Sufiforum.com

2009'da başlayan SUFİFORUM'da İslam; İslam Tasavvuf Geleneği ile ilgili her türlü güncel ya da 'eskimez' konular yer almaktadır. İçerik yenilemeleri tasavvuf.name sitesinden sürdürülmektedir. ALLAH YÂR OLSUN.

Giriş |  Kayıt




Yeni başlık gönder Bu başlık kilitlenmiştir mesajlarınızı düzenleyemez veya cevap gönderemezsiniz.  [ 15 mesaj ]  Sayfaya git 1, 2  Sonraki
Yazar Mesaj
 Mesaj Başlığı: Eleştiri İçeren Hikmetler
MesajGönderilme zamanı: 02.03.09, 14:19 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 21.12.08, 12:25
Mesajlar: 641
Eleştiri İçeren Hikmetler

71. 119. 120. 129. 147. 157. 193. 194. 195.

_________________
"Bismillah dep beyan eyley hikmet aytıp
Taliblerge dürr ü gevher saçdım mena..."


Hazret-i Pîr-i Türkistan Hoca Ahmed Yesevî [ Qaddesallahu Teala Sırrahul-Azîz ]


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Eleştiri İçeren Hikmetler
MesajGönderilme zamanı: 02.03.09, 14:20 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 21.12.08, 12:25
Mesajlar: 641
71. HİKMET

Hoş görmemekte alimler sizin dediğiniz Türkçe'yi
Ariflerden işitsen açar gönül ülkesini
Ayet hadis anlamı Türkçe olsa uygundur,
Anlamına yetenler yere koyar börkünü...

Kadı, müftü, mollalar şeriatın yolunu
Arif aşık almıştır tarikatın arkını
Amel işleyen alimler dinimizin çırağı,
Burak biner mahşerde eğri koyar börkünü...

Amel eylese alimler dini ve ayın aydınlığı
Görse olur onların görklü yüzünün rengi...
Amel işlemeyip "zâhir" ilmini bilmeyip kalanlar,
Arkasına yükler kırk eşeğin yükünü...

Hocayım deyip laf vurma bu dünya dayanıksız
Biliyorum diye söylemesin gönüldeki çirkini
Yol göstericidir Hoca Ahmed marifetin gülistanı
Sözler sözü gerçek açar gönül ülkesini...

Miskin, zayıf Hoca Ahmed yedi ceddine rahmet,
Farsça dilini bilerek güzel söylemekte Türkçe'yi...

_________________
"Bismillah dep beyan eyley hikmet aytıp
Taliblerge dürr ü gevher saçdım mena..."


Hazret-i Pîr-i Türkistan Hoca Ahmed Yesevî [ Qaddesallahu Teala Sırrahul-Azîz ]


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Eleştiri İçeren Hikmetler
MesajGönderilme zamanı: 02.03.09, 14:21 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 21.12.08, 12:25
Mesajlar: 641
119. HİKMET

Ey gönül işledin günah asla pişman olmadın
Sufiyim deyip laf edip yarin talibi olmadın
Yazık ömrün geçti bir an giryan olmadın
Sufi-nakş oldun veli, asla müslüman olmadın

Sufilik öyle midir daima işin gaflet ile
Tesbih tanesi elinde dillerin gıybet ile
"Çilpeç sellesi" vurursun kötü nefs izzet ile
Sufi-nakş oldun veli asla müslüman olmadın

Sufi olsan saf ol ki suç ve isyan olmasın
İbadet-takva eyleyip gönlün perişan olmasın
Can ve gönülde ağla ki mahşerde yalan olmasın
Sufı-nakş oldun veli, asla müslüman olmadın

Sufılik şartıdır geceleri kalkıp kan ağlamak
Her cefaya sabrederek belini sağlam bağlamak
Allah isteklisi olup her iyi sözü söylemek
Sufi-nakş oldun veli, asla müslüman olmadın

Ey sufi ibadet eylersin hepsi kibir ve riya
Can ve gönül dünyaya mağrur dillerinde ah-vah
Can verirken olacağın iman nurundan ayrı
Sufi-nakş oldun veli, asla müslüman olmadın

Sufı olmayıp neylesin evde yapacak işi yok
Sufılik iddiası eder halka vermeğe aşı yok
Ah-vah derler yine gözünde damla yaşı yok
Sufi-nakş oldun veli, asla müslüman olmadın

