"Avantacılar sınıfını birbirine musallat edeceğim"
9 Haziran 2013
"İnsan, Hazreti İnsandır."MİZANSIZ
Şeyh Muhammed Nazım El-Hakkani En-Nakşibendi Hazretlerinin 9 Haziran 2013 Sohbeti,Allahu Rabbi Subhandır Mevlamız. A'udhu Billahi Min ash-Shaitan ir-Rajeem.
Diyelim BismillahirRahmanir-Rahim ile açılsın vücudumuz kuvvet bulsun. Ruhaniyetimiz kuvvetlensin.
Assalamu alaikum ey yaranı Şahı Merdan.
Hoşgeldiniz Şahı Merdan'ın mübarek meclisine. Kadın ve erkek dinleyiniz. Marhaban.
Ey Şahı Merdan marhaban. Bize genişlik olsun. Meclisimiz hoş meclis olsun, mübarek meclis olsun. Temiz
meclis olsun.
Buyurun ey yaran Şahı Merdan.
MashaAllah qan wa ma lam yasha lam yakul.
Allahu Allah, Allahu Rabbi
Allahu Allah, Allahu Rabbi jalla wa 'ala. Subhanahu wa ta'ala.
'Abdun daif. Qawwi dha'fana fi ridak.
Meclisimiz, yaran Şahı Merdan. Ne güzel söz. Açılıyor insan, seviniyor insan. Ne için?
Rabbimiz jalla wa 'ala'yı zikrediyoruz. Yerlerin göklerin mülkü Kendisinin olan Rabbul-'Izzet'in azametinin, heybetinin,
şerefinin Enbiyalar Sultanı'na giydirdiğinden O'nun ümmetlerine de giydirir. Giyelim. Şükredelim
Mevlamız'a. Bizim şükrümüz ne ki?
Bizim şükrümüz "Waqaleelun min AAibadiya alshshakooru"(34:13) Cenab-u Rabbu l-'Izzat bizi yarattı. "
Hal Min Khāliqin Ghayru Al-Lahi"(35:3) Allah'tan başka Yaratan var mıdır?
Haşa kimse yok! Wa huwa lKhallaqu l-'Azim. Khallaqu l-'Azim, Cenabı Hak Birdir. Yaratan O'dur.
O'na tazim O'nu temsil, tesbih ve temcid edelim. Kuvvet bulalım. İlahi saltanatta ismimiz yazılsın.
Ey Rabbimiz bizi affeyle.
Biz yaran Şahı Merdan'ız. Şahı Merdan Senin huzurunda, Habibi'nin huzurunda arslandır. O'nun
meclisine bizim ismimiz de yazılsın. O'nun yaranından, ahbablarından olalım.
"Al-mar'u ma'a man ahabba" kişi sevdiğiyle beraberdir.
Arslanla ahbablık yapan arslan olur. Sıçan, fare derler, onunla
ahbablık yapan sıçan gibi olur. Sıçanın şeyi yok, itibarı yok.
Al-Hamdu lillah wa Shukru lillah ya Haq. Wa la miar. Allahımıza şükürler olsun.
Hoş geldiniz ey yaran Şahı Merdan.
Mağribten maşrika O'nun yaranı vardır, ahbabları vardır. Ahbabları var.
Şükür Mevla'ya bugüne yetiştirdi. Recebu Şehrullah'ın son gününe, bugün.
Bu gece Şaban-ı Muazzam'ın alemleri şereflendireceği mübarek aydır.
Şabanı Muazzam ki Efendimiz'den Kendisine nispet olunan, Shabanu Shahri, dedi. Şaban Benim ayımdır.
SubhanAllah, SultanAllah. Zafiyet kalmaz. Kalsın diye söylemiyorum. Bu haşa!
Şahı Merdan'ın yaranı hasta olmaz, miskin olmaz, zayıf olmaz, şerefsiz olmaz,sevgisiz olmaz.
