Yalova-Bursa Hattında Kurtuluş Savaşı Belgeleri Kurtuluş Savaşı ile ilgili Yalova'yı kapsayan bazı belgeleri, o döneme ait olayları incelemek isteyenler ve ilgilenenler için sunuyorum.
http://www.ahmetakyol.net/index.php?opt ... &Itemid=48BELGE NO: 1
YALOVAYI İŞGAL EDEN YUNANLILARIN KÖYLERİ YAĞMALAYIP YAKTIKLARI, ÇOCUK VE ERKEKLERİ ÖLDÜRÜP KADINLARA İŞKENCEYLE TECAVÜZ ETTİKLERİ
Yalova’yı işgal eden Yunanlıların kaymakam, polis, jandarma gibi tüm devlet görevlilerini kazadan ihraç ettikleri, Yalova’nın köyler ve diğer yerlerle irtibatını kestikleri, bütün silahları toplayıp, ekmek bıçaklarının dahi uçlarını kırarak, halkı her türlü müdafaa aletinden yoksun bıraktıkları, buna karşılık Hıristiyanları silahlandırıp faciaya zemin hazırladıkları, kazanın Yunan alay merkezi olması sebebiyle Müslümanlara ait bazı evlerin boşaltılarak Yunan askerlerinin yerleştirildiği, evlerden zorla alınan kadın ve kızların Yunan kışlalarına götürülüp tecavüz edildiği, Yalova’ya bağlı Çınarcık köyünde halkın camiye doldurulup kamçı ve sopayla dövüldüğü, paralarının alındığı, bu sırada birkaç kişinin öldüğü, Taşköprü ile birçok Müslüman köyünün yakılıp erkeklerinin götürüldüğü, çocukların öldürülüp, kadınlara tecavüz ve işkence edildiği hakkında Yalova kazası kadısı tarafından gönderilen rapor.
28 Ekim 1920
Bâb ı Âlî
Dahiliye Nezareti
İdâre i Umûmiyye i Dâhiliyye Müdîriyeti
Yalova Kazâsı Kâdî ve Mahkeme i Bidâyet Re’îsi ve Kâ’im i makâm Vekîli tarafından Huzûr ı Sâmî i Hazret i Meşîhât penâhî'ye
yazılan tahrîrâtın sûretidir.
Ma‘rûz ı dâ‘îleridir ki,
Makâm ı semûhîlerinden Yalova Kazâsı Kâdîlığı Vekâleti'ne bi't ta‘yîn 28 Teşrîn i Evvel sene [1]336 târîhinde işe mübâşeretimden sonra teşrîn i sânî nihâyetine kadar kazâda Yunanîler tarafından ahâlî i İslâmiyyenin mâllarına, cânlarına, nâmûs ve ırzlarına karşı irtikâb ve îkâ‘ edilen cinâyât ve fecâyi‘ ve şenâyi‘ hakkındaki Dâhiliye Nezâreti i Celîlesi'ne mütekaddim raporun ve protestonâmenin birer sûretleri taraf ı devletlerine dahi arz u takdîme mübâderet olunur. Şöyle ki:
Evvelâ— Kazânın me’mûrîn i hükûmeti ve usul i icrâ‘atı; kazânın Yunanîler tarafından işgâlini müte‘âkib hükûmet i merkeziyye i Osmâniyye tarafından ta‘yîn edilmiş olan bi'l cümle jandarma ve polis neferât ve kumandanları kazâdan ihrâc edilmiş ve bir daha teşkîline mümâna‘at vukû‘ bulmuş ve kazâ kâ’im i makâmı Rüşdi Bey ile bidâyet başkâtibi İbrahim Efendi kazâyı terk ve Dersa‘âdet'e avdetleri bi'l icbâr vukû‘ bulmuş ve Müdde‘î i Umûmî Hüsni Efendi dahi Yunanîler tarafından 18 Teşrîn i Sânî sene [13]36 târîhinde tevkîf ve işkence ile Gemlik'e sevkedilmiş ve mâl müdîri dahi esîr i firâş bulunmuş kazânın bi'l cümle vezâ’if i şer‘iyye, adliyye, idâriyye, icrâ’iyyesi şahs ı dâ‘iyâneme inhisâr eylemiş oldukdan başka kazâda muhâberât, mürâselât, teblîgât, tahsîlât, tenfîzât vesâ’ire gibi bi'l cümle vezâ’if ve umûr ı hükûmet bi'l külliye inkıtâ‘a uğradılmış ve kasaba ile köyler arasında bile ahâlînin mürûr ve ubûru men‘ edilmiş ve kazâda bir takım cühelâdan müteşekkil muhtelit bir komisyon vücûda getirülerek salâhiyet i kazâ’iyye ve idâriyye ve icrâ’iyye bi'l külliye ilgâ edilmiş ve ahâlî i İslâmiyye sıkı bir taharriyât netîcesinde hattâ ekmek bıçaklarının uçları bile kırılmak sûretiyle bi'l cümle âlât ı müdâfa‘adan tecrîd edilerek bunlardan alınan esliha ve mühimmât ve âlât ve edevât gayr i Müslim ahâlîye tevzî‘ edilmiş ve binâ’en aleyh ikinci ve üçüncü ma‘rûzâtıma ve protestonâmenin münderecâtına bir zemîn i fecâyi‘ ve şenâyi‘ ihzâr edildiği.
Sâniyen— İslâmların mâl ve cânlarının izâlesi; kazânın son zamanlarda Yunan alay merkezi olması hasebiyle kasabaya gelen Dimitri nâmında bir kumandanın taht ı idâresinde bulunan asâkir i Yunaniyye tarafından yalnız hâne halkı ihrâc edilmek sûretiyle istedikleri İslâm evlerine yerleşdikden sonra emvâl i İslâmiyyeyi nehb ü gârât ve nüfûs ı İslâmiyyeyi itlâf emâreleri yüz göstermiş idi. Binâ’en aleyh bir cuma günü kazânın Çınarcık karyesi ahâlîsini karyenin câmi‘ i şerîfine doldurmak sûretiyle beher Müslümana beş yüzden ilâ nihâye kamçı ve değnek ile darb ve bir çok pâre cebren ahzedildikden başka İbrahim Ağa nâmında halûk bir Müslümanı kasden ve bi gayrı hakkın alâ mele’i'n nâs şehîd eyledikleri gibi Taşköprü karyesiyle sâ’ir kurâ yı İslâmiyyeden ba‘zılarını yakdıkdan sonra erkeklerini gayb ve çocuklarını itlâf ve kadınlarını envâ‘ ı fuhşiyât ile işkenceye ma‘rûz bırakdıkları ve mürâca‘at ı adîdemize rağmen câniyân ı mütecâvizân bulunan asâkir i Yunaniyye ile ahâlî i gayr i Müslime ke'l evvel îkâ‘ ı cinâyâtda devâm eyledikleri görülmekde ve bu hâl i esef engîz mazlûmînin yüzlerinden akan yaşları ve bedenlerinden seyelân eden dem i ma‘sûmlarını görüp ve işidüp de yürekler parçalanmamak kâbil olmadığı.
Sâlisen— İslâmların ırzlarının hetki; leyle i sa‘âdeti müte‘âkib Kürd Ömer Ağa nâmında nâmûslu bir İslâmın Zaltune ismindeki kızını ve kasabanın Mer‘akuyu mahallesinden Hadice isminde diğer bir kızı ve Ak karyesinden diğer iki kızı ve karye i mezkûreden Arnavud Davud'un zevce i menkûhasıyla daha bir çok muhadderât ı İslâmiyyeyi kumandan ı merkûm Dimitri tarafından gönderilen asâkir i Yunaniyye alâ mele’i'n nâs hânelerinden ebeveyninin akrabâ ü ta‘allukâtının vesâ’ir komşularının yanlarından bağırda bağırda ve cebren aldırarak kendi ikâmetgâhına nakil ile mürâca‘ât ı adîdemize rağmen mezbûrât kızların bikrlerini izâle ve nâmûslarını alâ mele’i'n nâs hetkeyledikleri gibi sâ’ir muhadderât ı İslâmiyyeye dahi ayn ı sûretde tecâvüzâtda bulunmuşlardır ki protestonâme sûretinde dahi ma‘rûzdur nâmûslarına tecâvüz edilen mezbûrât ile ebeveyninin ve sâ’ir mazlûmînin ah ü enînlerini görmek ve işitmek ve bunlara bir çâre i tesellî bulamamak gibi büyük bir bed bahtlık olamayacağı ve bu hâl i esef engîz târîhlerin beyaz sahîfelerini karardacağı ve okuyanların kalblerini titreteceği bî iştibâh olduğu ve işbu hâl i esef iştimâle nihâyet verilmesi husûsunun istikmâli zımnında teşebbüsât ı lâzımede bulunulması bâbında işbu rapor bi't tanzîm makâm ı semûhîlerine arz u takdîm kılındı. Ol bâbda.
BOA. HR. SYS. 2620/57
BELGE NO: 2
YUNANLILARIN ORHANGAZİ VE YALOVA’DA MÜSLÜMANLARDAN TOPLADIKLARI SİLAHLARI HIRİSTİYANLARA DAĞITIP KATLİÂM VE YAĞMACILIK YAPTIKLARI
Karamürsel vakası sırasında Yunanlıların Üreyil ve Çakırlı köylerindeki silahları toplayıp ahalisini tamamen öldürdükleri ve ahalinin mallarını da yağma edip evleri yaktıkları, toplanan silahları Hıristiyan ahaliye verdikleri, Orhangazi’yi kuşatarak sekiz yüz mavzer teslim edilmezse kasabanın tamamıyla yakılacağı tehdidinde bulundukları, Gemlik’teki kadınların zorla götürüldüğü, Dudluca ve buna civar on bir Müslüman köyünün Yunanlılarla işbirliği yapan Ermeniler tarafından yakıldığı, Zindan köyü camiinde bayram münasebetiyle toplanan Müslümanların yirmi üçünün şehit edildiği, Yunanlıların bölgede yaptıkları idamlar hakkında rapor hazırlayıp bir İngiliz zabitiyle gönderen Emekli Binbaşı Memduh Bey ve Çınarcık köyü eşrâfının götürüldüğü ve akibetleri hakkında haber alınamadığı, Yalova’da da halkın büyük çoğunluğunun hapsedildiği ve beş yüz bomba verilmediği takdirde şehrin yakılacağı tehdidinde bulunulduğu, köy ve çiftliklerden yağmalanan hayvanların büyük bir kısmının Yunanistan’a gönderildiği, kalanının ise Elmalı Rum köyünde pastırma ve sucuk yapıldığı, Karamürsel’i işgal eden Yunan kıtaatına Yalova’nın yerli Rumlarından iki bin kişinin katıldığı ve Karamürsel’de iki yüz kişinin idam ve on dört köyün yerle bir edildiği, meydana gelen olayların araştırılması için İngiliz, Fransız, İtalyan makamlarının tayin edeceği kişilerden bir komisyon kurulması gerektiği bildirildiğinden Hariciye Nezaretince de siyasi girişimlerde bulunulması istirhamı.
3 Kasım 1920
Harbiye Nezâreti
Erkân ı Harbiyye Dâ’iresi
Şu‘be: 1
Kısım: 3
4156
Hâriciye Nezâret i Celîlesine
Devletlü efendim hazretleri,
Bugün 2/Teşrîn i Sânî/[13]36 Orhanili ve Yalova havâlîsinden makâm ı çâkerîye mürâca‘at eden bir İslâm hey’eti tarafından Karamürsel vak‘a i ahîresi sırasında Yunan kıta‘ât ı işgâliyyesiyle yerli Rum ve Ermeniler tarafından harekât ı askeriyyeye sâha olan havâlî i mezkûrede îkâ‘ edilen mezâlim ve fecâyi‘ ber vech i âtî telhîsan arz kılındığı üzre îzâh eylemişlerdir:
1– Orhangazi civârında Üreyil ve Çakırlı İslâm karyelerindeki silâhlar toplanarak ahâlîsi fecî‘ bir sûretde kâmilen katl ve î‘dâm edilerek mâlları yağma ve hâneleri ihrâk olunmuşdur. Müsâdere edilen bu silâhlar Hıristiyan ahâlîye verilmişdir.
2– Dudluca karyesi ile buna civâr on bir İslâm karyesi yerli Ermeniler tarafından kâmilen yağma edilmiş bu havâlîde ancak bir kaç hâne bu tecâvüzden masûn kalabilmişdir.
3– Orhangazi'den yedi ve Çakırlı'dan yirmi kişi kurşuna dizilerek Orhangazi kasabası taht ı muhâsaraya alınmış ve sekiz yüz hâneden ibâret olan bu köy karşusuna top ta‘biyye edilerek sekiz yüz mâvzer teslîm edilmediği takdîrde kasabanın ihrâkı teblîğ olunarak ahâlî tehdîd olunmuşdur.
4– Gemlik'den gelen bir zâtın ifâdesine nazaran bu kasabadaki kadınların fahişe oldukları bahânesiyle cebren götürülmekdedir.
5– Yeniköylü Ahmed Bey nâmında bir zât berây ı şikâyet Dersa‘âdet'e geldiğinden â’ilesi Yunan Kumandanlığınca tevkîf edilmişdir.
