Sufiforum.com

2009'da başlayan SUFİFORUM'da İslam; İslam Tasavvuf Geleneği ile ilgili her türlü güncel ya da 'eskimez' konular yer almaktadır. İçerik yenilemeleri tasavvuf.name sitesinden sürdürülmektedir. ALLAH YÂR OLSUN.

Giriş |  Kayıt




Yeni başlık gönder Bu başlık kilitlenmiştir mesajlarınızı düzenleyemez veya cevap gönderemezsiniz.  [ 16 mesaj ]  Sayfaya git Önceki  1, 2
Yazar Mesaj
 Mesaj Başlığı: Re: Şah-ı Nakşbend Hakkında - Doç.Dr. Necdet Tosun
MesajGönderilme zamanı: 26.02.11, 01:27 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Moderator
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 26.12.08, 08:19
Mesajlar: 583
Abdullah el Hani'nin Adab adlı eserinde Şah-ı Nakşıbend'in hizmet eylediği sultanla ilgili kendi anlattıklarındanda cellatlıkla ilgili bir çıkarım yapmak mümkün görünmüyor;

Alıntı:
Hâce Bahâeddin Naksbend hazretleri anlatiyorlar:

Bir gece rüyamda Hakim Atâ’yi gördüm. Türk seyhlerinin büyüklerindendi. Rüyamda bana bir dervisi vasiyet etti. Ben de o dervisin sîmâsini daima hatirimda tutardim. Kendisiyle görüsmek isterdim. Rüyami nineme söyledim. Oglum sana Türk seyhlerinden bir fütûhat olacaktir diye tabir etti.

Bir gün Buhârâ’da gezerken o dervis ile bulustum. Ismi Halil idi. Fakat sohbetinde bulunmak nasib olmadi. Kederli bir vaziyette eve döndüm. O aksam birisi gelip: Dervis Halil seni çagiriyor dedi. O zaman çok sevindim ve bir mikdar hediye alip hemen tazarru ve teslimiyetle gittim. Sohbetiyle sereflendim. Bana iltifat buyurdular. Rüyami söylemek istedim. Bana Türkçe olarak: Senin gönlündeki malumumdur. Beyana hacet yoktur dedi. Bu sözü isittigimde bana bir hâl gelip muhabbetim artti. Hizmetlerine devam ettim.

Bir müddet sonra Maveraünnehir sultani vefat etti. Saltanati veraset yoluyla dervise intikal edip kendisine Sultan Halil denilmege baslandi. O dervisi Buhara’dan götürdüler. O da beni beraberinde götürdü. Saltanatindan önce kendisinde nasil güzel haller gördümse, saltanatindan sonra da o halleri gördüm. Bana kâh yumusak, kâh sert muâmele ederek tarikat âdâbini ögretirdi. Marifet âdâbi hususundaki terbiyesinin seyr ü sülûkde çok faydasini gördüm. Alti sene saltanat sürdü. Bütün sirlarina mahrem oldum. Her isini de ben idare ederdim. Ama zâhirde hademe gibi hizmetine kosardim. Çok kere has ihvani toplandiklarinda derdi ki: “Her kim bize Allah rizasi için hizmet ederse, halk içinde aziz, Allah katinda ise mukarreb ve mükerrem olur.” Bu sözünden beni kasteddigini anladim. Zira benden baska kimse ona Hakk rizasi için hizmet etmezdi. Bu sözünden maksadi su idi: Sultana hizmet, saltanatindan dolayi olmayip dogrudan dogruya Allah’in azametinin gölgesi oldugu için layiktir.

Alti sene sonra saltanati zeval buldu. Bundan sonra kalbim dünyadan tamamen sogudu. Ondan sonra Buhâra’ya gidip Zirvetun köyünde ikamet ettim


Anlaşılan ;"imamın keçisi çalındı" dan "imam keçi çaldı" ya dönen hikayeye benzemiş durum.

Umarım Necdet Tosun bey de hatasını düzeltir. Yoksa ona güvenip kitabından istifade etmek isteyenlerin zihninde ,Şah-ı Nakşıbend ile ilgili bir olumsuz düşünce oluşabilir.


