Sufiforum.com

2009'da başlayan SUFİFORUM'da İslam; İslam Tasavvuf Geleneği ile ilgili her türlü güncel ya da 'eskimez' konular yer almaktadır. İçerik yenilemeleri tasavvuf.name sitesinden sürdürülmektedir. ALLAH YÂR OLSUN.

Giriş |  Kayıt




Yeni başlık gönder Başlığa cevap ver  [ 8 mesaj ] 
Yazar Mesaj
 Mesaj Başlığı: Günümüz Sufilerinin Avantajları
MesajGönderilme zamanı: 04.01.09, 21:44 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 14.12.08, 12:14
Mesajlar: 1108
Bu başlığın açılma nedeni değişik tarikatlardan tasavvuf çevrelerinde görülen bir yaklaşımı sorgulamak içindir...

Genel olarak kabul gören bir değerlendirme "bu zamanda yaşamanın zor" olduğu ve "bütün iyi müslümanlar"ın ve tabii ki, "hakiki tasavvuf erbabı"nın mazide yaşamış-gitmiş olduğu şeklinde "geçmişe özlem ile" karışık bir duygunun bütün İslami çevrelerde olduğu gibi tasavvufi çevrelerde de yaygınlaşmış olduğudur.

Gerek Türkistan'da Buhara; Semerkand gibi (bilhassa Nakşiliğin yeşerdiği merkezler) olan şehirlerde ve gerekse S. Arabistan'da bulunduğum sürelerde yaptığım gözlemler ve aldığım izlenimler "geçmişte yaşanan tasavvufi hayat" acaba bugünkü tasavvufi hayata göre çok mu iyi idi? sorusunu düşündürttü...

Bilhassa tasavvufi eserlere olan aşinalık artttıkça ve eski zaman sufilerinin hatırat; günlük gibi belgelerine ulaşıldıkça görüldü ki ; aslında çok da idealize edilesi bir tasavvufi kemalât hükümranlığı olmamış tarihin hiç bir zamanında...

Buhara'da, Semerkand'da... gezen Batılı-oryentalist seyyahların yüzyıllardır yazdıklarına da ilk başta ihtiyat ile yaklaşırken sonra yerinden gözlemler ile fark ettim ki tasavvuf çevreleri değerlendirildiğinde anlaşılır ki aslında bir çok konu bugün olduğu gibi tarihte de sorunludur. Bunu çok net olarak ifade eden tasavvuf ile iştigal eden akademisyenlerden birisi Prof. Dr. Edhem Cebecioğlu'dur.

Bu değerlendirmeyi destekleyen bulguları uzun yıllar S. Arabistan'da (ve öğrencilik yıllarında Mısır'da Ezher çevresinde) yaşayan Ali Ulvi Kurucu'nun anlatımlarından oluşturulan Hatırat'ının satırlarında da bulmak mümkündür.

Nakşbendi tasavvuf çevrelerinde yaşanan gündelik hayat konularında bize ışık tutan en eski kaynak (15.yuzyıl) Ubeydullah Ahrar dönemini anlatan REŞAHATtır.

Mevlana Celaleddin Rumi ile halifeleri dönemini anlatan Eflakî Dede'nin MENAKIBUL ARİFİN'inde de konuyla ilgili önemli veriler yer almaktadır.

Osmanlı Sultanı III. Murad (Kanuni'nin torunu) döneminde (16.yuzyil sonları) kaleme alınarak Sultan'a takdim edilen ve Yesevi geleneğini yaşayan bir sufinin kitabı olan CEVAHİRUL EBRAR da hem Osmanlı hem de Türkistan tasavvuf çevreleri ile ilgili önemli tarihi bilgiler içermektedir.

BEREKÂT adlı eser ise İmam-ı Rabbani'nin bizatihi bir müridi kaleminden Muhammed Bakibillah ve İmam-ı Rabbani ve oğulları ile ilgili birebir gözlemleri yansıtmaktadır. Bu kitab oylesine önemlidir ki bu kitabda yazılanları okumadan Mektubat-ı Rabbani'yi anlamak isteyenin işi çok zordur.