Sufı olup nefs için her dem kapıya bakasın
Adak alıp geldi mi deyip her dem kişiye bakarsın
Allah’ın lanetini boynuna her dem takarsın
Sufi-nakş oldun veli, asla müslüman olmadın

Sufıyim deyip söz edersin söz ve figanın hani
Aşk-ı surh ve gözünden akan kanlı yaşın hani
Mükemmel mürşid-i kamil yol göstericin hani
Sufi-nakş oldun veli, asla müslüman olmadın

Ey sufi gamsız yürürsün tesbih tanesi alıp
Dünyaya mağrur olup din işini arkaya atıp
Kork şimdi kork şimdi Allah’a yalvarıp
Sufi-nakş oldun veli, asla müslüman olmadın

Sufi olup mal almak için eyledin savaş
Zâhirin sufi gibidir bâtının uygun değil
Ey habersiz, ey habersiz mahcupsun ezel gününden
Sufi-nakş oldun veli, asla müslüman olmadın

Tesbih tanesini alıp halk gözüne iyi sufisin
Kötü nefsin önünde tersa, cühûdun birisin
Kulluk eyleyin Hakk'a yoksa segi kufisin
Sufi-nakş oldun veli, asla müslüman olmadın

Ey sufi öz tavrına yalnız Allah'a kulsun
Aslına baksan eğer alem içinde birsin
Günahkar ve hatalı hem asi ve mahcupsun
Sufi-nakş oldun veli, asla müslüman olmadın

Ey sufi kıldın muhabbet davasını divane ol
Mal ve mülk evbarkdan geç ve ilgisiz ol
Kim Allah diye söylese bin dönüp pervanesi ol
Sufi-nakş oldun veli, asla müslüman olmadın

Ey sufi aşk davasını eyle herşeyden bizar ol
Uykuyu eyleyip haram geceleri kalkıp uyanık ol
Derdi yok dertsizi görsen kaç ve uzak ol
Sufi-nakş oldun veli, asla müslüman olmadın

Ey Ahmed sen sufi olsan sufilik kolay değil
Hakk Rasulü sufi olup dünya malını sevmiş değil
Dünyayı seven kişi şüphesiz bilin insan değil
Sufi-nakş oldun veli, asla müslüman olmadın...

_________________
"Bismillah dep beyan eyley hikmet aytıp
Taliblerge dürr ü gevher saçdım mena..."


Hazret-i Pîr-i Türkistan Hoca Ahmed Yesevî [ Qaddesallahu Teala Sırrahul-Azîz ]


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Eleştiri İçeren Hikmetler
MesajGönderilme zamanı: 02.03.09, 14:21 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 21.12.08, 12:25
Mesajlar: 641
120. HİKMET

Aşıklığın davasını güden kişi
Maşuk'undan zerre gafil olduğu yok
Aşk incisi dipsiz deniz içinde gizli
Candan geçmeyince o inciden aldığı yok

İnci alır dalgıç eğer candan geçse
Tutkun olup aşk şarabını her kim içse
Nice aylar nice günler eğer geçse
Aşkın gülü açılıp asla solduğu yok

Aşık olup bulayım desen Hakk'ın yolunu
Saklayasın sen aşk bağında sırların gülünü
Sıkıntı ile sınar imiş iyi kulunu
Gerçek aşığın ondan günlünün kaldığı yok

Sıkıntının deryasında çalkalanası
İlim ve amel, söz ve işler şevk ölgüsü
Bu denize kim girerek kim çıkası
Aşık kulların maşuğundan kaldığı yok

Kul Hoca Ahmed kabul eyledi gizliliği
Kabul eyledi aşk ateşinde yanmaklığı
Canını verip satın aldı yanmaklığı
Gerçek sözümdür asla onun yalanı yok...

_________________
"Bismillah dep beyan eyley hikmet aytıp
Taliblerge dürr ü gevher saçdım mena..."


Hazret-i Pîr-i Türkistan Hoca Ahmed Yesevî [ Qaddesallahu Teala Sırrahul-Azîz ]


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Eleştiri İçeren Hikmetler
MesajGönderilme zamanı: 02.03.09, 14:22 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 21.12.08, 12:25
Mesajlar: 641
129. HİKMET

Nafile oruç tutar halklara şeyhlik satar
İlmi yok amadan beter ahir zaman şeyhleri
Beline kuşak bağlar özünü adam sanır
Arasat’da bırakılır ahir zaman şeyhleri

Başına sarık vurur ilmi yok neye yarar
Oku yok yayını çeker ahir zaman şeyhleri
Alayından al eyler muameleni mal eyler
Sahibsiz ömrünü yel eyler ahir zaman şeyhleri

Şeyhlik uludur Hazret’e ulaştıran iştir
Aş vermez bağrı taştır ahir zaman şeyhleri
Miskin Ahmed neredesin Hakk yolunda ne edesin
İlmin yok ne haldesin ahirzaman şeyhleri...

