Sufiforum.com

2009'da başlayan SUFİFORUM'da İslam; İslam Tasavvuf Geleneği ile ilgili her türlü güncel ya da 'eskimez' konular yer almaktadır. İçerik yenilemeleri tasavvuf.name sitesinden sürdürülmektedir. ALLAH YÂR OLSUN.

Giriş |  Kayıt




Yeni başlık gönder Başlığa cevap ver  [ 5 mesaj ] 
Yazar Mesaj
 Mesaj Başlığı: Tasavvuf Yoluna İntisab için Gerekli Koşullar
MesajGönderilme zamanı: 22.01.09, 09:24 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 14.12.08, 12:14
Mesajlar: 1108
TASAVVUF YOLUNUN "OLMAZSA OLMAZ"LARI


Muhammed Nurî Şemseddin Nakşbendî [ K.S. ] ( 1801 - 14 Şevval 1863 )
tarafından yazılan MİFTAH'ÜL - KULÛB kitabında bir mürşide intisab ederek tasavvuf yoluna girmek isteyen bir "talib"in bazı hususlara uymakta kararlı olması şart olduğu kaydedilmiştir.


ALLAH yolunda bir mürşide biat ederek tasavvufa dahil olup ilerlemek isteyenler için zorunlu şartlar günümüzden 145 yıl önce vefat etmiş olan Muhammed Şemseddin Nakşbendi (K.s.)'un MİFTAHU'L-KULÛB kitabında şöyle sıralanmıştır:


1. Mümkün oldukça devamlı olarak abdestli bulunmaktır.

2. Beş vakit farz namazları vaktinde kılmaktır.

3. Bütün farzları yerine getirmek, büyük günahlardan tamamıyle kaçınmak, sünnet-i seniyye-i Rasulullah'ı yapmağa çalışmak ve bu uğurda gayret göstermektir.

4. Kendisine telkin olunan ve yerine getirmeğe söz verdiği günlük zikir ve mürşid ile aralarındaki manevi sözleşmenin diğer gereklerini aksatmaksızın yerine getirmeğe gayret etmektir.

5. Her nefeste, mürşidine rabıtaya dikkat etmektir, her konuda mürşide danışmaktır. Mürşide manevi olarak tam bir inanç ve güven ile teslim olmaktır...


Bu "olmazsa olmaz"lar dikkate alındığında tasavvuf yolunda ilerlemek isteyen mürid öncelikle sağlam bir ilmihal bilgisine sahip olmak zorundadır.

MİFTAH'ÜL - KULÛB kitabını internetten tam metin olarak okumak için bakınız:

http://anonymouse.ws/cgi-bin/anon-www.c ... miftah.htm



Tasavvuf Yoluna İntisab için Gerekli Koşullar tasavvufun temel eserlerinden "Miftahu'l Kulûb" esas alınarak verilmiştir.

_________________
" Hayrlar feth olsun ; şerler def olsun !..."


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Tasavvuf Yoluna İntisab için Gerekli Koşullar
MesajGönderilme zamanı: 22.01.09, 09:50 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 31.12.08, 09:14
Mesajlar: 764
eyvallah..

_________________
Ehl-i Bidat-ı Red ve Tahkir Ediyoruz |


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Tasavvuf Yoluna İntisab için Gerekli Koşullar
MesajGönderilme zamanı: 23.01.09, 14:44 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 03.01.09, 22:40
Mesajlar: 926
Tasavvuf Yoluna İntisab için Gerekli Koşullar Muhammed Nurî Şemseddin Nakşbendî tarafından kaleme alınan tasavvufun temel eserlerinden "Miftahu'l Kulûb"dan nakledilmiştir.

Muhammed Nurî Şemseddin Nakşbendî Kimdir?

_________________
" Hayrlar Feth Olsun ; Şerler Def Olsun !.."


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Tasavvuf Yoluna İntisab için Gerekli Koşullar
MesajGönderilme zamanı: 03.02.09, 00:32 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Moderator

Kayıt: 01.01.09, 18:04
Mesajlar: 145
Konum: http://askinsonhecesi.com
Alıntı:
Allah Teâlâ buyuruyor;

- "Ey iman edenler! Allahı çok çok zikrediniz" (Ahzab: 41). Cenâb-ı Hak bu âyet-i celîlesiyle evvelen ve bizzât Sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem Efendimiz'e, sâniyen ve bitteba' da ümmet-i muhteremesine zikri, emru ferman buyurmuştur.

Şu âyet-i kerimesinde de meâlen:

"Yâ Muhammed söyle! Eğer muhabbetü'llahi Teâlâ'yı arzû ederseniz, bana tâbi' olunuz. Benim sülûk ettiğim yolları ta'kib ediniz." (Âl-i İmran: 31) buyurmuştur.

Şeriat, demir yolu gibidir. O yol ta'kib edilirse selâmet vardır, o yoldan çıkılırsa felaket muhakkaktır.

Şâh-ı Nakşibend (k.s.) şöyle buyuruyor:

Tarikat şeriatın hâdimidir. Abdest, temizlik, tahâret namaza hazırlık olduğu gibi, tarîkat da, kalbi temizleyip huzûra hazırlar.