(- heyeman bu kitabı derhal okumalı. Yayınlayan Furkan Kitaplığı; Yazan: Muhammed Kışmi; Çeviri :Ahmed Faruk Meyan (=Süleyman Kuku) - )

Müceddidi geleneğin iki önemli halkası ve Nakşi-Halidi sufilerin silsilelerinin iki önemli ışığı olan Mazhar Can-ı Canan ile ilgili Makamat-ı Mazhariyye ve Abdullah Dehlevi hakkındaki Dürrül Mearif adlı kitaplar da bu gözle okundugunda çok yarar sağlar...

( Bu son iki kitab hakikatkitabevi.com adresinden PDF olarak indirilebilir. )

Bu konuda Anadolu coğrafyasının daha yakın yıllarında Nakşi ve Mevlevi dergahlarında yaşanan tasavvufi hayatı AŞÇI DEDENİN HATIRALARI adlı 4 büyük cildlik eserden okumak mümkündür.

***

Şimdi gelelim konu başlığındaki avantajlar nelerdir sorusunun yanıtlarına:

1. Şu sıraladığım tarihi kaynaklara bakılırsa ulaşım zorlukları ; hayatı idamenin sıkıntıları ; savaşlar ( harpler-darpler; zorunlu göçler ; diyardan diyara sürülmeler) yuzunden evliyaullahın cekmedigi sıkıntı kalmamış.. (Elhamdulillah şu an en azından ulkemiz için oyle bir derd uzun zamandır yok...)

2. Tarih boyunca son yüzyıla kadar insanların kitablara ulaşması o kadar zor ve kitab o kadar erişilmez halde imiş ki ancak bazı kitapların rivayetini işitebilmiş bazı büyük sufiler... Mazhar Can-ı Canan'ın İbn Arabi'den Fusus'ül Hikem'i okutması Hind bölgesinde büyük tesir yapmış... Hatta Türkistan'da Mesnevi-i Manevi-i Mevlana Celaleddin Rumi okutulan dergahlar parmak ile gösterilir imiş.

3. Bir talibin bir mürşid velinin sohbetine erişilebilmesi için bazen günlerce-aylarca yaya yürümesi gerekli oluyormuş... Gidildiğinde de çoğu zaman başka sıkıntılar ortaya çıkarmış: Hastalıklar; barınma meselesi vb. konular yüzünden nasıl da perişan olmuş insanlar...

4. Basit hastalıklar nedeni ile birçok veli irşad faaliyetlerini aksatmak zorunda kalmışlar ve hatta bugün için genç denebilecek yaşlarda hayatını kaybetmiş.. ( Şeyh Galib Dede 40 yaşlarında ; Hz. Pir Nureddin Cerrahi 47 yaşında vefat etmiş mesela...)

5. Dergahların fiziki mekanları da çok elverişli değilmiş.. Abdullah Dehlevi zamanında dergahında zahiri şartların elverişsizliği yüzünden en fazla 70-100 fukara barınabiliyorlarmış... Koskoca Hind ulkesinin en büyük dergahında... Düsünün bir...

***

Şimdi bugün nefs tezkiyesi yapıp tasavvuf yolunda ilerlemek isteyen birileri için bu zorlukların hiçbirisi neredeyse yoktur günümüzde ; zahirde...

Nefsleri azdıran zahiri tahrik odaklarından; şeytani manialardan ; dervişlere zikr ve tesbihatı aksattıran ins ve cin şeyatininin iğvasından gayrı.... engel kalmamış gibidir seyr ü sülukunu yapıp da vuslata ermeleri için....


Bu bahisleri de dezavantajlar başlığında işleyelim...

***

Şimdi ne dersiniz ey dervişler ? Tembellikten başka bir mazeretiniz var mı ?

