Sufiforum.com

2009'da başlayan SUFİFORUM'da İslam; İslam Tasavvuf Geleneği ile ilgili her türlü güncel ya da 'eskimez' konular yer almaktadır. İçerik yenilemeleri tasavvuf.name sitesinden sürdürülmektedir. ALLAH YÂR OLSUN.

Giriş |  Kayıt




Yeni başlık gönder Başlığa cevap ver  [ 2 mesaj ] 
Yazar Mesaj
 Mesaj Başlığı: "İzzet Alemlerin Rabbine, Rasulüne ve Müminlere Aittir..."
MesajGönderilme zamanı: 02.11.09, 14:54 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 13.03.09, 06:08
Mesajlar: 291
BÜTÜN ŞEREFLER CENAB-I ALLAH İÇİNDİR

Mevlana Șeyh Nazım Adil El-Hakkani Sultanul Evliya

Cumartesi, Ekim 31, 2009

Lefke, Kıbrıs



Allahu Ekber Allahu Ekber Allahu Ekber, Lailahe Illallahu Allahu Ekber Allahu Ekber Vellillahil Hamd!


Elfu Selat Elfu Selam Ala Ya Seyyidil Evvelin El Ahiriyn Habibi Rabbil Alemiyn Seyyidina Muhammed (s.a.v.).

O’nun ümmeti olmakla şereflendik. Hergün söylemeliyiz; “Elhamdülillah”, Âlemlerin Rabbi’ne şükürler olsun. O herşeye kadir olan bize rahmetinden ikram etti. O’nun En Şerefli ve Şanlı kulunun ümmeti olmak için.

Ey insanlar Rabbimize şükür edin. Ey büyüğümüz... Büyüklük bu günlerden, bu dünyanın büyüğü, bu gezegende Âdem a.s.’ın çocukları için. O şimdi en rahmet dolu kişilerden biridir. Bu dünyanın kutbudur. O herşeyi gözetir, sonlara, sonlara kadar. Onlar hiçbir zaman kendilerine bırakılmazlar. Hayır. Onları kim yarattıysa O bütün âlemleri gözetir.

O herşeye kadir olan, Aziymu Şan, O herşeye kadir olanı kimse bilemez. Âlemlerin rabbini, bütün varlıkların Yaratanın hakiki varlığını kimse bilemez. Ama O varlıklara birşey olmalarını ikram etmiştir. O yaratır.

Bir atom kendi kendine vâr olamaz. Kimse kendini yaratamaz, kendi kendine. İmkânsızdır, nasıl? Çünkü biz varlıklarız, Yaratan değiliz. Yaratan tekdir. Onun için vâr olan bütün varlıklar, onların Yaratanı, Cenâb-ı Allah’tır, Subhanehu ve Teâlâ.

Diyemeyiz ki O sorumludur diye. Hayır. Sorumluluk varlıklar için geçerlidir. Sen belki kendin için veya başkaları için sorumlu olabilirsin. Ve senin sorumluluğun ilahi huzurda olur. Sen kendi sorumluluğun hakkında sorguya çekileceksin. Ama Cenâb-ı Allah’a kimse soramaz, çünkü O Yaratandır. O’na sorumluluk yoktur. O kimseye sorumlu değildir. Bu Rabbimizin sıfatıdır.

O asla birşeye sorumlu değildir. Çünkü kimse O’na soramaz, ne yaptın veya ne yapıyorsun diye. Hayır. O’na ulaşan son seviye, herşey O sorar sorumluluk hakkında. Çünkü herşey Yaratanın ilahi huzurunda sorumludur.

Bir karınca sorumludur, yaradılışına göre ve onun yaratılışının temel hikmetine göre. O kişi sorumlu olacak. Bir atom bile sorumlu olacak. Yaşayan herşey, vâr olan herşey. Hayır. Göklerdeki her varlık, Cenâb-ı Allah’ın sonsuz hâkimiyetlerinde ve varlıklarla dolu olan sonsuz okyanuslarında herşey sorumludur. Evet.

