Issızlığın farkında mıyız ?
gençlerin espri olsun diye birbirlerine sordukları bir soru vardı.. yanlış hatırlamıyorsam şöyle bir şey olacak:
ıssız bir adaya düşseniz yanınızda olmasını isteyeceğiniz üç şey ne olurdu?bugün nerden geldi aklıma bu soru bilmiyorum ama esprinin sayesinde hanidir -unuttuğum- o tahtalıköyü (mezarı) yeniden hatırlamış oldum..
acaba insanın filan ada falan paftada bir ıssız ve karanlık mezara düşeceği o vakt-i merhun gelince: yanında olmasını isteyeceği üç şey ne olabilirdi?
iki şey her şeye yetişir..! öyle iki şey ki her cemale şamil ve her kemalin menbaı.. bunlar
iman-ı KAMİL ve
amel-i SALİH'dir..
imdi, matlab (istenme) babından olan bir üçüncü şeyi zikre hacet yoktur.. zira bir insanda kamil iman ve salih amel var ise onun hal ve istikbale aid bütün arzuları reva kılınır.. [espriye göre değerlendirecek olursak: o üçüncü şey bütün temennilerin mecmuası olacak şekilde nemalanarak zuhur eder...]
Cenab-ı Allah bizleri kervan-ı Fakr'a kıtmir eylesin.. hakiki İstiğna fakr'ın içindedir.. Fakr dedikleri meteliğe kurşun atmak değil -belki- servet içinde yüzüp servetten fani olmaktır: yüzünü ve huyunu bir garib ve yolcuya benzetmektir.. hatırla!
[Kale Resulullah (sav.) Kün fid-dünya ke-enneke garibün ev abiru sebil..!]tasavvuf, manevi şahbazlıktır.. tasavvuf, hal içinde ıssızlığı idrak edip hacatı tedarike çalışmaktır.. buna göre istikbal: tasavvuf kanadı ile pervaz edilen göklerdedir diyebiliriz... hatta dokuz gök kubbenin verasında.....