduları nerede?”
“Şimdi bak, ufukta onların sesleri geliyor.”
(Şeyhimiz sinek sesi taklidi yapıyor)
“Hvvv… Hvvv… Hvvv…”(sinek sesi)
Daha fazla ve fazla ve fazla ve fazla yükseliyor… “Şimdi sana ulaşıyor.” İlkönce o ses… “Hvvv… Hvvv… Hvvv…Hvvv… Hvvv…Hvvv” onların sinir sistemlerini bitirdi. Bir titreme geldi ve onun orduları zırh giymişlerdi. Ordu zırhları, kılıçlarıyla ve oklarıyla.
Bu ses geldi… Hvvv…Hvvv… Hvvv… Hvvv… Hvvv…Hvvv… Geldi ve her yeri doldu. Onlara ölüm ulaşmadan onlar yere düştüler.
Ey insanlar, ben zayıf bir kulum ama Âlemlerin Rabbi benim kulağıma Armageddon sesini getiriyor!!! Yediden altısını alacak ve bir kalacak ve altısı gidecek. … (arapça)
Ey Ezher ulemaları, ey hicaz ulemaları, ey Medine-i Münevvere… Ulemaları, ey Iraklılar o patlamaları yapmayın. Sessiz olun, kendinizi hazırlayın ve tövbe etmeye çalışın. Ey Rabbim, ey Rabbim deyin.
Ey papa, senin milletin, Hıristiyan milletler o kadar dehşetli silahlar icat ederler, onları ikaz et, bunu yapmayın. Ey insanlar, Âlemlerin Rabbi sizi asla birbirinize en fena olun diye yaratmadı ama size en iyileri olmanızı emretti. Doğru mu, ey kutsal?
Roma’daki sarayda otursun ve zaman zaman çıkıp insanlara birşeyler konuşursun. Hayır, karıncalar bile bunu duymazlar. Yüksek sesle söyle. Ben zayıf bir kulum, ben birşey değilim ve bağırıyorum. Ve benim bağırmamı doğudan batıya insanlar duyar derler.
Duyun!! Duymalısınız! Dinlemelisiniz!! İtaat etmelisiniz!!! Yoksa geliyor... Geliyor… Geliyor… En fena Armageddon geliyor.
Ey insanlar, size bağırıyorum zannetmeyin, hayır. Ben nefsime bağırıyorum. Ve nefsimi ikaz ediyorum. Ve herkes nefislerini ikaz etmeli çünkü nefis her zaman şeytanla beraberdir. Ve şeytan Rabbinin ilahi emirlerine karşıdır.
Ey insanlar, bu mübarek gecede beni konuşturduklarını deneyin. Mübarek gece… Rabbiniz. Bu Tevrat’da, İncil’de, Zebur’da ve Kurân-ı Kerim’de yazar. Ve bütün ilahi emirler ikram edilen Peygambere yazılmıştır. Ve herkes bilir ki Cenab-ı Allah size soracak; “Ey kulum, ben senin için en iyisini yaptım mı?”
“Evet Rabbimiz, sen en iyisini yaptın.”
“Sen benim için en iyisin yaptın mı yapmadın mı?”
Bütün dinlerde başka birşey yoktur. Sadece bu yeterlidir. Dinlerden, ilahi kitaplardan bunu bil yeterlidir. Bunu öğrenmeye ve ilahi emri takip etmeye çalış. Bir gün… Allah Allah…
Bir gün onun ilahi huzurunda olacaksın ve O sana soracak; “Ey kulum, Ben senin için en iyisini yaptım mı yapmadım mı?”
Kim hayır diyebilir?
“Sen bizim için en iyisini yaptın.”
“Ey kulum, sen benim için en iyisini yaptın mı, bana söyle?”
Dinleyicilerim, nereye kaçıyorsunuz? Bunları dinlemelisiniz yoksa ilahi öfke yaklaşıyor ve her yediden altısı ölecek ve biri kalacak.
“Siz biliyorsunuz… Siz biliyorsunuz… Siz biliyorsunuz… Siz biliyorsunuz… Siz biliyorsunuz…”
“Dum dum dum dum dum dum dum dum” ...
Ey Müslümanlar, siz ilahi huzurda asla selamette olmayacaksınız. O size sorunca; “ Benim için en iyisini yaptın mı?”
Siz de diyeceksiniz; “Ey Rabbim, biz yüksek binalar yaptık”. …Ne derler? Gökdelenler… “Ve batılı insanların hayatındaki herşeyin daha fazlasını yaptık mı diyeceksiniz?” Bunları mı söyleyeceksiniz?
Nerede… (arapça) Selefi ulamalından? Nerde sizin… (arapça), sizin melikleriniz, sizin sultanlarınız? Nerede sizin nasihatleriniz hicazlılara ve sizin insanlarınıza ve bütün Müslüman dünyasına?
Öldürmeyi bırakın ve bir cevap bulmaya çalışın Cenab-ı Allah size sorunca; “Ey kulum, ben senin için en iyisini yaptım, sen benim için en iyisini yaptın mı?”
Hiçbir şey. Binlerce yüzlerce kitapların bir faydası yoktur eğer bunu söyleyemezsen; “Ey Rabbim, ben senin için en iyisini yapmaya çalıştım” demedikçe. Eğer bunları öğrenmezseniz, hayatınız Suda, heder olur.
Ey insanlar, bu mübarek bir gecedir ve ilahi öfke yaklaşıyor ve beni volkan gibi yapıyor. Ben Cenab-ı Allah’ın sorumlu tutmasından çok korkuyorum. Ey Rabbim bizi affeyle, bizi affeyle… Oooo… Bizi affeyle…
“Dum dum dum dum dum dum dum dum” ...
Ben yüz yaşıma ulaşıyorum. Ben dünyadan, krallardan veya sultanlardan veya başka insanlardan birşey istemiyorum, hayır, hayır. Benim günlerim bitecek, sizinki biteceği gibi. Ben bütün dünyadaki insanlara bağırıp ikaz ediyorum. Bu gece size konuşmamız için ikram edilen sözlere karşı kimse birşey söyleyemez.
Cenab-ı Allah size soracak; “Ey kullarım, ben sizin için en iyisi yaptım, siz benin için en iyisini yaptınız mı?!!” Biter.
Bunu bir yere yazın ve öğrenin. Yoksa ilahi kırbaç yaklaşıyor ve Armageddon kapılardadır.
Tövbe Ya Rabbi. Tövbe Ya Rabbi. Tövbe Estağfirullah. Tövbe Ya Rabbi. Tövbe Ya Rabbi. Tövbe Estağfirullah.
Senin en iyin hürmetine bizi affeyle ve bize senin parlak yolunda biz zayıf kullarını gözetleyecek birini gönder ki bizden razı ol.
En şerefli kişinin hürmetine... Fatiha.
45 dakika. Tamamdır.
SubhanAllah. SubhanAllah. Estağfirullah. Estağfirullah.
***
|