Destur Ya Seyyidi Ya Sultanul Evliya.

İlahi destek istiyoruz, anlayışımız için, yeteneğimiz için, kabiliyetimiz için bir desteğe ihtiyacımız vardır. Vâr olan herşeyin ilahi desteğe ihtiyacı vardır. İlahi desteksiz hiçbir şey vâr olamaz.

Bu büyük bir küredir. Onun bir sorumluluğu vardır. Hem kendi içinde hem de üzerinde. İçinde, kimse bilmez içinde ne olduğunu bu kürenin. Kimse üzerinde ne olduğunu anlamaz. Kimse okyanusların içinde ne olduğunu anlayamaz. Kimse ulaşamaz. Bu ilahi okyanuslarda çok küçük birşeydir.

Ey insanlar, Esselamun Aleyküm, hoşgeldiniz. Ne yapabiliriz? Ben zayıf bir kulum. Bana insanlara hitap etmem için teklif edildi. Benim sözlerim onlara ulaştığı kadar sorumluyum. Onlar bana o sorumluluğu veriyorlar, onun için burada oturuyorum ve size hitap ediyorum. Bu sizin menfaatiniz içindir.

Eğer biraz faydalanmak isterseniz şanslısınız. Önemsemezseniz kayıp edersiniz. Ben kayıp etmem. Bana karşılığını veriyorlar. Siz dikkat etseniz de etmeseniz de bana karşılığını veriyorlar. Ben zayıf bir kulum. Bu dünyanın Rabbi, ilahi yetkiyi bir kişiye vermiştir. Bu yeterlidir, yeterde artarda.

O kişi herşeye dikkat eder, okyanuslara, okyanusların altına, okyanusların üstüne, kıtalara, doğudan batıya, batıdan doğuya, kuzeyden güneye, güneyden kuzeye. Tamamdır. Cenâb-ı Allah bir kulunu tayin etmiştir. Bu gezegende herşeyi gözetmek sizin mühim vazifenizdir. Onun öyle bir kuvveti vardır, bu tamamlanmış kuvvettir.

Âlemlerin Rabbi o kişiye emri ile birşeyler sunar. Bu ilahi yetki tam tamına ona yüklenmiştir. O kişi bir atom bile olsa. Âlemlerin Rabbi tarafından bir vazife için yüklenmişse, o bunu taşıyabilir, zor değildir. O atom bu gezegeni taşır.

Nasıl olur? Sen yapamazsın. Ama Yaratan yapabilir. Eğer isterse, birşeye sadece “Ol” der ve olur. Bir atoma derse ki, bu küreyi taşır, taşır. Çok kolay bir şekilde taşır. Bu Yaratanımızın sıfatlarını anlamak için bir önsözdür.

Kaç tane sıfat vardır? Derler ki; 4, 8, 12. Ama O herşeye kadir olan, kulları tarafından 4 ve 8 ve 12 tane (sıfat) bilinmeyi ikram edilmiştir. Onlar bunu taşıyabilir. Eğer 1000 tane sıfat vermek isterse, onun 1000 den fazla sıfatları vardır. Eğer müstesna kullarına ikram etmek isterse onlara 1 milyar verir veya daha fazla ve eksik. Verebilir. Rabbimiz için zor değildir. Derse ki; “Ol”. Eğer bir atoma bu küreyi taşı derse, o kolay bir şekilde taşır.

Böyle sohbetler, anlayışımızı daha fazla genişletir, genişletir. Anlayışımız genişlediği kadar genişler. Anlama kabiliyetimize göre aklımız ve anlayışımız daha çok aydınlanır. O aydınlanmaya göre nur hâkimiyetlerden ışık gelir.

Öyle bir varlık olursun ki kendini anlamazsın. Sana neler olur. Yaratan’dan ne haber o zaman? O bir geçiti genişletir. O istediği kadar genişletir, genişletir, anlamak için.

