KUR’AN’I ANLAMADA ODAK KAVRAMLARIN BİLİNMESİNİN ÖNEMİ
ÜZERİNE ANALİTİK BİR DEGERLENDİRME
Dr. Hasan YILMAZ** Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Tefsir Anabilim Dalı (e-posta: hasyil70@atauni.edu.tr).ÖZET
Bu makale, Kur’ân’ı anlamada odak kavramların bilinmesinin önemi üzerine analitik bir
degerlendirmeyi kapsamaktadır. Arastırmanın temel hedefi modern
dönem Kur’ân tefsirinde kavramların önemini vurgulamaktır. Zira Kur’ân, ilahi mesaj
ve dünya görüsünü kelimelerle anlatmaktadır.
Anahtar Kelimeler: Tefsir, Anlam, Anlama, Odak kavram, Anahtar kelime.ABSTRACT
An Analitic Evaluation On The Importance of Knowing Focus Concepts in Understanding Qur’an
This article contains an analitic evaluation on the importance of knowing focus
concepts in understanding Qur’an. The basic purpose of investigation is to
emphasize importance of concepts in the Qur’an interpretation modern age. Because
the Qur’an tells divine message and world-view with words.
Key Words : Interpretation, Meaning, Understanding, Focus concept, Keyword.Giris
Bilindigi üzere herhangi bir metni anlama ve yorumlamada odak kavramların
bilinmesi çok önemli bir husustur. Kutsal metin ve dini nassların anlamlandırılması
sürecinde ise kavramların anlasılması diger metinlere göre daha büyük bir önem arz
etmektedir. Zira kutsal metinlerin gönderildigi insanlara vermek istedigi mesaj, varlık
ve evrene bakısı kavram kalıpları içerisinde takdim edilmektedir. Baska bir ifadeyle,
dildeki sonsuz mu’cize olan ilahi mesaj tüm muhataplarına kavram örgüsü içinde
sunulmaktadır.
Kavramlar objektif dıs dünyaya ait nesnelerin zihindeki tasavvurları1 olup,
içerikleri çok çesitli ve zengin anlam katmanlarına sahip birer mana kozasını
çagrıstırmaktadır. Bu sebeple Kur’ân’ın kainat tasavvurunu dogru bir biçimde
anlayabilmek için ilgili mana kozaları ve Kur’ânî siyakta kazandıkları anlam alanlarını
sahih olarak belirlemek gerekmektedir.
Ayrıca bu hususta ifade edilmesi gereken çok önemli bir nokta sudur:
Kur’ân’da kullanılan kelime ve kavram hazinesi geçtikleri ayetlerde temel sözlük
anlamlarından farklı olarak çesitli yan anlamlara da delalet etmektedir. Bazı
kelimeler, Kur’ân’ın düsünce sistemi içerisinde esas sözlük anlamlarından daha
kuvvetli izafi manalar ve yepyeni içerikler kazanmaktadır2.
Dolayısıyla bu kavramları sadece Arap dili ve gramer kaidelerine dayanarak
anlamlandırmak isabetli bir yöntem olmayacaktır. deal bir anlamada ilgili kelimelerin
Kur’ân bütünlügü çerçevesinde kazandıgı anlam alanlarını göz önünde
bulundurmanın tefsir metodolojisi açısından bir gereklilik oldugu kanaatini
tasımaktayız.
Kur’ân metnini anlamlandırma etkinliginde bulunacak olan müfessir, Kur’ân’ın
odak kavram ve anahtar kelimelerinin degisik baglamlarda çesitli mana içerikleri
kazandıgını çok iyi bilmelidir. Aksi takdirde yorumcu, çesitli siyakta farklı anlamlara
delalet eden Kur’ân kelimelerine, zengin mana içeriklerine dikkat etmeden her geçtigi
ayette aynı veya benzer anlamları yüklemesi suretiyle isabetsiz bir tutum sergilemis
olacaktır. Bu sebeple söz konusu hatayı veya yanlısı yapmamak için yorum
etkinliginde sahih anlamlandırma kriterlerine dayanılması bir zorunluluktur.
Ayrıca bu noktada bütünüyle öznel anlamaları azaltabilecek nitelikte
geleneksel yorum külliyatı ve metotlarıyla birlikte çesitli yeni yorum yöntemlerine hala
ihtiyaç bulunmaktadır. Çünkü yorum faaliyeti kesintisiz devam edecek olan bir
süreçtir. Dolayısıyla yeni yöntem arayısları çok büyük bir önem arz etmektedir.
I. Kur’ân’ı Anlamada Metodoloji SorunuYeni yorum arayısları, slam tefsir külliyatına daha bir zenginlik katacak ve
dinamizm getirecektir. Kur’ân’a ve tefsir ilmine uygulanan klasik anlama
metodolojilerinin gelistirilerek zenginlestirilmesi; eksik ya da yetersiz olarak görülen
yönlerinin tespit edilerek giderilmesi; böylece Kur’ân metninin sahih bir biçimde
anlasılmasının geregi3 gayet açıktır.