_________________
" Hayrlar feth olsun ; şerler def olsun !..."


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Günümüz Sufilerinin Avantajları
MesajGönderilme zamanı: 06.01.09, 23:53 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Moderator
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 20.12.08, 03:44
Mesajlar: 190
yine yeni yeniden demek yeni baştan motive olabilmek lazım bazen.insan bunu her zaman kitaplarla yapamıyor belki de bu yüzden şeyh'le dergah'la oradan insanlarla sürekli muhabbeti körüklemek gerek.bazen ne yaparsa yapsın insan zorlaşıyor kopabiliyor insan

_________________
asl'olan AŞK'tır..


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Günümüz Sufilerinin Avantajları
MesajGönderilme zamanı: 07.01.09, 04:00 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 22.12.08, 23:18
Mesajlar: 245
zemane sufilerinin en büyük avantajı zamanın garibliğidir..

ahir zaman ümmetine olumsuz şartların kesreti kadar hayr-ı kesire bahşedilmiştir.. mesela bu zamanda evliya hepten tesettür eyledi değil mi..? işte onların bu gözden nihan olmaları var ya.. Hz.Şems'in gaybubetine benzer.. yardan ayrı düşmek.. yalnızlık hasret ve hicran bir ateştir.. iş bu ateş içre bir nur bağçesi kurulmuştur..

bir insan yılın 365 gününü Kabe-i Muazzama içinde geçirse ortamı kanıksamaya başlar ve belki de oranın hürmetini zayi eder.. öyle ise insana (bir bahane ile) derdnak olmak vacib oldu.. işte şu zaman (ve mafiha) o derdin en müsait tezgahıdır.. insan gönül koyar himmet bağlarsa eğer bu hicran (ve su-i şart) tezgahında vuslat nakşını (sırrını) dokuyabilir...

Ya-Vedud! bizim vidalar (motivasyon) iyice gevşedi.. bize vüdd-i şerif çare-i yeganedir; fazlu kereminden ihsan eyle...!


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Günümüz Sufilerinin Avantajları
MesajGönderilme zamanı: 07.01.09, 04:54 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Moderator
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 14.12.08, 22:59
Mesajlar: 666
Zamanımızın çetinliği ve nimetleri hakkında Dede Paşa Hazretlerinin ufuk genişleten ve teşvik eden kelamları vardır...

Mesela buyurur ki;

"Bu zamanı muhalif görmeyelim, bu zamanın nimeti maziye göre elde edilmesi hem kolay hem de bol. Şart ki az dahi olsa Allah'a Resulullah Efendimize Mürşid-i Kamil'e muhabbetin var ise onu derununda muhafaza et..."

"Şimdinin Mürşid-i Kamilleri, yemeği her nimeti hazır etmiş, sofrayı serip üzerine koymuş, eline de bizzat kaşığı almış ihvanına yediriyor. Hatta yemek istmeyene dahi ısrar edip yediriyor. Eskiden pazardan mutfağa, mutfaktan sofraya her şeyi müridin hazır etmesi lazım idi. Hazır eder, Mürşid'i yer derse yerdi, yeme derse gine yiyemezdi."

"Bu zamanda 1 Sünnet-i Şerifi işleyene 100 şehid sevabı bahşediyorlar. Halbuki asırlarca 100'lerce Sünnet-i Şerifi işleyenler olmuş, karşılığında 1 şehid sevabına dahi nail olamamışlar. Çünkü şehadet makamına ulaşması lazımdı ki o sevaba, o dereceye nail ola..."

"Eskiden herkes dervişti. Çarşı pazara çıkardınız Ehli Tarik... Alış veriş ederdiniz Ehli Tarik. Eve gelirdiniz nur. Yerdiniz içerdiniz hep nur. Abdestli besmeleli... Helal haramı seçmek bu kadar çetin değildi. Eeee o zamanda ebem dahi dervişlik yapar! Gelsinler de böyle bir zamanda dervişlik yapsınlardı bakalım!"

"Bu zamanda Tarikat nispetini muhafaza edenin günü, eskiden yaşamış Ehli Tasavvufun senesine karşılıktır. Bu zamanda Tarikat nispetini bir sene muhafaza eden, eskinin 40 senede ulaştığı nimete ulaşır. Şart ki muhafaza etsin. Dünya muhabbetinden, nefs u şeytanın iğvalarından uzak dursun. Şart ki şeriatin tarikatin yap dediklerini sürekli yapsın. Yapma dediklerinden kaçınsın..."

