Aslında herşey besbelli; ve fakat insanlar anla-YA-mıyor...
Alıntı:
MENKIBE
Ebû İshak Hz.’leri, Müslim-î Mağribi Hz.’lerine ziyarete gelmişti, kendisi âlim ve fazıl bir zattı. O anda Müslim-î Mağribi Hz.leri sabah namazını kıldırıyordu, namazda Fâtiha sûresinde tecvid ve tâliminde birkaç yerde hata ettiğini görünce:
“Boşuna zahmet edip de ta uzak yerlerden bunu ziyarete geldim, bunun şeyhliğinden ne olur?” diye düşündü ve hiçbir şey söylemeden o gün orada kalıp, ertesi günü yola çıktı.
Yolda giderken bir kaç arslan görünce korkusundan gerisin geriye döndü, arslanlar Ebû İshak Hz.lerini görüp peşine takılmıştı.
Ebû İshak, Mağribî’nin meclisine yaklaştığında karşısında onu gördü, arslanlar Müslim-î Mağribi Hz.lerinden kaçmadığı gibi huzurunda boyunlarını eğdiler, o mübârek gelerek onların kulaklarından tuttu ve:
“- Ey köpekler ben size benim misâfirlerime dokunmayacaksınız demedim mi ?.. ”
diye azarlayarak biraz götürüp salıverdi sonra:
“ - Ey Ebû İshak,siz zâhirinizi doğrultmakla meşgul oldunuz Allah’ın mahlûklarından korkar hale geldiniz, biz ise bâtınımızla meşgul olduk,mahlûkat bizden korkar oldu…” buyurdu.
Şeyh Nazım Kıbrısî hz.nin anlattığı şu menkıbe tevafuken az önce önüme geldi....
Konuya ne güzel uydu...