Sufiforum.com

2009'da başlayan SUFİFORUM'da İslam; İslam Tasavvuf Geleneği ile ilgili her türlü güncel ya da 'eskimez' konular yer almaktadır. İçerik yenilemeleri tasavvuf.name sitesinden sürdürülmektedir. ALLAH YÂR OLSUN.

Giriş |  Kayıt




Yeni başlık gönder Başlığa cevap ver  [ 1 mesaj ] 
Yazar Mesaj
 Mesaj Başlığı: Mehmet Talu : Arefe gününün en önemli mesajı
MesajGönderilme zamanı: 26.11.09, 19:54 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı

Kayıt: 22.11.09, 16:25
Mesajlar: 26
Arefe gününün en önemli mesajı

Mehmet Talu

Milli Gazete
2009-11-26

Bu kutsal zaman ve mekanda, bundan böyle hiç kimseye haksızlık yapmayacağımıza, kul hakkı yemeyeceğimize, hayatımızı ALLAH Teâlâ'nın koyduğu sınırlar içerisinde sürdüreceğimize, Resûlullah (S.A.V.) Efendimizin örnek ahlakını izleyeceğimize, İslâm'ın izzet ve onuruna uygun davranacağımıza, haksızlıklara arka çıkmayacağımıza, kul ve insan haklarını koruyacağımıza ve onları ihlal etmeyeceğimize, yetim ve kimsesizin hakkını gözeteceğimize, velhasıl iyi bir insan ve iyi bir Müslüman olacağımıza söz vermeliyiz. İşte Arafat bu sözleşmenin mekânıdır ve bu büyük misâkın zamanıdır. Bunlara tek tek söz verip, sözümüzün arkasında durabilecek miyiz? Durabileceksek emin olun, Arafat hepimiz için milat, yeni bir başlangıç olacaktır. Zaten şu an üzerimizde bulunan ihrâm elbisesi, bu sözleşmeyi kabul etmenin simgesidir. Arafat af, mağfiret, şükür, zikir dua ve yalvarış-yakarış günüdür. Bugün, ihlasla yapılacak duaların geri çevrilmeyeceği bir gündür. Arafat, dualarımızın arşa yükseldiği ve kabul edildiği, böyle bir ilahi iltifata mazhar olduğumuz bir gündür. ALLAH Teâlâ'nın huzurunda, kıyamette mahcubiyete, boyun büküklülüğüne sebep olabilecek günahlarımızdan af dileyip temizlendiğimiz gündür. Arafat, duaların taçlandığı mekân, yalvarış ve yakarış günü, kulluk sorumluluğunu tam bir yükleniş ve bu konuda Rabb'e kesin bir söz veriş anıdır.

Hac görevini ifa eden kimselerin ALLAH Teâlâ katındaki değeri çok yüksektir. Arefe günü hac ihrâmıyla Arafat'ta bulunmak, bir Müslüman için en büyük nasiplerden biridir. Çünkü, bu kutsal yerde ve bu mübarek zaman diliminde yapılan dua ve ibadetler geri çevrilmez.

Yüce Rabbimiz bizi çağırdı, biz de geldik. Şayet o nasip etmeseydi bizler burada olamazdık. Madem ki O, bize buralara gelmeyi nasip etti ve bizleri misafiri olarak kabul buyurdu, öyleyse inanıyoruz ki misafirlerinin meşru ve samimi isteklerini asla reddetmeyecektir. Çünkü O'ndan daha iyi misafirlerine ikramda bulunabilecek birisi olabilir mi? İşte bu inanç ve duygularla, Arafat'ta gönlümüzü her türlü dünyevî düşüncelerden arındırarak, bütün samimiyetimizle ALLAH Teâlâ'ya yönelmeli, el açıp yalvarıp yakarmalı, bilerek-bilmeyerek, isteyerek-istemiyerek yaptımız günahları hatırlayıp göz yaşları içinde tevbe etmeli, af ve mağfiret dilemeli, kendimiz, annemiz-babamız, çocuklarımız, kardeşlerimiz, akraba ve arkadaşlarımız, memleketimiz ve tüm İslâm alemi için içtenlikle dua etmeliyiz. Arafat, bir tarağın dişleri gibi eşit olmanın bilincinin fiilî olarak ve eşitlik, kardeşlik ruhunun zirvede yaşandığı bir gündür. Dilleri, ırkları, renkleri ve kültürleri farklı, fakat imanları ve gönülleri bir; milyonlarca Müslümanın bir araya geldiği bu büyük günde, âdeta kefene bürünmüş vaziyette hac ihrâmıyla Arafat'ta bulunmak, Mü'minler denizinde bir damla olabilmek ne büyük bir mutluluktur. Bugün, ayrılıkları ve gayrılıkları kalbimizden silmiş olarak Arafat'tayız. Hepimizin Hz. Adem (A.S.)ın çocukları olarak ALLAH Teâlâ'nın huzurunda eşit olduğumuzu, topraktan yaratıldığımızı ve toprağa döneceğimizi bilerek, kıyameti ve mahşeri hatırlatan ihrâmlarımız içinde Rabbimize dönüşün arefesindeyiz.

Arafat, âdeta mahşerin bir provası, kimsenin kimseye faydasının olmadığı mahşer ve mizanı hatırlama, ALLAH Teâlâ'nın huzurunda durmayı ve hesaba çekilmeyi idrak etme, üstünlüğün mevki-makam, servet vb. şeylerde olmayıp sadece takvada olduğunu kavrama günüdür.

Arafat nefis muhasebesi yapma günüdür. İnsanlığımızı ve Müslümanlığımızı sorgulama günüdür. ALLAH Teâlâ'nın emir ve yasaklarına, Hz. Peygamber (S.A.V.) efendimizin örnek ahlâkına ne derece uyabildik? İslâm'ın güzelliklerini ne derece hayatımıza geçirebildik? Bugün bu sorular üzerinde de bir hayat muhasebesi yapma günüdür. Arafat, sabır ve metanet günüdür. Burada sabır ve metanet yüklenmeliyiz. Çünkü ALLAH Teâlâ sabredenlerle beraberdir.

Arafat, Peygamberlerin tevhid ve tebliğ mücadelesini, örnek hayatlarını ve teslimiyetlerini hatırlama günüdür. Üzerimize çokça titreyen, bize son derece merhametli olan Hz.Peygamber (S.A.V.) Efendimizin şefaatini hatırlama, O'nun mahşer gününde sığınacağımız gölgesinin serinliğini şimdiden hissedebilme günüdür.


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
Eskiden itibaren mesajları göster:  Sırala  
Yeni başlık gönder Başlığa cevap ver  [ 1 mesaj ] 

Tüm zamanlar UTC + 2 saat


Kimler çevrimiçi

Bu forumu gezen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 1 misafir


Bu foruma yeni başlıklar gönderemezsiniz
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı düzenleyemezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz

Geçiş yap:  
cron
   Powered by phpBB © 2000, 2002, 2005, 2007 phpBB Group

Türkçe çeviri: phpBB Türkiye