Sufiforum.com

Şeyh M. Nazım Kıbrısî Halefini Tayin Etti:

"Silsilemiz Osmanlı Türk’ü ile devam edecek..."

Dünyaca tanınmış Şeyh M. Nazım Kıbrısî Manevi Varisinin Şeyh Mehmed Adil Hakkanî olduğunu açıkladı.

RESİM ALTYAZISI: Hz. Şeyh M. Nazım Kıbrısî manevi varisi olarak ilan ettiği toplantıda oğlu Şeyh Mehmed Adil Hakkani ile birlikte.( KKTC-Lefke; 5 Haziran 2009, Cuma )

Arjantin’den Malezya’ya dünyanın dört bir yanındaki müridleri ile dünyanın manevi ikliminde önemli bir yeri ve belirleyici etkisi olan Nakşıbendi mürşidi Şeyh M. Nazım Kıbrısî oğlu Şeyh Mehmed Hakkani’nin tam yetkili temsilcisi olduğunu bütün dünyaya ilan etti. Geçtiğimiz sonbaharda geçirdiği rahatsızlık nedeni ile bir süre hastanede yatırılarak tedavi altına alınan Şeyh M. Nazım Kıbrısî, tasavvufi irşad çalışmalarına da doktorların önerisiyle kısıtlama getirilmişti. Zaten kendisinden biat taleb eden müridler uzunca bir süredir halefi olarak belirttikleri oğlu ve manevi varisi Mehmed Adil Hakkanî’ye yönlendirilmekteydi ve Şeyh M. Nazım Kıbrısî özel sohbetlerinde "Silsilemiz Türkoğlu Osmanlı ile devam edecektir" sözleriyle manevi halefi olarak Şeyh Mehmed Adil Hakkani'yi işaret etmişti.

Şeyh M. Nazım Kıbrısî, 5 Haziran 2009 Cuma günü yaptığı sohbetinde Kıbrıs Lefke şehrinde kendisini ziyaret eden değişik ülkelerden yetkin müridlerini Şeyh Mehmed Adil Hakkani ile tarikat biatlarını yenilemeğe davet ederek bu işaretini kesinleştirmiş oldu.

***
Şeyh M. Nazım Kıbrısî Kimdir?

Kıbrıs’ın Larnaka şehrinde 21 Nisan 1922 tarihinde doğdu. Soyu, baba tarafından, Abdülkadir Geylani’ye, anne tarafından ise Mevlana Celaleddin Rumi’ye dayanır. 1940 yılında liseyi Kıbrıs’ta bitirdikten sonra iki ağabeyi ve bir kız kardeşinin yaşadığı İstanbul’a gitti. İstanbul Üniversitesi’nde Kimya Mühendisliği okudu. Mühendislik eğitimi sürerken biryandan bazı alimlerden Akaid, Fıkıh, Tefsir ve Hadis dersleri aldı. Manevi bir işaret ile mürşidi olarak gösterilen ve 1936’da Yalova’dan hicret ederek Şam’da yerleşen Şeyh Abdullah Dağıstani vasıtası ile Nakşıbendi tarikatına intisab etti. 1952 yılında Şam’a yerleşip mürşidi Abdullah Dağıstani’nin müridlerinden Hacı Emine Hanım ile evlendi. 1973 yılında mürşidi Abdullah Dağıstani’nin emri ile Nakşıbendi tarikatını Avrupa ve Ameriak kıtaların taşımak ile görevlendirildi. O tarihten sonra tyaptığı irşad çalışmaları ile pek çok insanın İslam ile müşerref olmasına ve sufilik öğretisini benimsemesine vesile oldu. Bugün Avrupa’nın tüm ülkelerinde Japonya’dan Peru’ya; Arjantin’in Patagonya bölgesinden Endonezya’ya kadar dünyanın dört bir yanında birer mürşid olarak eğittiği vekilleri vasıtası ile etkinliği devam etmektedir. Komünizmin yıkılması sonrasında Özbekistan ve Dağıstan gibi tasavvuf tarihinin ve Nakşıbendi silsilesinin önemli merkezlerini barındıran eski Sovyet Cumhuriyetleri’ni ziyaret eden Şeyh M. Nazım Kıbrısî bu bölgelerde müridliğe kabul ettiği ve yetiştirdiği temsilcileri vasıtası ile tasavvufi kökleri yeniden canlandırmıştır. Kıbrıs’ın Lefke ilçesinde kurmuş olduğu merkez dergahında dünyanın her köşesinden kendisini ziyarete gelmiş ve her sosyal statüde dervişleri görmek mümkündür. Son zamanlarda sufilive.com sitesinden naklen canlı olarak yayınlanan ve İngilizce olarak verdiği sohbetleri ile tasavvufi irşad çalışmalarına dünya ölçeğinde yeni bir boyut getirmiştir. Dünyanın her köşesinden kendisine intisab etmek isteyen ancak KKTC’ye ulaşma ve yüzyüze biat alma imkanı bulamayan talibler için de 2007 yılından bu yana internet sayfalarında ayrıntıları yayınlanan bir içtihadı ile on-line biat kapısını açmış ve tasavvuf tarihinde şimdiye kadar bir benzeri ancak uzaktan mektublaşma şeklinde örneği görülen yepyeni bir irşad yönteminin de öncüsü olmuştur.

