Sufiforum.com

2009'da başlayan SUFİFORUM'da İslam; İslam Tasavvuf Geleneği ile ilgili her türlü güncel ya da 'eskimez' konular yer almaktadır. İçerik yenilemeleri tasavvuf.name sitesinden sürdürülmektedir. ALLAH YÂR OLSUN.

Giriş |  Kayıt




Yeni başlık gönder Başlığa cevap ver  [ 2 mesaj ] 
Yazar Mesaj
 Mesaj Başlığı: Hz. Şeyh M. Nazım Adil El-Hakkani: Bütün İnsanlığa Hitabe
MesajGönderilme zamanı: 07.12.09, 11:55 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 13.03.09, 06:08
Mesajlar: 291
Hz. Şeyh M. Nazım Adil El-Hakkani: Altyazılı Sohbet -1-

"Selam" hakkındadır...

20 Kasım 2009

Lefke, KKTC

http://hakkanipost.com/player.asp?play= ... LV_NEW.flv

İngilizce sohbetin Türkçe alt yazılı olarak verilmesi Hz. Şeyh M. Nazım Adil El-Hakkani kuddisesırruh'un sohbet üslubunun anlaşılmasına büyük katkı sağlıyor.

Sohbetin ingilizce metnini okumak sohbetin ruhunu yansıtmakta yetersiz kalmaktadır.


O yuzden sohbetin Türkçe tercumesinin kağıda çıktısını alıp sohbeti takip etmeniz tavsiye edilir.


En son HAQQanî tarafından 07.12.09, 12:02 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kere düzenlendi.

Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Hz. Şeyh M. Nazım Adil El-Hakkani: Altyazılı Sohbet -1-
MesajGönderilme zamanı: 05.01.10, 12:16 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 13.03.09, 06:08
Mesajlar: 291
Mevlana Șeyh Nazım Adil El-Hakkani Sultanul Evliya

Cuma, Kasım 20,2009 Lefke, Kıbrıs

ESSELAM GABLEN KELAM

Destur Ya Seyyidi Meded.

Mümkün olduğu kadar söyleyin; Allahu Ekber Allahu Ekber La İlahe İllallahu Allahu Ekber Allahu Ekber Velillahil Hamd.

Ve en yüksek şerefimizi, övgümüzü ve şanımızı Rabbimizin evvelden ahire halifesine veriyoruz, Seyyidina Muhammed (s.a.v.) Ona öyle bir şan ve övgü verilmiştir ki bunu kimse bilemez. Ilahi huzurda en şerefli kişiye daha fazla saygı ve salat ver, Seyyidina Muhammed (s.a.v.).

Şimdi ilahi bir destek istiyoruz bütün insanogluna hitap etmek için, doğudan batıya. Ben birşey değilim ama onlar ancak ben birşey değilim diyene birşeyler ikram ederler. Kim ben birşeyim derse ona asla ikram edilmez veya verilmez veya nurlandırılmaz. Onun için o kişiyi arıyoruz ki, ona gökler saygı duyar hem de göklerin halifesidir.

Ve bu gezegen veya dünya küresi o kadar küçük… o kadar küçük… huuuuu bir varlıktır.
O kadar küçük, Rabbimizin yarattıklarından. Rabbimizin sayısız âlemleri vardır sayısız hakimiyetlerde ve sayısız hakimiyetlerde sayısız okyanusları vardır. Rabbimizin Alemlerinin başını ve sonunu bilmek imkânsızdır. Diyebilirsin ki, Rabbimizin varlıklarını bilmek imkânsızdır, imkânsızdır başını ve sonunu bilmek çünkü Rabbimize ait olan herşey sınırsızdır.

Varlıklara ait olan herşey sınırlıdır. Belki varlıklara okyanuslar ikram edilmiştir ama onlar sınırlıdır. Sınırsız okyanuslar ilahi vâr olmaya ait olanın başını ve sonunu bulamazsın. Ve bu dünya birşey değil. Ama bizim bakış açımızda… Çünkü biz varlıklarız bize birşey gözükür. Ama bu ilahi varlıkların yanında bu birşey değildir. Ve bu âlemleler akan bir nehir gibidir ama kimse bakamaz veya bilemez veya anlayamaz nerden gelir nereye gider diye.