Yaranı Şahı Merdan'ın ahbabları hepsi sevgi yüklüdür.
Kendimize göre, karıncacığın taşıyacağı bir çöptür. Onunla ferah bulur alır, gider.
Biz yaranı Şahı Merdan'ız. O arslandır. O'nun sofrası Sultan sofrasıdır.
Diyelim ey Şahı Merdan
Bismillahi r-Rahmani r-Rahim.
Allahu akbaru l-akbar, Allahu akbaru l-akbar.
Allahu Rabbi, ma lisiwauhum
Allahu Allah, Allahu Rabbi Allahu Allah, ma lisiwabu.
Ya Rabbi, Ya Rabbi şükürler olsun.
Şahı Merdan buyuruyor bize. Kuvvet aşılıyor. Şeref libası giydiriyor, edeb öğretiyor. Ne için?
"Rabbuna Rabbulmalaikati wa r-ruh cella celaluhu cellat'azamatuhu" bizi davetçi olaraktan
Kendisi Sultan sofrasına bizi davet ediyor. Şahı Merdan bizi çağırıyor.
Ey yaran Şahı Merdan dinleyiniz. "Ismau wa u" dinleyiniz ve muhafaza edin söyleneni.
Uyuma!
Uyumaya gelmedik dünyaya. Ey canı canan, sevdiğini insan o muhabbetle uyumaz.
Ey canu canan, ey Rabbu l-'Izzat'i wa l-'azamati wa l-ceberrut ki Habibi'ne giydirdin Senin azamet libasından,
Senin şeref libasından giydirdin Habibi'ne.
Onu ara. Sevgini oraya ver, oradan sevgi al.
Ticaretimiz nedir dünyada? Sevgi alışverişi.
Ne aldın, ne verdin? E işte çarşıya gittin onu... E bu, haşakum hayvan sınıfının işidir.
Nereye gittin? Çarşıya gittin. Ne aldın? Yem yiyecek aldık.
Başka ne aldın? Elbise melbise aldın. E bu bu alışveriş on para etmeyen alışveriştir.
Açılalım Rabbimizi dedik sonra RabbunAllah HasbunAllah dedik sonra açılalım.
Ey Şahı Merdan mübarek Kadem-i Saadetinle dokunsan dünya kürresi top gibi bir taraftan bir tarafa gider.
Manevi güç. Manevi gücü ara. Maneviyat ara. Daha bir başka bir tertiple maneviyat ara.
E dolaştık çarşıyı. Ne aldın? İstediğimi bulamadım der. E ne isterdin? İsterdim inci elmas. E nereye gittin?
Bandabulya'ya. Suk, Suk ul-Hudar'a gittim. Ne? Şey çarşısında, belediye pazarında sen elmas, altın, cevher ararsın? E senin aklında şüphe var.
Bre elmas istersin, inci istersin, cevahir istersin sonra nereden alayım? Bandabulya. Belediye pazarında.
Tuh sana. Belediye pazarında insan elmas, inci arar mı be?
E dünyaya geldin, dünya bir pazardır. Bir alışveriş için gönderdiler buraya bizi.
Ne alışverişi yapacağız bileceksin, bilemiyor.
Buyur ey Şahı Merdan. Yaranın Sana hayran.
Ey Şahı Merdan, lakhizuna. bizi mülahaza buyurun.
İşte bu insanların hali şimdi bu. Belediye pazarında elmas ve inci arar herif.
Bre gel götüreyim seni. Nereye götürür? Eşeklerin ahırına. İstediğin var burada. Saman istersin, saman var. Arpa istersin, arpa var. E bana bu saman o kadar elverişli değildir. Neden bellisin? Eşekle konuşuyor şimdi. Ne için diyor. Saman yediğimde
sesim olarak çıkmaz. Arpa yediğimde de bir, bir çağırırım ben eşekliğimi ilan ederim. O zaman anlarım ki
yediğim tamamdır. Bre sen, seni yaratan haşa minel huzur, eşek gibi anırasın diye mi yarattı?