6– Katırlı cihetinden gelerek Yalova'yı işgâl eden Yunan kıta‘âtı, bayram günü Zindan karyesinde bulunan câmi‘e toplanan halkı câmi‘den kaldırarak bunlardan sekiz kişiyi süngü ile ve on beş kişiyi de darb sûretiyle itlâf etmişlerdir. Binbaşılıkdan mütekâ‘id Memduh Bey o havâlîde bulunan bir İngiliz zâbitiyle bu sûretle i‘dâm edilenlerin cesedlerini bi'l mu‘âyene bir rapor istihsâl ederek mûmâ ileyh zâbit vesâtetiyle göndermiş ise de Yunanlılar Memduh Bey'i Armutlu karyesinde der dest etmişler ve Çınarcık karyesi eşrâfını da alup götürmüşlerdir. Gerek Memduh Bey'in ve gerek eşrâfın âkıbetleri mechûldür.
7– Güllük karyesinden odun tüccârı Pirincci oğlu İbrahim Ağa darbedilerek itlâf edilmişdir.
8– Orhangazi'den gelen müfreze bu havâlîde mevcûd her karyedeki hayvanâtı sürüp altmış ilâ seksen kıymetinde olmalarına rağmen sekiz ilâ on lira gibi pek cüz’î bir ücret mukâbilinde beğendiklerini cebren almışlardır. İşbu hayvanâtın Yunanistan'a sevkolunduğu müstahberdir.
9– Mustafa Çavuş isminde bir zât Yalova'da bulunan silâhları teslîm etdiği hâlde hayât ve memâtı mechûldür. Yalova'dan beşyüz bomba taleb edilerek verilmediği takdirde köyün yakılacağı teblîğ ve eşrâfı habsedilmişdir.
10– Yunan kıta‘âtının Karamürsel işgâli esnâsında Yalova'nın yerli Rumlarından iki bin kişi bu kıta‘âta iltihâk ederek Karamürsel'de iki yüz kişi i‘dâm edilmiş kara ve denizden icrâ edilen ateşler ile on dört köy hâk ile yeksân ve bu havâlîdeki bütün çiftlikler ve hayvanlar yağma olmuşdur.
11– Kurt Ali'nin Topcu Çiftliği'nden üç yüz sığır ve beş yüz koyun alınarak Elmalık Rum karyesine sürülmüş ve burada pasdırma ve sucuk i‘mâline başlanmışdır. Bu çiftlik ihrâk ve bin kile zahîresi de müsâdere olunmuşdur.
12– Bu hâdisâtın cereyân etdiği sâhada Rum ve Ermeni çeteleri teşkîl edilmiş ve yağmacılık ta‘ammüm etmişdir. Hâriçden gelen ve yerli olmayan Rumlar havâlî i mezkûredeki zeytunları toplamakdadır.
13– Gerek Yunan kıta‘âtı ve gerekse yerli Rumlar tarafından İslâm karyelerindeki kızlara tecavüzâtda bulunularak bikrleri izâle edilmekdedir. Yunanlıların taleb eyledikleri silâh ve bomba gibi fecâyi‘e bir bahâne içün ihdâs edilmiş olup hakîkat i hâlde Yunanîler ahâlî i İslâmiyyedeki eslihayı kâmilen alarak hiçbir silâh bırakmamışlar ve aldıkları silahlar ile ahâlî i Hıristiyâniyyeyi teslîh eylemişlerdir. Evvelce defa‘âtle arzedildiği vechile işgâl ve istîlâya ma‘rûz kalan mıntıkada Yunanlıların İslâmları imhâ siyâsetine ta‘kîb eyledikleri, bu vakâyi‘ ile de te’eyyüd etmekdedir.
Keyfiyet İngiliz mümessil i askerîsiyle Fransız ve İtalyan irtibât zâbitlerine teblîğ ve hâdisâtın derece i hakîkati ve tarz ı vukû‘u hakkında kanâ‘at i kâmile tahsîl edilmek üzre İngiliz, Fransız ve İtalyan mümessilleri makâmâtından ta‘yîn edilecek zevâtdan mürekkeb bir hey’et teşkîl ve mahallinde tahkîkât ve tedkîkât icrâsı lüzûmu iş‘âr kılınmışdır. Makâm ı devletlerinden de teşebbüsât ı siyâsiyye icrâsıyla mes’elenin hüsn i netîceye intâc ve iktirânını ehemmiyetle arz ve istirhâm eylerim. Ol bâbda emr ü fermân hazret i men lehü'l emrindir.
Fî 21 Safer sene [1]339 ve
Fî 3 Teşrîn i Sânî sene [1]336
Harbiye Nâzırı
Bende
İmza
BOA. HR. SYS. 2619/35
BELGE NO: 3
YUNANLILARIN YALOVA, ORHANGAZİ VE KARAMÜRSEL’DE YERLİ RUMLARLA BİRLİKTE MÜSLÜMANLARI KATLEDİP MALLARINI YAĞMA VE HAYVANLARINI YUNANİSTAN’A GÖNDERDİKLERİ
Müslümanları, Hıristiyan çetelerinden korumak üzere kaza muhafazasına seçilen İbrahim Ağa zamanında Müslim ve gayr ı Müslim hiç kimsenin can, mal ve ırzına dokunulmadığı halde Yunanlıların Yalovayı işgalleriyle birlikte Yunan medeniyetinin örneklerinin görülmeye başlandığı, Teşvikiye’de bayram namazı için toplanan halkın Yunan askerleri tarafından camiden çıkarılıp içlerinden yedi kişinin sopayla dövülerek öldürüldüğü, Müslümanların silahlarının toplanıp Hıristiyanlara dağıtıldığı, gayr ı Müslimler haric ahalinin bütün hayvanlarının yok pahasına alınıp Yunanistan’a sevkedildiği, yağma için Yunan askerlerinin ardından çuval ve öküz arabalarıyla giden yerli Rumlar tarafından Müslümanların mallarının götürüldüğü, köyden köye gidişin engellendiği, yolda yakalananların akibetinin mechul olduğu, Karamürsel’de de yağma ve katliâmın yaşandığı; bir günde kazanın ileri gelenlerinin de içinde bulunduğu üç yüz Müslümanın katledildiği, memurların hapse atıldığı, Çınarcık’da cuma namazı esnasında çok sayıda Müslümanın şehit edildiği, yaralı ve hasta insanların Yalova ve Karamürsel dışına tedavi için çıkmalarına izin verilmediği, Orhangazi’de de mezâlimin geniş boyutlara ulaştığı, acil müdahale ve yardım edilmezse Müslümanların tamamıyla yok edileceği.
6 Kasım 1920
Huzûr ı Sâmî i Cenâb ı Sadâret penâhîye
Ma‘rûz ı çâkerleridir,
Ferid Paşa'nın mevki‘ i iktidâra gelmesiyle başlayan Kuvâ yı Milliyye harekâtından memleketimiz olan Yalova kasabasını muhâfaza ve İslâm, Hıristiyan çetelerinin tahrîbâtından himâye maksadıyla gerek hükûmet i merkeziyye ve gerekse Kuvâ yı Milliyye'ye karşu lâ kayd kalınmış ve âdetâ kazâmız bî taraf bir mıntıka i‘lân olunmuş fî Mayıs sene [13]36 ibtidâsından bi'l ibtidâr ağustos nihâyetine kadar devâm eden dört ay müddet zarfında eşrâf ve a‘yân ı memleketin efkâr ve ârâsıyla kazâmız muhâfazâsına ta‘yîn edilen İbrahim Ağa'nın vesâ’ir müteneffizân ı memleketin dirâyet ve kiyâsetiyle lehü'l hamd Müslim ve gayr ı Müslim (Türk, Rum, Ermeni) hiç bir ferdin ne hayâtına ne mâl ve ırzına dokunulmamış hulâsa hiç bir şahsın hukûk ı şer‘iyye ve hürriyyesi tahdîd ve takyîd edilmemişdir. Bu iddi‘âmıza o zaman Yalova'da bulunan İngiltere Devlet i Fahîmesi ordusu zâbitânından Yüzbaşı Mösyö Silit ve Yalova'ya gelen İngiliz torpidoları zâbitânı şâhiddir. Ağustos nihâyetine doğru Yunan Kuvâ yı İşgâliyye Kumandanlığınca kazâmızın işgâli karar altına alınmış ve şu sûretle bed baht kasaba ve ahâlîsinin tâli‘i renk i siyâha bürünmüşdür. Alâmât ı işgâlden olmak ve Yunan medeniyetinden bir nümûne gösterilmek üzre fî 27 Ağustos sene [13]36 Kurban Bayramı günü Teşvikiye karyesine gelen müfreze i Yunaniyye bayram namâzını edâ içün câmi‘de bulunan ehl i tevhîdi kâmilen hârice çıkardıkdan ve etrâf ı erba‘asını süngülü efrâd ile ihâta eyledikden sonra kitle i mazlûmîn önünde karye i mezkûr ahâlîsinden Ahmed, Mehmed Ali, Hüseyin Çavuş, Mehmed, Emin, İsmail, Bilâl'in oğlu nâm ma‘sûmîni sopalarla şehîd etdikden sonra süngülerle de süngülemişlerdir.
Fî 5 Eylül sene [13]36'da Yalova'ya dâhil olan kıt‘a i askeriyye kumandanı Yüzbaşı Mösyö Aleksandros bütün ahâlînin kavim ve mezheb farkı gözetilmeksizin aynı mu‘âmeleye tâbi‘ olacağını ve herkesin her dürlü hukûk ı şahsiyye ve hürriyyesini isti‘mâle seyyânen kâdir olacağını alenen söylemiş iken işgâlin ikinci gününden bi'l ibtidâr bütün ahâlî i İslâmiyye'nin silâhları toplanmış ve gayr ı Müslim kurâ ahâlîsine tevdî‘ edilmişdir.
Sâniyen gûyâ kuvve i işgâliyyenin ihtiyâcına medâr olmak ve kurâ gayr ı Müslime ahâlîsi istisnâ edilmek şartıyla ihdâs olunan cem‘ i hayvanât kaziyesi dolayısıyla bütün Müslüman köyleri birer birer abluka edilmiş ve bütün manda, öküz, inek gibi hayvanât tevzîn ile kıyyesi yirmişer guruşdan ahzedilmiş ve bu tarîk i cedîd ile zürrâ‘ın bütün hayvanâtı Gemlik tarîkiyle Yunanistan'a sevk ve i‘zâm kılınmışdır.
Sâlisen Osmanlı jandarmasının ilgâsından sonra ahâlî i İslâmiyyenin can, ırz ve nâmûsu Rumların taht ı rahmetinde olduğu gibi kurâ arasındaki muvâsalat da inkıtâ‘a uğramışdır. Ahâlî i İslâmiyyeden bir köyden diğer köye gitmek cür’etinde bulunanlar yollarda kat‘iyyen izi bulunmamak üzre gâ’ib ediliyorlar. İşte bu cümleden olmak üzre Gökçedere karyesinden Muhtar Odabaş oğlu Mehmed'in mahdûmu Yusuf, saman almak üzre Şakşak(?) karyesine gitmek içün köyden çıkmış iken el’ân avdet etmemiş ve Ortaburun karyesi civârında İsmaildere nâm mevkî‘de üç Müslüman maktûlen her nasılsa bulunabilmişdir.
Râbi‘an Karamürsel'in işgâlinden mukaddem Yalova'ya tâbi‘ kurâ gayr ı Müslime ahâlîsi heybeleriyle çuvallarıyla hattâ öküz arabalarıyla silâhlı, silâhsız fevc fevc merkez i kazâya gelmişler ve bed baht Karamürsel'i işgâl içün giden müfreze i askeriyye i Yunaniyye peşinde yağma vü gâret içün hareket etmişlerdir. Yirminci asır medeniyetinin bu son sistem yağma gerleri Yalova'dan altı sâ‘at bu‘d ı mesâfede olan Karamürsel'e gidinceye kadar yollarda etmedik rezâlet, yakmadık cân, hetk etmedik nâmûs ve ırz bırakmamışlardır. Karamürsel kasabasında cereyân eden fecâyi‘ ve yağmanın ikinci bir nazîresini henüz târîh i beşer kaydetmemişdir. Şu sûretle kasaba i mezkûrede tahaddüs eden vakâyi‘ ve hâdisât ı ma‘lûme üzerine artık vahşetin son derecesi icrâ edilmiş ve bir günde eşrâf ve a‘yân ı memleket dâhil olmak üzre bir rivâyetde otuz beş diğer rivâyetde üç yüz zavallı Müslüman katl ve ifnâ edilmiş ve Karamürsel me’mûrîn i mâliyyesi de el’ân Yunan habshânesi bodrumlarında inlemekdedirler.
Paşa Hazretleri!