Ve sahibimize soruyoruz, o bu gezegende olan herşeyden sorumludur.
Esselamun Aleyküm
Ya… Ya Men Huve. Bu gezegende olan her olaydan mesuldür. Ve biz sadece bir atomuz veya daha azız bu gezegende.
Ve Yaratan hakiki amacı bilir veya bu gezegenin hakiki var olmasını bilir. Çünkü hiç birşey anlamsız veya hikmetsiz olmaz. Olamaz, herşeyin birşeyi olmalı. İlkönce her yaratılan varlık Yaratanını, Âlemlerin Rabbini tazim etmeli. Kimse tesbihsiz olamaz. Tesbih etmeli ki vâr olur. Bu gezegendeki veya bu uzaydaki her varlık için.


Uzay insanların zannettiği gibi boş değildir. Eğer boş, boş, boş olursa, boş ne demektir. Boş nedir? Birşey veya hiç birşey. Hiç birşey dersen herşey hiç birşeydir. Eğer birşey dersen herşey birşey olmalı. Herşey bir sebep için olmalı. Herşey bir hikmet içindir ki o amaç için yaratılmıştır.

Zannetme ki şimdi burada on insan, yirmi insan var, hepimiz insanoğluyuz ama sen Alemlerin hikmetisin bu sana ait olan aynı değildir O’nun yarattıkları ve hikmetlerinle, vâr olmak için. O Allah Celle Cellaluhu’dır.
SubhanAllah!! SultanAllah!! SubhanAllah!! SultanAllah!! Sonsuz övgü ve azamet Sanadır ey Rabbim!!

Ve herşey tesbih eder. Hepsinin tesbih etmesi öbüründen değişiktir. Mesela su, iki hidrojen bir oksijendendir. Hidrojenin iki atomu, bir atom oksijen vardır. Bu atomdur, bu atomdur, bu da başka bir atom. İki atomlar, neden onlar bir olmaz? Bunun sebebi nedir? Hidrojen atomları deriz, neden onlar bir araya gelmez, atomlar? Bu hidrojen bu hidrojen, neden bir kütle olmazlar?

Çünkü sen insanoğlu, bu bir insan, bu bir insan, bu bir insan ama siz Âlemlerin Rabbinin sonsuz kudret okyanuslarından bir tanesini temsil ediyorsun. Bu da öbürü de. Onun için atomlar aynıdır ama onların hikmetleri farklıdır. Aynı olsalar bir araya gelmeleri gerekir.

Kocaman bir varlık görünce bu nedir diye sorarsın. Bu hidrojendir. Bu hidrojen ama o şekil değil, hepsi… Yaratan her atomu, Rablerine, Yaratana şahit olması için yarattı. Ve sizin taziminiz onun taziminden farklı olur. Hidrojen hidrojendir. Ama onların tazimler farklı olur.

Ey insanlar, Esselamun Aleyküm. Anlamak için aklınızı verin.
Ben akıl ürünümden konuşan biri değilim. Hayır. Göklerden bir ikram beni size hitap ettiriyorlar, size anlattırıyorlar, size konuşturuyorlar ve size hitap ettiriyorlar. Dikkat edin! Kaçmayın, düşünmeyen insan olmaya çalışmayın. Onun için kıyamet günü gelince ve insanlar ilahi huzura gelince Cenab-ı Allah meleklere insanoğlundan herkesi sorgulamayı emredecek.


İlk soru; ” Ne öğrendin?” olacak.
“Ben araba kullanmasını öğrendim.”
“Başka?”
“Evet beyim, ben köpek beslemesini öğrendim.”
“Ne köpek mi? Hmmm…. Hangi tür köpek?”
“Ey Rabbimin melekleri, insanların “Çürçil” isimleri verdikleri köpekleri severim.”
“He…? Çürçil mi?”
“Evet.”
“Bu mu?”
“Bu”
“Çürçil’e benziyor mu?”
“Evet”

Bu Âlemlerin Rabbinin kullarına soracağı değildir, hayır. O’nun melekleri sorgulayacak;

“Ne öğrendin?”
“Kaç sene yaşadın?”
“Seksen sene”
“Kaç sene yaşadın?”
“Kırk sene”
“Ne öğrendin?”

Demek ki ben sadece yemek ve içmek ve bu dünya için özel zevklerimin peşine koştum.
Hayır. Onlar sana ne öğrendiğini soruyorlar. Asla düşünmezsin kim olduğunu, nasıl sen olduğunu ve kimliğini söyle. Bunları sorarlar sana.

Benim kimliğim eşektir diye söyleme. Benim kimliğim bir köpektir diye söyleme. Benim kimliğim bir attır diye söyleme, hayır. Onlar sana sen kimsin diye soracaklar. Sen kimliğini söyle.