_________________
"Bismillah dep beyan eyley hikmet aytıp
Taliblerge dürr ü gevher saçdım mena..."


Hazret-i Pîr-i Türkistan Hoca Ahmed Yesevî [ Qaddesallahu Teala Sırrahul-Azîz ]


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Eleştiri İçeren Hikmetler
MesajGönderilme zamanı: 02.03.09, 14:23 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 21.12.08, 12:25
Mesajlar: 641
147. HİKMET

Ahir zaman şeyhlerinden söz edeyim,
İman-İslam bilmeden şeyhlik kılar imiş,
İlim öğrenmez, amel eylemez, ma’na anlamaz,
Ahiretde kara yüzlü olur imiş.

Şeyhim diye mihrab içre otururlar
Halka içre halka zahmet yetirirler
Hay u Hu deyip sermestliğin bildirirler
Öyle cahil nasıl şeyhlik kılar imiş.

Böyle şeyhin kıyametde yüzü kara,
Nâdânlıkda şeyhlik eyler, işi riya,
Mahşer günü rezil olur, gözü âma
Evvel-ahir delâlette olur imiş.

Şeyh olmağa cem’ül-cem en alt makam,
Hazır olub, uyanık olsan daima,
Pir hizmetini nice yıllar etse tamam,
Yok ise, dâl u muzill olur imiş.

Cahil şeyhler kulak, kuyruksuz eşek olur,
Himmetleri dünya malını yığar olur,
Cemaati yoldan azdırıp gider olur,
Öyle şeyhler hayvanattan beter imiş.

Özlerini halklar ara tutsa ulu,
Batınları içre yoktur zerre füru,
Ben yüceyim deyip yürüyenlerin yeri tamu
Cehennem içre acı azab çeker imiş.

Ayıbını dese, öfkelenip çıkışırlar,
Kendini bilmeden yanlış işe yürürler
Kara yüzlü mahşer günü duruşurlar
Nedâmette başı donup yürür imiş.

Ey mü’minler, işte o şeyhin beyanını,
Ben söyleyim, güzel dinleyin âyânını,
Kıyametde yüklenir mürid günahını,
Sırat üzre titreyip-sallanıp durur imiş.

Böyle şeyhin aklına deyin ahmak,
Körlükle şeyhlik eylermiş mutlak.
Batın içre ona değer daim tokmak,
Kıyamette hasret kılıp yürür imiş.

Gerçek şeyh olsa, dünya malını sevmez, bilin,
Vücudu girse, cehennem içre yanmaz, bilin,
“Allah” deyip geceleri uyumaz, bilin,
Yüzünü görsen, dolunay gibi olur imiş.

Elini tutsan dünya değeri gönülden gider,
Halkasında ben-benlik cümle gider,
Nazar eylese, iki alem işin biter,
Öyle mürşid lâ-mekânda yürür imiş.

Şeyhlik adını ona eylemektir vebal.
Can verirken imanına korku ve zeval.
Ahirette ona o her dem azab,
Rahman Melikim, böyle kuldan bizâr imiş.

Adem isen, doğru yolda yürüye gör,
Peygamberin kılmışların kıla gör,
Can u dilde tabiatın diye gör,
Bu yolu yürüyen maksuduna yeter imiş.

Kul Hoca Ahmed, eğer olsa aklın selim,
Kuru ateşe tekke kılmak büyük intikam.
Tevbe kılsan, eğer kabul eyler Rahim,
Tevbe eylesen, Huda rahmet eyler imiş.

