|
ABD, Pakistan'da ne yapmaya çalışıyor?
Pakistan istihbarat servisi (ISI) eski başkanı Hamid Gül'le yapılan televizyon söyleşisinde ABD'nin Pakistan'a kurmak istediği askeri üsten, ABD'nin ülkeyi parçalama tehdidi içerip içermediğine kadar tüm sorulara cevap aranıyor.
Soru: Amerika, Pakistan'a askeri üs inşa etme planları yapıyor. Bu konuyu açar mısınız?
Hamid Gül: Büyükelçiliği genişletiyorlar ve güvenlik kadrosu getiriyorlar, diplomatik kurallara uymayacak şekilde. Sanırım Çinliler buna itiraz ettiler. Çin büyükelçisi bir hafta ya da on gün önce bir basın toplantısı düzenledi ve bunun Pakistan egemenliğinin ihlali anlamına geldiğini, büyükelçiliğin genişletilmesinin çarpıcı olduğunu, kendilerinin Pakistan güvenlik aygıtına güvendiklerini söyledi ve Amerikalıların bunu niçin yaptığını sordu.
Bu göstermektedir ki Çin, bizim güvenliğimizden kaygılanıyor ve başkaları da kaygılansa yeridir çünkü artık XE adıyla faaliyet gösteren Blackwater, Extreme Dynamic gibi güvenlik taşeronlarını tanıyoruz. Buralı insanları yüksek maaşlarla istihdam ediyorlar. Çoğunluğu eski istihbarat üyesi, eski subaylar. Bunun yanında, mahalli kıyafetlerle operasyon yürüten ama aslında Amerikan casusu olan ve içlerinde CIA elemanlarının, Navy Seals olarak bilinen donanma özel kuvvetlerinin ve Orange Force'un da bulunduğu Delta Force adlı özel kuvvetlerin mevcut olduğunu düşünüyoruz. Orange Force esasen kiralık katillerdir. Yurtiçinden veya yurtdışından işe alınmış yahut Amerika'dan buraya getirilmiş adamlar bunlar ve yerel dili biliyorlar. Aynı giyisileri giyiyorlar. Sakal bırakıyorlar. Yaptıkları çok tehlikeli bir hamledir. Ayrıca, dediklerine göre Obama muhtemelen gelecek yıl Mart ayında yeni politikasını duyuracak ki bundan korkuyorum doğrusu. Seçim sonuçlarının açıklanmasından sonra ortaya çıkacak zayıf Karzai hükümeti yüzünden Afganistan'da uzun vadeli üs kiralayacaklar. Afganistan'a devasa yatırım yapıyorlar. Askerleri güvenlik görevlisi olarak geri getiriyorlar ama eğitimli ve sert askerler bunlar gerçekten. Hâlihazırda üçbin beş yüz kişi mevcut, bin kişi yolda. Hintliler yavaşça ve tedricen bu bölgeye hareket ediyorlar. Güvenlik düzenlemelerine bakılırsa, aynı model sanırım sınırlı bir ölçekte Pakistan'a uyarlanacak. Bir mazeretleri var. Bir mazeret uydurmaya çalışıyorlar. Pakistan'a her yıl 1.5 milyar dolar olmak üzere gelecek beş yılda toplam 7.5 milyar dolar vereceklerini duyurdular fakat bu yıl, şu güne kadar sadece 174 milyon dolar gönderdiler ki Pakistan hükümeti için hiçbir şeydir.
Doğrudan Amerikalılar tarafından Pakistan'ın çeşitli bölgelerinde harcanacak paralar, bunu çok açık yapıyorlar. Pakistan içerisinde büyük bir istihbarat ağı kuracaklar. Projeler için parayı doğrudan biz harcadığımız için güvenlik görevlilerine ihtiyacımız var, güvenlik taşeronlarını getirmeliyiz mazeretine sığınacaklar. Ancak gerçekte korktuğum şu ki hakikaten Pakistan'ın nükleer varlığına erişmek istiyorlar. Gün be gün yaklaşıyorlar ona. Çok yaklaşıyorlar ve eminim ki, istihbarat dokunaçlarıyla bilgi toplamaya çalışıyor, İsrail ve Hindistan'ın suç ortaklığıyla birlikte ne tür bir cerrahi operasyon yürütmeleri gerektiğini kararlaştırmaya, nükleer silahları Pakistan'ın elinden almaya bakıyorlar. Bunu söylemek için gerekli bol miktarda delil mevcut çünkü terörle savaşta son oyun Pakistan olacak diyorlardı geçmişte. Bizi en çok rahatsız eden bu çünkü şimdi diyorlar ki Taliban Afganistan'ın yüzde 80'ni kontrol ediyor, el Kaide artık Afganistan'da değil ve fakat çok sayıda el Kaide üyesi Pakistan içlerinde bulunuyor ve madem ki ordalar o halde onları vurma hakkımız var ve de vuracağız. ABD Genelkurmay Başkanı Amiral Michael Mullen'in ifadesiydi bu, son derece kategorik bir ifadedir, alarm vericidir çünkü Pakistan içlerinde hedef, el Kaide hedefleri bulurlarsa vuracaklarını söylüyorlar. Bir hazırlıktır bu. Uluslararası câmiayı, gerçek güçleri, Pakistan ulusunu ve hükümetini psikolojik olarak şartlandırıyorlar.
Soru: Amerikalıların bu süreçte Pakistan'ı parçalamaya çalıştıklarını düşünüyor musunuz?