İşte Karamürsel'de cereyân eden şu hâdise üzerine artık Yalova'da Yunanîlerin zulüm ve vahşeti derece i kusvâyı bulmuş ve dâ’ire i tahammülün fevkine çıkmışdır. Ez cümle Çınarcık Müslim karyesinde ehl i tevhîd geçen cuma günü cuma namâzını edâ eder iken başlarında Yunan zâbiti bulunan bir çete câmi‘i şerîfi abluka ederek Güllüklü tüccârdan İbrahim Ağa'yı silâh bahânesiyle câmi‘ mezârlığında katl ve bahriye etibbâsından müteka‘id Operatör Memduh Bey Teşvikiye hâdise i fecî‘asında İngilizlerin talebi üzerine maktûlîni mu‘âyene etdiğinden ve bu husûsda rapor i‘tâ eylediğinden dolayı der dest, envâ‘ ı hakâret ile ve iki refîki ile bir semt i mechûle sevkedilmişdir. Kurt karyesi muhtarı Mustafa Çavuş silâh bahânesiyle Yalova tevkîfhânesinde bir hafta tevkîf olundukdan sonra Gemlik’e sevkedildiği hâlde hayât memâtından henüz bir haber alınamamışdır. Yunanistan mekteb i askeriyyesinden neş’et ve sınıf ı ihtiyâta nakledildikden sonra karyesine avdet eden Kurd karyesinden Kazako oğlu ve Engüreli Leonidi'nin teşkîl etdikleri çetelerle İslâm köylerini silâh aramak bahânesiyle yağma ve ahâlîye işkence etmekdedirler. Bu kerre esâretden avdet eden Adapazarlı üç nefer İzmit tarîkinin mesdûd bulunması hasebiyle Yalova’dan kara tarîkiyle memleketlerine gider iken Taşköprü karyesi civârında şehîd edildikleri hâlde görülmüşdür. Karamürsel’in yağmasından avdet eden Yalova’nın Elmalık karyesi Rumları, yağma etdikleri ganâ’imi arabasıyla naklini teklîf ve muvâfakat etmediğinden dolayı Karaçay muhâcirlerinden bir bî çâreyi bacağından kurşunla cerhetdiler. Ahâlî i karye tarafından Yalova’ya getirülüp adliyece mu‘âyenesi icrâ etdirilerek lâzım gelen raporu ahzolundukdan sonra â’ilesi tarafından berây ı tedâvî İstanbul hastahânelerine sevkedilmekde iken Yunanlılar tarafından yaralı Müslüman İstanbul’a gitmez diyerek sevkine mümâna‘at edilmişdir.
Zât ı sâmîleri gibi bir vezîr i kiyâsetimizin merkez i saltanatdan iki üç sâ‘at mesâfede olan Yalova, Orhangazi, Karamürsel gibi karîb mahallâtdan kelimenin bütün ma‘nâ ve şumûlüyle imhâ yı İslâm politikası devâm ve icrâsına müsellem i enâm olan vicdân ı âlîleri müsâ‘ade etmez zannındayız.
Paşa hazretleri!
Bugün bu üç kazâ son dem hayatını yaşıyor. Serî‘ bir mu‘âvenet ve şedîd bir müdâhele olmaz ise ahâlînin ya tenassur etmesinden veya mecbûr ı hicret olmasından başka bir çâre yokdur. Çünkü üçüncü şık katl ve ifnâdır paşa hazretleri. Ol bâbda kâtıbe i ahvâlde emr ü fermân hazret i men lehü’l emrindir.
Fî 6 Teşrîn i Sânî sene [1]336
Yalova kazâsı ahâlîsi nâmına
Gökçedere karyesinden
Dursun nâmlı
Said kulları
BOA. HR. SYS. 2619/45
BELGE NO: 4
YUNANLILARIN YALOVA’NIN TEŞVİKİYE VE ÇINARCIK KÖYLERİNDE HALKI DÖVDÜKLERİ VE KATLETTİKLERİ
Yalova’ya bağlı Teşvikiye köyüne silah arama bahanesiyle gelen Yunanlıların halktan sekiz dokuz kişiyi katlettikleri, çok sayıda Müslümanı sopa ve dipçiklerle dövdükleri, Çınarcık halkını camiye doldurup dayaktan geçirdikleri, pek çok kişinin ağır şekilde yaralandığı, Yunanlılar tarafından kesilmek istenen iki Müslümanın yerli Hıristiyanlarca kurtarıldığının haber alındığı.
2 Aralık 1920
Bâb ı Âlî
Dâhiliye Nezâreti
Emniyet i Umûmiyye Müdîriyeti
Şu‘be: Âsâyiş
Husûsî: 860
Yalova kazâsına tâbi‘ Çınarcık'da Yunan efrâdı tarafından îkâ‘ olunan mezâlime dâ‘ir.
Hâriciye Nezâret i Celîlesine
Devletlü efendim hazretleri,
Bayramın birinci günü Yalova'ya tâbi‘ Çınarcık civârındaki Teşvîkiye karyesine zâhiren silâh aramak vesîlesiyle ve hakîkatde İslâm ahâlîyi oralardan firâra mecbûr etmek maksadıyla gelen Yunan efrâdının ahâlîden sekiz dokuz kişiyi hemân katl ve bir kısmını da sopa ve dipçiklerle darb ve kollarıyla başlarından cerheyledikleri ve bayramdan on beş gün sonra tekrar Çınarcık'a avdet ederek ahâlîden dayakla silâh topladıkları gibi teşrîn i sânî evâ’ilinde de köyü abluka edüp İslâmları döğerek câmi‘e topladıkdan sonra birer birer çıkarup tekrar dayakdan geçirdikleri ve mağdûrînden pek çoklarının kolları kırıldığı ve başı gözü yarıldığı ve bir kişi dahi kurşunla öldürüldüğü gibi kesilmek üzre bulunan iki İslâmın yerli Hırıstiyanlar tarafından kurtarıldığı istihbâr kılınmış olmağla bu bâbda îcâb edenler nezdinde teşebbüsât ı mukteziyye icrâsıyla ahâlî i İslâmiyyenin işkenceden vikâyesi esbâbının istihsâli bâbında emr ü fermân hazret i men lehü'l emrindir.
Fî Rebî‘ü'l evvel sene [1]339 ve
Fî 2 Kânûn ı Evvel sene [1]336 Dâhiliye Nâzırı Nâmına
Müşteşar
Bende
İmza
BOA. HR. SYS. 2620/39
BELGE NO: 5
YUNANLILARIN BOĞAZLAR VE MARMARA HAVZASINDAKİ MÜSLÜMANLARA İMHA VE TEHCİR PLANI UYGULADIĞI
Tekirdağ ve civarındaki Müslüman köylerine Yunanlıların vapurlarla getirdikleri Rumların yerleştirildiği, aşırı Yunan baskısı sebebiyle Beykoz ve Gebze’ye bağlı köylerde yaşayan Müslümanların göçe başladıkları, bu köylerden birçoğunun yerle bir edildiği, Karamürsel ve Yalova’da çok sayıda köyün tahrip olunduğu, Bandırma ve Erdek’de Müslümanlara katliâm uygulandığı, Bayramiç ve Ezine’de silah arama bahanesiyle Müslümanlara zulmedildiği, Yunanlıların bütün bunlardan asıl maksadının Boğazlar ve Marmara havzasındaki Müslümanları imha ve tehcir etmek olduğunun anlaşıldığı.
13 Aralık 1920
Erkân ı Hârbiyye i Umûmiyye Dâ’iresi
Şu‘be: 2
Kısım: 3
Numara: 2918 Mahremdir
Ma‘rûz ı çâker i kemîneleridir ki,
Son günlerde Yunanlıların müte‘addid vapurlarla Tekfurdağı ve civârına bir çok Rum getirüp bunları Müslüman köylerinde iskân etmekde, şiddetli tazyîkât yüzünden Müslümanların varını yoğunu bırakarak İstanbul'a ihtiyâr ı hicret etmekde bulundukları gazetelerde okunuyor. Bir kaç ay evvel Beykoz, Gekbuze [Gebze] civârında yapılan tedhîşât yüzünden oralardaki bir çok köylülerin öteye beriye dağıldıkları ve hattâ bir kısım kurânın hâk ile yeksân olduğu ve yine biraz evvel Karamürsel, Yalova'da bir çok Müslüman köylerin tahrîb edildiği ve Bandırma, Erdek'de de Müslümanlara karşı vakâyi‘ i fecî‘a îkâ‘ edildiği Bayramiç, Ezine cihetlerinde silâh taharrîsi bahânesiyle İslâmlar'a pek ziyâde tazyîkât yapıldığı ma‘lûm ı devletleridir. Bütün bu ahvâl ve icrâ‘âtın Boğazlar'da ve Marmara havzasında sâkin Müslümanları müretteb bir plan dâ’iresinde tedrîcen tehcîr etdirerek asırlardan beri cihân siyâsetinde pek mühim bir âmil olan Bahr i Sefîd/Bahr i Siyah tarîk i bahrîsi tarafeyninde sâkin Müslüman anâsırın imhâsı ve yerlerine gayr ı Müslim kitlenin ikâmesi maksadına mübtenî olduğunu gösteriyor. Binâ’en aleyh bundan böyle de kasden bir takım ufak ve ehemmiyetsiz sebebler ihdâs edilerek bu imhâ ve tazyîk siyâsetinin ta‘kîbine devâm edileceğine şübhe edilmemelidir.
Bu elîm hâlin Meclis i Hâss ı Vükelâ'da tezekkürüyle tedâbîr i mâni‘a ittihâzına teşebbüs buyurulması menût ı irâde i fahîmâneleridir. Ol bâbda emr ü fermân hazret i velîyyü'l emrindir.
Fî 2 Rebî‘ül âhir sene 1339
Fî 13 Kânûn ı Evvel sene 1336 Harbiye Nâzırı
Bende
İmza
BOA. HR. SYS. 2620/58
BELGE NO: 6
RUM VE ERMENİ ÇETELERİNİN YUNANLILARLA BİRLİKTE YALOVA’YA BAĞLI DEREKÖY’Ü BASIP AHALİSİNİ KATLETTİKLERİ, EŞYA VE HAYVANLARINI ÇALDIKLARI
Yalova’da faaliyet gösteren Ermeni ve Rum çetelerinin Yunanlılarla birlikte Dereköyü’nü basarak silahsız masum ahaliyi kadın çocuk ayırmadan katlettikleri, bütün mal ve hayvanlarını yağmaladıkdan sonra köyü tamamen yaktıkları, şehit olanların cenazelerinin defnine izin verilmediği; mülteci durumunda bulunan köylülerin hukuklarının korunması gerektiği.
30 Aralık 1920
Bâb ı Âlî
Dâhiliye Nezâreti
Emniyyet i Umûmiyye Müdîriyeti
Şu‘be: Âsâyiş
Husûsî: 935
Yalova'nın Dereköy karyesindeErmeni çeteleri ve Yunanîler tarafından îkâ‘ edilen mezâlim ve ta‘addiyât hakkında .Hâriciye Nezâret i Celîlesine
Devletlü efendim hazretleri,
Kânûn ı Evvelin yirmi üçüncü perşembe günü sırf Ermeni ile meskûn bulunan Çukurköy, Lâledere, Kılıçköy ve Şakşak(?) karyeleri ahâlîsinden mürekkeb çeteler ve civâr Rum köyleri ahâlîsinden bir takım eşirrâ Yunanîlerle müştereken karyelerine ta‘arruz ederek ahâlî i ma‘sûmeyi ve muhadderât ve sıbyânı katl ve bi'l cümle hayvanât ve eşyâlarını yağma ve otuz hâneden ibâret olan karyelerini top isti‘mâliyle ihrâk eylediklerinden ve gâyet hûn rîzâne icrâ edilen ta‘arruz netîcesinde şehîd olanların cenâzelerini bile defne mümâna‘at edilmekde olduğundan ve Yalova İşgâl Kumandanlığı'na bu bâbda vukû‘bulan mürâca‘atlarının netîcesiz kaldığından bahisle bakıyyetü's süyûf olarak öteye beriye dağılmış olan karye ahâlîsinin muhâfaza i can ve hukûku ve te’mîn i selâmetleri esbâbının istikmâli Yalova kazâsına tâbi‘ Dereköy ahâlîsinden Mustafa oğlu Osman ve Hasan oğlu Süleyman ve Eyüb oğlu Abdullah imzâlarıyla verilen arzuhâlde istid‘â edilmiş olmağla bu bâbda teşebbüsât icrâsıyla karye i mezkûre ahâlîsinin muhâfaza i hukûku esbâbının te’mîn ve istikmâli ve netîceden ma‘lûmât i‘tâ buyrulması bâbında emr ü fermân hazret i men lehü'l emrindir.
Fî Rebî‘ü'l âhir sene [1]339 ve
Fî 30 Kânûn ı Evvel sene [1]336 Dâhiliye Nâzırı Vekîli Nâmına
Müsteşar
Bende
İmza
BOA. HR. SYS. 2621/14
BELGE NO: 7
YALOVA, ORHANGAZİ VE CİVAR KAZALARDA YUNAN ASKERLERİ İLE ERMENİ VE RUM ÇETELERİNİN
MÜSLÜMANLARI KATLETTİKLERİ
Yalova, Orhangazi ve civarında Yunan askerleri ile Ermeni ve Rum çetelerinin Müslümanlara karşı olan zulümlerini artırdıkları, dört kazada yüz otuz köyü yaktıkları ve Müslüman ahalinin büyük bir kısmını katlettikleri, Cihanköy’de katliâmdan sadece sekiz kişinin kurtulabildiği, Hıristiyan ahali Yunanlılar tarafından silahlandırılırken Müslümanların ellerinden silahları alınarak kendilerini müdafaa edemez, bağ ve bahçelerinde çalışamaz duruma getirildiği, bu zulmün önlenmesi için buralara ve Yunan işgali altındaki diğer yerlere İtilaf Devletleri’nin polis ve jandarmasının gönderilmesi veya bu yerlerden çıkarılan ya da silahları alınan Osmanlı jandarmasının silahlandırılarak yeniden görevlendirilmesi, Hıristiyanların ellerindeki silahların toplatılması; bunlar da olmaz ise Müslüman ahaliye silah verilmesi yolunda girişimlerde bulunulması gerektiği.