_________________
"Bismillah dep beyan eyley hikmet aytıp
Taliblerge dürr ü gevher saçdım mena..."


Hazret-i Pîr-i Türkistan Hoca Ahmed Yesevî [ Qaddesallahu Teala Sırrahul-Azîz ]


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Eleştiri İçeren Hikmetler
MesajGönderilme zamanı: 02.03.09, 14:24 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 21.12.08, 12:25
Mesajlar: 641
157. HİKMET

Aşksız yürüyüp taat kılar Nâdân zahid,
Tuzsuz aş gibi taatinin mezesi yok,
Aşıkım deyip dava kılar yalan aşık,
Vallah-billah, gerçek aşıkın hevası yok.

Aşk ateşinde yakılıp-yanıp taat kıl,
Akil isen, ağlamayı adet kıl,
Geceleri donup, mihnet çekip, rahatı bırak,
Mihnet çekmeden sana yüce lütfu yok.

Halk içinde taat eyledin, hepsi riya,
Ey zahid, eylediğin işin hepsi heva,
Hiç faydası yok işbu taat, belki riya,
Böyle işe Hak’kın asla rızası yok.

Pinhan yürüyüp taat kıl, Hüda bilsin,
Göz yaşını derya kıl, rahmi gelsin,
Ondan sonra Hak derdine deva kılsın,
Ey dostlar, göz yaşının riyası yok.

Tesbih, tehlil işte bunların hevası var,
Tanla varsa yüz bin afet-belasi var,
Yaşdan olan bütün işin riyası var,
Ağlayıp yürü, göz yaşının riyası yok.

Kul olsan, Hak kahrından korkmaz mısın?
Her gece, seher Nedâmet deyip durmaz mısın?
Dergâhına yaşın döküp varmaz mısın?
Ağlayıp yürü, göz yaşının riyası yok.

Çok Nâdânlar gözyaşının kadrini bilmez,
Hak karşısında gözyaşı gibi tuhfe olmaz,
Tesbih, tehlil gözyaşına denk gelemez,
Ağlayıp yürü, göz yaşının riyası yok.

Bu alemde Hak Mustafa ağlayıp geçmiş,
Ağlamaktan gözlerinin nuru gitmiş,
Ağlayı-ağlayı muradını hasıl etmiş,
Ağlayıp yürü, göz yaşının riyası yok.

Nice yıllar ağlayıp geçti Adem ata,
Ondan sonra rahmeyledi bakıp Allah,
Gözde yaşını kurutmadı Hak Mustafa,
Ağlayıp yürü, göz yaşının riyası yok.

Çok erenler ağlamaktan buldu murad,
Nice asi duasından buldu necat,
Yahşi bilsen, gözyaşıdır ab-ı hayat,
Ağlayıp yürü, göz yaşının riyası yok.

Yedi bin yıl o Ezâzil taat kıldı,
Mağrur olup taatine, heva kıldı,
Riya eyleyip dergâhından kovuldu,
Ağlayıp yürü, göz yaşının riyası yok.

Garib Mansur bir gece, seher çok ağladı,
Halin görüp erenler rahmeyledi,
Ondan sonra Kırklar bakıp şarab verdi,
Ağlayıp yürü, göz yaşının riyası yok.

Yarın olsa kıyamet günü, ey a dostlar,
Peyda olur türlü-türlü alametler,
Yüz bin kaygı, dağ u hasret, Nedâmetler,
Ağlayıp yürü, göz yaşının riyası yok.

İşte o vakitte melaike ferman olur,
Evvel-ahir bütün halkı hazır kılar,
Bir-birinin, yahşi-yaman halin sorar,
Ağlayıp yürü, göz yaşının riyası yok.

Evvel başlayıp has kullardan ulemayı,
Alıb gelir dergâhına işte bunları,
Tanrım der: "Alıb geldiğin tuhfen hani?"
Ağlayıp yürü, göz yaşının riyası yok.

"Durmadan yürüyüp alimlerden ilim öğrendik,
Her ne bildiğimiz ilmimizle amel kıldık,
Ya Kadir a, ulu Zatını anlayıp bildik..."
Ağlayıp yürü, göz yaşının riyası yok.

Allah dedi: "Kulum, bunu yalan dedin,
Ne zaman benim rızam için ilim öğrendin?
Yatsan-kalksan hazır idim, her iş kıldın...
Ağlayıp yürü, göz yaşının riyası yok.

Söyler idin ilim öğrenip ulu olsam,
Halk içinde onca izzet-hürmet görsem,
Dünya yığıp yesem-içsem, oynayıp gülsem..."
Ağlayıp yürü, göz yaşının riyası yok.

