sufiforum.com
http://sufiforum.com/

Silsile-i aliyyeden Mazhar-i Cân-ı Cânân 'ın Şehadeti
http://sufiforum.com/viewtopic.php?f=94&t=506
1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

Yazar:  kurucu [ 08.01.09, 18:16 ]
Mesaj Başlığı:  Silsile-i aliyyeden Mazhar-i Cân-ı Cânân 'ın Şehadeti

Silsile-i aliyyeden Mazhar-i Cân-ı Cânân 'ın Şehadeti

***

Silsile-i Nakşbendiyye'den Mazhar-i Cân-ı Cânân k.s.'un Şehadeti


Şehadetlerine yakın bir gün, Mazhar-i Cân-ı Cânân mü’mine şükrü lâzım olan ilâhî ni’metleri açıklarken şöyle buyurdular:

"Allah lütf ve inâyetleriyle fakîrin her arzûsunu nasîb eyledi. İslâm-ı hakîkî ile şereflendirdi. Çok ilm nasîb eyledi. Sâlih amel üzere istikâmet ihsân etdi. Tarîkatın gereklerinden olan keşf ve kerâmet nasîb eyledi. Bu fakîri dünyâ ve dünyâ ehlinden uzak tutdu. Gönlümde kendinden başkasını yok etdi.



Kurb-ı ilâhîde yüksek yeri olan şehâdet-i zâhirîden (şehîdlikden) başka, gönlümde başka hiçbir arzû kalmadı. Büyüklerimin ekserîsi şehâdet şerbetini içmişlerdir.


Lâkin fakîr güçsüz bir pîrim. Gücüm son derece az. Bu zamanda kuvvet ve cihâd nasîb olmuyor. Şehîdlik mertebesinin ele geçmesi zâhire göre imkânsız gibi görünüyor..."



Allah, hazret-i Îşân Mazhar-i Cân-ı Cânân'ın bu arzûsunu nasîb eyleyip O'nu şehîdlik mertebesine erişdirdi.


Hicrî 1195 [m.1781] senesinin Muharrem ayının yedisi Çarşamba gecesi, ba’zı kimseler gelip, Mazhar-i Cân-ı Cânân'ın kapısını çaldılar.

Hizmetci, “ba’zı kimseler ziyâretinize gelmişler” dedi.

“Gelsinler” buyurdu.

Üç kişi içeri girdi. Onlardan biri moğol idi.

Mazhar-i Cân-ı Cânân yatak odasından çıkıp karşılarında durdu.

Moğol olan kimse, “Mazhar-i Cân-ı Cânân siz misiniz?” dedi.

“Evet” buyurdu. İçeri giren diğer iki kişi de “evet odur”, dediler.

Moğol, Mazhar-i Cân-ı Cânân'a hücûm edip, hançerle vurdu.

Hançer darbesi kalbine yakın bir yere isâbet etmişdi. Yaşlılığın verdiği za’îflik ve güçsüzlük ile hazret-i Îşân Mazhar-i Cân-ı Cânân ağır şekilde yaralanarak yere yıkıldı.

Bu büyük cinâyeti işleyen eşkiyânın kim olduğu bilinmiyordu. Mazhar-i Cân-ı Cânân şöyle buyurdu: “Eğer Allah sıhhat bulmamı dilerse, yara her hâlükârda iyileşir. Ayrıca cerrâha ihtiyâç yokdur. Bu suçu işleyen şahs yakalanırsa, biz ona hakkımızı helâl etdik. Siz de onu afv ediniz” buyurdu.

Bu hâdiseden sonra, üç gün dahâ yaşadılar.

Üçüncü gün, Cum’a günü sabâh namazından sonra bu fakîre (Abdullah-i Dehlevî hazretlerine) “Namâzlarım kazâya kaldı. Bütün bedenim kana bulanmış. Başımı kaldırmaya tâkatım yok. Bir hastanın eğer başını kaldırmaya gücü yoksa, kaş işâreti ile namaz kılamaz. Bu mes’elede siz ne biliyorsunuz?” diye suâl etdiler.

“Mes’ele, buyurduğunuz gibidir” diye arz etdim.

O gün öğleye doğru ellerini kaldırıp, hazret-i Hâce Nakşibend’in “kuddise sirruh” böyle bir hâlde iken, Fâtiha-ı şerîfeyi okudukları gibi, bir müddet Fâtiha okudu.

İkindi vakti huzûruna girdim. “Akşama ne kadar zaman kaldı?” buyurdular. “Dört çeyrek…” diye arz etdim. “Dahâ akşama var” buyurdu.


Muharrem ayının dokuzunda akşam namazı vakti iki-üç def’a derin nefes aldıkdan sonra mübârek rûhu ebedî âleme intikâl etdi.

“Radıyallahü teâlâ anh.”

Mazhar-i Cân-ı Cânân k.s.'un Şehadeti ile ilgili şu menkıbeyi okuduğumda gönlüme aynı silsilenin günümüzdeki güzide bir mensubu olarak bir sabah namazında şehid edilen Bayram Ali ÖZTÜRK k.s.'un şehadeti düştü...

"İnna Lillah..."




***

Mazhar-i Cân-ı Cânân k.s.'un hallerini ve sohbetlerinden incileri aktaran "Makâmât-ı Mazhariyye" adlı eseri tam metin halinde internette http://hakikatkitabevi.com adresinde PDF olarak mevcuttur.
(Bu ibretli şehadet sahneleri o kitabdan nakledildi.)


Kitabı kaleme alan Mazhar-i Cân-ı Cânân 'ın seçkin dervişi Abdullah Dehlevi k.s. da Halidiyye'nin piri Mevlana Halid Bağdadi'nin k.s. mürşididir.

Yazar:  kurucu [ 24.11.09, 12:40 ]
Mesaj Başlığı:  Re: Silsile-i aliyyeden Mazhar-i Cân-ı Cânân 'ın Şehadeti

Rahmetullahi aleyh...

1. sayfa (Toplam 1 sayfa) Tüm zamanlar UTC + 2 saat
Powered by phpBB © 2000, 2002, 2005, 2007 phpBB Group
http://www.phpbb.com/