Hamdi Gül: Hintlilerin Belucistan'da oyunlar çevirdiklerini biliyorum. Yıkıcı hareketlere girişiyorlar ve her gün bir sabotaj gerçekleşiyor. Ve Pakistan'ı istikrarsızlaştırmaya çalışıyorlar. Ancak parçalama kelimesi çok güçlü bir kelime. Bu kelimenin kullanılması gerektiğini sanmıyorum. Pakistan kendisini zayıf hissetsin, ekonomik bakımdan diz çöküp Amerikalılara yalvarsın, imdat ve yardım istesin diye istikrarsızlaştırmaya çalışıyorlar sanırım. Ve bu süreçte nükleer silahlarla ve Pakistan'da tesisler inşa etmekle ilgi tavizler istemeyi umuyorlardır.
Soru: Amerika, Pakistan'ı Çin, İran ve bölgedeki diğer ülkelere karşı cephe olarak kullanmak istiyor mu?
Hamdi Gül: Hayır. Pakistan'ın bu amaçla kullanılabileceğini düşünmüyorum. Pakistan çok zayıf ve faraza, kaybedilmiş olsa bile, Pakistan'ın tüm nükleer gücünü çekip çıkaracaklarını düşünmüyorum. Mümkün değil bu. Amerikalılar buna kalkışmadan önce iki defa düşünmeliler çünkü hüsran duygusu yaşayacak bir Pakistan çok ciddi zarar verebilir. Ancak elbette ki İran'a karşı tasarımları var. Çin'e karşı tasarımları var. Fakat şu an, Pakistan'ın Çin'e veya İran'a karşı Amerikan uydusu olarak kullanılacağını düşünmüyorum.
Soru: Blackwater'dan bahsettiniz. Bu müteahhitler bölgede ne gibi roller oynuyorlar? Aslan Beik Pakistan'da bir TV söyleşisinde Benazir Butto ve Lübnan''daki Refik Hariri suikastlerinde Blackwater'ın rol oynadığını söyledi.
Hamid Gül: Aslan Beik'in ifadesini duymadım fakat Blackwater'ın çok kötü bir sicili vardır. Irak'ta faaliyet gösteriyorlar ve pek çok suistimalden, cinayet, tecavüz, adam kaçırma ve hatta mülkiyete el koymaktan [ganimet] suçlular fakat sanırım Kuzey Carolina'da haklarında dava açıldı, faaliyetleri yasaklandı ve ortalık o vakitler yatıştı. Fakat şimdi XE Worldwide Services tabelası altında çalışıyorlar. Bu meseleyle ilgili olarak ise, Amerikalı gazeteci Seymour Hersh'in bazı haberlerine dayanılıyor sanırım. Dick Cheney'in Blackwater'ının Benazir Butto suikastinde parmağı olduğunu söylemiş. Bildiğim bu.
Soru: Amerikalıların Peşavar'da askeri üs kuracağını söylemiştiniz bir aralar ve orada bombalanan bir otel var, Amerikalılar üs olarak o oteli kullanacaklardı deniliyor. Bunun hakkında yorumunuz nedir?
Hamid Gül: Evet doğru, çünkü ilk olarak Pervez Müşerref döneminde gelmeye çalıştılar. Afganistan'la olan sınırımızda paramiliter bir kuvvet olarak faaliyet gösteren Frontier Corps'a katılma talebiyle Blackwater'dan 750 kişiye izin veren bir tür anlaşma yaptı sanırım. Ve bunu Peşavar'daki bir kalede kuracaklardı. Daha sonra bu otelde oldukları söylendi. Otel bombalandı ve resmi bir haber yok ama otelin iki katını Blackwater'ın işgal ettiğine inanılmakta. Bazıları donanma askerleri de oradaydı diyorlar. Özel kuvvetler olması muhtemeldir çünkü donanma askeri (Marine) dediğimizde resmi Amerikan Silahlı Kuvvetleri'ni kastederiz. Fakat özel kuvvetlerin bu sahada bir süredir faaliyet gösterdiği bilinmektedir ve Pakistan ordusunun halen operasyon yürüttüğü Swat vâdisindeki birçok sıkıntıyı muhtemelen onlar yarattı.
Soru: Bir cümleyle ifade etmek isteseydiniz, Amerika'nın Pakistan'da uzun vadeli hedefleri hakkında ne söylerdiniz?
Hamdi Gül: Amerika'nın uzun vade'deki hedefi, Pakistan'ı istikrarsızlık içinde tutmaktır; ayrı bir devlet olarak Belucistan'a yol açmak ve sonra bu yeni devletin Büyük Belucistan'dan bahsetmesi sûretiyle İran'ın başına iş açmak; bir Belûci lideri Londra'da basın toplantısı düzenlemişti ve Büyük Belucistan'dan, Kürt bölgelerinden, İran Belucistan'ından, Pakistan Belucistan'ından bahsetmişti. Uzun vadeli hedefleri tüm bu ülkeleri parçalarına ayırmak ve Amerika yanlısı, Hindistan yanlısı, İsrail yanlısı bir kuşak oluşturmak olarak görünüyor. Ve Pakistan'ın nükleer silahlardan arındırılması, İran'ın nükleer sahada ilerleme kaydetmesini engellemekten ayrı hedefler olarak görünüyorlar.
Kaynak: Presstv
Dünya Bülteni için çeviren: M.Alpaslan Balcı
|