Ey insanlar, Esselamun Aleyküm. Âlemlerin Rabbinden istiyorum ki kalbimize ve anlayışımıza daha çok genişlik versin. Bu bize hayal edemeyeceğiniz kadar zevk verir. O aydınlanma ve nurlanma hakiki varlığımıza ulaşırsa hayal edemeyeceğiniz bir zevke ulaşırsınız.

SubhanAllah, Şerefler Cenâb-ı Allah’a dır.

Bütün peygamberler geldiler ve anlayışımızı borsadan taşımak istediler. Bilir misin borsayı? Alıp götürmek istediler. Dünya borsadır. Cenâb-ı Allah kullarının borsada durmasını sevmez. Hayır. “O şeyleri bırakın ve gelin sizin için ne hazırladım, ebediyet için ey kullarım. Sizi şereflendirecek olan Benim.”

O (Cenâb-ı Allah) kullarına hitap ediyor; “ Ey kullarım, sizi yaratan Benim ve sizi daha fazla ve fazla ve fazla ve fazla şereflendirmek istiyorum.” Onun için bizim hakiki varlığımız Rabbimizden ister.... Helmin Meziyd... (arapça) Helmin Meziyd Ey Rabbim, biz daha fazla, fazla, fazla istiyoruz.

Bir balık gibi. O hiçbir zaman ihtida etmez. Hiçbir zaman yeterlidir demez, hep daha fazlasını ister. Bu bizim maddi varlığımızın sıfatıdır. Hiçbir zaman yeterlidir demez. Daha fazla, daha fazla, daha fazla ister.

Âlemlerin Rabbi der ki; “Burada sizin için kısa bir süre için yeterlidir. Daha fazlasını, fazlasını, fazlasını benim ilahi huzurumda isteyin. Orada herkes için bir hediye hazırlıyorum.” Allahu Ekber.

Ey Rabbimin kulları, işiniz gece gündüz Rabbinize kulluk olsun! Hayatınızda birşey bulamazsınız. Ancak Benim için yaptığınız, fiziksel olarak veya mali bakımda veya düşüncenizle veya her fırsat için, bu geçici hayatınızda benden isteyin, ben size daha fazlasını veririm.

Size verdiğimi benim için kullanın. Herşeyi benim için yapın. Bana kulluk için kullanın. Başka birisi için yapmayın. Hayır. Ben size burada kısa bir süre için zevk ikram ederim. Ama bu hayattan sonra, benim hakiki hayatıma gelince, okyanuslar vereceğim sonsuz hâkimiyetlerimden. Ve Helmin Meziyd isteyeceksiniz. Ey Rabbim, daha fazla yok mu diyeceksiniz.

Bir balığı misal verelim. O küçük veya büyük balıkların hepsi her zaman okyanusta ağızlarını acarlar. Onlar bütün okyanusu yutmak isterler. Bu bir insanları eğitmek için işarettir. Ey insanlar, yeterlidir demeyin, Helmin Meziyd deyin. Rabbimizin sonu yoktur. Bak balığa. Balık koşturur ve bütün okyanusu içmek ister. Bu insanların unutamayacağı bir ders verir.

Ey insanlar, bu dünyanın sonu yaklaşıyor. İnsanlara sorun yaratan temel sebep, herkes bu kürede herşeye ulaşmak ister. Bu yanlıştır. Doğru olan, sizin için yazılmış olan payınızı alın, bu sizin için yeterlidir. Çünkü bu hayatı terk ederken mezara birşey götürmeyeceksiniz. Bu Cenâb-ı Allah’tan insan olarak yaratılmak büyük bir fırsattır. Biz Âlemlerin Rabbi’nin halifesi olmakla şereflendik. Kimseye böyle şeref verilmemiştir.