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Şah-ı Nakşbend Hakkında - Doç.Dr. Necdet Tosun
MesajGönderilme zamanı: 26.02.11, 10:10 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 06.07.10, 17:50
Mesajlar: 280
dua yazdı:
Abdullah el hani 'nin Adab adlı eserinde Şahı Nakşıbendin hizmet eylediği sultanla ilgili kendi anlattıklarındanda cellatlıkla ilgili bir çıkarım yapmak mümkün görünmüyor;
Alıntı:
Hâce Bahâeddin Naksbend hazretleri anlatiyorlar:

Bir gece rüyamda Hakim Atâ’yi gördüm. Türk seyhlerinin büyüklerindendi. Rüyamda bana bir dervisi vasiyet etti. Ben de o dervisin sîmâsini daima hatirimda tutardim. Kendisiyle görüsmek isterdim. Rüyami nineme söyledim. Oglum sana Türk seyhlerinden bir fütûhat olacaktir diye tabir etti.
Bir gün Buhârâ’da gezerken o dervis ile bulustum. Ismi Halil idi. Fakat sohbetinde bulunmak nasib olmadi. Kederli bir vaziyette eve döndüm. O aksam birisi gelip: Dervis Halil seni çagiriyor dedi. O zaman çok sevindim ve bir mikdar hediye alip hemen tazarru ve teslimiyetle gittim. Sohbetiyle sereflendim. Bana iltifat buyurdular. Rüyami söylemek istedim. Bana Türkçe olarak: Senin gönlündeki malumumdur. Beyana hacet yoktur dedi. Bu sözü isittigimde bana bir hâl gelip muhabbetim artti. Hizmetlerine devam ettim.
Bir müddet sonra Maveraünnehir sultani vefat etti. Saltanati veraset yoluyla dervise intikal edip kendisine Sultan Halil denilmege baslandi. O dervisi Buhara’dan götürdüler. O da beni beraberinde götürdü. Saltanatindan önce kendisinde nasil güzel haller gördümse, saltanatindan sonra da o halleri gördüm. Bana kâh yumusak, kâh sert muâmele ederek tarikat âdâbini ögretirdi. Marifet âdâbi hususundaki terbiyesinin seyr ü sülûkde çok faydasini gördüm. Alti sene saltanat sürdü. Bütün sirlarina mahrem oldum. Her isini de ben idare ederdim. Ama zâhirde hademe gibi hizmetine kosardim. Çok kere has ihvani toplandiklarinda derdi ki: “Her kim bize Allah rizasi için hizmet ederse, halk içinde aziz, Allah katinda ise mukarreb ve mükerrem olur.” Bu sözünden beni kasteddigini anladim. Zira benden baska kimse ona Hakk rizasi için hizmet etmezdi. Bu sözünden maksadi su idi: Sultana hizmet, saltanatindan dolayi olmayip dogrudan dogruya Allah’in azametinin gölgesi oldugu için layiktir.
Alti sene sonra saltanati zeval buldu. Bundan sonra kalbim dünyadan tamamen sogudu. Ondan sonra Buhâra’ya gidip Zirvetun köyünde ikamet ettim


Anlaşılan ;"imamın keçisi çalındı" dan "imam keçi çaldı" ya dönen hikayeye benzemiş durum.Umarım Necdet Tosun beyde hatasını düzeltir.Yoksa ona güvenip kitabından istifade etmek isteyenlerin zihninde ,şahı nakşıbendle ilgili bir olumsuz düşünce oluşabilir.


dua kardeş,
Bence bütün bunlar bilerek yapılmaktadır diye düşünüyorum.

Çünkü, Türkiyede azılı birer Tasavvuf ve Tarikat Düşmanı olan Modernistler ve Mezhepsizler, baktılar ki tasavvuf ve Tarikat düşmanlığı yapmakla ve en büyük günâh olan ŞİRK günâhını bu güzel yolun yolcularına yaftalamış olmalarına rağmen, müslümanları bu inanç, düşünce ve fikirierinden döndüremeyeceğiz, şu halde bizler de onlardan ve tasavvufa inanıyormuş gibi görünerek kafalarını bulandırma yoluna gidelim, bu daha mantıklı bir yol diye düşünerek bu tür bilgileri müslümanlar arasında yayma ameliyesine girişmiş olabilirler !

Buradaki anlatımlar ve güyâ çok bilmişlerin kaleminden çıkan eserler, bunun en bariz göstergesidir.

Vesselâm.