Ondan sonra şehidleri alıp gelir,
Dergâhına hepsi bakıp durur,
Alıp gelen tuhfen olsa getir, der,
Ağlayıp yürü, göz yaşının riyası yok.

"Din savaşıp kafir ile vuruş kıldık,
Bazılarını öldürerek gazi olduk,
Bazılarını iman-İslam yola saldık.”
Ağlayıp yürü, göz yaşının riyası yok.

Sonunda bırakmayıp kafir aldı canımızı,
Başı kesip yere döktü kanımızı,
Sarf eyledik hem yolunda malımızı..."
Ağlayıp yürü, göz yaşının riyası yok.

"Ey kulum, bu sözlerin hepsi yalan,
Gönül sırrını benden tutup olmaz pinhan,
Zahir-batın her işindir bana isyan,
Ağlayıp yürü, göz yaşının riyası yok.

Hallerini, bendelerimin, iyi bilirim,
Nerde olsan, senin ile hazırdırım,
Kalbindeki ne ki, kötüyü ben bilirim,
Ağlayıp yürü, göz yaşının riyası yok.

Söyler idin, kafir ile vuruş kılsam,
Vuruş kılıb gazi olup başını alsam,
Hakanların armağanını dolu alsam..."
Ağlayıp yürü, göz yaşının riyası yok.

Ondan sonra alıp gelir zahidleri,
Tanrım der ki: "Alıp geldiğin tuhfen hani?
İzzet-hürmet ile tuttum men sizleri..."
Ağlayıp yürü, göz yaşının riyası yok.

Zahid der: "Rızan için taat kıldık,
Tan atana dek namaz kılıp kıyam durduk,
Gece namaz gündüzleri oruçlu olduk..."
Ağlayıp yürü, göz yaşının riyası yok.

Ne zaman taat kıldın benim rızam için,
Halk içinde izzet-hürmet görmek için,
Halkı yoldan çıkarıp malını almak için,
Ağlayıp yürü, göz yaşının riyası yok.

Ondan sonra zenginleri alıp gelir,
”Dünya malını o kadar sana verdim” der,
”Bana hani alıp getirdiğin tuhfen” der,
Ağlayıp yürü, göz yaşının riyası yok.

Zengin der: "Rızan için hayr kılduk,
Yemek verip yahşilerden dua aldık,
Fakir, miskin, yetimlerin halin sorduk..."
Ağlayıp yürü, göz yaşının riyası yok.

Allah der: "Güzel, kıldın hayr ve seha,
Halk içinde kıldın hepsini, tümü riya,
Riya işi, vallah, kabul kılmam asla...
Ağlayıp yürü, göz yaşının riyası yok.

“İşitip, okuyup alim öğüdünü almadın,
Pinhan yürüyüp hayr ve ihsan kılmadın,
Dünyada hiç rızalığım bulmadın..."
Ağlayıp yürü, göz yaşının riyası yok.

Ondan sonra gelir bütün divanelar,
Hak aşkında can ve tenden biganeler,
Didar arayıp her tarafa yönelenler,
Ağlayıp yürü, göz yaşının riyası yok.

Aşıkları dergâhına alıp varır,
Tümü Hakdan korkup yine ağlayıp durur,
Kadir İzim “tuhfen varsa getir” der,
Ağlayıp yürü, göz yaşının riyası yok.

Aşık der: "Tuhfemiz yok günahtan gayrı,
Kıldığımız daima cürm ve hatadır,
Lütfun ile af etmesen halim berbat,
Ağlayıp yürü, göz yaşının riyası yok.

Tamamı ağlayıp der: "Sen bilirsin,
İzzetin ulu, her ne eylersen, Sen edersin,
Lutf eylesen, yolsuzlara yol verirsin,
Ağlayıp yürü, göz yaşının riyası yok.

Hangi gün ki, bize aşkın düştü, aşık kıldın,
Anlayış ve firaset, aklımızı tümden aldın,
Keyfiyetin kadehini verip şaşkın kıldın,
Ağlayıp yürü, göz yaşının riyası yok.

Allah der: "Aşıklarım, doğru söylersiniz,
Benden korkup bağrınızı kan kıldınız,
Hasret kılıp, gözlerinden yaş döktünüz…”
Ağlayıp yürü, göz yaşının riyası yok.