Bu çerçevede sonuçta Kur’ân yorumunda objektif alan genisleyecek bununla
birlikte isabetli olmayan sübjektif yorum alanı ise daralacaktır. Böylece Kur’ân
tefsirinde nesnel alana öznel alandan daha fazla yer verilecektir. Tarihsel süreçte
Kur’ân yorumu alanında gelistirilerek uygulanan geleneksel tefsir yöntemlerinin
günümüzde yeterli bir düzeyde bulundugunu ifade etmek isabetli bir yaklasım tarzı
olmayacaktır.
Söz konusu eksiklik veya yetersizligin kanaatimize göre çok önemli bir sebebi
metodoloji arayıslarının slam dünyasında gündeme geç gelmesi ve bu alanda
yapılan arastırmaların hem nitelik hem de nicelik olarak ideal bir seviyeye henüz
ulasamamıs olmasıdır. Bu konuda seviyenin ve kalitenin artması Kur’ân’ın dogru bir
biçimde anlasılmasına çok önemli bir açılım saglayacaktır.
Binaenaleyh bu noktada gerçeklestirilen metodoloji arayısları çogaldıkça
nitelik ve kalite de gelecektir. saret etmeye çalıstıgımız söz konusu yeni yaklasımlar
birtakım metodoloji sorunlarını da beraberinde getirecektir. Kur’ân’ın
yorumlanmasında bir yöntem arayısının ifadesi olan bu ve benzeri çabaların
sorunlarını da yine yöntem eksikligine veya yetersizligine indirgemek mümkündür.
İslam te’vil geleneginde günümüze kadar ortaya konulan uygulamaların bünyesinde
birtakım yetersizlik ve yöntem hatalarının bulunabilecegini kabul etmekteyiz.
Ancak her seye ragmen bu yetersizliklerin giderilmesi ve Kur’ân üzerine
yapılan incelemelerde benimsenmesi gereken yöntemlerin belirlenmesi ilgili
metodoloji arayıslarının katkısıyla mümkün olacaktır. Zira bu alanda yapılan veya
yapılacak olan nitelikli arastırmalar Kur’ân yorum mirasına çok önemli birer katkı
olarak degerlendirilmelidir.
Bütün bunlarla birlikte önemine dikkat çekmeye çalıstıgımız Kur’ân’ı
anlamlandırma ve yorumlama etkinligi sorunu günümüzde hala birçok arayısı4 gerekli
kılmaktadır. Bunlardan her birini nitelik, mahiyet ve nicelik açısından inceleyerek
çözüm üretmedikçe bir bütünlük içinde Kur’ân’ı anlamak oldukça zor görünmektedir.
Bunun için söz konusu sorunların öncelikle belirlenerek çözüm öneri ve
tekliflerinin ortaya konulmasında çok büyük bir yarar bulunmaktadır. Kur’ân metninin
sahih bir biçimde yorumlanabilmesine imkan vermek için yeni yöntemlerden de
istifade edilmesi5 yorum sürecine bir zenginlik katacaktır.
II. Kur’ân Kavramlarını Açıklama YöntemiBu baglamda Kur’ân kavramlarını anlamlandırmak isteyen müfessir, ilgili
lafızların anlam katman ve delalet yönlerini göz önünde bulundurmalıdır. Kur’ân
lafızlarında var olan mana akısının önünü kapatmamalı; bunları sınırlayarak
daraltmamalı; bilakis ilgili lafzın delalet alanını elverdigi oranda genis tutmalı; nihayet
lafzın delalet etmesinin muhtemel oldugu manaları en son sınırına kadar
götürmelidir.
Kur’ân’ın Arap dili gibi çok zengin beseri ve tarihsel bir dil ile nazil oldugu
evrensel gerçegi göz önünde bulundurulmalıdır. Bu hususta ayrıca Kur’ân dili
Arapça’nın sentaktik, lengüistik, semantik alan ve delalet keyfiyetlerine, açıklama
etkinliginde çok dikkat edilmesi gerekmektedir. Bu çerçevede Arap dilindeki çokanlamlılık
boyutları da gözden uzak tutulmamalıdır6.
Bütün bu hususlar Kur’ân metnini açıklama ve yorumlama etkinliginde dikkate
alınması gereken ilkelerdir. Önemine vurguda bulunmaya çalıstıgımız bu noktada
Kur’ân’ı anlamak için slam düsünce geleneginde gelistirilerek uygulanan beyani
yönelisleri, dil ilimlerini ve yorum mirasını çok iyi bir biçimde kavramak
gerekmektedir. Önemine isaret etmeye çalıstıgımız bu ilimler içsellestirilerek
özümsenmeli, pratik bir deger ve kullanım alanına dönüstürülerek daha iyi bir
seviyeye kavusturulmalıdır.
Bu veriler, Kur’ân kavramlarının degismeyen ve degisken çesitli anlamlara
delalet etme yönlerini belirlemede, kelimelerin seçiklik ve açıklık7 keyfiyetlerini tespit
etmede vazgeçilemeyecek bir ilimler bütünü olarak addedilebilir. Yeni durum ve
yaklasımlarla ayetler arasında derin münasebet baglantılarını kurarken her zaman su
temel te’vil metodolojisi ilkesine riayet edilmelidir: Kur’ânî lafzın Arapça olarak delalet
yönünün elverisli bulundugu temel anlam alanı çerçevesinin dısına çıkmamak; kesin
bir karine bulunmadan apaçık esas manadan uzaklasmamak; nihayet zorlama ve
asırı yorumlara8 bir tefsir etkinliginde yer vermemek...