Şeyh Mehmed Adil Hakkanî Kimdir?

29 Mart 1957 tarihinde Şam'da dünyayı teşrif eden Mehmed Adil Hakkanî (K.S.) Hazret-i Şeyh M. Nazım Kıbrısî ile 16 Kasım 2004 tarihinde dünyamızdan ayrılan eşi Hacı Amine Sultan'ın büyük oğludur. Annesi komünizmin ülkelerinde başlattığı din karşıtı politikalar nedeniyle Türkiye üzerinden göç ederek Suriye’nin baş şehri Şam’a yerleşen bir Tatar ailesinin kızı olup aslen bugün Rusya Federasyonu içerisinde özerk bir cumhuriyet olan Tataristan Türklerindendir. Çocukluk ve gençlik çağını Suriye’de geçiren Mehmed Adil Hakkani; tasavvufi eğitimini Abdullah Dağıstanî’den ve babası ve mürşidi Şeyh M. Nazım Kıbrısî’den aldı. İslami ilimlerdeki medrese eğitimini ise Suriye'nin başşehri Şam’da bulunan ehli sünnet alimlerinden alarak tamamladı. Şeyh Mehmed Adil Hakkani uzunca bir süredir Hz. Şeyh M. Nazım Kıbrısî Hakkanî (K.S.) adına İstanbul'da taliblerin biatını kabul ederek tasavvufi yola intisab edilmesine vesile olmaktadır.

RESİM ALTYAZISI: Şeyh M. Nazım Kıbrısî Lefke'deki asitânede mürid ve ziyaretçilerini kabul ediyor. Sağlık sorunları nedeni ile sadece Cuma namazı için cemaate katılan Şeyh M. Nazım Kıbrısî namaz sonrasında sohbet yapmakta ve dergahta yapılan Hadra zikrine de katılmaktadır... Resimde M. Nazım Kıbrısî’nin manevi varis ilan ettiği Şeyh Mehmed Adil Hakkani hadra zikri yaptırırken görülmektedir.( KKTC- Lefke; Nakşıbendi Dergahı; 7 Ağustos 2009 , Cuma)

NOT: Şeyh M. Nazım Kıbrısî’nin Şeyh Mehmed Adil Hakkani'yi manevi varisi olarak ilan ettiği videoyu http://www.vimeo.com/5564117 adresinden izleyebilirsiniz.

(ÖZEL)

ŞEYH NAZIM`IN Şeyh Hişam Kabbani'yi Türkiye dışı ülkelerde YETKİLENDİREN 4 MART 2009 tarihli AÇIKLAMASI


(Şeyh Nazim El-Hakkani Arapca konusur).

Bismillahirrahmanirrahim.

Et-Tarikatuna sohbe ve hayrunfilcemiyye.