İnsanların hepsi şimdi, haşakum, merkepler gibi anırmak ister. Yüzün gözün soluktur. E, ey der.
Azıcıktır yediğimiz, onun için sesim çıkamıyor. Ya! Ziyade kılın buna arpayı. Arpayı yediği vakitinde,
çağırdığında arslan bile ürkmüş. Arslan dağda bir bakmış ki bir sawt geliyor.
Bir ses gelir gidip bakayım diyor, nedir bu ses.
Aramış bakmış ki bir merkep, bir eşek kulaklarını dikmiş, bir anırma anırır ki dağı taşı inletiyor.
Geliyormuş arslan bu demiş ne biçim mahluk. Bunun demişler arpası çok geldi. Çok saman arpa
yedi de onun için kendini tutamıyor, çağırıyor. Hııı!
Buyur ey Şahı Merdan buyur, insanların arpası çok geldiğinde bağırmaya başlıyorlar.
Az bulduğu vakitinde sesi çıkmaz. Ama arpa saman bulursa ne bağırma bağırır. Ben şuyum, ben buyum.
Rus'un kralı diyor, benim diyor. Bağırıyor.
Be sen kaç ayaklısın? İki ayaklı. Ziyadeliğin nedir? Kuyruğun, kuyruğun da yok.
Eşeğin hiç olmazsa kuyruğu var. Rus böyle söyler, Amerikan der yok. Sen öyle çağırırsan sen saman
yersin dese, bak benim sawtıma, benim kuvvetime bak, ben anırayım da göresin ey Rus eşeği.
Amerikan bağırdığı vakitinde ortalık kaynayıp duruyor.
Nasıl iş bu? E mazur gör arpası çok geldi.
İnsan, Hazreti İnsandır, hayvan değildir, eşek değildir.Yaratılanların en şereflisidir. Öğretiyorlar mı mekteplerinde? İnsan eşrefi mahluktur diye.
Buyur ey Şahı Merdan söyle.
Yeryüzündeki en şerefli mahluk kimdir? İnsandır. Yaz kitapta evvela bunu.
Peki bunun yediği ne? Bunların sesi çok çıkıyor. Eee! Merkepler saman çok geldiğinde çok bağırıyorlar.
E ne bağırırsın be, ne hakkın var senin bağırmaya?
Ey Şahı Merdan buyur söyle.
Şahı Merdan der ki bu sesi çok çıkan arpası geldi de onun için.
Arpayı bol buldu, meydanı da geniş buldu, çağırıyor ben benim.
Ne için sen sen?
Sen de insansın, ben de insanım. Afrika'daki insanın boyası siyahtır diyerekten çıkaramam.
"Sibghata Allahi" Allah'ın her insana verdiği bir güzellik vardır.
Meşhur söz Şahı Merdan'dan bu da.
Ne diyor?
Yaratılanı hoş gör Yaratan'dan ötürü.
Kim yarattı bunu? Hoş gör. Bunu yaratan böyle irade etmiş.Hakaret etme! Aşağı görme! Hayvanı bile aşağı görmeyeceksin. Çünkü Yaratan vardır. E insanı iki
paralık etti bu 21. asrın insan diye gezen vahşileri. İnsan, Hazreti İnsandır. Buyur ey Şahı Merdan.
Söylediğiniz söz 400 dirhemlik hak sözdür. Ver. Ölçü ne İslam'da, doktor?
Değişmeyen İslam'ın yüce kanunu "Ati kulli dhi haqqin haqqa"
Her mahlukun hakkını ver diyor. Karıncaya bile basamazsın sen.
Karınca davacılık yapar senden, bu beni ezdi diyerekten. Hakkın yok.
Onu yaratan karınca yaratmış.
Karışma!
"Ati kulli zi haqqin haqqa".
Her şeyin hakkı vardır, hakkını ver. Horozlanma! Ben benim deme!
Seni de, alemleri de yaratan Cenab-ı Hak'tır.
