Sufiforum.com

2009'da başlayan SUFİFORUM'da İslam; İslam Tasavvuf Geleneği ile ilgili her türlü güncel ya da 'eskimez' konular yer almaktadır. İçerik yenilemeleri tasavvuf.name sitesinden sürdürülmektedir. ALLAH YÂR OLSUN.

Giriş |  Kayıt




Yeni başlık gönder Başlığa cevap ver  [ 1 mesaj ] 
Yazar Mesaj
 Mesaj Başlığı: 064 - TEĞÂBUN SÛRESİ
MesajGönderilme zamanı: 03.01.09, 17:04 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 14.12.08, 12:14
Mesajlar: 1108
064 - TEĞÂBUN SÛRESİ


Çoğunluğun kavlinde Sûre medenîdir ve Tahrîm Sûresinden sonra nazil olmuştur. Dahhâk mekkî olduğunu söylerken Kelbî mekkî ve medenî olduğunu söylemiştir.

İbn Abbâs'tan rivayete göre son âyetleri dışında sûre mekkîdir. Avf ibn Mâlik el-Eşcaî, Hz. Peygamber (sa)'e gelip ailesinin ve çocuklarının kendisine karşı sert, katı davranmalarından dolayı şikâyette bulunmuş ve bunun üzerine Allah Tealâ da sûrenin sonuna kadar olmak üzere "Ey iman etmiş olanlar, eşlerinizin ve çocuklarınızın içinde size düşmanlık edenler vardır..." âyetlerini in­dirmiş.[1]



7. O küfredenler, öldükten sonra kat'iyyen diriltilmeyeceklerini ileri sürdü­ler. De ki: "Evet, Rabbıma andolsun ki muhakkak yeniden diriltileceksiniz ve sonra yaptıklarınız size bildirilecektir ve bu, Allah 'a göre pek kolaydır. "



Bu âyet-i kerimenin de daha önce Meryem Sûresinin 77. âyetinin nüzul se­bebinde, As ibn Vâil es-Sehmî ile Habbâb ibnu'1-Eret arasında geçen ve o âye­tin iniş sebebi olarak orada anlatılan hadise üzerine inmiş olduğu söylenir.[2]



14. "Ey inananlar! Eşleriniz ve çocuklarınızdan size düşmanlık edenler olur, onlardan sakının; ama, siz affeder, suçlarını örter ve bağış­larsanız bilin ki Allah da bağışlar ve acır."



Ayetin nüzul sebebi ile ilgili rivayetler:

1- İbn Abbas dedi ki:

Bir adam müslüman oldu ve hicret etmek istedi. Onun hic­retine ailesi ve çocukları karşı koydular ve dediler ki: "Allah aşkına, senin, aileni, aşiretini bırakıp, çoluk çocuksuz ve malsız Medine'ye gitmen uygun değildir."

Gidenlerin bir kısmı onların köleleri idiler. Bir kısmı da kalıyor ve hicret etmiyorlardı."[3]

2- Muhammed İbn İshak'ın İbn Abbâs'tan rivayetine göre bir adam kendisine "Ey iman etmiş olanlar, eşleriniz ve çocuklarınızdan size düşman olanlar vardır. Onlardan sakının." âyet-i kerimesini sormuş da o şöyle cevap vermiş:

Bunlar, Mekke halkından müslüman olmuş kimselerdi. Hz. Peygamber (sa)'e gitmek üzere hicret etmek istediklerinde eşleri ve çocukları onları Hz. Peygamber (sa)'e gitmeye bırakmadılar. Çok daha sonraları hicret ederek Hz. Peygamber (sa)'e geldiklerinde gördüler ki insanlar dinde fakihler olmuşlar. Onları hicretten alakoyan eş ve çocuklarını cezalandırmak istediler de Allah Tealâ bunun üzeri­ne bu âyet-i kerimeyi indirdi.[4]

