Sufiforum.com

2009'da başlayan SUFİFORUM'da İslam; İslam Tasavvuf Geleneği ile ilgili her türlü güncel ya da 'eskimez' konular yer almaktadır. İçerik yenilemeleri tasavvuf.name sitesinden sürdürülmektedir. ALLAH YÂR OLSUN.

Giriş |  Kayıt




Yeni başlık gönder Başlığa cevap ver  [ 1 mesaj ] 
Yazar Mesaj
 Mesaj Başlığı: Yesevi Üniversitesi'ndeki Sorunların Nedeni
MesajGönderilme zamanı: 27.10.10, 16:30 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı

Kayıt: 28.09.10, 13:01
Mesajlar: 166
Ahmet Yesevi Üniversitesi'ndeki Sorunların Nedeni

Hayri Polat


Global Yorum


07.01.2008

Büyük imparator Cengiz Han’ın, Aksak Timur’un ve daha nice tarihi şahsiyetlerin at koşturduğu Orta Asya’ın uçsuz bucaksız topraklarında, Sovyetler Birliği döneminde yapılmış ancak dağılmasından sonra hiç bakım görmemiş, dolayısıyla neredeyse avcı boy çukurları oluşmuş asfalt yolda “slalom” yaparak ilerliyoruz.

Tuhaf olduğunu düşüneceksiniz ama Türkiye’den binlerce kilometre uzaklıktaki bu coğrafyada, ıssız ve kurak sayılabilecek topraklarda, Türkiye’nin bir üniversitesini arıyoruz.

Evet yıllar önce Türkiye ve Kazakistan devletleri tarafından ortak olarak kurulmasına karar verilen “Hoca Ahmet Yesevi Üniversitesi”ne ulaşmaya çalışıyoruz.

Güney Kazakistanlı olan ve H.Ahmet Yesevi Üniversitesinin bulunduğu bölgeyi iyi bildiğini söyleyen ve bu nedenle arabasını kiraladığımız Kazak şoförümüz bile artık yolda üniversitenin nerede olduğunu sorma ihtiyacı hissediyor.

Üniversitenin tarifi için verilen cevap, bir adres sorulduğunda hayatımda şimdiye kadar aldığım en ilginç cevaptı. Yolu tarif eden kazak

“doğruca yolu takip etmemizi ve sonunda çölün ortasına konmuş bir uzay aracı gibi bina görüleceğini, işte üniversitenin de o bina olduğunu”

söylüyordu. Önceleri çok garip ve eksik olduğunu düşündüğüm tarifin ne kadar güzel benzetme olduğunu Ahmet Yesevi Üniversitesine ulaştığımda anlamıştım.

Gerçekten de çölün ortasında son derece modern bir görünümde olan bina ancak “uzay aracı” ile özdeş tutulabilinirdi.

Üniversitenin, Orta Asya’nın diğer bölgelerine göre çok geri kalmış bir yerine neden kurulduğunu, bölgeyi bizzat gezerek tanıdığımda gayet iyi anlamıştım.

Üniversitenin kurulduğu yer tüm Türk dünyasının manevi kabesi olan “Türkistan”dı.

Zaten bu özelliği dolaylısıyla Sovyet döneminde özellikle geri bırakılmış, üstelik iyice zavallı görünebilmesi ve terk edilmesinin sağlanması amacıyla hemen yanı başına bütün Sovyet’in imkânları kullanılarak “Kentav” adlı (Sovyetlerin en düzenli/planlı şehri seçilmiş) bir şehir inşa edilmişti.

Üniversitenin bu bölgeye kurulma amacının oldukça “Ulvi” olduğu anlaşılıyor. Ancak böylesine mahrumiyetin yaşandığı bir yerde hedeflenen amacın gerçekleştirilmesi için gereken ve önemli kısmı Türkiye’den karşılanacak meblağın ne kadar büyük olduğunu tahmin etmek hiç de zor değil.

Kuruluş yeri seçiminden kaynaklanan maddi sıkıntıların büyük bölümünün giderildiği, ortaya çıkan modern bina ve teçhizatlara sahip üniversite donanımlarından belli oluyor. Fakat üniversite hakkında son günlerde değişik suçlamaları içeren iddiaların gündeme gelmesi, üniversite ile ilgili çok daha vahim boyutlarda sıkıntıların bulunduğunu ortaya koyuyor.

Karşılıklı olarak dile getirilen suçlamaların neredeyse tamamının, her dönem gündeme gelmiş, birbirilerinin benzeri ve sürekli tekrarlanan konular olduğu ancak olayın dışından ve objektif bir biçimde yaklaşılmasıyla görülebiliniyor.

Üniversitede yürütülen eğitim öncelikli olmak üzere tüm birimlerine kadar yansıyan sıkıntının temelinde; kuruluşu sırasında hazırlanan üniversite tüzüğündeki “eksiklik ve yanlışlıklar” yeralmaktadır.

Sözkonusu eksiklik ve yanlışlıkların bir bölümünün farkına varılmış ve benzer hataların bu kez Kırgızistan’da kurulan “Manas Üniversitesi”nde yapılması engellenmiştir.

Bugün eğer Manas Üniversitesi ile ilgili olarak A.Yesevi Üniversitesinde olduğu gibi şikayetler bulunmuyorsa veya o derecede sıkıntı yoksa bunun nedeni açık ve net olarak söylenebilecektir ki; A.Yesevi Üniversitesinde tecrübe edilmiş bir üniversite tüzüğünün uygulanıyor olmasıdır.

Özellikle Yesevi Üniversitesi için belirtmek gerekirse; atanacak rektörün Kazakistan’dan, yardımcısının Türkiye’den olması ve rektörün yokluğunda yerine hangi rektör yardımcısının hangi yetkilerle vekalet edeceği konusu kesinlikle netleştirilmelidir.

Bunun için gerekiyorsa – ki gerektiğine inanmaktayız – Kazakistan ve Türkiye devlet yetkilileri yeniden bir araya gelerek üniversite yönetiminde lüzumsuz şayialara neden olan hususları ortadan kaldıracak düzenlemeleri yapmalıdırlar.


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
Eskiden itibaren mesajları göster:  Sırala  
Yeni başlık gönder Başlığa cevap ver  [ 1 mesaj ] 

Tüm zamanlar UTC + 2 saat


Kimler çevrimiçi

Bu forumu gezen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 0 misafir


Bu foruma yeni başlıklar gönderemezsiniz
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı düzenleyemezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz

Geçiş yap:  
cron
   Powered by phpBB © 2000, 2002, 2005, 2007 phpBB Group

Türkçe çeviri: phpBB Türkiye