5 Nisan 1921
Umûm Erkân ı Harbiyye Dâ’iresi
İkinci Şu‘be
Kısım: 3
Numara: 532
İstanbul
Ma‘rûz ı çâker i kemîneleridir ki,
Son zamanlarda Yalova, Orhangazi ve havâlîsindeki Yunan askeri ve Rum ve Ermeni çetelerinin şekâveti tezâyüd eylemişdir. Bu hafta Cihanköy kâmilen ve Pazarköy kısmen Rum eşkıyâsı tarafından yakılmış ve Cihanköy'den yalnız yedi erkek ve bir kadın kurtulup köyün ahâlîsi itlâf edilmişdir. Yunanlıların orayı istîlâsından beri dört kazâda 130 köy ihrâk edilmiş ve bu köyler ahâlîsinin kısm ı a‘zamı itlâf olunmuşdur. Ahâlî i Hıristiyâniyye kâmilen Yunanlılar tarafından teslîh edilüp Müslüman ahâlîden bi'l cümle esliha toplanmış olduğundan Müslümanlar müdâfa‘a i nefse gayr ı muktedir bir hâlde bulunmakda ve her gün ölüme muntazır olmakdadırlar. Bâ husûs son zamanlarda Rum ve Ermeni eşkıyâsı pek gaddârâne hareket etmekde ve tesâdüf etdikleri ahâlî i İslâmiyyeyi katleylemekde olduklarından Müslümanların köylerinden çıkmaları, tarlalarında çalışmaları gayr ı mümkin bulunmakdadır. Bu vaz‘iyyet i fecî‘anın bu sûretle temâdîsine âlem i medeniyyetin hayât ı insâniyyet kârâneleri müsâ‘id bulunmayacağı der kâr olduğundan gerek işbu havâlîye ve gerek Yunanlıların işgâli altında bulunan diğer mahallere hükûmât ı mü’telife jandarma ve polisine mensûb ba‘zı zâbitânın i‘zâmıyla bu vakâyi‘in men‘i veyâhûd havâlî i mezkûreden çıkarılmış veya silâhları alınmış olan Osmanlı jandarmasının yeniden sevki veya silâhlarının i‘âdesi ve Hıristiyanların ellerinde bulunan silâhların toplanması, bunlar mümkin olamaz ise ahâlî i İslâmiyyenin müdâfa‘a i nefs içün teslîh edilmesi en basît kavâ‘id i adl ve insâniyyet îcâbından bulunmağla bu bâbda îcâb eden teşebbüsâtın serî‘an îfâsıyla netîcenin emir ve teblîği menût ı re’y i fahîmâneleridir. Ol bâbda emr ü fermân hazret i veliyyü'l emrindir.
Fî 26 Receb sene [1]339 ve
Fî 5 Nisan sene [1]337
Harbiye Nâzırı
İmza
BOA. HR. SYS. 2623/45
BELGE NO:8
GEMLİK VE ORHANGAZİ KAZALARINA BAĞLI KÖYLERİN YUNANLILAR VE YERLİ HIRİSTİYANLARDAN OLUŞAN ÇETELER TARAFINDAN YAKILIP YAĞMALANDIĞI, HALKININ KATLEDİLDİĞİ
Silahlı Yunan ve Rum çetelerinin Orhangazi kazasına bağlı yirmi bir köyü tamamen yakıp yağmaladıktan ve halkını katlettikten sonra aynı imha hareketini Kocadere, Akköy, Soğuksu, Lütfiye, İhsaniye, Tevfikiye ve Mecidiye köylerinde de tekrarlayıp bu köyleri viraneye çevirdikleri, sahil köylerine kaçan köylülerden geride kalanları iplerle bağladıktan sonra yaylım ateşine tutarak öldürdükleri, kadınları çıplak bir şekilde oynatıp tecavüz ettikten sonra hepsini bir evde toplayıp üzerlerine bomba atarak katlettikleri, çetelerin ardından yerli Rumların köylere gelip eşya ve hayvanları yağmalayarak İstanbul’a gönderdikleri, yine çetelerin; Gemlik’e bağlı Fıstıklı köyünden dört kişiyi öldürerek köyü yağmaladıkları, Gemlik tarafından gelen bir yelkenlinin Fıstıklı’dan kaçmak için kayığa binen halkın üzerine yaylım ateşi açtığı, dağ köylerindeki zulmü duyan ve kaçmak üzere sahilde biriken Kapaklı köyü halkının üzerine ateş açıldığı ve eşyalarının Yunan askerleriyle dolu bir istimbot tarafından çalındığı, ayrıca Gemlik yerli Rumlarının Küçükkumla, Büyükkumla, Karacaali, Narlı köylerini yağmaladıkları, Yunan karakollarındaki askerlerin en basit gıda ihtiyaçlarını dahi köylülerden tehdid yoluyla aldıkları, karakollara bomba yığdıkları ve şikayeti önlemek üzere halkın Gemlik’e gelmesini engellediklerine dair köylülerin ifadeleri.
3 Mayıs 1921
Makâm ı Sadâret i Uzmâya
Ma‘rûz ı çâkerleridir,
Yunan zulüm ve vahşeti altında ırz ve nâmûsumuzu tecâvüzden kurtarmak, bomba, ihrâk, yağma ile ifnâ yı hayâtımıza kasdetmiş düşmanın ve şerîk i mel‘anetleri olan muntazam çetelerin tahrîbâtından tahlîs i girîbân içün yine ölüm tehlikeleri ile muhât olarak bütün sefâlet ve perîşânlığımızla dârü’l hilâfemizin âgûşuna atıldık. Gâsıb ve muharrib olduklarını dâ’imâ isbâtdan geri durmayan düşman, köylerimizi mütevâlî bahânelerle yağma ederken tertîb ve teslîh etdiği âşikâr Rum çetelerini isti‘mâl ederek sû’ i kasdlarını ikmâl ediyor ve cür’etlerini en son tâkat güdâz gâyesine kadar vardırmakda bir gûnâ müşkilâta dûçâr olmuyorlar. Gün be gün mükerreren ve mütezâyiden îkâ‘ edilen fecâyi‘ ve cinâyât, zavallı Müslümanların müte‘addid def‘alar uğradıkları kıtâl ve ifnâ hareketlerinin en şiddetlisi olduğundan tedâbîr i âcile i kat‘iyye ittihâz kılınmadığı takdîrde îrâs edilen tahrîbâtın itmâm edileceği reviş i ahvâlden nümâyân olmakdadır. Orhangazi kazâsının yirmi bir pâre kurâsının bomba ve mitralyözlerle mücehhez çeteler tarafından bir sistem dâhilinde icrâ edilen yağma, ihrâk ve itlâf, âkıbeti ikmâl olundukdan sonra ayn ı sistem Kocadere, Akköy, Mecîdiye, İhsâniye, Tevfîkiye, Soğuksu karyelerine tatbîk edilmiş ve bu sûretle mârru’z zikr köyler harâbe zâra dönmüşdür. Bi’l hâssa Kocadere ahâlîsi, firâr içün bindikleri kayıklar ile berâber garkedilmişler. Ve mu‘tâd vechile genç kadınların ırz ve nâmûsları hetkedilerek ihrâk edilmişlerdir. Bundan iki gün mukaddem Armudlu nâhiyesine muzâf Fıstıklı karyesine mücâvir Rumlar tarafından ta‘arruz edilerek gasb u gâret ile ahâlî i ma‘sûmeden şimdilik dört kişiyi şehîd etmeleri ve ayn ı tecâvüzün tekerrürüne mâni‘ hiç bir sebeb bulunmaması, fecâyi‘ i sâlifenin sâhasının tevessü‘ etmekde bulunduğunu göstermekdedir. Bu hal; Armudlu nâhiyesiyle Gemlik kazâsı arasında bâkî kalan ve şimdiye kadar gerek asâkir i muntazama ve gerek yerli Rumlar tarafından mütevâliyen âşikâre olarak soyulan Küçükkumla, Büyükkumla, Karacaali, Narlı, Kapaklı karyelerinin son günlerdeki mahallî Rumların soygunculuklarındaki fa‘âliyete verdikleri germî ile ayrıca te’eyyüd eden ayn ı âkîbet i fecî‘aya uğramak netîcesini pek celî bir sûretde ifhâm etmekdedir. Ahîren Yunanlıların bi’l cümle münâkalâtı kat‘ etmeleri tamâmen eser i fi‘l ve teşvîkleri olan cinâyâtın setr ve ihfâsı husûsundan neş’et etmekdedir. İşbu köyler ahâlîsi bi’l cümle mehâlik i hevâ’iyyeyi istihkâr ederek küçük küçük sandallarla muhâcerete başlamışlardır. Netîce i muhâceretin ne elîm sefâletler tevlîd edeceğini düşünemeyecek kadar hâdisât ı fecî‘adan tedehhüş eden âcizlerin zâlimlerin yakalarından kurtarılması ve bu sûretle emn [ü] âsâyişin i‘âdesi husûsuna himmet buyurularak kat‘iyyen i‘timâd ve emniyetli olmayan Yunanın idâre i zâlimânesine nihâyet verecek sûretde Düvel i İ’tilâfiyye polisinin mahalline i‘zâm buyurulması zımnında teşebbüsât ı mukteziyyenin icrâsı müsted‘âdır. Ol bâbda emr ü fermân hazret i men lehü’l emrindir.
Fî 2 Mayıs sene [1]337
Rum çetelerinin Samanlı şibh i cezîresinde îkâ‘ etdikleri mezâlim ve cinâyât.
Hayriye Çiftliği ahâlîsinden bir zâtın anlatdığı:
Çetelerin yapdıkları zulüm ve işkenceleri işiden Soğuksu, Lütfiye, İhsâniye, Tevfikiye, Mecidiye karyesi ahâlîsinden kısm ı azîmi zâten sâhil köylerine ilticâ etmişlerdi. Kalanları çeteler, iplerle birbirlerine bağlayarak sıraladılar. Sonra birden tabur ateşi ile şehîd etdiler. Bütün köyler hep ayn ı tarzda mahvedildi. Kadınları üryân bir hâle getirdikden sonra karşularında oynatıyorlar ve nihâyet ırz ve nâmûslarına tecâvüz içün hücrâ mahallere götürüyorlardı. Muhâfaza edecekleri bahânesiyle cümlesini bir hâneye doldurup üzerlerine bomba atıyorlar, sonra çapulcu Rum köylüleri gelüp bütün hayvanât ve eşyâyı yağma eylediler. Bunları fırsat buldukca İstanbul’a sevketmekdedirler. Nitekim bir kaç mahalde bu gibi hayvanât tutulmuşdur.
Dağ havâlîsindeki köyler bu sûretle ifnâ edildikden sonra bu tarafda şimdiye kadar ta‘arruz edilmeyen Armudlu ile Gemlik arasındaki sâhil köyleri kalmışdı. Bunlara da birer birer başladılar. Bu zümreden olarak, Fıstıklı karyesine tecâvüz edildi, ahâlîden dört kişiyi şehîd, hâneler yağma edildi. Ahâlînin bir kısmı firâr içün Âşık Mehmed’in piyâdesine binmişlerdi. Çetelerin vürûdundan evvel hareket eden bu küçük kayığa, Fıstıklı’nın Gemlik tarafından çıkan büyük bir yelkenli gemi yaklaşır. Piyâdeye yaklaşdıkları zamân halk ile dolu olduğunu bilerek üzerlerine yaylım ateş ederler. Halkdan kopan feryâd u figân âfâkı titretiyordu. Yelkenli piyâdeyi kendisine bağlayarak uzaklaşdı. Ne oldukları mechûldür.