Şeyh Hişam efendi, Halifetul Mevlana , tertip, cevamiya helli ara ismuna, Cami Peckham, ve cami, efendim, Cami Shackellwell Lane, Green Lanes, evvele mescit tebara.

Mühim haber.

( Şeyh Hişam, emret Seyyidi , der)
( Şeyh Nazım El-Hakkani konuşmasına İngilizce devam eder.)

Seni, benim tarafımdan bakman için görevlendiriyorum.

Londra`ki Peckham Camisi, Shackellwell Lane Camisi ve Green Lanes , üçü birden , oralardaki durumumuzun, kanun karşısında ne olduğuna bakman için. Oraları kendi kontrolümüz altına almamız lazım. Çünkü sahipleri biziz. Ben, Peckham`da , Shackellwell Lane`de ve Green Lanes Dergah`ta , Vakıf Başkanı ve sahibi olarak, sana yetki veriyorum.

Ayrıca oralardaki güçlüklerin neler olduğunu bulup , bu üç yeri yeniden , İslami temellere göre düzenlemen ve İslam için kullanmak için. Bazı gruplar için değil. Herkes için olmalı. British Müslümanlarının kullanması için bağlar kurmalısın. Bu üç Cami , ayni zamanda, bizim Vakıf`ımız olmalı. Nasıl olacağını sorabilirler. Eğer Cuma namazını kılmak, hutbe okumak, zikir yapmak isterlerse, bizim iznimizle yapabilirler. İhtiyaç duydukları her şeyde de, biz onları destekleyeceğiz. Çünkü biz bu büyük üç yeri dünya için almadık. Hayır. Asla. Biz, Londra`da bazı büyük merkezlere erişmeye çalıştık , uzun yıllar -belki de otuz sene- çabaladık. Ben oradaydım ve Alemlerin Rabbi beni başarılı kıldı , pek çok cami açabildim.

St. Ann`s simdi, tamamen, bizim kontrolümüz altındadır. Ama bu üç yerde, Vakıf Başkanı veya Vakıf çalışmıyor . Buraların Allah ve Rasulullah (s.a.v.) yolunda nasıl kullanılacağını ayarlamamız lazım. Orada kaç tane Vakıf üyesi varsa değişmeli, çünkü onların güvenilir kişiler olmalarını istiyorum ve samimi kişiler olmalarını ve genç kişiler olmalarını isterim. Bu üç yere bakabilmeleri için. Eğer, herhangi birisi benim bu hitabıma karşı gelirse, o zaman, onlar için iyi olmaz. Semavi bir ceza gelir mi bilmiyorum. Benim maksadım, benim niyet ettiğim gibi, benim istediğim şekilde çalışmalarıdır. Ben, bir yer almak ve oradan, camilerden, yarar sağlamayı asla istemedim.
Estağfirullah.

Benim yeteri kadar vardır. Yüce Allah , bana, kendi ülkemizde yeteri kadarı veriyor. Bu yaştan sonra ben dünyayı istemiyorum. Bundan utanıyorum. Ama bu üç yerin de , genç insanların faydalanacağı yerler olmasını istiyorum. Veya yabancıların, gelip de İslam`i öğrenmelerini isterim. Senin bütün Vakıf`ı devralmanı isterim, ve yenileri oraya getirmeni isterim. Yeni kişileri. Vakıf Başkanı sen olacaksın. Şeyh Hişam. Aynı zamanda Shackellwell Lane`in Vakıf Başkanı ve sahibi . Aynı zamanda Green Lane Dergah`inin Vakıf Başkanı. Yapılması gereken neyse , veya bu üç binanın vakfı için , senin, benim kendi adıma bakmanı isterim, Şeyh Hişam. Yani, İngiltere senin için önemli.
Çünkü buradan, Kıbrıs`tan hareket edip, eskiden olduğu gibi, Londra`ya gidemem. Londra`nın bizim için önemi, cami, mescit veya dergahlarımız var, ama ben Londra`ya, bizim insanlarımıza bakmaya, gidemem.