Ey insanlar, bakın ve dinleyin ve peşine koşun. Bu dünyada herşey size yardımcı oluyor, sonsuz şeref okyanuslarına ulaşmak için. Sizi sonsuz zevk okyanuslarına yönlendirir.
Sizi sonsuz hikmet okyanuslarına yönlendirir. Sizi sonsuz güzellik okyanuslarına yönlendirir. “Âlemlerin Rabbi’nin ilahi makamlarının sınırsız okyanusları, sınırsız hâkimiyetlerine. Cenâb-ı Allah bizi affeylesin. Esselamun Aleyküm.



“Allah Allah Allah Allah Allah Allah AzizAllah.”

“Allah Allah Allah Allah Allah Allah SubhanAllah.”

“Allah Allah Allah Allah Allah Allah SultanAllah.”

“Allah Allah SultanAllah.”

“ Dum dum dum dum dum dum dum dum”

“ Dum dum dum dum dum dum dum dum”

“ Dum dum dum dum dum dum dum dum”

“ Dum dum dum dum dum dum dum dum”

“ Dum dum dum dum dum dum dum dum”

“ Dum dum dum dum dum dum dum dum”

“SubhanAllah”

“Dum dum dum dum dum dum dum dum”

“SultanAllah”

“Allah Allah Allah Allah Allah Allah Allah”

“ Dum dum dum dum dum dum dum dum”

“ Dum dum dum dum dum dum dum dum”



“Oooo”

36 dakika.

Zaman geçmiştir. Bu sohbetin temel amacı şimdi son noktasına ulaşmıştır. Onun için eğer bunu kapatırlarsa, bazı hikmetler içindir ki, bizim hakiki varlığımıza böyle bir zevk verir ve onlar sarhoş gibi olurlar. Onun için bazen 45 dakika ve daha fazla olmadan keserler. Ey insanlar, Esselamun Aleyküm.

Biz bu gece burada saati değiştik çünkü bizim ülkede gündüz vakti çok kısa oluyor.
Şimdi yatsı namazından sonraya değiştik ki, üzerinde çalışmak için yeterli mesafemiz olsun. Cenâb-ı Allah bizi affeylesin ve bize iyi bir anlayış versin de onun gözde kulları olalım. Mübarek kullarından olalım. Parlak kullarından olalım. Nurlu kullarından olalım ve şerefli kullarından olalım. O En Şerefli kulu Seyyidina Muhammed (s.a.v.)’in hürmetine.

39 dakika.

Tamam.

35 den fazladır. Daha fazla olmalı.

39 mu?

49. Eh, tamamdır. Onlar şimdi otursunlar, dinleyicilerimiz. Bazıları der ki; “Eh yoruldum.” Bazılar der; “Ey kardeşim, Şeyh orada ne dedi? He? Ne oldu?”

“Borsada birşey mi oldu?”

“ Ey kardeşim, ancak borsayı, borsayı düşünüyorsun. Onun söylediklerine bak. Borsa çıktımı indimi?” Tövbe Estaĝfirullah.

Ey dinleyicilerimiz mutlu olun. Biz basit insanız, yüksek İngilizce konuşmuyoruz. Ve bizim öyle bilgimiz yoktur ki, insanları daha çok uyutuyoruz. Ben bir parça uyutuyorum. Önemli değil.

Fatiha.

Kaç olmuş?

41 dakika.

Tamam.

Cenâb-ı Allah dinleyenlere böyle ilanlar versin ki burada ve buradan sonra mutlu olsunlar. Âlemlerin Rabbinden onlara burada ve buradan sonra zevk versin, sağlık ve sıhhat versin, kanaat versin. Ne yapalım.

Evet beyim. Ben bir tane fayton almak istiyorum. Onun üzerinde daha güzel konuşurum. “Çık çık çık çık.” (Şeyhimiz faytona binme hareketi yapıyor) İnsanlar çok mutlu olurlar. Yeni moda 2010 için. Yeni bir moda araba getiriyorum, atlarla.