Ayrıca Kur’ânî lafızların nazil oldugu dönemdeki kullanım biçimi ve temel
mana alanının dısına çıkılmamasına çok büyük bir özen gösterilmelidir. Bu konuda
lafızların esas sözlük mana ve içeriklerinin yorum sürecinde göz önünde
bulundurulmasının bir gereklilik oldugu açıktır. Kur’ân kavramlarının genel mana
çerçevesini zorlayacak olan böyle bir açıklama ve yorumlama teknigi; Kur’ân-ötesi
degil, Kur’ân-dısı veya daha açık bir deyisle, Kur’ân’dan baska bir sey olacaktır. O
halde Kur’ân kelimelerinin manaya delalet imkanlarını, çok-anlamlılık9 yönlerini ve
lafızlara yüklenecek delaletleri uygun olan en son mana sınırına kadar tasımak
gerekmektedir.
Bunlar yapılırken Kur’ân lafızlarının etimolojik, semantik alanı ve manaya
delalet çerçevesi çok iyi bir sekilde tespit edilmelidir. Tefsir etkinligi çesitli
anlamlandırma yönelislerinin uygun olan delalet çerçevesi dısına çıkamayacakları10
ve yorum bakımından lafzın elverisli oldugu alanı tasamayacakları daha nesnel bir
alan olmalıdır.
Bir metnin en uygun bir biçimde anlamlandırılmasında odak konumda bulunan
temel anlamlı birim, kelime ve kavram hazinesidir. En uygun ve objektif
anlamlandırma alanı ise lafızların onayladıgı alandır. Bunun ötesi ise bir asırılık ve
zorlamadır. Asırı ve zorlama bir te’vildir. Daha açık bir deyisle, ilgili lafza yepyeni bir
delalet imkanı ve mana içerigini yüklemektir. Lafızların onaylamadıgı ve imkan
vermedigi bir kavramsal alan, sahih anlam alanı olmayacaktır.
Anlamlandırma ve yorumlama etkinligi ne kadar nesnel kıstaslara dayanıyor
ise söz konusu anlam o oranda sahih olup, lafzın temel sözlük anlam dünyası ile
örtüsen bir anlam demektir. Bir diger ifadeyle, gerçek anlamları bünyesinde
barındıran, mantuk ve mefhumunda tasıyan yegane metinsel araç ise lafızlardır.
Buraya kadar ifade etmeye çalıstıgımız söz konusu izafiligi önlemek veya en
az bir düzeye indirgemek için Kur’ân kavramlarının mana içeriklerinde fikir birligine
varmak ve ortak bir dil ile dini terminoloji gelistirmek düsüncemize göre bir
gerekliliktir11. Aksi takdirde, kaçınılmaz olarak ortaya çıkacak kavram kargasası ve
buna baglı olarak düsünce herc-ü merci, lafızların anlam açıklıgında fikir birligi
olusturuluncaya kadar devam edecektir.
Bunun için anahtar kelimeler ve odak kavramlara üzerinde fikir birligine
varılan anlamları yüklemenin bir zorunluluk oldugunu ifade etmek mümkündür. Nihai
tahlilde, bu kavramların mana içerikleri üzerindeki konsensüs için Kur’ân’ı
anlamlandırmak isteyen bilim adamları ve yorumcuları arasında temeli kavram
analizine dayalı çok güçlü bir diyaloga hala ihtiyaç bulunmaktadır12.
III. Kur’ân’ı Anlamada Odak Kavramların ÖnemiBilindigi üzere bir dil manzumesinin kavramları, dünya görüsü ve düsünce
sistemleri açısından çok önemli olup, cümlenin en küçük anlamlı iletisim unsurlarıdır.
Çünkü bunlar insanlar arasında genel olarak iletisimi simgeleyen bir dil dizgesinin
anlamlı en küçük yapı tasları olup, bütün bir dünya görüsünün en özlü bir sekilde
anlatım biçimidir.
Bu anahtar kelimeler ve odak kavramlar iç dünyaların dısa vuruldugu inanç,
duygu ve beklentilerin diger insanlarla paylasılmasında en önemli anlasma
vasıtalarıdır. Bundan dolayı ilgili semboller, insanoglunun bireysel ve sübjektif varlık
alanından objektif varlık alanına, yani iç dünyadan dıs dünyaya geçerek kendisini
diger insanlara ifade etmesini saglayan en temel iletisim araçlarıdır.
Kelimeler, öznel düsüncelerin sembollere dönüserek, nesnel dünyaya
yansıtıldıgı anlamlı göstergelerdir. Bu anlamda kelimelerin reel dıs dünyayı
algılamada belirleyici ve yardımcı en temel unsurlar oldugunu belirtmek mümkündür.
Anlama, anlatma ve anlasmanın odak noktasında kelimeler yer almaktadır.
Anlamın temelinde daha önce degindigimiz üzere lafızlar bulunmaktadır. Çünkü
lafızlar makalenin ilgili yerinde daha önce atıfta bulundugumuz üzere, çesitli
anlamların elde edilerek istinbat edildigi en temel cümle birimidir. Bir baska ifadeyle
kelimeler, aynı zamanda düsündüklerimizi, inandıklarımızı ve istediklerimizi diger
insanlarla paylasmanın en basta gelen esas ögeleridir13.