”Göz yaşından bana iyi armağan olmaz,
Bundan yahşi dergâhıma hediye olmaz,
Meleklerin taatları denk gelemez…”
Ağlayıp yürü, göz yaşının riyası yok.

Göz yaşını şişe üzerine koyup alır,
Melaikler gassal olup, onu yıkar,
Hak teala emri ile onu yıkar,
Ağlayıp yürü, göz yaşının riyası yok.

Gördünüz mü, melaikler, kulumu, der,
Bu aşıkdır, ben mâşukum, bilin, der,
Huriler karşı çıkıp ona selam eder,
Ağlayıp yürü, göz yaşının riyası yok.

Duydun mu, diye aşıklara nida gelir,
Kimi görsen şefaati sen kıl, der,
Gahi cennet, gahi arşa uçub konar,
Ağlayıp yürü, göz yaşının riyası yok.

Huri ve cennet Huda’ya arz eyler,
İşbu aziz kimdir, beyan eyle, der,
Bir saat ki bize konuk olsun der,
Ağlayıp yürü, göz yaşının riyası yok.

Nida gelir İlahımdan: "dostum" dedi,
Bağrı yanıp, yaşını döküp, çok ağladı,
Horlanma, üzüntü, meşakkati rahat bildi,
Ağlayıp yürü, göz yaşının riyası yok.

Ondan sonra Burak, hülle getirirler,
Başına tac, hülle, Burak bindirirler,
Tahtı cennet üzerinesi kondururlar,
Ağlayıp yürü, göz yaşının riyası yok.

Kul olsan, aşka kadem koymaz mısın?
Aşkdan ulu taat yoktur, görmez misin?
Hasret kılıb, bağrın ezip yürümez misin?
Ağlayıp yürü, göz yaşının riyası yok.

Kul Hoca Ahmed aşk derdinden dedi bunu,
Nice ulu kitablardan aldı bunu,
Hasret kılıp, ağlar idi gece-gündüz,
Ağlayıp yürü, göz yaşının riyası yok.

_________________
"Bismillah dep beyan eyley hikmet aytıp
Taliblerge dürr ü gevher saçdım mena..."


Hazret-i Pîr-i Türkistan Hoca Ahmed Yesevî [ Qaddesallahu Teala Sırrahul-Azîz ]


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Eleştiri İçeren Hikmetler
MesajGönderilme zamanı: 02.03.09, 14:25 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 21.12.08, 12:25
Mesajlar: 641
193. HİKMET

Ey şeyh ey, taliblere yolu göster,
Şeriatın beyanını kılmaz mısın?
Tarikatta kılavuzsuz yola girse,
Hakikatin yolların söylemez misin?

Şeyhim diye ulu tuttun özünü daim,
Gönlün kibir ve benlik ile, dilin sâim.
Nefsin için uzun geceler durup kâim,
Okuyup Kur’an hiç özüne gelmez misin?

Şeyhim diye zalimlere hizmet kıldın,
Göz yumarak değerli eyleyip izzet kıldın.
Nimet verse canın ile hürmet kıldın,
Cahil olup zalim sıfat olmaz mısın?

Kur’an anlamını doğru bilmedin heva ile,
Taat kıldın halk içinde riya ile,
Pas basan gönül yoktur ziya ile,
Mana okuyup riya kemerin salmaz mısın?

Fakir olup melameti taşa kılan,
Dünya bırakır ahireti değerli kılan.
Kalb eyvanını halvet kılıp sığınak kılan,
Öyle erin hizmetinde olmaz mısın?

Kul Hoca Ahmed, kime söyledin işbu sözü,
İyi bilirsin, hiç bilmezsin doğru yolu.
Bilir yakın yol bilici kılavuzu,
Ayak tozunu kara yüze sürmez misin?

_________________
"Bismillah dep beyan eyley hikmet aytıp
Taliblerge dürr ü gevher saçdım mena..."


Hazret-i Pîr-i Türkistan Hoca Ahmed Yesevî [ Qaddesallahu Teala Sırrahul-Azîz ]


En son yesevihan tarafından 02.03.09, 14:26 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kere düzenlendi.

Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Eleştiri İçeren Hikmetler
MesajGönderilme zamanı: 02.03.09, 14:25 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 21.12.08, 12:25
Mesajlar: 641
194. HİKMET

Ömrün geçti, ey gafil, zayi burada,
Gaflet gözünü açıp bidar olmaz mısın?
Yatacak yerin dar lahiddir yalnız kabirde,
Ölmeden önce fikrini burada kılmaz mısın?