Azamet Sahibi böyle yaratmış, dikkat et! Dikkat et!
"Ati kulli zi haqqin haqqa".
Bütün bu kalabalık ne için doktor?
Ellerinde mizan kalmadı insanların. Herkesin hakkını veremiyor. Zanneder ki hak sahibi yalnız benim. Haklı olan benim, herşey benimdir, benden ötesi nereye
isterse gitsin. Değiştireceğiz bu aklı, bu insanlar kurtulmak isterlerse.
Allah izin vermedi, cella wa 'ala.
Buyur ey Şahı Merdan.
Benim yarattığım şerefli insanı ateşle yakasınız, topla tüfekle ezip, öldüresiniz, izin verdi mi Allah?
"Wala taqtuloo anfusakum"(4:29), Allah'ın emri: birbirinizi öldürmeyiniz.
Kur'an Azimuşşan'da beyanı bu. İncil, Tevrat, Zebur'da da emir budur.
Birbirinizi öldürmeyiniz.
Öldürecek olsaydı, Ben yarattım, Ben onları öldürüp bitirirdim.
Lakin sizi yarattım ki sizin bir şerefiniz var.
İnsanın şerefi nedir? Nasıl sen şeref bulursun?
Her mahlukun hakkını verdiğinde şereflisin. Hakkını vermediğinde şerefsizsin.Bu zamanın kalabalık milletleri bir sürü demirden bilmem neden aletler yapıyor, diyor ki yakarım.
Yok!
Böyle oldun sen demek, sen de bir tek fertsin. Yani elindeki demir yükünden dolayı sen, seni yaratanın
kullarını öldürmeye hakkın yoktur.
Demokrasi diyor. Bre demokrasiyi ne bilirsiniz siz!
Demos şeytandır Rum lisanında. Grasi hükümet, yani demokrasi dediğinde deliler saltanatı demektir.
Şeytanlar saltanatı demek.
Neredesin be ulemalar?
Araştırsanıza demokrasi nedir. Millete söyleyesiniz. İslam'da Sultan var,saltanat var.
Deliler saltanatı yoktur.
Şimdi bütün millette moda, demokrasi.
Demos Rumca kelime, deli, zır deli, şeytan, ifrit manasına gelir, yani ifritlerin idare ettiği insanlar demek.
Milleti koşturtturuyorlar arkasına.
Dinle ey Türk'ün başı! Dinle ey Arapların başı!
Dinle ey insanlar!
İfritlerin saltanatı demokrasi dediğinde odur manası. Kitaba bak, deftere bak.
Allah sana şerefli şeriatını gönderdi. Gökyüzünden inen şeriat en şereflidir.
Siz dört ayağınızla tepiyorsunuz, istiyorsunuz ki biz yapalım.
E sen yüzüne gözüne bulaştırırsın yaptığını.
Allah sonra der, terbiye edeceğim. Terbiye edeceğim, Ben elime sopa almam der. Melaike de göndermem.
Bu saman yiyici sınıfının avantacılar sınıfını birbirine musallat edeceğim, birbirlerini yesinler. Bunu bize söyletiyorlar ki, gökyüzünden inen Allah'ın kanunu dururken ne diyor .... bey, yeni kanun
yapacağız. Sen kanun yapmaya, sana kim izin verdi? Öbür başka sersemler çıkıyor, onlar da diyor yok. Biz kanun yaparız.
Senin yaptığın kanunu git de abdesthanede yap be.
Bu yaşımda beni şaşkın ediyorlar.
İnsanın yapacağı anayasa, babayasayı gitsin abdesthanede yapsın.
Allahu Zül-celal kullarına gönderdiği kanunu gökyüzünden indirdi.
Allah birdir, siz kullarısınız.
Size adaletle emrediyor, merhametle emrediyor, ihsan ile emrediyor, kötülükten sizi men ediyor.
Bundan ibaret!