Kapaklı karyesinden Kalafât Mehmed Usta’nın anlatdığı fecâyi‘:
Dağ köylerinin (İhsâniye, Tevfikiye, Hayriye, Mecidiye, Lütfiye) bir kısım ahâlî i mazlûmesi perîşân bir hâlde bizim Kapaklı köyüne hicret etmişlerdi. Bunların hâl i perîşânîsi insânın tüylerini ürpertirken, kendimiz de ayn ı fecî‘aya ma‘rûz kaldık. Muhâcirlerin bu halinden hakîkati gören bizim köylüler âkibeti anlamışlardı. Zâten Fıstıklı karyesi ayn ı Rum çeteleri tarafından basılmış olduğundan her ân ve zamân başımıza gelecek tehlikeyi idrâk ediyorduk. Bütün köylüler deniz kıyısına eşyâlarını taşımağa başladılar. Kısmen ahâlî kayıklara bindikleri sırada, birden bire zeytunluklar arasından bize doğru silâhlar atılmağa başladı. Gerek karadaki gerek sandallardaki halk bunlara hedef oluyordu. Ne istediklerini sorduk. Hiç durmuyorlar, mütemâdiyen ateş ediyorlardı. O ânda Yabanoğlu, Muhtâr Hacı oğlu Hüseyin ve bir de Sağır Tevfik’in zevcesi şehîd oldular. Mecrûh olanların mikdârlarını bilmiyorum. Her hâlde çok olacakdır. Silâhların devâm etdiği sırada Gemlik cihetinden bir istimbot geldi. İmamımız Rumca biliyordu, bağırdı. İstimbotda on kadar Yunan askeri vardı. Onlar, çetelere bağırdılar. Benim sandalım vardı. İmamı ve çetelerden birini istimbota götürdüm. Sonra bütün askerler berâber dışarı çıkdılar. Herkes eşyâlarını sâhile getirmişdi. Askerler bütün eşyâları benim sandalıma doldurdular. Herkesin cüz’dânlarını topladılar. Sonra onları istimbota götürdüm. Eşyâları aldılar. Beni serbest bırakdılar. İstimbotun ostromnası(?) bana “Nereye gidebilirsen git, hâliniz daha fenâ olacak” dedi. İstimbot, bir kısım ahâlî ile dolu olan iki küçük kayığı alarak, Mudanya’ya doğru gitdi. Çeteler, köye doğru gitdiler. Ben sandalıma â’ilemi doldurup kaçabildim. Bu sabâh yine sandalla gelenler civâr Rum çapulcularının bütün hayvanât ve eşyâların yağmasını ikmâl etdiklerini söylüyorlar. Çeteler, giderlerken:
"Yârın da sıra ile diğer köylere gideceğiz. Şimdilik dağ köylerini yakdık, tarla gibi yapdık. Yarın, öbür gün de sizin köylerinizi yakacağız. Evvelen yağma edelim de, ondan sonra."
Mudanya’ya ilticâ eden diğer bir sandaldaki eşhâsı kabûl etmemişler. Yunan limân re’îsi, "Onlar sizin çetelerinizdir. Daha fenâ olacaksınız" demiş. Katırlılı İlya çapulcuların başı imiş.
Gemlik yerli Rumlarının civâr köylerini âşikâre olarak soydukları:
Ahvâlin Müslümanlar içün tehdîd kâr olduğu zamânlarda, Gemlik Rumları, birer birer civâr Küçükkumla, Büyükkumla, Karacaali, Narlı karyelerine dağılarak ahâlîden dürlü dürlü bahânelerle hediyeler taleb etmekdedirler. Gemlik ahâlîsinden Bulgucu Vaso, Mili Apostol, Küçükkumla karyesine gidüp, köyden mâhiye beş yüz lira taleb etmişlerdir. Bu pâre köylüler tarafından ta‘ahhüd olunursa muhâfaza edeceklerini bildirmişlerdir. Ahâlînin sükûn perverliğine misâl olmak üzre mütevâlî teşebbüsât netîcesinde Yunan karagolu bir haftadan beri köye gelmişdi. Askerler en basît ihtiyâcât ı gıdâ’iyyelerini her gün bir keçi ve yüzlerle yumurta ile tatmîn ediyorlar. Gemlik’den gelen yerli Rumlar, heman karagola gidüp müşâvere ediyorlar. Sonra "Şu kadar yumurta, şu kadar keçi isteriz" diyerek ahâlîyi tehdîd ediyorlar. Ve der akab ârzûları is‘âf olunuyordu. Yine Rum köylüleri, Küçükkumla karyesinin hayvanâtına kırda tesâdüf ederek önlerine katup cümlesini götürmüşlerdir. Gemlik kumandanı ile re’îs i dîniyyesine köylüler tarafından müte‘addid hediyeler gönderilmesi tavsiye olunur. Nihâyet hiç bir lüzûm olmadığı hâlde karagola sanduklarla bombalar getirilmişdir. Bunlar karîben karyenin tahrîbi içün yapılan hazırlıklardan başka bir şey değildi. Bir Rum, bütün o civârın en büyük şahs ı zî nüfûzu oluyor. İsterse en büyük hediyeleri ahâlîden topluyordu. Yunan idâresi ahâlînin şikâyâtına ma‘rûz kalmamasını te’mîn içün ahâlîyi Gemlik’e gelmekden men‘etmişdir. Bir gün karagol Gemlik’e gitmek içün rüşvet mukâbilinde ba‘zılarına vesîka vermiş, fakat gidenler muntazaman yolda soyulmuşlardır. Bu, karagolun tertîb etdiği soygunculuk planı idi. Ahâlîyi tecâvüzden muhâfaza içün Yunanlılar böyle hareket ediyorlar.
Fî 3 Mayıs sene [1]337
Gemlik’e tâbi‘ Küçükkumla, Karacaaali, Kapaklı karyeleri ahâlîsi:
Gemlik kazâsına mensûb otuz karyeden bizim infikâkımızda kalan köyler:
Küçükkumla, Büyükkumla, Karacaali, Narlı. Orhangazi kazâsına â’id yirmi bir karye kâmilen ihrâk edilmişdir.
Diğer tezâkir ve evrâk ile birleşdirilerek
hemân Umûr ı Siyâsiyye'ye
Fî 3 Mayıs sene [1]337
BOA. HR. SYS. 2624/17
BELGE NO: 9
YALOVA’NIN ÜVEZPINAR KÖYÜNÜ BASAN RUMLARIN MÜSLÜMANLARI ÖLDÜRESİYE DÖVÜP KÖYÜ YAKTIKLARI
Yalova’nın Kadıköy, Zağferan, Hacı Mehmet, Koru, Çınarcık ve Elmalı köylerinden biraraya gelen Rumların eşkiya Toma komutasında Üvezpınar köyünü bastıkları, kimlerde para olduğunu söyletmek için on beş yaşındaki bir çocuğu ağır şekilde yaraladıkları, köy halkından birçok kişiyi ağızlarından kan gelinceye kadar döverek hayvan ve kıymetli eşyalarını gaspettikleri ve köyü yakacaklarını söyleyip gittikleri, köyün yakılacağı tehdidi üzerine ahalinin bütün eşyasını terkedip ormana kaçmasından iki gün sonra da elli hanelik köyü tamamen yağmalayıp yaktıkları.
10 Mayıs 1921
Hâk i Pây ı Sâmî i Cenâb ı Sadâret penâhîye
Ma‘rûz ı çâker i kemîneleridir,
14 Nisan sene [1]337 Perşembe günü yüz kişilik bir Yunan müfrezesiyle bunların şerîk i cinâyâtı olan Kadıköy, Zağferan, Hacı Mehmed, Koru, Çınarcık, Elmalı kurâsı Rumlarından müteşekkil ve Elmalıklı şerîr Toma'nın kumandası altında ve refâkatlerinde Hacı Mehmedli Hristo, Mihal, Vangeloğlu Nikola, Kadıköylü Terzi Anesti, Kızoğlu(?) İstavri, kardeşi Sotiri, Çakıroğlu Hristo nâm eşhâs bulunduğu hâlde karyemizi basarak 15 yaşlarında Kaşlızâde Saidoğlu Halid'i tutup köy kenârında şiddetle darb ve tehdîd ile karye eşrâfından kimlerde pâre olduğunu sorup çocuğu teb‘îd etdikden sonra karyeye girerek Karakaşzâde İsmâil, birâderi Hârun, Mayakoğlu Said ve İsmailoğlu Aziz, Köseoğlu Ömer, Köseoğlu Mustafa, Arhavili Ali ve Usta Ahmedoğlu Receb Onbaşı nâm eşhâsa â’id hayvanâtı ve üzerlerindeki sâ‘at, elbise kuşak vesâ’irelerini ahz u gasbetdikden mâ‘adâ cümlesini ağızlarından kan gelinceye kadar dipçik ve sopa ile bî rahmâne darbetdiler ve Hakanoğlu Ahmed ile yeğeni İbrahim ve Kaşlızâde Ziya ve Kaşlızâde Fâik nâm eşhâsa köy yolunda tesâdüf edüp cümlesini soydukdan sonra şiddetle darb ve Hakanoğlu Ahmed'i başından kama ile cerhetdiler. Ve ertesi günü gelüp köyü yakacaklarını söylediler. Zâten heyecânda bulunan ve etrâfda köylerin yağma ve ihrâk edildiğini ve nüfûsunun katli‘âma ma‘rûz kaldığını işiden ahâlî artık köyde devâm ı ikâmete imkân bulamayarak bütün eşyâsını terkle ormanlara firâr etti. İki gün sonra tekrar gelen Yunanlılar köyü yağma etdikten sonra her yağma etdikleri hâneyi tutuşdurarak elli hâneden ibâret olan karyemizi de kâmilen ihrâk eylediler.
İşbu fâci‘ât üzerine günlerde[ce] dağlarda saklanarak Dersa‘âdet'e gelebildiğimiz cihetle âtıfet i seniyye i Sadâret penâhîlerine ilticâ eyleriz. Ol bâbda emr ü fermân hazret i veliyyü'l emrindir.
Fî 10 Mayıs sene [1]337
BCA. 272 11 15 60 19
BELGE NO: 10
İSTANBUL’A İLTİCA ETMEK ÜZERE ELMALIK’DA TOPLANAN ÇOĞU KADIN BİN YÜZ KİŞİNİN YUNAN ASKERLERİ VE RUM EŞKIYALARI TARAFINDAN KATLEDİLDİĞİ
Gemlik’e bağlı Haydariye ve daha bir çok köyden kaçarak İstanbul’a gelmek üzere Küçükkumla köyü civarındaki Elmalık mevkiinde toplanan ve çoğunluğunu hamile ve bebekli kadınlarla çocukların oluşturduğu bin yüz kişinin, Yunan mitralyöz taburu ve Rum eşkiyaları tarafından ablukaya alınarak mitralyöz ateşiyle katledildiği ve katliâmdan sadece bir kişinin kurtulabildiğinin istidaname ve şifahi izahattan anlaşıldığı; gün geçtikçe artan Yunan mezâlimi konusunda İtilaf Devletleri’nin dikkatinin çekilmesi ve bu zulümlerin tekrarlanmaması için teşebbüste bulunulması.
15 Mayıs 1921
Bâb ı Âlî
Dâhiliye Nezâreti
Aşâ’ir ve Muhâcirîn Müdîriyyet i Umûmiyyesi
Şu‘besi: Tahkîk i fecâyi‘
Umûmî: 48084
Husûsî: 360
Hâriciye Nezâret i Celîlesine
Devletlü efendim hazretleri,
Gemlik kazâsına mülhak "Haydariye" karyesiyle kazâ yı mezkûra tâbi‘ diğer köylerde Yunan askerleriyle Yunanlılar tarafından teslîh ve i‘âşe edilen Rum eşkıyâsı tarafından îkâ‘ edilen fecâyi‘den yalnız hayâtlarını kurtarmak sûretiyle günlerce ormanlar arasında mağaralar içinde ihtifâ etdikden sonra Dersa‘âdet'e ilticâ etmek üzre "Küçükkumla" karyesi civârında vâki‘ "Elmalık" mevki‘inde toplanan ve aralarında birçok hâmile kadın ve kucaklarında küçük çocukları bulunan bed baht vâlidelerle kadın, erkek ve sıbyândan mürekkeb ve mikdârları "1100" kişiye bâlîğ olan bir mazlûm kâfilesini Mayıs'ın on birinci çarşamba günü bir Yunan mitralyöz taburu ve bunlara delâlet eden Rum eşkıyâsı abluka altına alarak kâffesini mitralyöz ateşiyle katl ve imhâ eyledikleri ve bu bin yüz kişiden ilk ateşte urulmuş gibi yere yatarak üzerine yığılan maktuller arasında tabur ve eşkıyâ uzaklaşıncaya kadar kalan ve bi'l âhire gecenin hulûlünden bi'l istifâde firâra muvaffak olan yalnız "Çihanoğlu(?)" nâmında bir şahsın kurtulabildiği Kapaklı karyesi İmamı Mustafa ve Hayriye karyesi mu‘allimi Niğde Dârü'l mu‘allimîn Müdîriyeti'nden mütekâ‘id İsmail Hakkı efendiler tarafından makâm ı sâmî i Sadâret penâhî'ye takdîm olunup nezâret i âcizîye havâle buyurulan istid‘ânâme ile mûmâ ileyhimâ tarafından ayrıca şifâhen verilen îzâhâtdan anlaşılmaktadır. Yunan askerlerinin Müslüman köylerinde îkâ‘ında musır oldukları cinâyâtın günden güne tevessü‘ etmekde olduğuna pek sarîh bir şâhid olan şu hâdise i fecî‘anın Düvel i Mü‘telife mümessillerinin enzâr ı dikkatine vaz‘ıyla men‘ i tekerrürü hakkında îcâb eden teşebbüsâtın îfâsına müsâ‘ade i aliyye i nezâret penâhîlerinin sezâ vâr buyurulması bâbında emr ü fermân hazret i men lehü'l emrindir.
