Bismillahirrahmanirrahim
Muhterem üstaz Mahmud Sâmi Ramazanoğlu (k.s.) hazretleri son devrin büyük Allah dostlarındandır. İslâm'ı tebliğde haliyle, kaliyle çevresine ışık saçmış, örnek insanlar yetiştirerek arkasında iz bırakmış bir melek sîmâ zât ve bir güzel insandır. O büyük Allah dostu, hayatın içindeki güzel davranışlarıyla, ibadet ve taatındaki derin huşuuyla ve sözlerindeki tatlılıklarıyla Allah'a güzel kul olabilmenin yolunu öğretmiştir. Eserleriyle, sohbetleriyle, mektuplarıyla çevresini aydınlatmış ve güzel insanların yetişmesine vesile olmuştur. Yaklaşık elli sene evvel bir sevdiğine yazmış olduğu ve burada ilk defa yayınlayacağımız mektub, o büyük Allah dostunun edeb, nezâket, nezâhet ve tebliğdeki hassasiyetini göstermesi bakımından bizlere ne güzel bir hatıradır.
20 Recep 1377 h. (1957 m.) tarihinde merhum Muammer Yaşar Olkun Bey'e yazmış oldukları mektubu manevi bir reçete olması niyazıyla okuyucularımıza sunmaktayız.
Mektubun orjinal metnini karşı sayfada sunuyoruz.
Muammer Yaşar Efendiye...
Esselâmü aleyküm:
Mektubunuzu aldım, meâlini okudum, Hak ve salah yolunu taharrî hususundaki alâkanıza memnun oldum. Cenab-ı Hak muvaffak bil-hayr buyursun. Amin.
Yazınızda bildirdiğiniz vechile rüyanızda işaret olunduğu üzere evvelâ "istiğfar" tavsiye olunuyor ki, bu bir hakikattir.
Çünki hadis-i şerifte buyurulduğu üzere; bir kimse "estağfirullah" tesbihine kalbde nedâmet, rikkat ve ihlâs ile Cenâb-ı Hakk'ın huzûr-u mânevîsi'nde bulunduğunu mülâhaza ile ve -bilhassa seherlerde- devam ederse Cenâb-ı Allah o kimsenin gamlarını feraha, mudâyakasını vüs'ate, tebdil ile min haysü la yahtesip yani ummadığı bir taraftan kendisini merzuk kılacağı beyan buyurulmuştur. Bilakis amel ve ibadetinde kusur edenler hakkında da hadis-i şerif'te buyurulduğu üzere; "Vezâifi ubûdiyeti îfâda kusur edenleri Cenab-ı Hakk gam ve kedere mübtelâ kılar." buyurulmuştur. Binaenaleyh bir mü'min gerek dünyevi çalışma vazifesinde ve gerekse mükellef olduğu ubûdiyyet vezâifinde dikkat etmesi pek ehem ve elzemdir.
1- Şu halde zahirî hizmette kazancın helal lokmadan olmasına dikkat etmek lâzım olduğu gibi şüpheli lokmalardan da ihtirazen, karma karışık ve rastgele her lokmayı yemekten sakınarak taamı tıyb olmasına ehemmiyetle riayet şarttır. 2- Keza lisanını da hatalı kelamdan ve bilhassa münfail olduğu yani asabiyyet geldiği zamanlarda kazm-ı gayz ile, sukut ile amel etmesi de pek ehemdir. Çünki hadis-i şerifte buyurulduğu üzere Benî Adem'in başına gelen günahların ekserisi lisanından olduğu buyurulmuştur. Keza selâmetini arzu edenler, lisanlarını hıfz eylesun buyurulmuştur.
3- Dünyevî mübtelâ olduğu sıkıntılarda gerek mal, evlad ve ıyal cihetinden olsun- sabır ile mü'minin kendisini kusurlu bilerek Cenâb-ı Mevlâ azze ve celle hazretlerine tefvîz-i umûr edüp dua ve ibadetlerine ve bilhassa önümüzdeki Beraat gecesi ve Ramazan-ı Şerif'in hâsseten aşr-ı ahîrinde Kadir gecesi'ni taharrî ile alâ kaderil-istitaa ibadetle ihyaya bu şerefli günleri fırsat ve ganimet bilerek gaflet etmemek lâzımdır.
Heman Hadi-i Mutlak Allah-u zül-Celâl hazretleri cümlemizi selâmet ve saâdet-i dâreyne mazhar buyursun.
Amin..
Ve âhiru da'vânâ eni'l-hamdülillâhi rabbil âlemin.
20 Recep 1377 / SÂMİ
|