Ey şimdi bütün ülkelerdeki insanlar, binlerce ve binlerce okullar, liseler, üniversiteler, akademiler ve daha fazlalarından asla duymadım ki talebelerine eğitsinler ve onlara “Kimsin sen” diye sorsunlar.

Herkes şimdi bilir, her doktor, profesör talebesine böyle bir soru sorunca; “Sen kimsin?” Ve asla duymadım ki o talebe o profesörün sorduğuna cevap vermeyince o profesör onların kimliğini söylesin.

“Ey talebe… Ey herif… Ey genç senin kim olduğunu biliyor musun?”

Cevap yok. Nasıl bu yirmi birinci yüzyılda yaşayan insanlar talebeleri eğitmeyi önemsemezler veya ilgi duymazlar? Ey talebelerimiz, sizin şahsiyetiniz Âlemlerin Rabbinin halifesi olarak yaratıldınız. Eğer sen kimsin diye sorarsan bu sizin kimliğinizdir.

Eğer bir eşeğe sorarsan sen kimsin diye eşek “Ben eşeğim” der. O bilir ki o bir eşektir. Ama insana sorsan sen kimsin diye, kimliğini söyle dersen söyleyemez “Ben bir insanım” diye. Biliyorum sen bir insansın ama sana kimliğini soruyorum. Ne için ve hangi amaçla vâr oldun. Seni kim vâr etti ve sana ve senin kimliğin hakkında ne söyledi? Biliyor musun? hayır. Neden öğrenmezsin?

Ey profesörler, ey kibirliler neden insanoğlunun bu gezegende peygamberlerin vârisleri olduğunu ve Âlemlerin Rabbinin kulları olduğunu öğretmezsiniz? Neden öğretmezsiniz? Öğrettiğiniz Darvin, Marvin, Darvin, Marvin. Nedir bu saçmalık? Söyleyin eğer söylemezsiniz büyük bir sorumluluk altına girersiniz.

Kendinizi herşeyi bilen kişiler zannediyorsunuz. Çünkü siz araştırmacılarsınız. Neden insanoğlunu araştırmıyorsunuz? Domuz gribini bile araştırıyorsunuz. Onun kimliğini anlamaya çalışıyorsunuz. Evet.

Şimdi bütün o dünya o virüsün peşinde koşuyor onun kimliğini öğrenmek için. Nerden gelir o? Kimdir o? Nedir o? Neden milyarlarca insanlar, kendi kimliklerini araştırmıyorlar? Ama şimdi bu zamandaki insanlar, hatta dini insanlar bile sarhoşlardır. Belki müslümanlar, belki hiristiyanlar, belki yahudiler ve budistler, sarhoşlar. Onlar bunun üzerinde araştırma yapmıyorlar.

Onları kim vâr etti, bunu neden araştırmıyorsunuz? Ama bir virüsün peşine koşuyorsunuz, nerden geldi nasıl vâr oldu ve yaratılma amacı nedir diye öğrenmek için. Nasıl domuz gribi oldu diye. Daha önce, kuş gribi var derlerdi. O virüsle bu virüsün farkı nedir?

Onlar birşeyler öğrenmeye çalışıyorlar ama asla virüs hakkında birşeyler öğrenemiyorlar. Bırakın onu ve kendinize bakın. Sen kimsin? Sana o kimliği kim verdi? O dış görüntünü ve vâr olmanı sana kim verdi? Kimdir o kişi? Neden bunu araştırmıyorlar? Herşeyi araştırıyorlar kendilerini hariç. Çünkü şeytan asla izin vermez; kendine bakma, kimliğin hakkında sorma ama kendi etrafında kim var öğrenmelisin. Nedir bu?

Ey insanlar, Esselamun Aleyküm bir daha. Bu selam seni burada ve buradan sonra korur çünkü selam Âlemlerin Rabbinin mübarek isimlerinden biridir, Esselam. Esselamun Aleyküm dersen ve o kişi Ve Aleyküm Selam derse hiçbir virüs sana dokunamaz. Bu bir zırhtır. Bizim şey uyur… bu Abdulhamid.

Bu bütün insanogluna göklerden ikram edilen bir zırhtır. Esselamun Aleyküm deyin o zaman selamette olursunuz. Ve korunursunuz ve himaye altında olursunuz. Senin etrafında olan herşeyde, burada ve bu dünyadan gidince bu selam sana bir kale yapar ve sen içinde emniyette olursun.

Aşıya gerek yok. Üzgünüm ki müslümanlar virüse inanıyorlar ve ondan korkuyorlar ve aşı yaptırmaya koşuyorlar. Ne için ey eğitilmiş insanlar? Rabbinizi nasıl tanıyorsunuz?