3- Kurtubî selef âlimleri arasında bu âyet-i kerimenin nüzul sebebinin bu olay ol­duğu hususunda ihtilâf olmadığını söyler.[5]

4- Ahmed b. Abdillah (b. Ahmed) eş-Şeybanî, Ebu'1-Fadl Ahmed b. İsmail b. Yahya b. Hazim'den, o Ömer b. Muhammed b. Büceyr'den, o Muhammed b. Ömer el-Makdimî'den, o Eş'as b. Abdillah'tan, o Şu'be'den, o da İsmail b. Ebî Halid'den bize şu ri­vayette bulundu:

"Birisi müslüman olduğunda, ailesi ve çocukları onu ayıplıyordu. Bu âyet de bu sebepten dolayı indi."[6]

5- İkrime, İbn Abbas'tan rivâyeten şöyle dedi:

"Bunlar ev halkı tarafından, hicret­ten men edilen kimselerdir, Bunlar hicret ettiklerinde, insanları dinde fakih (bilgi sahibi) olduklarını gördüler. Bundan dolayı kendilerini hicretten alıkoyanları muaheze etmeye niyetlendiler. Bunun üzerine Allah Teala da bu âyeti indirdi." [7]

6- Taberî'nin İbn Humeyd kanalıyla Atâ ibn Yesâr'dan rivayetinde o şöyle demiştir: "Ey iman etmiş olanlar, eşleriniz ve çocuklarınızdan size düşman olanlar vardır. Onlardan sakının." âyet-i kerimesinden itibaren Sûrenin sonuna kadar olan âyetler dışında Teğâbün Sûresi Mekke'de nazil olmuştur. Bu âyet-i kerime ise Medine'de ve Avf ibn Mâlik el-Eşca'î hakkında nazil olmuştur. Onun ailesi ve çocukları kalabalıktı. Rasûlullah (sa) ile birlikte herhangi bir gaz­veye çıkmak istediğinde etrafında toplanır, ona:

"Bizi kime bırakıp gidiyorsun?" diye çığrışır ve onun kalbini rikkate getirerek gazveye çıkmasını engellerler, o da onlarla kalarak gazveye çıkmazdı. İşte bunun üzerine Sûrenin sonuna kadar olmak üzere "Ey iman etmiş olanlar, eşleriniz ve çocuklarınızdan size düşman olanlar vardır. Onlardan sakının..." âyetleri nazil oldu.[8]

7- İbn Abbâs'tan gelen başka bir rivayette bu hadisenin sadece bu âyet-i kerimenin inmesine sebep olduğu zikredilmektedir.[9]

8- İbni Abbas'tan bir başka rivayete göre birisi hicret etmek istiyor hanı­mı bırakmıyordu. Adam ona

"Yemin ederim ki Allah bizi hicret yurdunda bir araya getirirse şunları şunları yapacağım." dedi. Allah da onu ve çoluk çocuğunu hicret yurdunda birleştirdi. Bunun üzerine bu ayet nazil oldu.[10]



16. O halde gücünüz yettiği kadar Allah'tan takva üzere olun, dinleyin, ita­at edin, kendinizin hayrına olarak infakta bulunan. Kim nefsinin cimriliğinden korunursa işte onlar, onlar felaha erenlerdir.



İbn Ebî Hatim'in Ebu Zür'a kanalıyla Saîd ibn Cubeyr'den rivayetine göre

"Allah'tan nasıl takva üzere olmak gerekiyorsa öyle müttakîler olun." (Al-i İmrân, 3/102) âyeti nazil olunca bu müslümanlara çok ağır geldi; geceleri hep kıyamla geçirmeye başladılar. O kadar çok namaz kıldılar ki bacakları uyuştu, neredeyse alınları delindi (yara oldu). Bunun üzerine onlara hafifletmek üzere Allah Tealâ "O halde gücünüz yettiği kadar Allah'tan takva üzere olun..." âyet-i kerimesini indirdi. [11]







--------------------------------------------------------------------------------

[1] Kurtubî, age. XVIII,87. Bedreddin Çetiner, Esbab-ı Nüzul, Çağrı Yayınları: 2/891.