"Bu zamanda, özellikle Nakşi Tarikatından erbaini çileyi, hal taşımayı, zahir adabını kaldırmışlardır. Taaa ki Adil Sultan (Mehdi As.) Hazretlerinin teşriflerine kadar kaldırılmıştır. Çok sınırlı bir kaç hal dışında hali gizlemişlerdir. Çünkü hali bu zamanın insanı taşıyamaz. Hal idaresi çetindir. Hale giriftar olanı yakınları dahi anlayamaz. Deli olacak diye götürürler Hastahaneye, tedavi edeceğiz diye bütün vücudunu perişan ederler. Sinirlerini tahrip ederler. Doktorlar, hocalar dahi halden anlamadıkları için eziyet ederler. Sakat bırakırlar.

Bu zamanda Seyr u süluk da zahir gözünden gizlenmiştir. Mürşid-i Kamiller sokakta çarşıda Seyr u süluk yaptırırlar kimsenin haberi olmaz...

Hatta müridin çoğu zaman halinden makamından seyrinden kendinin dahi haberi olmaz. Habersiz kalması hayrınadır. Yoksa en küçük bir lezzette, en küçük bir makamda takılır kalırdı. Ötesine geçmek istemezdi. Halbuki o tattığı nedir ki? Ötesinde neler neler var, ama haberi yok... Olmadığı için halinden makamından vazgeçemezdi. Takılır terakki edemezdi..."


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Günümüz Sufilerinin Avantajları
MesajGönderilme zamanı: 07.01.09, 05:57 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Moderator
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 26.12.08, 08:19
Mesajlar: 583
teşekkürler Ruhan kardeşim.
dedepaşa hz.gönlüne diline sağlık,serinletti bizi.


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Günümüz Sufilerinin Avantajları
MesajGönderilme zamanı: 20.01.09, 09:44 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 03.01.09, 22:40
Mesajlar: 926
raber yazdı:
yine yeni yeniden demek yeni baştan motive olabilmek lazım bazen.

insan bunu her zaman kitaplarla yapamıyor...

belki de bu yüzden şeyh'le dergah'la oradan insanlarla sürekli muhabbeti körüklemek gerek.

bazen ne yaparsa yapsın insan zorlaşıyor kopabiliyor insan...


Şu forumda oluşturulmak istenilen iklimi ilham eden -insaallah hafızam yanıltmaz- Alaüddin ATTAR -q- 'un şu mealdeki ibaresidir:

"Bizim yolumuzda salikin salik ile (dervişin derviş ile) olan sohbeti olgunlaştırıcıdır.

Süluk yolunda bir adım geriden gelen bir adım ileride olandan istifade eder. O da bir adım önde olandan..."


Bir günlük derviş için de 40 yıllık derviş için de bu gecerlidir.

Üzüm üzüme baka baka kararır...mış...

Derviş de dervişe bakarak ağarmalı gibi...

_________________
" Hayrlar Feth Olsun ; Şerler Def Olsun !.."


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Günümüz Sufilerinin Avantajları
MesajGönderilme zamanı: 20.01.09, 22:37 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Moderator
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 20.12.08, 03:44
Mesajlar: 190
inşallah hepimiz yüzleri ak pak beraberce gideriz vuslat alemine..

_________________
asl'olan AŞK'tır..


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Günümüz Sufilerinin Avantajları
MesajGönderilme zamanı: 15.05.10, 17:57 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 24.04.09, 13:19
Mesajlar: 55
Alıntı:
"Dünyada bedenle yapılan yolculukta olduğu gibi mânâ âleminde ruhla yapılan seferlerde de;
duraksama, gevşeme, usanma, bıkma ve tembellik gibi, mesafe almaya ve yükselmeye engel olan haller görülebilir.

Bunlar bir ibtila ve imtihan mahiyetinde ortaya çıkabilir. "

Prof. Dr. Süleyman Uludağ


Dikkat.


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
Eskiden itibaren mesajları göster:  Sırala  
Yeni başlık gönder Başlığa cevap ver  [ 8 mesaj ] 

Tüm zamanlar UTC + 2 saat


Kimler çevrimiçi

Bu forumu gezen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 0 misafir


Bu foruma yeni başlıklar gönderemezsiniz
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı düzenleyemezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz

Geçiş yap:  
cron
   Powered by phpBB © 2000, 2002, 2005, 2007 phpBB Group

Türkçe çeviri: phpBB Türkiye