Binaenaleyh kendi kavram dünyasını, kavramlarla düsünebilme yetenegini
insa edememis kültür ve medeniyetler kalıcı olamazlar. Bunun için öncelikle dil
manzumesinin kavram dünyasını ortaya çıkarma ve ortak terminoloji gelistirmenin bir
gereklilik oldugunu ifade etmek mümkündür.
Ancak en az insa edilip olusturulmaları kadar kelimelerin hakiki delalet
alanlarıyla dogru olarak kullanılmaları da çok önemli bir gerçektir. Asırlar öncesinde
insa edilmis kavramların mana açıklıklarının doldurulabilmeleri ise, insa edildikleri her
türlü siyakın çok iyi bilinmesine baglı14 bir realite oldugunu burada vurgulamak
mümkündür.
Kur’ân metninin dogru bir biçimde anlasılabilmesi için Kur’ân dili Arapça’nın
tenzil-öncesi dönemdeki genel durumunu ve bir dil manzumesini bagımsız olarak
düsünemeyecegimiz sosyo-kültürel dinamik bünyeyi15 çesitli yönleriyle analiz etme
geregi ısrarla tekrar edilmeye deger bir noktadır.
Kur’ân metni bazı kavramların tabii semantik degisim ve anlamsal evrimlerine
çok olumlu katkılarda bulunarak kelimelere yukarıda vurgulamaya çalıstıgımız üzere
yepyeni izafi anlamlar kazandırmaktadır16.
Kur’ân kelimelerinin anlamlarını tespit ederken içerisinde yer aldıgı kavramsal
iliskiler17 sistemini; yakın ve karsıt anlamlılarını; metin-içi ve metin-dısı çesitli anlam
karinelerini18 çok iyi biçimde anlama zorunlulugu bulunmaktadır.
Kur’ân nüzul-dönemi öncesi Arab’ın hiç bilmedigi fikirleri anlatmak için
yepyeni kavramsal örgüler icat etmedi19. Kanaatimize göre semantik gelisim süreci
kullanılan kavram agında degil, içerik ve mana alanlarında meydana gelmistir. Bir
diger deyisle kavramsal degisim, lafızların dall veya kullanılan ham madde
boyutunda degil, medlul veya delalet alanı yönünde gerçeklesmistir.
Bundan dolayı tarihin belirli bir kesitinde vahyedilen ‘apaçık ve anlasılır
Arapça Kur’ân vahyinin’20 sahih bir biçimde anlasılabilmesi için genelde tenzil-dönemi
öncesine özgü sosyo-kültürel dinamik bünyenin; özelde ise ‘Arapça Kur’ân’21
vahyinin nüzulüne her yönüyle tanıklık eden ilk muhatapların dünya görüslerinin;
toplumsal göreneklerinin22 çok iyi bilinmesinin önemli bir husus oldugu da asikardır.
Arastırma konusuyla alakalı yararlı buldugumuz bir diger metodik23 ilkeyi de
su sekilde belirtmek mümkündür:
Kur’ân’ı anlamada Allah, insan, dünya, ölüm,
ahiret, iman, takva, rahman, rahmet, Rab, ibadet, dua, sünnetullah, kelimetullah, ed-
Din, slam, tevekkül, tefekkür, adalet, sulh, hilm, tevbe, tevhid, ihsan, ma’ruf, akıl,
kalb, zikir, sükür, hamd, el-Kitab, furkan, affetme, kavm, millet, emir, sura, sefaat,
hayr, mal, el-birr, hikmet, sıdk, gayb, ilim, hidayet, felah, cennet, salah, hüküm, ameli
salih, hak, sabır, gaflet, hasyet, cihad, azab, nur, zulmet, ahid, misak, fıtrat,
yaratma, denge, zaman, inkar, küfür, zulüm, günah, ser, heva, nefs, sirk, nifak,
cehennem, batıl, fısk, fitne, fesad, hüsran, fücur, fahsa, münker, dalalet, cehalet ve
benzeri kavramların çok önemli bir yeri oldugunu vurgulamak bir zorunluluktur.Kur’ân tefsirinde bu odak kavram ve anahtar kelimelerin göz önünde
bulundurulması gerekmektedir. lgili kavramların analiz ve yorumları yapılarak anlam
alanları sahih bir biçimde tespit edilmelidir.
IV. Ayetleri Anlamlandırmada Odak KavramlarKur’ân kavramlarını, öncelikle yer aldıgı ilgili ayetler çerçevesinde bundan
sonra da Kur’ân vahyinin külli manzumesi ve tüm muhataplarına sunmak istedigi
dünya görüsü içerisinde anlamlandırmanın bir gereklilik oldugunu belirtmek lazımdır.
Çünkü bazen cümlenin tamamlayıcı unsurlarından herhangi biri degerlendirmeye
alınmadıgı takdirde varılan veya varılacak sonuç, Kur’ân’ın o bölümde vermek
istedigi fikirlerden az çok farklı ya da karsıtı bir düsünce olabilir. Bu itibarla Kur’ân
kavramlarını anlamlandırırken, öncelikle ilgili siyak ve ayet bazında anlatılanları tespit
etmek bir zorunluluktur.