Fî Ramazan sene [1]339 ve
Fî 15 Mayıs sene [1]337
DâhiliyeNâzır Vekîli Nâmına
Müsteşar
Bende
İmza
BOA. HR. SYS. 2624/64
BELGE NO: 11
YUNAN İŞGAL KUVVETLERİNİN İZMİT VE YALOVA’DA KATLİÂM VE SOYGUN YAPTIKLARI, ZARARIN TAZMİN EDİLMESİ GEREKTİĞİ
Yunan kuvvetlerinin İzmit Körfezi’ndeki köy ve kasabaları işgal ederek yağmalayıp yaktıkları, kadın ve çocukları sıraya dizip tabur ateşiyle katlettikleri, bu katliâmın Yalovaya da yayılacağı anlaşılarak önlem alınması için İtilaf Devletleri nezdinde etkili teşebbüste bulunulması için müracaat yapıldıysa da sonuç alınamadığı ve Yunanlıların Yalova civarındaki on dört köyü yağmalayıp ateşe verdikleri, kaçamayanları camiye doldurup yaktıkları, Müslümanların bulunduğu yerlerde dikili bir ağaç dahi bırakmadıkları; özel bir tahkik komisyonu oluşturulup bu facianın tek tek tesbit edilmesi ve yöre halkının zararlarının tazmin edilmesi hususunda İtilaf Devletleri nezdinde teşebbüste bulunulması istirhamı.
21 Mayıs 1921
Dersa‘âdet Merkez Kumandanlığı Cânib i Âlîsine
Sa‘âdetlü efendim hazretleri,
Yunan kıta‘ât ı askeriyyesinin İzmit Körfezi'ndeki kasabât ve kurânın işgâliyle bütün mebânî ve mü’essesâtı ihrâk ve sivil ahâlîyi bî günâh olarak katl ve işgâl eylediği köyleri evvelen yağma ve bi'l âhire ihrâk ile kadın, çoluk, çocuk ne buldu ise müdâfa‘adan âciz bulunduklarından bunları bir sıraya tertîb ve müfrezesine ateş emri vermekde olduğunu ve şu zulüm ve denâ’eti Yalova kurâsına dahi teşmîl eyleyeceğini bir hey’et i mahsûsa ile berâber gerek makâm ı âlîlerinize ve gerek nezâret i celîleye ihbâr ve bu bâbda serî‘ bir tedâbir ittihâzıyla buna mümâna‘at olunması ve inde'l iktizâ beyne'l milel kavâ’ide muhâlif ve beşeriyyet i medeniyye ve ictimâ’iyye ile gayr ı kâbil i te’lîf bulunmasından nâşî Düvel i İ’tilâfiyye me’mûrîn i siyâsiyye ve askeriyyesi nezdinde teşebbüsât ı şedîde ve serî‘a ittihâz ve icrâsıyla hiç olmazsa muhtelit bir hey’etin Yalova'ya i‘zâm etdirilmesi husûsunda vâki‘ olan mürâca‘at ı âcizânemiz ma‘a't te’essüf salâhiyetdâr ve vazîfedâr olan makâmât tarafından bir netîce i müsemmere iktitâf ve te’mîn olunamamasından nâşî arz ve ihbârât vechile Yunanlılar Yalova kasabası etrâfında mevcûd 14 aded İslâm köyünü evvelen yağma ve ahâlîsinin bir kısmı firâra muvaffak ve kısm ı diğerini der dest ile câmî‘ derûnunda bunları ve köyleri bir anda gaz ile ihrâk ve İslâm mıntıkasında dikili bir ağaç, zî ruh bir insan cesedi bırakmamışlardır ki mürâca‘âtımızın sıhhat ve isâbeti şu sûretle ve ma‘a't te’essüf meydân ı aleniyyete gelmişdir. Bundaki vazîfe ve mes’ûliyet şübhesiz alâkadâr ve vazîfedâr olan makâmât ve devâ’ire â’id olacağı vâreste i bî iştibâh ve inde'l iktizâ zamânında vâki‘ olacak tahkîkât ı amîka ile vâsıl ı mertebe i subût olacağı bir emr i bedîdâr ise de hakîkatin tecellîsi maksadıyla bu bâbda tahkîkât ı amîka icrâ ve fecâyi‘i yegân yegân tesbît etmek üzre ora ahâlîsinin vereceği ma‘lûmâtı tevhîd zımnında bir komisyon teşkîliyle ahâlînin zararlarını da ta‘yîn ve Düvel i İ‘tilâfiyye mümessilleri nezdinde delâlet ve teşebbüsât ı mahsûsada bulunulması hakkında lâzım gelen makâmâta işbu istid‘âmızın iblâğını ricâ eyleriz. Ol bâbda emr ü fermân hazret i men lehü'l emrindir.
Fî 21 Mayıs sene [1]337 Yalova Ahâlîsinden
Dersa‘âdet'de KüçükMustafa Paşa'da
Gülcâmi‘ Mahallesinden
Said
BOA. HR. SYS. 2624/74
BELGE NO: 12
GEMLİK VE ÇEVRESİNDE YAPILAN YUNAN MEZÂLİMİNİ ARAŞTIRMAK MAKSADIYLA GEMLİK’E GİDEN TAHKİK HEYETİNİN YANINDA BULUNAN OSMANLI MEMURLARININ İFADELERİ
Gemlik ve çevresinde yapılan Yunan mezâlimi hakkında rapor hazırlamak maksadıyla dolaşan İngiltere, Fransa, İtalya temsilcileriyle Osmanlı zabitleri ve bir İsviçreli siyasi memurundan oluşan tahkik heyetinin yanında bulunan ve isimleri belli olan şahıslar ile bazı Osmanlı memurlarının ifadelerine göre Yunanlıların, öncelikle Müslümanların silahlarını toplayıp yerli Rum ve Ermenilere dağıtarak silahlı çeteler oluşmasına sebep oldukları, amaçlarının sadece yağma olmayıp İslâmı imha ve bulundukları bölgelerde çoğunluğu sağlamak olduğunun anlaşıldığı, mabetleri yıkarak halkın dinî ve millî münasebetlerini kesip oturdukları yerlere geri dönmemelerini sağlamaya çalıştıkları, Kumla i Sagir’den Gemlik’e sevkedilen elli altmış kadından dört tanesinin kurtulduğu, diğerlerinin akibetlerinin bilinmediği, Narlı köyünün kaçamayan ahalisinin camilerde yakıldığı, Büyük Kapaklı ahalisinden altmış kadarının kurşuna dizildiği, on beş kıza tecavüz edildiği, Küçük Kapaklı’da yirmi beş kişinin dere kenarında öldürüldüğü, elli beş kişinin de evde yakıldığı ve on iki kıza tecavüz edildiği, Fıstıklı’da yine erkeklere işkence, kadınlara tecavüz edildiği, Gemlik’te angarya ve umumi işlerde çalıştırılmak üzere götürülen bin beş yüz kişinin yollarda çeşitli bahanelerle öldürüldüğünün duyulduğu, Katırlı, Muradoba köylerinin yağmalanıp eşyalarının Yunan askerleriyle yerli Rumlar arasında paylaşıldığı, yetmiş yaşındaki bir kadına on sekiz Yunan askeri tarafından tecavüz edildiği, heyet tarafından çağırılan Gemlik Yunan merkez kumandanınca bu katliâm ve yağmaların gayrı muntazam asker ve çeteler tarafından yapıldığı söylendiyse de şahitlerin bu faciaların tamamen Yunan zabit ve askerlerinin isteği doğrultusunda gerçekleştiğini söyledikleri, Rum palikaryaları ve Ermeni gençleriyle birlikte Gemlik faciasını yapan eşkiya reislerinin isimlerinin bilindiği, yağma ve katliâm yapılan köylerin zararlarının belirlendiği.
21 Mayıs 1921
Bâb ı Âlî
Dâhiliye Nezâreti
Kalem i Mahsûs
İstanbul İstıtlâ‘ât Me’mûrluğu'ndan Emniyyet i Umûmiyye Müfettişliği'ne mevrûd 21 Mayıs sene [13]37 târîhli rapor sûretidir.
Gemlik havâlîsinde Yunan mezâlim i fevkâ'l âdesinin fecâyi‘ i ciğer sûz ve elem nâkını aynen müşâhede ve îcâb eden makâmât ı âliye i siyâsiyye raporlarını takdîm eyleyecek olan İngiliz, Fransız, İtalya ve berâberlerinde bulunan Osmanlı zâbitleriyle muhâcirîn arasında hidemât ı hayr hâhânesiyle temâyüz eden bir İsviçreli me’mûr ı siyâsîsinden müteşekkil hey’et i âliyenin refâkatinde bulunan Pazarköylü olup Sirkeci'de bir otel müste’ciri bulunan ve muhâcirîne nakdî mu‘âvenetlerde ibzâl ı âsâr ı insâniyyet eden Refik Bey ve refîki Gürcü Ali Bey'in oğlu Tevfik Bey muhtıralarında bulunan fecâyi‘ i gûnâ gûn ile Gemlik Belediye Re’îsi Dersa‘âdet Telgraf Muhâberât ı Umûmiyye Başkitâbeti'nden mütekâ‘id Cemal Bey'in ve yine Gemlik kazâsı Mâl Müdîri Refik ve mu‘âvinliği me’mûr ı sâbıkı Sıdkı, Geduz mâl müdîrliklerinde bulunmuş İbrahim Derviş Efendi'nin ifâdelerinden alınan netâ’ic i mühimme ber vech i âtîdir.
Gemlik kazâsının geçirdiği vukû‘ât, esâs i‘tibâriyle bir kaç fikrin mahall i mezkûrda program dâhilinde olarak tatbîk edilmekde olduğu anlaşılmakda, bu husûsda raporlar mütâla‘a ve âlâkadârlar istimâ‘ olundukda tamamiyle efkâr ı mezkûrenin tecelliyâtına tesâdüf edilmekdedir. Bu fikirlerden olarak zîrde isimleri ve vak‘aları zikrolunacak kıtâl ve harîklerin esbâb ı mûcibesi tedkîk olundukda evvelen yerli Rum ve Ermeni ahâlîsinin evvelce yapılan silâh taharriyâtında kendilerinin silâhları alınmamasından bi'l istifâde çeteler teşkîl etdikleri ve icrâ etdikleri mezâlimin gasb u gâretden ibâret olmayup tamamıyla görünecek sûretde imhâ yı İslâm ve menâtık ı mezkûrede ihrâz ı ekseriyyet olunduğu tamamıyla anlaşılmakdadır.
Eşhâs ve eşyânın zâyi‘âtlarından mâ‘adâ ma‘âbid ve zevâyânın katl ve hedmine, hiç olmazsa kurşun ile tahrîbine uğraşılması oralara tekrâr İslâmların avdet etmemesini te’mîn içün münâsebât ı dîniyye ve milliyyelerini inkıtâ‘a uğraşdıkları ve Yunan programına bilerek âlet olan Rumlar ile bilmeyerek âlet olan Ermenilerin müsellahan teşrîk i mesâ‘îsine Yunan ordu ve donanmasının bütün mevcûdiyetleriyle zahrolmaları esâsen her dürlü vesâ’it i tedâfü‘iyyeden mahrûm bırakılmış bî çâre ahâlîyi hâ’ib ve adem i muvaffakiyyete dûçâr kılacağı kemâl i bedâhetde olmağla zikrolunan program karşusunda imhâya mahkûm halka hey’et ve Hilâl i Ahmer'in mu‘âvenet i âlî cenâbânelerini ve mevt i muhakkakdan tahlîs i girîbân edilmeleri memleketimiz içün bir ân ı târîhî olmuşdur.
Gemlik havâlîsi fecâyi‘ini idâre eden rü’esâ yı eşkıyâ:
Sakızlı Kireneçci(?), Yorgo, Meyhaneci Haralambo ile Apostol olup bunlar Rum palikaryaları ve Ermeni genclerinden îcâb eden eşhâsı ma‘iyyetlerinde alarak lâzım gelen yerlerde cinâyât ve katli‘âm ve harîkler vücûda getirmekdedirler. İşbu rü’esâ yı eşkıyâ büyük ve mühim işlerde Yunan küçük, büyük askerî müfrezeleriyle îcâb eden mahallerde vezâ’if i şenî‘a ve rezîlelerini îkâ‘dan çekinmemekdedirler. Taraf ı âlîlerine gönderilen mezâlim rapor ve listelerine ilâveten kaydına lüzûm görülen ber vech i âtî zâyi‘âtın arzı İbrahim Derviş Efendi'nin îzâhât ı mu‘tenânesi üzerine tahrîr kılınmışdır.
Belediye Re’îsi Cemal Bey'in ifâdelerinden ve o havâlîye giden hey’etin müşâhedâtından Gemlik'e tâbi‘ Kumla i Sagîr ahâlîsinden elli altmış kadın Gemlik'e sevkedilmişler ve bunlardan yalnız dört dânesi kurtularak köye avdet etmiş ve iki dânesinin cenâzesini hey’et görmüş ve diğerlerinin âkıbetleri ise külliyen mechûl kalmışdır.