Neden Cenâb-ı Allah inananlara Esselam Gablel Kelam emreder?
Esselamun Aleyküm demelisiniz. O zaman burada ve buradan sonra selamette olursunuz.

Evet. Çünkü “ Ey Şeyh, onlar doktordur böyle şeyleri anlamazlar.” Dilerim korktukları başlarına gelir. Onları alıp götürmek için.

Esselamun Aleyküm.
Esselamun Aleyküm Rabbimizin inananlara en büyük ikramıdır.
Esselamun Aleyküm deyince sana ilahi bir korunma gelir. Söyleyin!!!!
Ey dinleyicilerim, müslümanlar, siz müslüman'sınız, söyleyin, inanın ve yapın o zaman selamette olursunuz bunun anlamı budur.


“ Good morning” “Bon Jour” “Bon Soir” “Günaydın, Tünaydın” demek değildir, hayır. Bunlar seni asla korumaz ama Esselamun Aleyküm dersen sana burada ve buradan sonra tam bir korunma gelir. الله اكب الله اكبرالله اكبر

Cenâb-ı Allah’tan çok büyük bir ikramdır bizim için Esselamun Aleyküm demek. Senden sana zahmet veren bütün kötülügü ve ağırlığı alır. Ve aleykum Selam Ve Rahmetullahu Ve Berekatuhu. الله الله الله الله

Bu cahiliyetin ikinci dönemidir. İlk öncesi Peygamberler Mührü Seyyidina Muhammed (s.a.v.) gelmeden önceydi. Destur Ya Seyyidi Ya Rasulallah. İnsanlar cahilliğin karanlığındaydı. Şimdi bir daha cahiliye dönemi gelmiştir. Ve her yerde yüzlerce ve binlerce okullar, liseler, üniversiteler ve akademiler ve daha fazlaları var ama insanlar cahildir. Çünkü onlara Rablerinin kimliğini öğretmiyorlar. Rablerinin ilahi sıfatlarını. Bu önce yapılmalı.
O kişilere sövüyorum, biz müslüman'ız derler ve Cenâb-ı Allah onlara kuvvet verdi ve onlar Müslüman çocuklarına Yaratanlarını öğretmiyorlar.

Ve ben birşey değilim ve sizden birşey istemiyorum.
Ey sultanlar, Malikler, imparatorlar, ben istemiyorum. Hayır.
Benim için bu gezegende Rabbimin İlahi desteği yeterlidir. Ve siz cahiller benim ayağımın altındasınız. Hem de şeytanın saltanatı ayaklarımın altındadır. Söyleyin, korkmayın!!!

Cenâb-ı Allah bizi affeylesin.

“Allah Allah Allah Allah Allah Allah Allah AziyzAllah”

“Allah Allah Allah Allah Allah Allah Allah SubhanAllah”

“Allah Allah Allah Allah Allah Allah Allah SultanAllah”

“Dum dum dum dum dum dum dum dum dum”

Fatiha.

Ey insanlar, öğrenmeye çalışın.
Bugün buradasınız, yarın bilinmeyen bölgelere götürüleceksiniz.
Bugün bu gezegendeyiz ve birşeyler biliyorsunuz ama yarın bilmelisin ki bilinmeyen bölgelere götürüleceksiniz.

Ve birşeyler yapmaya çalışın ve anlamaya çalışın nasıl karşılanırsınız diye öğrenin.
Sizi karşılarlar iyi amellerle Rabbimizin karşısında veya bazı melekler sizi görünmeyen karanlık dünyaların bilinmeyen bölgelerine götürürler. Ve ışık görebilmek için asla geri gelemezsiniz.
Şimdi bu dünyada ışığı kayıp ettiysen, gözlerini açıpta bir ışık veya aydınlık göremeyeceksin.

Tövbe Ya Rabbi. Ey Rabbimiz bizi affeyle. Ve bize rahmetinden ver, İlahi huzurda olan en Sevgilinin hürmetine Fatiha.

45 dakika.

Tamam. Elhamdülillah.

Şükür Ya Rabbi.


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
Eskiden itibaren mesajları göster:  Sırala  
Yeni başlık gönder Başlığa cevap ver  [ 2 mesaj ] 

Tüm zamanlar UTC + 2 saat


Kimler çevrimiçi

Bu forumu gezen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 3 misafir


Bu foruma yeni başlıklar gönderemezsiniz
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı düzenleyemezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz

Geçiş yap:  
cron
   Powered by phpBB © 2000, 2002, 2005, 2007 phpBB Group

Türkçe çeviri: phpBB Türkiye