Bir ayet grubunun, delalet ettigi mana alanı ve ibare bütünlügünden
kavramların koparılarak tamamen farklı bir gayeye hizmet ettirilmesi isabetli bir
yaklasım tarzı olmayacaktır. Zira bu ve benzeri bütünlük ilkesinden kopuk olan
parçacı yaklasım biçimleri Kur’ân’ın ilgili ayet grubu çerçevesinde hiç kastetmedigi
çok farklı bir sonuca götürebilir.
Kur’ân kavramlarını anlama etkinliginde bu noktaya gereken önem verilerek
bütün-parça veya parça-bütün münasebeti kurulmalıdır. Bu husus günümüzde
gelistirilerek Kur’ân’a ve tefsir ilmine uygulanmaya çalısılan hermenötik/yorumbilimi24
yönteminin agırlıkla üzerinde durdugu odak konuları arasında yerini almaktadır.
Nitekim kendi dogru, mezhebi gerçek ve ön-anlamalarını Kur’ân’a
onaylatmaya çalısanların kavramları çogunlukla ilgili ayet grubu çerçevesinden
kopararak yorumlamaya çalıstıkları bir vakıadır. Bu baglamda ‘su ayet veya ayetin su
bölümü bizim görüsümüzün dogrulugunu gösterir’; yahut ‘su kelimeden söyle bir
hüküm istinbat edebiliriz’ ve benzeri ifadeleri bütünlükten uzak parçacı yaklasım
biçiminin ürünü düsünceler olarak degerlendirilebilir.
slam düsünce geleneginde ihtilaf olgusunun en önemli amillerinden birinin,
önemine isaret etmeye çalıstıgımız genel ve özel sibak-siyak bütünlügünü25 yorum
faaliyetinde nazarı dikkate alamama hatası oldugu apaçık bir biçimde ortadadır.
Degerlendirme ve SonuçKur’ân-ı Kerim evrensel ve ilahi hitabını tüm muhataplarına kelimelerle
anlatmaktadır. Dolayısıyla Kur’ân’ın dünya ve insan hakkında görüsünü ortaya
çıkarması bakımından vazgeçilemez yapı tasları mesabesinde olan kelimelerine,
odak kavramlar26 denilmektedir.
Modern psikolojide kelimelerin sahip olabilecegi çagrısım gücü ve psikolojik
etkiden söz edilmektedir. Kelimeler kupkuru topraklara düsen yagmur damlaları gibi
ruhları etkilemekte ve canlandırmaktadır. Bu anlamda dikkatle seçilmis kelimelerde
öylesine bir ima gücü vardır ki o kelimeleri algılamaya çalısmak bize ilgili esyanın
kendinden daha canlı ve güçlü fikirler ilham etmektedir, yani kavramlar çok karmasık
bir halde girift ve toplumsal-kültürel varlıklardır27.
Daha önce belirtildigi üzere herhangi bir metni anlama ve anlamlandırma
etkinliginde kavramların bilinmesinin çok önemli bir ilkedir. Bu husus, dini nasslar için
diger beseri metin ve ürünlere göre daha büyük bir öncelik arz etmektedir.
Kelimelerin dıs dünyayı algılamada etkin dilsel araçlardır. Bir baska ifadeyle
kelimeler, hissettiklerimizi, inandıklarımızı baskalarıyla paylasma ve nesnel kılmanın
temel ögeleridir. Çünkü kavramlar insanoglunun en önemli iletisim vasıtalarıdır28.
Kur’ân’ın dogru bir biçimde anlamlandırılmasının, bir bakıma kullandıgı odak
kavramlar ve anahtar kelimelerinin sahih olarak anlasılmasına baglı oldugu29
evrensel gerçegini burada vurgulamak mümkündür.
1 Klasik mantık disiplini açısından kavramın tanımı ve kavramlar-arasındaki çesitli iliskiler sistemiyle
ilgili genis bilgi için bkz. Öner, Necati, Klasik Mantık, A.Ü..F.Yay., 5.bsk., Ankara-1986, s. 14-21; krs.a.mlf., “Kavram”, Felsefe Yolunda Düsünceler içinde, M.E.B.Yay., stanbul-1995, s. 118-124.
2 Bkz. Izutsu, Toshihiko, Kur’an’da Allah ve 3nsan, çev. Süleyman Ates, Yeni Ufuklar Nesr., stanbultsz.,
s. 5-11 (Çevirenin Önsözü), 18-25, 26-32; krs. a.mlf., God and Man in the Koran-Semantics of
the Koranic Weltanschauung, The Keio Institute of Cultural and Linguistic Studies Press., Tokyo-
1964, s. 15-17, 18-20.
3 Koç, Turan, “Kur’an Dili Açısından Söz–Anlam liskisi”, Kur’an ve Dil–Dilbilim ve Hermenötik–
Sempozyumu, 17-18 Mayıs 2001, Y.Y.Ü..F., Van-2001, s. 19-20; Kırca, Celal, “Kur’an’ı Anlamada
Dil Problemi”, Kur’an Mesajı, 1998/9, s. 34-35.