Senin de aslında, Büyük Şeyhimizden iznin vardır, Halife olarak. Senin için , oraya gidip, bizim takipçilerimize bakman daha kolaydır. Ayrıca sen, bizim oradaki haklarımızı koruyabilirsin. Nakşibendi Tarikatı olarak. Ben de Büyük Şeyhin bir halefi olarak, sana izin veriyorum, İngiltere`de Londra`ya gitmen için, bizim takipçilerimize, onların neye ihtiyaçları varsa bakman için. Eğer, herhangi bir şey zor olacaksa, benimle danışmalısın ve orada benim Halifem olacaksın.

Bu yüzden, kardeşlerimizin, erkek ve bayan kardeşlerimizin Şeyhsiz olmalarını istemem. İngiltere büyük bir ülkedir. Ve Londra Avrupa`nın en büyük şehridir, Şeyhi olmayan. Bu yüzden sana izin veriyorum, Londra`daki insanlara bakman, İrlanda`dakilere, İngiltere`dekilere, ve ayni zamanda Fransa`daki insanlara, ve aynı zamanda İspanya’dakilere de bakabilirsin. Ayrıca İtalya`dakilere. Bazen zaman zaman gidip insanları Avrupa`dakileri , Nakşibendi Tarikatı`na gelmeleri için çağırabilirsin.

Afrika Ülkelerine de gidebilirsin. Çünkü onların da, Tarikat-i Aliyye`ye çağıran Şeyhe ihtiyaçları vardır. Ayrıca gidebilirsin, Afrika`nın kuzeyinde olan Fas’a gidebilirsin. Ayni zamanda, Afrika kıtasının iç kısmında bulunan bölgelere gidebilirsin. Büyük bir alanı yapabilirsin. Senin sadece Amerika`da olman gerekmez. Hayır. Afrika`da, senin için çok büyük bir alan vardır. Her tarafta.

Ben Şeyh Nazım`ım. Büyük Şeyhimizin hizmetçisiyim. Şeyh Hişam`a tavsiye ederim ki, davet edildiği her yere, Tarikat-ul Aliyye için gidebilir . Bu, benim verdiğim icazettir, izindir. Büyük Şeyhimizin bana verdiği izinle. Yaşımın ilerlemiş olmasından dolayı, doğuya ve batıya erişemem artık. Sadece Yüce Allah, hareket etmek için izin verdiğinde , uçağa gerek olmadan, ama bu başka bir konudur.

( Şeyh Hişam der ki, elhamdulillah , inşaallah Seyyidi ).
(Şeyh Nazım Arapça söze devam eder.)
Allah grikna, hayran, fiy yevmul el cenip, ennekuna fiyhil emrul el eman, vel selametil vel İslam,
ve minAllahi tevfik,
F’Allahu hayrul-hafizan, ve Huveerhamür-rahimin.

Fatiha.

LEFKE, KKTC - 4 MART 2009

***


Hz. Şeyh Nazım el-Haqqani; Şeyh Hişam ve Şeyh Adnan Kabbani ile birlikte Hz. Şeyh Abdullah Dağıstanî -q- makamında...


(Bu açıklama youtube.com sitesinde yer alan sesli açıklamadan tercume edilmiştir.)

KAYNAK: Mawlana Shaykh Nazim's New Declaration part I

http://www.youtube.com/watch?v=RCF3TMr0 ... page#t=308

Mawlana Shaykh Nazim's New Declaration part II

http://www.youtube.com/watch?v=wauj8CG8 ... re=related

Bugün yeryüzünde Şeyh Nazım adına biat kabul eden halife sayısı 100'ün üzerindedir.

( Daha iki gün önce Birleşik Arap Emirlikleri (UAE) bölgesinde iki halifenin görevlendirildiği haberini okudum.)

On-line biat ile Haqqaniyya halkasına dahil olan mürid sayısı da bugün binleri aşmış durumdadır.

Bu konuda sözkonusu olan altı çizilmesi gerekli nokta şudur:

1. Şeyh M. Nazım Efendi Hz. nin manevi varisi oğlu Şeyh Mehmed Âdil el-Hakkani'dir.