Tarîk ikidir; Tarîk-i ibâdet, tarîk-i terakkî.

Tarîk-i ibâdet şerîattır ki, ibâdet ve tâat, zikir ve fikirdir.

Tarik-i terakkî ise tarîkattır. Şeriât ile takarrub ve muhabbet hasıl olur. Tarikat ile de fenâ fi'ş-şeyh, fena fi'r Rasûl ve fenâ fillâh hâsıl olur.

Meselâ ashâb-ı kirâm hazaratının en küçüğü, bütün evliyaullah'tan üstündür. Her ne kadar riyâzât ve ibâdatta ashâb-ı kirâm'a tefevvuk eden bir çok ricâl-i evliyaullah varsa da, ashâb-ı kirâma yetişmek mümkün olmamıştır. Sebebi ise ashâb-ı kiram -radıyallahu anhüm-ün yüksek mertebeye nâil olmaları, Aleyhi's-salatü ve's-selâm Efendimizin nûr-i Nübüvvetinden iktibas etmeleridir.

Şu halde yalnız ibâdât ve tâatla maksada vusûl mümkün olamayacağı anlaşılmıştır. Netice i'tibariyle tarik-i terâkkide, tefeyyüz için herhalde yed-i sahîh ile Aleyhi's-salâtu ve's-selâm Efendimiz'e müntehî olan bir mürşid-i kâmile ihtiyaç vardır. Ashâb-ı kirâm hazarâtı, Resûlullah -sallallahü aleyhi ve sellem- Efendimiz'in sohbet-i saâdetleriyle müşerref ve münevver olmuşlardır. Binaenaleyh nâib-i Resûlullah olan bir zâtı bulmak elzemdir ve belki farzdır. Ayet-i Celîlede:

"- O halde öğüt fayda verirse (durma) öğüt ver." (el-A'lâ: 9) buyurulmaktadır.

Şeytân aleyhi'l-lâ'ne, "Herkesi yolundan alıkoyarım yalnız muhlâs olanlara bir şey yapmağa iktidarım yoktur" (Hicr: 40) diyor. Bu muhlâstan murad, kibâr-ı ehlullahtır. Bunlar için hatar-ı azîm yoktur.

(Ramazanoğlu Mahmud Sâmî, Musahabe - 6 s. 136-141)


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Tasavvuf Yoluna İntisab için Gerekli Koşullar
MesajGönderilme zamanı: 03.02.09, 00:33 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Moderator

Kayıt: 01.01.09, 18:04
Mesajlar: 145
Konum: http://askinsonhecesi.com
Alıntı:
- "Ey kullarım! Sizin her birinize iki şey vâcib ettim. Evvelâ şeriat, sâniyen tarikat" (Mâide sûresi: 48) buyurulmuştur. Burada minhac, münevver bir yol demektir.

Hak Teâlâ Hazretleri yevm-i âhirette kullarına suâl buyuracak, diyecek ki:

- Ey kulum! Benim böyle bir emrim var idi. Sen aradın mı?

- Aradım amma bulamadım, derse ve mürşid de o zaman bulunmamış ise Allah Zü'l-celâl Hazretlerinin cevâbtan mülzem olması lâzım gelir. Halbuki Allah Teâlâ Hazretleri mülzem olur mu? Her zamanda irşâd-ı halk için bir kulunu âleme ibrâz buyurmuştur. Çünkü öyle olsa kulun vüs'atı dışında bir teklîf olmuş olacaktır. Eğer o kimse derse ki:

- Buldum amma kalbim sevmedi, teslim olamadım.

Cenâb-ı Hak -azze ve celle- Hazretleri buyurur ki:

- O kuluma başka kullarım tâbi olmamış mı idi? Tevâtüren onun mürşid olduğu ma'lûm değil miydi? Mâdem ki hakkında tevâtür var idi, senin de şer'an kabulün lâzım gelirdi, diyecek ve o kul azâbtan kurtulamıyacaktır. Ayet-i kerîmede:

Bir ölü iken kendisini dirilttiğimiz, ona insanların arasında yürüyeceği bir nûr verdiğimiz kimse, içinden çıkamayacak bir halde karanlıklarda kalan kişi gibi olur mu hiç." (En'am sûresi: 122) buyurulmaktadır.

Meyyit gibi olan insanların kalbine Cenâb-ı Hak bir nûr ihsân edip ihyâ ediyor. Artık o kalbin sahibi doğru yoldan ayrılmaz oluyor.

(R. M. Sâmi, musahâbe 6 . s. 12, 132-135.)


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
Eskiden itibaren mesajları göster:  Sırala  
Yeni başlık gönder Başlığa cevap ver  [ 5 mesaj ] 

Tüm zamanlar UTC + 2 saat


Kimler çevrimiçi

Bu forumu gezen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 3 misafir


Bu foruma yeni başlıklar gönderemezsiniz
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı düzenleyemezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz

Geçiş yap:  
cron
   Powered by phpBB © 2000, 2002, 2005, 2007 phpBB Group

Türkçe çeviri: phpBB Türkiye