4 Daha genis bilgi için bkz. Paçacı, Mehmet, “Anlama (Fıkh) Usulüne Dair”, 3slami Arastırmalar, 1995, 8/2, s. 85-87; Kırca, 3limler ve Yorumlar Açısından Kur’an’a Yönelisler, Tugra Nesr., stanbul-1993, s.294-295; Albayrak, Halis, Kur’an’ın Bütünlügü Üzerine–Kur’an’ın Kur’an’la Tefsiri, Sule Yay., 2.bsk.,İstanbul-1993, s. 50-52, 56, 84; a.mlf., Tefsir Usulü–Yöntem, Ana Konular, İlkeler, Teklifler, Sule Yay., İstanbul-1998, s. 11-13, 123-129; Özsoy, Ömer, Sünnetullah–Bir Kur’an İfadesinin
Kavramlasması, Fecr Yay., Ankara-1994, s. 15, 27-32; Serinsu, Ahmet Nedim, Kur’an Nedir?–
3nsanın Anlam Arayısı, Sule Yay., 2.bsk., stanbul-1999, s. 11-17, 23-28; a.mlf., Kur’an’ın
Anlasılmasında Esbab-ı Nüzul’ün Rolü, Sule Yay., İstanbul-1994, s. 27-57, 156-171; Görmez,
Mehmet, Sünnet ve Hadisin Anlasılması ve Yorumlanmasında Metodoloji Sorunu, T.D.V.Yay.,
Ankara-1997, s. 137 vd..
5 Ebu Zeyd, Nasr Hamid, Mefhumu’n-Nass–Dirase fi ‘Ulumi’l-Kur’an, Kahire-1990, s. 27 vd., 271; krs.a.mlf., 3lahi Hitabın Tabiatı–Metin Anlayısımız ve Kur’an 3limleri Üzerine, çev. M. Emin Masalı,
Kitabiyat, Ankara-2002, s. 21, 47 vd., 291.
6 Daha genis bilgi için bkz. el-Gazali, Ebu Hamid, 3hyau ‘Ulumi’d-Din, Daru hyai’l-Kutubi’l-‘Arabiyye,
Beyrut-tsz., I, 99, 290; ez-Zerkesi, Bedruddin Muhammed b. ‘Abdillah, el-Burhan fi ‘Ulumi’l-Kur’an,
tahk. Muhammed Ebu’l-Fadl brahim, Daru’l-Ma’rife, 2.bsk., Beyrut-tsz., II, 154, 169-170; bn ‘Asur,
Muhammed et-Tahir, Tefsiru’t-Tahrir ve’t-Tenvir (Mukaddimetu’t-Tahrir ve’t-Tenvir), ed-Daru’t-
Tunusiyye li’n-Nesr, Tunus-1984, I, 34, 95-97; Kılıç, Sadık, “En deal Tefsir En Gerçekçi Tefsirdir”,
3slam’da Sembolik Dil içinde, nsan Yay., stanbul-1995, s. 27-48; a.mlf., “Dil ve nsanın Tarihselligi
Baglamında Dini Metin”, Kur’an ve Dil–Dilbilim ve Hermenötik-Sempozyumu, 17-18 Mayıs 2001,
Y.Y.Ü..F., Van-2001, s. 95-105; Eroglu, Ali, Tarihte Tefsir Hareketi ve Tefsir Anlayısları, Ekev Yay.,
Erzurum-2002, s. 123-136; Hacımüftüoglu, Nasrullah, “Kur’an’ı Yorumlamada Dilin Gücü: Dil,
Edebiyat ve Edatlar Baglamında Bazı Ayetlerin Hermenötik Analizi”, Ekev Akademi Dergisi-Sosyal
Bilimler, 2001/2, s. 7-31; nam, Ahmed, “Hermenötik’in Anlam Dünyamızdaki Tekabülleri: Mana,
Te’vil ve Tefsir”, Kur’an ve Dil-Dilbilim ve Hermenötik-Sempozyumu, 17-18 Mayıs 2001, Y.Y.Ü..F.,
Van-2001, s. 81-92; sler, Emrullah, “Secde Kelimesi ve Türkçeye Çeviri Sorunu”, 3slamiyat, 1998,
1/3, s. 105-115; a.mlf., “Fitne Katilden Beter mi?–Fitne Kelimesi ve Türkçeye Çeviri Sorunu”,
3slamiyat, 1999, 2/2, s. 137-153; a.mlf., “Çokanlamlılık, Anlam Daralması ve Kur’an’ın Türkçe
Çevirilerinde Yapılan Yanlıslar”, Kur’an ve Dil-Dilbilim ve Hermenötik-Sempozyumu, 17-18 Mayıs
2001, Y.Y.Ü..F., Van-2001, s. 385-397; Kur’an-ı Kerim Tefsiri 3stisari Toplantı Notları, 11-12 Haziran
1994, D..B.Yay., Ankara-1995, s. 7 vd.; Demir, Sehmus, Kur’an’ın Yeniden Yorumlanması-Batı’yla
Münasebetin Kur’an Yorumuna Yansımaları, nsan Yay., stanbul-2002, s. 118-127, 150-160; Erten,
Mevlüt, Nass-Yorum 3liskisi, (Basılmamıs Doktora Tezi), A.Ü.S.B.E., Ankara-1998, s. 49-50, 68-80.
7 Günümüzde yogun olarak yasanan kavram kargasasına düsmemek için ilgili kavramın seçikligi ile
açıklıgının, her zaman herkeste aynı olan yönü ile hem fertlere hem zamana göre degisen yönünün
bilinmesi ve maksudun, muhataplara iletilmesi açısından çok önemli bir husustur. Binaenaleyh bir
kavramda degismeyen onun seçikligi, degisen ise açıklıgıdır. Bkz. Öner, “Kavram”, s. 118-119.