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Şah-ı Nakşbend Hakkında - Doç.Dr. Necdet Tosun
MesajGönderilme zamanı: 01.03.11, 10:09 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Moderator
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 20.12.08, 03:44
Mesajlar: 190
gerçekten cellatlık yapmış mıdır bunu tartışacak kadar islam tarihi bilmiyorum ama naçizane fikrim yapmış olsa bile önemli değildir sonuçta devlet kavramı islamda önemli bir yer tutmaktadır şeriat ve din adına yaptığı vazifeden ötürü bu kadar büyük bi zat hakkındaki fikrimiz değişmemeli. bazı şeyler bazen göründüğü gibi olmayabilir sebebi hikmetini bazı perdelerden ötürü bilemiyor da olabiliriz.

_________________
asl'olan AŞK'tır..


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Şah-ı Nakşbend Hakkında - Doç.Dr. Necdet Tosun
MesajGönderilme zamanı: 01.03.11, 10:17 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 07.12.10, 00:24
Mesajlar: 424
Değerli kardeşim, Necdet Tosun bu meseleden bana geçen yıl görüştüğümüzde bahsetmişti.

Şah-ı Nakşbend'in mürşidi olan Seyyid Emir Külal'in hayatını anlatan tarihi bir YAZILI kaynakta bu konunun kaydedilmiş olduğunu söylemişti.
Konuyu Hamid Algar'dan aktarmış değildir.


Fakat TV konuşmasında bu konudan hiç bahsetmese daha iyi olurdu kanaatimi kendisine ilettim.

O konuşmada çok daha önemli konulara değindiği halde şimdi bu konuşuluyor.

***

Aslında ülkemizde bu kadar Nakşbendi olduğunu iddia eden var iken Şah-ı Nakşbend'in hemen hiç bilinmemesi ibret verici bir durumdur.

Zaten tarihi kaynaklarda verilen bilginin kısıtlı olduğu bir kişi hakkında bilgi sahibi olmamızı sağlayan bilim adamlarına teşekkür etmek gerekirken bu tür eleştirilere uğratmak moral bozucu olur.

İnsan yayınlarında çıkan Şah-ı Nakşbend kitabını şu forumdaki -Nakşi veya değil- herkesin okumasını tavsiye ediyorum. O kadar önemli konular var ki, öğrenilmesi gereken...

Şah-ı Nakşbend'i tanımadan Nakşî olunamaz...

Vesselam...


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Şah-ı Nakşbend Hakkında - Doç.Dr. Necdet Tosun
MesajGönderilme zamanı: 01.03.11, 15:02 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Moderator
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 26.12.08, 08:19
Mesajlar: 583
Hz.Nakşıbendin hayatını anlatan müstakil bir eser okumadım.Sn Necdet Tosunda sohbette Emir Külali kaynak göstermedi.(yada ben kaçırdım belkide)Bir iki menkıbe dedi.Ve bir kadının ona cellat dedği bir menkıbenin olduğunu söyledi.Nettede Alıntıladığım menkıbeden başka cellatlığıyla ilgili menkıbe de yoktu.Adab ve reşahattende baktım.Başka güvenilir kaynaklarda varsa bilemem.Bu benim açımdan bir eksiklikte oluşturmaz.Ama cellat değildi ise aklında soru oluşacakların,soğukluk hissedecek olanların vebali bunu söyleynlerce nasıl taşınacak.


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Şah-ı Nakşbend Hakkında - Doç.Dr. Necdet Tosun
MesajGönderilme zamanı: 01.03.11, 15:29 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 06.07.10, 17:50
Mesajlar: 280
Şah-ı Nakşibend (k.s.) Efendimiz hakkında bugüne kadar çıkmış en muteber kitap, müellifi Nasrullah Efendi olan ve Buhara Yayınları tarafından neşredilen "Veliler Başbuğu- Şah-ı Nakşibend " adlı kitaptır. İlgilenenlere duyurulur.


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
Eskiden itibaren mesajları göster:  Sırala  
Yeni başlık gönder Bu başlık kilitlenmiştir mesajlarınızı düzenleyemez veya cevap gönderemezsiniz.  [ 16 mesaj ]  Sayfaya git Önceki  1, 2

Tüm zamanlar UTC + 2 saat


Kimler çevrimiçi

Bu forumu gezen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 3 misafir


Bu foruma yeni başlıklar gönderemezsiniz
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı düzenleyemezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz

Geçiş yap:  
cron
   Powered by phpBB © 2000, 2002, 2005, 2007 phpBB Group

Türkçe çeviri: phpBB Türkiye