Acaip yoldur varacak yerin, tehlike sayısız,
Gözetleyiciler daim orada durur hazır,
Himmet kılıp bu dünyadan eyleyip güzar,
Ahiretin hazırlığını kılmaz mısın?

Yürüdün daim şad ve sevinçli, sürur ile,
Mağrur oldun kibir ve heves, gurur ile,
Yedin şüphe-haramları mekruh ile,
Cehennem içre cezasını çekmez misin?

Mü’min denen olur daim tefekkürde,
Fikr eyleyip zikrini söyler uzak gecede,
Olmaz benlik bir zerre vücudunda,
Öyle erin eteğini tutmaz mısın?

Ara yolda peyda olur iki menzil,
Öyle kula eyle burada canını sebil,
Koyar seni iyi yola yürü kabil,
Hizmet kılıb cennet mülkünü almaz mısın?

Can almağa bir gün gelir Melekü’l-mevt.
Ölmeden önce ölüm ile ol ülfet,
Uzak yola azık al, çek riyazet,
İzzet rahatını satıp, horluk almaz mısın?

Aşık olsan, melametten eyle vatan,
Gam mızrağından zahmet eylesin mülk-i beden,
Hem açılsın batınında türlü çimen,
Candan geçip didarını görmez misin?

Rahat bulur mihnet tarafına kadem koyan,
Zayi bırakmaz hizmet kılsan Pir-i muğan,
Hizmet kılmadan dava kılsan tümü yalan,
Kul Hoca Ahmed, pir önünde ölmez misin?

_________________
"Bismillah dep beyan eyley hikmet aytıp
Taliblerge dürr ü gevher saçdım mena..."


Hazret-i Pîr-i Türkistan Hoca Ahmed Yesevî [ Qaddesallahu Teala Sırrahul-Azîz ]


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Eleştiri İçeren Hikmetler
MesajGönderilme zamanı: 02.03.09, 14:26 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 21.12.08, 12:25
Mesajlar: 641
195. HİKMET

Ey dostlar, bu yollardır karanlık,
Şeytan yolunu özden ırak koymaz mısın?
Bend eyleyip şeytan seni azgın eyler,
Hak karşısında yüzü kara olmaz mısın?

Tamah etme Hoca’yım deyip eşiklerde,
Akl yoktur ihlas kılan kişilerde.
Utanma ve haya gitti büyük-küçüklerde,
Ahir zaman nişanesini bilmez misin?

Şeyhim diye marifeti kıldı beyan,
Zahir-batın , evvel-ahir kılsa âyân.
Şahin benzeri ruhu onun eylese uçuş,
Böyle olup mürid yola salmaz mısın?

Gece-gündüz taat kıldı seyyid, ebrar,
Yemeden-içmeden gençliğinde güzel huylu.
Ümmet için kaygı ile oldu uykusuz,
Rasulullah tabiatını bilmez misin?

Tan atana kadar iki ayak tamam şişti,
Ata-ana, İbrahim’den dahi geçti.
Dileyip ümmet kaygı ile aklı şaştı,
Ey Şeyh ey, görüp ibret almaz mısın?

Kul Hoca Ahmed, bu yolları kolay bilme,
Hak rahmeti sayısız erişip mağrur olma.
Havf ve reca içre dur, gönül koyma,
Kahr içinde lütfunu anlayıp yürümez misin?

_________________
"Bismillah dep beyan eyley hikmet aytıp
Taliblerge dürr ü gevher saçdım mena..."


Hazret-i Pîr-i Türkistan Hoca Ahmed Yesevî [ Qaddesallahu Teala Sırrahul-Azîz ]


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
Eskiden itibaren mesajları göster:  Sırala  
Yeni başlık gönder Bu başlık kilitlenmiştir mesajlarınızı düzenleyemez veya cevap gönderemezsiniz.  [ 15 mesaj ]  Sayfaya git 1, 2  Sonraki

Tüm zamanlar UTC + 2 saat


Kimler çevrimiçi

Bu forumu gezen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 1 misafir


Bu foruma yeni başlıklar gönderemezsiniz
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı düzenleyemezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz

Geçiş yap:  
cron
   Powered by phpBB © 2000, 2002, 2005, 2007 phpBB Group

Türkçe çeviri: phpBB Türkiye