8 Bkz. bn ‘Asur, I, 44-45.
9 Dilbilim ve Anlambilimi açısından çok-anlamlılık olgusu hakkında bkz. Aksan, Dogan, Anlambilimi ve Türk Anlambilimi (Ana Çizgileriyle), A.Ü.D.T.C.F.Yay., Ankara-1971, s. 76 vd.; Kur’an
kavramlarındaki çok-anlamlılık/el-Vucuh boyutlarına dair genis bilgi için bkz. ez-Zerkesi, I, 102-103;
sler, “Çokanlamlılık, Anlam Daralması ve Kur’an’ın Türkçe Çevirilerinde Yapılan Yanlıslar”, s. 385-
397; Cerrahoglu, smail, Tefsir Usulü, T.D.V.Yay., 5.bsk., Ankara-1985, s. 184-186; Çetin, Osman,
“Kur’an’da Vucuh ve Nezair”, Diyanet Dergisi, 1989, XXV/3, s. 97-106; Turgut, Ali, Tefsir Usulü ve
Kaynakları, .F.A.V.Yay., stanbul-1991, s. 201 vd.; Eroglu, Kur’an Tarihi ve Kur’an 3limleri Üzerine,
Ekev Yay., Erzurum-2002, s. 264-268; Gezgin, Ali Galip, Tefsirde Semantik Metod ve Kur’an’da
‘Kavm’ Kelimesinin Semantik Analizi, Ötüken Nesr., stanbul-2002, s. 145-146, 150-153, 164-167.
10 bn ‘Asur, I, 95-97; el-Huli, Emin, Kur’an Tefsirinde Yeni Bir Metod, çev. Mevlüt Güngör, Kur’an
Kitaplıgı Yay., stanbul-1995, s. 84-90; Kur’an-ı Kerim Tefsiri 3stisari Toplantı Notları, s. 76-77, 96,
154-156.
11 Daha genis bilgi için bkz. Yılmaz, Hasan, Kur’an Kelime ve 3fadelerini Anlamada Kavram Tefsiri ve Semantik Analiz Yöntemi, (Basılmamıs Doktora Tezi), A.Ü.S.B.E., Erzurum-2003, s. 109-126.
12 Kırca, “Kur’an’ı Anlamada Dil Problemi”, s. 38-42, 54-60.
13 Condon, John C., Kelimelerin Büyülü Dünyası-Anlambilim ve 3letisim, çev. Murat Çiftkaya, nsan
Yay., 2.bsk., stanbul-1998, s. 35, 129-130; Palmer, F.R., Semantik-Yeni Bir Anlambilim Projesi, çev.
Ramazan Ertürk, Kitabiyat, Ankara-2001, s. 31-43, 75 vd..
14 Özler, Mevlüt, 3slam Düsüncesinde Ehl-i Sünnet Ehl-i Bid’at Adlandırmaları, Ekev Yay., Erzurum-
2001, s. 7-8.
15 Ebu Zeyd, Mefhumu’n-Nass, s. 27 vd.; krs. a.mlf., 3lahi Hitabın Tabiatı, s. 19-20, 47 vd.
16 Bkz. Ullmann, Stephen, Semantics–an Introduction to the Science of Meaning, Basil Blackwell
Press., New York-1964, s. 54-55; Palmer, s. 15, 48; Guiraud, Piérré, Anlambilim, çev. Berke Vardar,
Multilingual Yay., 3.bsk., stanbul-1999, s. 42; Aksan, s. 55, 59-60; Vardar, Berke ve digerleri,
Açıklamalı Dilbilim Terimleri Sözlügü, A.B.C.Kitabevi Yay., 2.bsk., stanbul-1998, s. 224.
17 Condon, s. 132-135; es-Sa’ran, Mahmud, ‘Ilmu’l-Luga, Mensuratu Haleb, Dımesk-1994, s. 263 vd..
18 Dil-dısı göstergeler ve dil-ötesi siyak (siyaku’l-hal, context of situation) hakkında genis bilgi için bkz. es-Sa’ran, s. 310-313.
19 Özsoy, Sünnetullah, s. 26, 33-34.
20 Daha genis bilgi için bkz. el-Huli, s. 80-90; bn ‘Asur, I, 18-20; Cebeci, Lütfullah, “Kur’an’ın
Anlasılmasına Dogru”, Kur’an Sempozyumu , Zaman Gazetesi Yay., stanbul-1989, s. 143 vd.;
Simsek, M. Said, Günümüz Tefsir Problemleri, Kitap Dünyası Yay., Konya-tsz., s. 28 vd.; Kırca,
3limler ve Yorumlar Açısından Kur’an’a Yönelisler, s. VIII, 2, 290-295; a.mlf., “Kur’an’ı Anlamada Dil
Problemi”, s. 34-60; Albayrak, Tefsir Usulü, s. 143-147; Paçacı, “Kur’an’da Dil ve Varlık Alanları”, II.
Kur’an Sempozyumu, Bilgi Vakfı Yay., Ankara-1996, s. 123 vd.; Çelik, Ahmet, Kur’an Semantigi
Üzerine, Ekev Yay., Erzurum-2002, s. 3.