Değilse yeryüzü, yeryüzü yılanlarla, çiyanlarla, akreplerle dolacaktır. Birbirlerini yiyeceklerdir.
Birbirlerini yiyecekler.
Bir gemide bir zatın birisi sefer ediyormuş denizde. Bir yere gelmiş, bakmış ki balıklar birbirlerini yiyorlar.
Taaccup etmiş, nasıl bu balıklar birbirini yesinler, deniz bitti mi? Bunları yaratan denizde yarattı.
Denizde bu balıklar ekip biçiyor mu? Belediye pazarından öteberi alıp yeyip mi şişmanlıyorlar, suyun
içinde bu hayvanlar? Ne oldu bu hayvanlara ki böyle birbirlerini yiyorlar? Arif olan bir zat demiş ki, arif,
akıllı kimse, gökyüzünün emrini tutan kimse, demiş ki yok, bu gemiden denize bir şeytan sıfatlı insan
denize tükürdü. Denizi pis etti, hayvanlar birbirlerini yiyor.
İşte şimdiki alem böyle olmuş. Pislik doldurmuşlar dünyayı.
Allah'ın ilk emri, temiz olunuz. Birbirinizi kayırınız.
Allah'a kulluk yapınız, şeref sizindir. Değilse birbirinizi yiyeceksiniz.
O denizdeki balıkların birbirini yedikleri gibi.
Zulümdür o.
Zulum; tajdazi zulumat. Zulüm karanlık getirir. İslam herşeyi beyan eder.
Zulüm zulmü çeker. Zulümattır, karanlıktır. Karardığı vakitinde insan ne yaptığını bilmez.
Zulümden dolayı Ademoğlu şimdi karanlıkta kalmış. Gökyüzünden inen nuru kabul etmemiş.
Birbirlerini yiyorlar, yesinler dedi yukarıdan, bırak.
Onlar biz kanun yaparız demişler, adalet yapacağım. Bırak yapsınlar.
Yaptılar birbirlerini yiyorlar şimdi. O denizdeki balıklar birbirini yedikleri gibi.
Ne oldu demişler? Bir asi kimse tükürdü bu denize. Denizdeki mahluklar şaşırıp kaldı, birbirlerini yiyor.
Ey Ademoğlu, ey inananlar!
Ey muminler ve İsa Peygamber'e inanan, Musa Peygamber'e inananlar!
Bu silahları atın, değilse başınıza gökyüzünden ateş yağdıracak. Ha!
Kahhar'dır o Allah, kahreder sizi.
Rahat durun. Allah'ın yarattığı şerefli insanı öldürme!
Dünya geniştir, hepinize yetişir. "Inna ardee wasiAAatun faiyyaya faoAAbudooni"(29:56)Dünya büyük bir dünyadır.
"Bana kulluk yapınız. Benim için yaşayınız" diyor Cenab-u Rabbu l-Izzat.
Yazıklar olsun Rableri için yaşamayan insanlara!
Birbirinizi yeyiniz diye emir geldi. Şimdi birbirlerini yiyorlar.
Ey Rabbimiz bizi affeyle.
Ey Şahı Merdan! Yaranınız, hitabınıza hayran. Bize güç verilsin.
Gökyüzünün sancağını dikelim, yürüyelim.
Zulümden kaçalım. Zulümden kaçmayınca zalimlerin başı ezilecektir.
Allah bizi affeylesin.
Bu gece Şabanı Muazzam'dır. Ne yüklü geldiğini Allah bilir. Sakınalım. Allah'ın emrine dikkat edelim, değilse değirmenin taşlarının arasında buğday taneleri nasıl öğütülür de un olur, onun gibi yapacak
şimdi. Tövbe ya Rabbi tövbe astagfirullah.
Buyur ey Şahı Merdan, ifadenize yaranınız hayrandır.
MashaAllahu qan wa ma lam yasha lam yakul.
Böyle yapın ki Cenab-ı Allah jalla wa 'ala Süleyman Peygamber'e saltanat verdi,
'ala Nabina 'alaihi s-salatu wa s-salam, O'nun saltanatı gibi yok.