Evet beyim. Takipçilerimden birisini hazırladım faytonu kullanmak için, “çık çık çık çık.” Onları kırbaçlarım. Evet beyim, ne yapalım? Mutlu olmalısınız. Her zaman Rabbimizin sonsuz ikramlarından mutlu olmalısınız.

Şükür Ya Rabbi. Şükür Ya Rabbi.

Sayısız şükürler Sanadır, Ey herşeye kadir olan Allah Celle Celaluhu.

45 dakika. Yeterlidir.

Bundan sonra bana sorarlar, onu (faytonu) nereden alabiliriz diye. Bulamıyoruz derler.

Ne kadar insan olmuş?

343 000 kişi. Maşallah, artıyor artıyor.

Allah’a şükür.

Ey Rabbimiz, Ey Rabbimiz.

Şeyh Hişam yeni vakti beğenmiş. Elhamdülillah, Elhamdülillah. Doğrudur, bütün Amerika için iyi bir vakittir. Cenâb-ı Allah dinleyicilere mutluluk ve sağlık versin. Ve ilahi nurundan versin, sağlıklı ve sıhhatli olsunlar burada ve ilahi huzurda. Bana dua etsinler, ben zayıfım. (AMIN)

Herkes selam gönderiyor.

Benimde selamımı söyleyin.


En son HAQQanî tarafından 26.11.09, 19:33 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kere düzenlendi.

Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: "İzzet Alemlerin Rabbine, Rasulüne ve Müminlere Aittir..."
MesajGönderilme zamanı: 26.11.09, 19:29 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 13.03.09, 06:08
Mesajlar: 291
Alıntı:
Âlemlerin Rabbi o kişiye emri ile birşeyler sunar. Bu ilahi yetki tam tamına ona yüklenmiştir. O kişi bir atom bile olsa. Âlemlerin Rabbi tarafından bir vazife için yüklenmişse, o bunu taşıyabilir, zor değildir. O atom bu gezegeni taşır.

Nasıl olur? Sen yapamazsın. Ama Yaratan yapabilir. Eğer isterse, birşeye sadece “Ol” der ve olur. Bir atoma derse ki, bu küreyi taşır, taşır. Çok kolay bir şekilde taşır. Bu Yaratanımızın sıfatlarını anlamak için bir önsözdür.

Kaç tane sıfat vardır? Derler ki; 4, 8, 12. Ama O herşeye kadir olan, kulları tarafından 4 ve 8 ve 12 tane (sıfat) bilinmeyi ikram edilmiştir. Onlar bunu taşıyabilir. Eğer 1000 tane sıfat vermek isterse, onun 1000 den fazla sıfatları vardır. Eğer müstesna kullarına ikram etmek isterse onlara 1 milyar verir veya daha fazla ve eksik. Verebilir. Rabbimiz için zor değildir. Derse ki; “Ol”. Eğer bir atoma bu küreyi taşı derse, o kolay bir şekilde taşır.

Böyle sohbetler, anlayışımızı daha fazla genişletir, genişletir. Anlayışımız genişlediği kadar genişler. Anlama kabiliyetimize göre aklımız ve anlayışımız daha çok aydınlanır. O aydınlanmaya göre nur hâkimiyetlerden ışık gelir.

Öyle bir varlık olursun ki kendini anlamazsın. Sana neler olur. Yaratan’dan ne haber o zaman? O bir geçiti genişletir. O istediği kadar genişletir, genişletir, anlamak için.



"İzzet Alemlerin Rabbine, Rasulüne ve Müminlere Aittir..."


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
Eskiden itibaren mesajları göster:  Sırala  
Yeni başlık gönder Başlığa cevap ver  [ 2 mesaj ] 

Tüm zamanlar UTC + 2 saat


Kimler çevrimiçi

Bu forumu gezen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 4 misafir


Bu foruma yeni başlıklar gönderemezsiniz
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı düzenleyemezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz

Geçiş yap:  
cron
   Powered by phpBB © 2000, 2002, 2005, 2007 phpBB Group

Türkçe çeviri: phpBB Türkiye