Hey’etin Kumla i Sagîr'e muvâsalatla, yapılan fecâyi‘in hey’et i umûmiyyesi hakkında lâzım gelen ma‘lûmât istihsâl kılınmış olduğundan Gemlik merkez Yunan kumandanı Kumla'ya hey’etin emriyle celbedilerek kendisinin ma‘lûmâtına mürâca‘at edilmiş ve ne sûretle müzâkerât ve mübâhasâtın cereyânı tabî‘atıyla ma‘lûm bulanamaması, yalnız mezkûr merkez kumandanının Kumla i Sagîr'de bulunan ahâlîyi toplayarak şimdiye kadar yapılmış fecâyi‘in gayr ı muntazam asker ve çeteler tarafından ordunun ma‘lûmâtı olmaksızın irtikâb edilmiş olduğunu ba‘demâ kurâ yı İslâmiyyeye Yunan asâkir i muntazaması ve jandarma kıt‘a yı inzibâtiyyesi getirileceği beyân kılınarak teskîn i heyecâna çalışmış ise de Belediye Re’îsi Cemal Bey ve Hatib Hüseyin Efendi, İmâm Ahmed Efendi büyük bir cesâret i medeniyye ibrâzıyla bu fecâyi‘ ve kıtâl tamâmıyla Yunan zâbit ve askerlerinin arzû ve emellerinden neş’et etdiğini evvelce aralarında hukûk ı kadîme bulunan İslâm ve Hıristiyanların, Hıristiyanların İslâmlara hitâben "Eski hukûk bitmiştir. Mâdam ki isminiz Ahmed, Mehmed, Mustafa'dır. Binâ’en aleyh sizin mahvınız muhakkakdır" diyerek en eski hukûklarını pâ mâl edilmekde[eylemekde] iken artık ahâlînin kendilerini merkez kumandanına dahî teslîm edemeyeceklerini hey’et muvâcehesinde mezkûr merkez kumandanı Terzil Vabraret'i(?) ifşâ etmek sûretiyle mahcûb etmişlerdir. Hey’etle bulunan İtalyan ceneralinin mu‘âvenet i umûmiyyesi köylüleri medyûn ı şükrân bırakmış ve İngiliz ceneralinin Gemlik merkez kumandanına vâki‘ olan itâb âmîz sû’âl ve mu‘âmeleleri kezâ muhâcirîne gösterilen nevâzişleri halkı çok memnûn etmişdir. İşbu gelen muhâcirîn kâfilesinin beyânına nazaran hey’etin getirdiği kurâ ber vech i âtîdir. Ber vech i âtî karyelerdeki vukû‘âtın bâlâda ismi geçen Refik ve Tevfik beylerin muhtıra defterlerinde aynı bulunmakla arz kılınmış ve yine mûmâ ileyhimânın Sadâret ve Dâhiliye Nezâretiyle ecnebi mümessilliklerine mürâca‘at eyleyecekleri cümle i istıtlâ‘âtdan bulunmuşdur.
Narlı karyesi ahâlîsinin bir kısmı câmi‘lerde Kurûn ı Ûlâda yapılamayan bir vahşetle ibâdethânede yakılmış ve ihrâk bi'n nâr cezâsı gören halkın mütebâkîsi bi'l cümle mevcûdâtından sarf ı nazarla firâr etmişlerdir. Büyükkapaklı karyesinin ahâlîsinden altmış kadarı kurşuna dizilmiş ve on beş bâkire kızın bikri izâle edilmişdir. Diğer Kapaklı'dan yirmi beş kişi bir dere kenarında, elli beş kişi bir hâne derûnunda ihrâk ve on iki bâkire kızın beheri on beş vahşî asker tarafından bikri izâle edilmişlerdir. Fıstıklı karyesinin erkekleri bir çok mezâlime dûçâr olmuş ve kadınlarından bir kısmının ırzlarına tecâvüz edilmişdir. Büyükkumla ahâlîsinden pek çokları Karamürsel'e kaçmak sûretiyle tahlîs i hayât etmişlerdir. Gemlik kazâsı dâhili ile civâr kurâsında hâl i hâzırda bin beş yüz kadar ahâlî bulunup Yunanîler tarafından angarya ve hidmet i umûmiyyeye götürülmek bahânesiyle alınan kesânın bir daha avdet etmedikleri ve yollarda birer sebeb ve bahâneler ile mahv ve ifnâ oldukları cümle i istihbârât ı âcizîden bulunmuş ve hey’etin fotografîsini aldığı yetmiş yaşında bir ihtiyar kadının on sekiz Yunan askeri tarafından fi‘l i şenî‘aya ma‘rûz kaldığı Katırlı Muradoba karyeleri ahâlîsinin eşyâlarını gasb u gâret Yunan askerleriyle yerli Rumlar arasında taksîm edildiği ve pey der pey arzolunacak fecâyi‘ i ciğer sûzun ta‘kîb edilmekde bulunduğu ma‘rûzuyla rapor ı âcizî bi't tanzîm makâm ı â’idine takdîm kılınur efendim.
Fî 21 Mayıs sene [13]37
Aslına mutâbıkdır.
Mühür
BOA. HR. SYS. 2624/77
BELGE NO: 13
YUNAN ASKERLERİYLE RUM VE ERMENİ ÇETELERİNİN ORHANGAZİ VE YALOVA’NIN KÖYLERİNDE MÜSLÜMANLARI KATLEDİP EŞYALARINI YAĞMALADIKLARI
Yunan askerleriyle yerli Rum ve Ermenilerden oluşan çetelerin Orhangazi kazasına bağlı Üreğil, Altıkoz(?), Cihanköy, Reşadiye, Pazarköy, Omzalı(?), Çeltikköy, Cedelik(?), Tutluca, Yalova kazasına bağlı Kocadere i Bâlâ ve Zîr, Gacık, Dereköy, Burhan, Kirazlı(?), Taşköprü gibi Müslüman köylerine saldırarak halkın para, eşya ve hayvanlarını yağmalayıp köylerini yaktıkları, kadınlara tecavüz ettikleri, halktan pek azının katliâmdan kurtulabildiği, Kocadere i Bâlâ ve Zîr köylerini yaktıktan sonra Yalova’ya göndereceklerini söyleyerek kayıklara bindirdikleri Müslümanları denize açılır açılmaz bomba ve kurşunlarla imha ve köy halkından geride kalanları da büyük bir eve toplayıp yakarak ve pencereden atlayıp yangından kurtulmaya çalışanları da silahla vurarak katlettikleri, bu katliâmı gerçekleştirenlerin yerli Rum ve Ermeniler olduğunun anlaşıldığı, Yunan mezâliminden kurtulmak üzere Gemlik, Pazarköy, Büyükkumla, Küçükkumla, Kırcaali, Umurbey köylerinden çoğunluğu kadın ve çocuk olmak üzere bin beş yüz on kişinin vapurlarla İstanbul’a iltica ettiği, Küçükkumla’da elliyi aşkın kadın ve çocuğun kesilerek öldürüldüğü, Narlı ve Kırcaali köylerinde bir tek Müslüman kalmamacasına katliâm yapıldığı ve İtilaf Devletleri Tahkik Heyeti’nin gözü önünde bile halkın elinden zorla hayvanlarının alındığı, Gemlik ahalisinden yetmiş yaşlarındaki bir kadına ahali önünde on beş Yunan askeri tarafından tecavüz edildiğine dair raporlar.
29 Mayıs 1921
Erkân ı Harbiyye i Umûmiyye Dâ’iresi
Şu‘be: 2
Kısım: 3
Numara: 732 H. U. M
Yunan harekâtı
Hâriciye Nezâret i Celîlesine
Devletlü efendim hazretleri,
Yunan mezâlimine â’id alınan ba‘zı raporların mevâdd ı mühimmesi sûreti leffen takdîm kılındı. Bu gibi ma‘lûmâtın Avrupa matbu‘âtında te’mîn i neşri ma‘rûz ı fecâyi‘ olan milletimizin derece i felâketini ifhâm içün fâ’ideli olacağı ma‘lûm ı devletleridir. Ma‘lûmât ı mezkûrenin Avrupa'daki mümessillerimize îsâli menût ı re’y i devletleridir. Ol bâbda emr ü fermân hazret i men lehü'l emrindir.
Fî 20 Ramazan sene 1339
Fî 29 Mayıs sene 1337 Harbiye Nâzırı
İmza
Erkân ı Harbiyye i Umûmiyye Dâ’iresi
Sûret
Bundan altı yedi mâh mukaddem bir kısım Yunan askerinin dâhil olduğu yerli Rum ve Ermenilerinden mürekkeb çeteler Bursa vilâyetine merbût Orhangazi kazâsının Üreil[Üreğil], Altıkoz(?), Cebanköy[Cihan](?), Reşâdiye, Pazarköy, Omzalı, Çeltikköy, Cedelik(?), Dutluca ve geçen paskalyadan üç gün evvel de Yalova kazâsına mülhak Kocadere i Balâ ve Zîr, Gacık, Dereköy, Burhan, Kerizli[Kirazlı], Taşköprü vesâ’ir İslâm karyelerine ta‘arruz ederek ahâlî i İslâmiyyenin nukûd ve emvâl ve hayvanlarını gasb ve köylerini ihrâk ve ba‘zı kadın ve kızların ırz ve nâmûslarına tecâvüz ve pek cüz’îsi kurtulmak üzre ekserîsini katl ve hattâ sâlifü'z zikr Kocadere i Bâlâ ve Zîr karyelerini yağma ve ihrâk etdikden sonra ahâlîsini kadın, erkek, çocuk Yalova'ya gönderecekleri beyânıyla iki kısma bi't tefrîk bir kısmını altı aded yelken kayığına tıka basa doldurmak sûretiyle bi'l irkâb biraz denize açıldıkdan sonra tüfenk ve bombalarla üzerlerine ateş ederek cümlesini kayıklarıyla berâber gark ve imhâ ve diğer kısmını da köyün büyük bir hânesine doldurarak gaz ile ihrâk ve havl i cân ile hânenin penceresinden atlamak teşebbüsünde bulunanları da kurşunla katl ve ifnâ eylemiş ve bu esnâda ateş karşusuna geçerek "hurra" oynamak sûretiyle icrâ yı şâd mânî etmiş oldukları ve fâ‘illerinin dahi Yalova kazâsına merbût, Engüre, Koru ve Orhangazi kazâsına mülhak, Çengiler, Kerâmet karyeleriyle Adapazarı kazâsı, ve mahall i sâ’ire ahâlîsinden Rum ve Ermeniler oldukları beyân ve ifâde edilmekde olduğu.
21 Mayıs sene [13]37 günü sabâhı Seyr i Sefâ’in İdâresi'nin Gayret, Galata, Gelibolu vapurlarıyla Gemlik, Pazarköy, Büyükkumla, Küçükkumla, Karacaali, Umurbey köylerinden ekserîsi kadın ve çocuklardan mürekkeb olmak üzre 1210 muhâcirin limanımıza vürûd etdiği ve Yunanlıların gençlerden yüz elli kişinin Dersa‘âdet'e gelmelerine müsâ‘ade etmeyerek Pazarköyü'nde alakoydukları.
Dersa‘âdet'den giden beyne'l milel tahkîk hey’eti refâkatinde bulundurulan bir jandarma zâbitimizin Gemlik iskelesinde Yunan askerleri tarafından dûçâr ı hakâret olduğu ve Yunan işkence ve mezâliminin el’ân ber devâm bulunduğu ve Küçükkumlu[la]'da büyük bir taş üzerinde elliyi mütecâviz kadın ve çocuk kesdikleri, vürûd eden muhâcirlerin ifâdesinden anlaşıldığı. 21 Mayıs sene [13]37'de İnebolu vapuruyla 300 muhâcirin vürûd etdiği ve bu kâfilenin de ekserîsini kadın ve çocuklar teşkîl etdiği ve bunlardan birinin ifâdesine nazaran Yunanlıların, muhâcirlerin ilticâ etdikleri sevâhilde ve Düvel i İ’tilâfiyye Tahkîk Hey’eti'nin gözü önünde bile muhâcirînin ellerinden cebren koyun, sığır müsâdere etdikleri Narlı, Karacaali'de ahâlî i İslâmiyye'den hiçbir ferd kurtulmamak şartıyla ifnâ edildiği ve bu fenâlıkları Yunan askerleri ile berâber daha ziyâde yerli Rumların yapdıkları.
Yunanlıların Gemlik ahâlîsinden takrîben yetmiş yaşında olan bir kadına ahâlî muvâcehesinde alenen fi‘l i şen‘î yapdıkları ve bu denâ’et ve rezâleti sıra ile irtikâb edenlerin on beş nefere bâliğ olduğu ve bî çârenin o esnâda terk i hayât etdiği.
BOA. HR. SYS. 2625/16
BELGE NO: 14
YUNAN ASKERLERİYLE YERLİ RUM ÇETELERİNİN GEMLİK, ORHANGAZİ VE YALOVA KAZALARINA BAĞLI KÖYLERDE YAPTIKLARI KATLİÂM HAKKINDA İTİLAF DEVLETLERİ TAHKİK HEYETİNİN İNCELEMESİ
İtilaf Devletleri Tahkik Heyeti’nin, Yunan askerleriyle, onların silahlandırdığı yerli Rumlar tarafından yapılan mezâlimi araştırmak maksadıyla Gemlik, Orhangazi ve Yalova kazalarının yalnız sahil ve sahile yakın yerlerinde yaptıkları tahkikatda; bin hanelik Orhangazi kasabasında sadece beş evin kaldığı, üç cami, üç okul, on iki medrese, iki hamam, bir iplik fabrikası ve dört zeytin fabrikasının yakıldığı veya tahrip edildiği, Çengiler, Çeltikçi, Gedelek, Karacaali, Kapaklı, Kumla ve Narlı köylerinin yakılıp, halkının katledildiği, sokaklarda insan kafatasları, çene kemikleri, taşlarda kan izlerinin görüldüğü, Engüre’de büyük bir çukurda süngü ve kurşunla katledilmiş yirmi otuz, yine bir bostan kuyusunda da yüzlerce cesed bulunduğu, sahile uzaklığı sebebiyle heyetin gitmediği otuz üç köyde de sekiz bini aşkın Müslümanın katledildiği, köylerin yağmalanıp yakıldığı, bazı köylerin halkının katliâmlardan kaçarak kurtulduğunun anlaşıldığı.