[2] Kurtubî, age. XVIII,89. Bedreddin Çetiner, Esbab-ı Nüzul, Çağrı Yayınları: 2/891.

[3] Tirmizi, K. Tefsir: 3317, Hakim: Müstedrek: 2/490, Taberani; Kebir: 1/275. İmam Ebu’l-Hasen Ali bin Ahmed el-Vahidi, Esbâb-ı Nüzul, İhtar Yayıncılık: 361. Abdulfettah El- Kâdi, Esbab-ı Nüzul, Fecr Yayınevi: 429; Muhammed Ali Es-Sabuni, Safvetü’t-Tefasir, Ensar Neşriyat: 6/461.

[4] Tirmizî, Tefsîru'l-Kur'ân, Teğâbün, 64/1, hadis no: 3317. Bedreddin Çetiner, Esbab-ı Nüzul, Çağrı Yayınları: 2/891-892.

[5] Kurtubî, age. XVIII,96. Bedreddin Çetiner, Esbab-ı Nüzul, Çağrı Yayınları: 2/892.

[6] Mürsel hadistir. İmam Ebu’l-Hasen Ali bin Ahmed el-Vahidi, Esbâb-ı Nüzul, İhtar Yayıncılık: 361.

[7] Tirmizi, K. Tefsir: 3317, Hakim: Müstedrek: 2/490, Taberani; Kebir: 1/275. İmam Ebu’l-Hasen Ali bin Ahmed el-Vahidi, Esbâb-ı Nüzul, İhtar Yayıncılık: 361. Hâkim sahihtir, dedi. İmam Celaleddin es-Suyuti, Lubabu’n-Nukul Fi Esbabi’n-Nuzul, Fatih Yayınevi: 2/669. Vehbe Zuhayli, et-Tefsirü’l-Münir, Risale Yayınları: 14/500.

[8] İbn Cerir et-Taben, age. XVIII,81. Bedreddin Çetiner, Esbab-ı Nüzul, Çağrı Yayınları: 2/892. İmam Celaleddin es-Suyuti, Lubabu’n-Nukul Fi Esbabi’n-Nuzul, Fatih Yayınevi: 2/669. Abdulfettah El- Kâdi, Esbab-ı Nüzul, Fecr Yayınevi: 429-430. Vehbe Zuhayli, et-Tefsirü’l-Münir, Risale Yayınları: 14/500.

[9] Kurtubî, age. XVIII,93. Bedreddin Çetiner, Esbab-ı Nüzul, Çağrı Yayınları: 2/892.

[10] Vehbe Zuhayli, et-Tefsirü’l-Münir, Risale Yayınları: 14/501.

[11] İbn Kesîr, age. VIII,166; Suyûtî, ed-Durru'1-Mensûr, 11,283. Bedreddin Çetiner, Esbab-ı Nüzul, Çağrı Yayınları: 2/892. İmam Celaleddin es-Suyuti, Lubabu’n-Nukul Fi Esbabi’n-Nuzul, Fatih Yayınevi: 2/670. Abdulfettah El- Kâdi, Esbab-ı Nüzul, Fecr Yayınevi: 430. Vehbe Zuhayli, et-Tefsirü’l-Münir, Risale Yayınları: 14/501.

_________________
" Hayrlar feth olsun ; şerler def olsun !..."


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
Eskiden itibaren mesajları göster:  Sırala  
Yeni başlık gönder Başlığa cevap ver  [ 1 mesaj ] 

Tüm zamanlar UTC + 2 saat


Kimler çevrimiçi

Bu forumu gezen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 3 misafir


Bu foruma yeni başlıklar gönderemezsiniz
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı düzenleyemezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz

Geçiş yap:  
cron
   Powered by phpBB © 2000, 2002, 2005, 2007 phpBB Group

Türkçe çeviri: phpBB Türkiye