O saltanatı elinizden alır, çıpıtlara verir,... kurtlara verir, yılanlara verir;
hepsi sizi ezmesi için.
Arayın Süleyman Peygamber'i. Ki O, O'nun elinde insü cin O'na tabi idi.
Dilediği kadar altın yükleyip getirirlerdi, dökerlerdi. Ayağıyla teperdi.
Süleyman Peygamber, "Innahu min sulaymana wainnahu bismi Allahi alrrahmani alrraheemi"(27:30)
Besmele-i Şerife'yi bayrak yap, yürü. Sana kimse bir şey yapamaz.
Buyur ey Şahı Merdan. Bize giydir bu heybetli esvabı. İslam'ın şerefli esvabını giyelim.
Başı açık gezme, erkek ve kadın. Hududunu bil, değilse sizi ısıracak, yiyecek, parçalayacak "Wa 'Idhā Al-Wuĥūshu Ĥushirat"(81:5),
Kıyamet alameti wuhuş, vahşi sıfatlı mahlukat gelir.
Vahşiler ki tarihte geçmedi bu derecede vahşet. Onları musallat eder üzerinize. Birbirinizi yersiniz.
O denizde balıklar birbirlerini yiyorlar gibi göründü ya, onun gibi olursunuz.
Ey Rabbu l-Izzat'i wa l-'azamat. Subhansın Sultansın.
Sevdiğin kulun, Şahı Merdan'ın hürmetine elleri kılınçlı, elleri mızraklı, atların üzerinde İslam'a hizmet için, küfrü yıkmak için gelecek ordulara bakın ey Acem, ey Şia, ey Alevi.
Gökyüzünden geleceğe bakınız, değilse sizi bitirecek başka türlü ordular gönderecektir.
Allahu Allah, Allahu Rabbi, Allahu Allah, Allahu Hasbi. HasbunAllahu wa ni'ma l-wakeel de, korkma.
Buyur ey Şahı Merdan, diyelim Bismillahi r-Rahman,
Bismillahi r-Rahmani r-Rahim. Bu zırhı giyelim, ne hastalık kalır ne dert kalır;
ne de wuhush'un hücumu sana kalır.
Senden ürkmeyecek arslan bile yoktur.
İnsan, şerefi insan libasını giyenlerden arslanlar da ürker kaçar.
Bil, halinden bil ey zayıf.
"Wakhuliqa alinsanu daAAeefan"(4:28)
Zayıf yaratıldık, korkunuz. Korkunuz. Zayıf zayıfı ezer geçer, olamaz.
Gökyüzünden ordu inecek yeryüzünde Allah'ın şeriatını yürütecek. İstemeyenler tükenecektir.
Wuhusha yem olacaklardır. Allah bizi saklasın.
Allah bizi emri şerifinin dışında bırakmasın.
Buyur ey Şahı Merdan, sözünüz her derde derman.
Ey yaranı Şahı Merdan. Sancağınızın altına bizi kabul edin.
İsteyin ey Acem, ey Alevi, ey Türk ey Hint ve Sin ve Çin hepimiz Allah'ın kullarıyız. Kimsenin kimseyi öldürmeye hakkı yok. Dinlemezseniz gelip hepinizi kesecek kavim gelecek.
Allahu Allah, Allahu Rabbi,Allahu Allah, Allahu Hasbi de yürü, korkma.
Fatiha.
Herkes hakkını bilse herkes haddini bilse dünya cennet olurdu.
Lakin bu zamandaki vahşi insan ne hak tanır ne hukuk tanırlar.
Herşey bize derler. Bana bana, keser gibi herşey bana olsun der, yok olamaz.
Adalet, İlahi semanın adaleti vardır. Herkesin hakkını da haddini de bildirecektir. Fatiha.
Video Link:
http://saltanat.org/videopage.php?id=80 ... zansiz.mp4