21 lgili ayetler için bkz. Nahl, 103; Yusuf, 1-2; brahim, 4; Zuhruf, 1-3; Su’ara, 195; Ra’d, 37; Zümer,28; Fussilet, 3, 44; Sura, 7; Ahkaf, 12; Taha, 113; Sad, 29; Duhan, 58.
22 Watt, W. Montgomery, Modern Dünyada 3slam Vahyi, çev. Mehmet S. Aydın, Hülbe Yay., Ankara-1982, s. 47.
23 Daha genis bilgi için bkz. Demir, Sehmus–Yılmaz, Hasan, “Kur’ani Konu, Kavram ve Sure Tefsirine Metodik Bir Yaklasım”, Ekev Akademi Dergisi-Sosyal Bilimler, 2003/14, s. 113-124.
24 Bu kelime Antik dönemde bildirme, açıklama ve çeviri yapma sanatı olarak anlasılmıstır.
Binaenaleyh bu yeni yöntemi epistemolojik ve metodolojik açıdan incelemek gerekmektedir. Çünkü
hermeneutik yöntemi neticede bir yorumlama sanatı olup, bu yöntemin içerisinde Kur’an’a ve tefsir
ilmine uygulanabilecek çesitli yönler bulmak mümkündür. Bu baglamda ilgili yöntemden tefsir
arastırmalarında bir anlama ve yorumlama ugrasısı olarak mümkün oldugu oranda
yararlanılabilecegi kanaatini tasımaktayız. Fıkıh usulü ve tefsir usulü disiplinlerinin ulastıgı verilerden istifade ederek, modern metotlara kavusmak mümkündür. nsanlıgın tarihsel yürüyüsü bir bakıma hep bir anlama dogru kaymaktadır. nsan teki, “Rabbine dogru bir çırpınıs ile çırpınmaktadır ve O’nunla mülaki olacaktır” (nsikak, 6). Kim bilir belki de o, Rabbine mülaki oldugu zaman insanın
anlam arayısı bitecektir. Zira, “sırların açıklanacagı gün,” (Tarık, 9) dür o gün. nsanın mutlak varlıga
ulastıgı, her seyin apaçık ve asikar oldugu o günde artık yorumun yorumlamaya medar bir nesnesi
kalmayacak, kim bilir belki de bütün mütesabihler, muhkem anlamlara dönüsecektir. Su halde yorum “o güne” kadar; “yevm’ut-telak’a” (kavusma günü) (Gafir, 15) kadar; yani insanın, Tanrı’ya akacagı güne kadar devam edecektir. Bu yöntemin, lahiyat alanında kullanımıyla alakalı daha genis bilgi için bkz. Özcan, Zeki, Teolojik Hermenötik, Alfa Yay., stanbul-1998, s. 5-7, 10-12, 116-118; Göka, Erol-Topçuoglu, Abdullah-Aktay, Yasin, Önce Söz Vardı: Yorumsamacılık Üzerine Bir Deneme, Vadi Yay., Ankara-1996, s. 11-13, 25-28, 43; Göktürk, Aksit, Sözün Ötesi, nkılap Kitabevi Yay., 2.bsk.,İstanbul-1998, s. 104, 116, 189; Gadamer, Hans–George, “Hermeneutik”, Hermeneutik
(Yorumbilgisi) Üzerine Yazılar içinde, derl.ve çev. Dogan Özlem, Ark Yay., Ankara-1995, s. 11-28;
Kılıç, “Nesnellikle Öznellik Arasında Yorum”, s. 103-114; Albayrak, Tefsir Usulü, s. 131-148; nam, s.
81-92; Demir, s. 117-149, 150-157; Erten, s. 68-80; Özsoy, “Kur’an Hitabının Tarihselligi ve Tarihsel Hitabın Nesnel Anlamı Üzerine”, 3slami Arastırmalar, IX, 1996/1-4, s. 135-143; Gezgin, s. 92-101.
25 Daha genis bilgi için bkz. Albayrak, Kur’an’ın Bütünlügü Üzerine, s. 44-52; Ünver, Mustafa, Kur’an’ı Anlamada Siyakın Rolü-Bütünlük Üzerine, Sidre Yay., Ankara-1996, s. 73, 110-113, 128 vd.;
Soysaldı, H. Mehmet, Kur’an’ı Anlama Metodolojisi, Fecr Yay., Ankara-2001, s. 115-158; Rickman,
H.P., Anlama ve 3nsan Bilimleri, çev. Mehmet Dag, Etüt Yay., 2.bsk., Samsun-2000, s. 15-17, 18,
118.
26 Bkz. Izutsu, Kur’an’da Allah ve İnsan, s. 32-46.
27 Çelik, Muhammed, Kur’an Kur’an’ı Tanımlıyor, Sule Yay., stanbul-1998, s. 14-16.
28 Bkz. Condon, s. 35, 129; Palmer, s. 31-43, 75-110.
29 er-Ragıb el-Isfahani, Huseyn b. Muahmmed, Mufredatu Elfazi’l-Kur’an, nesr. Safvan Adnan Davudi,Daru’l-Kalem, Dımesk-1992, s. 54-55; Bu hususla ilgili genis bilgi için bkz. Abduh, Muhammed.KAYNAK: Atatürk Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi Dergisi, sayı: 22, Erzurum, 2004 228