sufiforum.com
http://sufiforum.com/

Prof. Dr. Süleyman Uludağ: Tasavvufta makamlar
http://sufiforum.com/viewtopic.php?f=68&t=4665
1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

Yazar:  tezkire [ 26.08.10, 10:02 ]
Mesaj Başlığı:  Prof. Dr. Süleyman Uludağ: Tasavvufta makamlar

Tasavvufta makamlar

Prof. Dr. Süleyman Uludağ


Tasavvufta makam denilince temel ahlak kuralları ve ilkeleri anlaşılır.

Tasavvufî anlamdaki hâl ile makâm bir yönden birbirlerine bağlıdır, diğer yönden birbirinden farklıdır.

Kuşeyrî’ye göre fiillere, huylara ve hallere sahip olmak kulun niteliğidir. Fiiller kulun iradesiyle gerçekleştirdiği davranışlardır. Huylar (ahlak) ise doğuştan onda bulunur. Lakin devamlı olarak ve düzenli bir şekilde çabayla değişebilir, kötü huylar ıslah edilebilir, terbiye ile güzelleşebilir. Haller, iradesi dışında kula gelir, ama amel ve fiillerin temiz olmasına bağlı olarak daha temiz ve daha düzgün hale getirilebilir.

Kalp temizliğiyle huylar/ahlak; davranışların sağlıklı oluşuyla haller Allah Teâlâ’nın lütfu olarak düzelebilir. Tasavvuf da huyları ıslah etmekten ve halleri güzelleştirmekten ibarettir.

Makâma/ mükâm (çoğulu makâmât) ikamet edilecek yer ve durak anlamına gelir. Tasavvufta makâm kulun uğraşa didine, çalışarak çabalayarak belli bir edebi ve davranış şeklini ahlak kuralı ve ilkesi haline getirmesidir. Gerçekleştirilen edep ve ahlak kuralı artık kulun doğuştan sahip olduğu bir huy, bir tabiat ve alışkanlık haline gelir.

Mesela uğraşa didine şükr ve teşekkür etmeyi bir alışkanlık ve ikinci bir tabiat haline getiren, bu hususu bir makam olarak gerçekleştirdiğinden ona şükr ve teşekkür etmek kolay gelir, iyiliğini gördüklerine hemen şükr ve teşekkür eder, etmezse rahatsız olur. Buna karşı kolay kolay nânkörlük ve kadirbilmezlik yapamaz. Hasbelbeşer nâdiren yapacak olsa vicdânı rahatsız olur, pişmanlık duyar, hemen tövbe eder ve özür diler.

Bir davranışın düzenli ve devamlı şekilde uyulan ve uygulanan ahlak kuralı ve ilkesi olması durumuna tasavvufta makâm denir. Bu da ancak çaba ve çalışma ile gerçekleşir.

Haller Allah’ın lütfu, ayrıca geçici iken makamlar çalışılarak gerçekleştirilir ve ayrıca kalıcıdır.

Makâmın kalıcı olması sâlikin kararlı ve azimli olmasına, işi ciddiye almasına ve makamına sıkıca sarılmasına bağlıdır. Eğer sâlikin iradesinde bir gevşeme ve zafiyet görülürse kazandığı makâm elden gidebilir. Haller geçici olmakla beraber bunların bir kısmı uğraşa didine makam haline getirilebilir. Ayrıca bir makam çeşitli haller de içerebilir.

İmam Gazalî kötü huyların nasıl iyi huylara dönüştürüleceğini göstermek için örnek olarak cimrilik-cömertlik üzerinde durur. İnsan önce kendini tanımalı, cimri olduğunu fark etmeli. Marifet-i nefs denilen bu bilgiyi edindikten sonra cömert olmaya kesin bir şekilde karar vermeli. Sonra harekete geçerek fakir ve muhtaçlara elini uzatmalı, kendini zorlayarak az çok bir yardımda bulunmalı, bu tutumuna hiç ara vermeden ve gevşemeden devam etmeli. Bu suretle cimri bir kimse zamanla cömert olabilir. Cömertlik onun bir makamı olabilir.

Serrâc, el-Luma’ isimli eserinde tasavvufî makamları şöyle sıralar: Tövbe, vera’ (takva), zühd, fakr, sabr, tevekkül, rızâ.

Makam sayısını 9, 40, 100 ve 1000 olarak görenler de vardır.

Bulunduğu makamı eksik bırakıp bir üst makama geçen kimsenin, o eksiklik her makamda karşısına çıkar, ayağını bağlar, sonuçta sülukunu gerçekleştiremez.

Tasavvuftaki ahlak ilkeleri ve edepler böyle bir disiplin ve düzen içinde oluşur.

1. sayfa (Toplam 1 sayfa) Tüm zamanlar UTC + 2 saat
Powered by phpBB © 2000, 2002, 2005, 2007 phpBB Group
http://www.phpbb.com/