2. Türkçe konuşan insanlar dışında Amerika-Avrupa ve Uzakdoğu ülkelerindeki yetkili halife Şeyh Hişam Efendidir.

3. Burada verilmemiş bir bilgi de şudur: Arapça konuşulan ülkelerdeki yetkili halife Şeyh Adnan Efendidir.

Şeyh Hişam Efendi ve Şeyh Adnan Efendinin tarikattaki intisabları Şeyh-i Azam Abdullah Dağıstanî hz.dendir.




Hz. Şeyh Nazım el-Haqqani ve Şeyh Adnan Kabbani
***


Nakşbendi-Hakkanilerin hepsi de (online biat alanlar da dahil) rabıtalarını Şeyh Nazım Hz. ile yapar.

Gecen ay Lefke'de tanıştığımız Pakistan halifesi Şeyh Muhammed Osman ile Şeyh Nazım el-Haqqani -Q- Pakistan ziyaretinde... (2001)





Şeyh Muhammed Osman Cheepa el-Haqqani Konya'da Mevlana türbesinde...

Allah mübarek etsin; feyz ü fütühât nasib eylesin.

Ne vakit Şeyh Nâzım (k.s) hz.leri hakkında araştırma yapsam Onu hep Şeyh Hişam ve Şeyh Adnan (k.s.a) hz.leri ile beraber görüyorum.Bu muhteşem üçlü arasındaki manevi bağı biraz daha anlatırsanız çok istifadeli olur.

ismail Hakkı bursevi hz.nin (ks.) "..devlet-i osmani kurb-i kıyamete dek mütemadi olacak.." manasında bir beyanı vardı o söz var ya damarlarında "devlet-i âliye" kanı (ma'nası) taşıyanların "ruh" soylarının kesilmeyeceğine işarettir.. malum, devlet-i osmanî ile tarikat ve tasavvuf kanla damar gibi beraber (içiçe) cereyan ederdi demek ki alem o haysiyetle serefraz olanlardan hâli kalmayacak..

Aslında Devlet-i Osmanî yıkılmamıştır.Yıkılması denen şey bir hikmete mebnî olarak ,bünyesinde kanını emen tanzîmatçı/batıcı kurtların artık bütün bedenini sarması ve Onu hal ve hareketten mahrum bırakarak artık bu beden üzre tahakküm benimdir demesidir!Ama farkında değillerdir ki şu anda kalbine ve diline tasallût olmaya başladıkları Osmanlı, halk-ı cedîd ile,Eyyûb (a.s) gibi yeniden filizlenecek ve eskisinden daha dinç olacaktır!Eyyûb (a.s)'ın rûhaniyyeti Osmanlının elinden tutuyor!!!Şu halde bizlerde İbrâhim (a.s)ın rûhaniyyetine sığınarak putları devirelim ki samimiyetimiz Osmanlının imtihanı geçmesine,O ebedî söğüt ağacının yeniden yeşermesine vesîle olsun!
Ve dahî yüzbinlerce müridiyle beraber Osmanlılık şuûrunu dünyaya yayan Şeyh Nâzım el Haqqanî (k.s) hz.lerine hassaten teşekkür etmeyi bir vazîfe bilirim.O Zât Nakşibendiyye ile Osmaniyyenin dillerde ittihâd etmesini başarmıştır ve elbette nusret Allâh(c.c)tandır!

cenab-ı Allah ekmel-i mürşidlerden bizleri ayırmasın..azın azları onlar...

cenab-ı mevla cümlemize imamı rabbani r.a ın tarikatına sımsıkı yapışmayıda nasibi müeesser eylesin amin..

Allah muradınızı muradına muvafık eyleye...

Tasavvuf bir hobi gibi algılanırsa faydalanma sınırlı olur. O yüzden tasavvufi öncelikelri kavramak adına şu linkleri dikkatli olarak incelemenizi tavsiye ederim.

Aklınıza takılan konular için özel mesaj gönderebilirsiniz.