29 Mayıs 1921
Bâb ı Âlî
Dâhiliye Nezâreti
Kalem i Mahsûs
10081
385
Hâriciye Nezâret i Celîlesine
Devletlü efendim hazretleri,
Yunanîler cânibinden işgâl olunan mevâki‘deki ahâlî i İslâmiyyeye karşı îkâ‘ olunup son zamanlarda tahammül güdâz bir dereceye gelmiş olan mezâlim ve fecâyi‘in tahkîki içün vukû‘bulan teşebbüsât üzerine Düvel i İ’tilâfiyyece geçende i‘zâm edilmiş olan hey’et i muhtelitenin Gemlik, Orhangazi ve Yalova kazâlarının yalnız sevâhilinde ve sevâhile yakın yerlerinde icrâ yı tahkîkât ile avdet etdikleri anlaşılup bir sûreti leffen savb ı âlî i nezâret penâhîlerine tisyâr kılınan cedvelde muharrer olduğu vechile Yunanîlerin ve anların teşvîk ve himâyesiyle teşekkül eden Rum ve Ermeni çetelerinin mezkûr kazâlar dâhilinde daha pek çok karyeleri ihrâk ve kurâ yı muharrereden ba‘zı karyeler ahâlîsini kâmilen ve ba‘zılarını kısmen katl ve imhâ etdikleri sûret i mevsûkada bildirilmekde olmasına ve buralarda icrâ edilecek tahkîkât netîcesinin pek elîm ve dil sûz fecâyi‘in dahi zuhûru şübhesiz bulunmasına nazaran tahkîkâtın buralara da teşmîli sûretiyle tevsî‘i içün teşebbüsât ı lâzime îfâsı menût ı müsâ‘ade i aliyye i nezâret penâhîleridir. Ol bâbda emr ü fermân hazret i men lehü'l emrindir.
Fî 17 Ramazan sene [1]339 ve Dâhiliye Nâzırı Vekîli
Fî 26 Mayıs sene [1]337 Mustafa Rıza (?)
Gemlik, Orhangazi, Yalova ve Mülhakâtı Fecâyi‘inin Hulâsası
Yunan askerleriyle bunlar tarafından teslîh olunan Rum ahâlî tarafından îkâ‘ edilen fecâyi‘in tahkîki içün Gemlik, Orhangazi ve Yalova havâlîsine azîmet eden İngiliz Cenerali Frenk'in riyâseti altında İtalya Miralayı Mösyö Rolato, Fransız Miralayı Mösyö Veyg ve beyne'l milel Salîb i Ahmer nâmına İsviçreli Mösyö Geri ve Ceneralin yâveri Yüzbaşı Mister [E]ston ve Mösyö Rolato'nun tercümanı Mösyö Amelyo'dan müteşekkil hey’et âtîde muharrer yerlere gitmiş ve icrâ yı tahkîkât eylemişdir..
1– 13 Mayıs sene [1]337 Gemlik'den otomobille Orhangazi kasabasına gitmiş 1000 hânelik kasabanın beş hâneden mâ‘adâsının kâmilen ihrâk edildiğini görmüşdür. İhrâk ve tahrîb edilen 30 câmi‘, 3 mekteb, 12 medrese, 2 hamam, 1 iplik fabrikası, 4 zeytun fabrikası vesâ’ir büyük mebânînin fotoğrafîleri alınmışdır..
2– Çengiler karyesi: Kâmilen ihrâk edilerek beş on hâneden ibâret kalan köyü görmüşlerdir..
3– Çeltikci karyesi: Karyenin ihrâk edilmekde olduğu görülmüş ve cürm i meşhûd hâlinde yakalanan yedi Yunan askerinin fotoğrafları alınmışdır..
4– Gedelek karyesi: Sokaklarda insan kafatasları, çene kemikleri bulunarak hey’ete irâ’e edilmişdir. Burası 17 Nisan sene [1]337 târîhinden i‘tibâren ihrâka başlanmış idi..
5– Karacaali karyesi: Alevler içinde yanmakda idi. Deniz kenarında on iki maktûl ve mecrûh, taşlarda kan lekeleri müşâhede edilmiş, Mösyö Geri tarafından fotoğrafları alınmışdır. Karye dâhilinde maktûl yirmi kişinin fotoğrafları da Yâver Mister Eston tarafından alınmışdır..
6– Kapaklı karyesi: Dere kenarında 16 ve henüz ateş almamış hâne içinde 6 maktûl, 2 yaralı bulunmuşdur.. Karyenin alevler içinde fotoğrafı alınmışdır..
7– Kumla karyesi: İskele başında iki maktûl, bir yaralı görülmüşdür. Köy nehb ü gârete ve katli‘âma ma‘rûz kalmışdır. Burada Mösyö Geri tarafından fotoğraf alınmışdır..
8– Narlı karyesi: Alevler içinde yanmakda iken Mösyö Geri ve Yâver Eston tarafından karyenin fotoğrafı alınmışdır..
Hey’et sâhilde ve sâhile pek yakın bulunan mevâki‘de katli‘âma ve yağmaya ma‘rûz oldukdan sonra ihrâk edilen bâlâdaki kurâyı re’yü'l ayn görmüşdür. Zîrde isimleri muharrer kurâ dahi ihrâk ve yağmaya ma‘rûz kalmış olup dâhilde bulunmaları hasebiyle hey’et bu havâliye gitmemişdir.
Mikdâr ı nüfûs
Teşvîkiye 430 ahâlîsi katl, mebânîsi ihrâk edilmişdir.
Kocadere i Bâlâ 350 " "
Kocadere i Zîr 550 " "
Çınarcık 550 Katli‘âma ve yağmaya ma‘rûz kalmış ancak 20 kişi kurtulmuşdur.
Çalıca 120 Ahâlîsi katl mebânîsi ihrâk edilmişdir.
Kurdköy 400 " "
Ortaburun 150 " "
Günlük[Güllük] 200 İhrâk edilmişdir. Ahâlîsi firâr etmiş iki kişi katlolunmuşdur.
Gökçedere 100 Kısm ı a‘zamı ihrâk edilmişdir.
Üvezpınar 150 İhrâk edilmişdir. Ahâlîsi kısmen katledilmiş ve kısmen firâr etmişlerdir.
Paşaköy 350 Ahâlîsi katl ve köy ihrâk edilmişdir.
Solucak [Soğucak] 200 " "
Kirazlı 250 " "
Yortan 250 " "
Dereköy 250 " "
Akköy 550 Ahâlîsinin kısm ı a‘zamı katledilmişdir.
Samanlı 150 " "
125(?) " "
Reşâdiye 1250 Karye kâmilen ihrâk edilmiş ve katli‘âma ma‘rûz kalmışdır.
Esediye 200 " "
Çakırlı 550 Karye kâmilen ihrâk edilmiş ve katli‘âma ma‘rûz kalmışdır ve ahâlîsi katledilmişdir.
Üreğil 700 " "
Cihanköy 250 Ahâlîsi firâr etmiş, köyü yağma etmişdir.
Dutluca 850 Ahâlîsi katl, mebânîsi ihrâk edilmişdir.
Fıstıklı 550 Karye yağma edilmiş ahâlîsi firâr etmişdir.
Karacaali 650 Ahâlîsi katl, karye yağma ve ihrâk edilmişdir.
Mecidiye 200 Ahâlîsi kısmen katledilmiş ve yağmaya ma‘rûz olmuşdur.
Selimiye 700 " "
Lütfiye 100 " "
Hayriye 250 " "
Haydariye 250 " "
İhsâniye 100 " "
Küçükkumla 150 " "
Sultaniye 10 " "
Büyükkumla 620 " "
Fî 25 Mayıs sene [1]337
BELGE NO: 15
YALOVA VE EDREMİT’TE MÜSLÜMANLARA İŞKENCE EDİP YAKTIKTAN SONRA MALLARINI ÇALAN ŞAHISLARIN SUÇ CETVELLERİYLE İNGİLİZLERE TESLİM EDİLDİĞİ
Yalova’nın Kocadere köyünde beş yüz Müslümanı bir eve toplayıp gazla yakan ve pencereden atlayanları kurşunla şehit eden Vasil, Yani ve arkadaşlarıyla; Edremit’te Müslümanlara zulüm ve işkence edip mallarını gasbeden Kaptan Vangel oğlu Anastaş, suçları şahitler, tahkik ve zabıt varakası ile sabit olup üzerlerindeki para ve eşya ile birlikte tebligat gereğince İngiliz zabıtasına teslim edildilerse de İngilizlerce serbest bırakılacaklarının anlaşıldığı, hukuka aykırı bu durum karşısında siyasî girişimlerde bulunulup bunların Osmanlı mahkemelerine verilmelerinin sağlanması gerektiği, suçlarını gösterir cetvelin de sunulduğu.
25 Eylül 1922
Bâb ı Âlî
Dâhiliye Nezâreti
İdâre i Umûmiyye i Dâhiliyye Müdîriyeti
Umûmî: 57156/10
Husûsî: 340
Hâriciye Nezâret i Celîlesi Cânib i Âlîsine
Ma‘rûz ı çâkerleridir ,
Anadolu’dan gelen ve haklarında şikâyet vukû‘ bulan şübheli eşhâsın hangi millete mensûb olursa olsun müttefikîn zâbıtasına lüzûm ı teslîmlerini mübelliğ bulunan sûreti melfûf iki kıt‘a varaka üzerine o sûretle mu‘âmele îfâsına mecbûriyet hâsıl olduğu ve Anadolu’da ahâlî i İslâmiyyeye zulüm ve işkence icrâ ve bunlardan birçoklarını katl ve imhâ ve emvâl ve eşyâlarını yağma ve hânelerini ihrâk eylemelerinden dolayı vukû‘bulan mürâca‘at ve şikâyet üzerine der dest ve ancak ânifü’z zikr teblîgât mûcebince üzerlerinde zuhûr eden pâre ve eşyâ ile birlikde İngiliz zâbıtasına teslîm etdirilen kesânın esâmîsini mübeyyin cedvelin gönderildiği ve Yalova’da Müslümanlara karşı icrâ yı zulm ve i‘tisâf ve birçok kadınları ihrâk etdikleri tahkîkât ı vâkı‘a ile sâbit olan Vasil ve Yani ve rüfekâsının vukû‘bulan taleb üzerine haklarındaki evrâk suretleriyle berâber Eylül’ün yirminci günü İngiliz zâbıtasına teslîm olundukları ve şimdiye kadar Dersa‘âdet’e firâr ve ilticâ eyleyen ve müdde‘î i şahsîleri tarafından vâki‘ olan şikâyet üzerine der dest etdirilen kesândan herbirinin katl, ihrâk, nehb ü gârât ef‘âlinin fâ‘il ve mürtekibleri olduğuna kanâ‘at ı vicdâniyye hâsıl ve ez an cümle Vasil ve Yani nâm ı diğeri Mitro’nun beş yüz Müslümanı, Yalova’nın Kocadere karyesinde Bekir Çavuş nâmında birinin hânesine toplayarak ve hâneye gaz dökdürerek cümlesini ihrâk ve imhâ etdiklerinin ve pencereden atlayup tahlîs i câna teşebbüs edenleri de kurşunla şehîd ve ahâlînin pâre ve mâllarını gasbeylediklerinin ru’yete müstenid şehâdât ile mertebe i sübûta vâsıl olmuş ve Kaptan Vangel oğlu Anastaş nâmında birinin dahi Edremid’de ahâlî i İslâmiyyeye zulüm ve işkence ederek gasb ı emvâle cür’et eylediği evrâk ı tahkîkiyye ve zabıt varakası münderecâtı ve şühûd ifâdâtıyla tebeyyün etmiş olduğu ve merkûmların İngiliz zâbıtasınca serbest bırakılacakları dahi mahsûs bulunduğu beyânıyla hukûk ı umûmiyye ve şahsiyyeyi ihlâl edeceği müstagnî i îzâh bulunan işbu tarz mu‘âmele hakkında lâzım gelenler nezdinde teşebbüsât ı siyâsiyye icrâsıyla eşhâs ı merkûmenin mehâkim i Osmâniyyeye tevdî‘leri esbâbının istikmâline Polis Müdîriyyet i Umûmiyyesi’nden alınan tezâkirde lüzûm gösterilmiş ve tevdî‘ kılınan sâlifü’z zikr cedvel dahi leffen irsâl edilmiş olmasına nazaran îfâ yı muktezâsı ve netîcesinden ma‘lûmât î‘tâsı menût ı re’y i âlî i dâverîleridir. Ol bâbda emr ü fermân hazret i men lehü’l emrindir.
Fî 4 Safer sene [1]341 ve
Fî 25 Eylül sene [1]338
Dâhiliye Nâzırı
İmza