Sufiforum.com

2009'da başlayan SUFİFORUM'da İslam; İslam Tasavvuf Geleneği ile ilgili her türlü güncel ya da 'eskimez' konular yer almaktadır. İçerik yenilemeleri tasavvuf.name sitesinden sürdürülmektedir. ALLAH YÂR OLSUN.

Giriş |  Kayıt




Yeni başlık gönder Başlığa cevap ver  [ 8 mesaj ] 
Yazar Mesaj
 Mesaj Başlığı: Cübbeli Ahmed Hoca'dan Nurcu Kardeşlere Anzaklar Açıklaması
MesajGönderilme zamanı: 28.12.09, 11:55 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Moderator
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 14.12.08, 22:59
Mesajlar: 666
Kendisine yapılan itirazlara Ahmed Hoca açıklık getirdi:



http://www.youtube.com/watch?v=ZzPDfRSE ... re=channel



http://www.youtube.com/watch?v=g6BxTtus ... nel#normal



http://www.youtube.com/watch?v=ZcmkqELk ... nel#normal


(İsmetiyye com'dan alınmıştır)


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Cübbeli Ahmed Hoca'dan Nurcu Kardeşlere Anzaklar Açıklaması
MesajGönderilme zamanı: 28.12.09, 17:16 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Moderator
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 14.12.08, 22:59
Mesajlar: 666
Yukardaki videoların çözümüdür:

"Programdan sonra bütün hepsi beni aradı: Risalede Anzaklar diye bir şey yok. Yeni Asya da yazdı, Anzak nere Kastamonu nere? Bediüzzaman Kastamonu Lahikasında yazmış bunu. Tamam Anzak değil. Yümni Sezen hoca diye bir adam var. Bütün kaynaklarını veren bir kitap yazmış. Şimdi bu işi deşersek iyi olmayacak. Ama orda ne diyor "bizimle savaşmaya gelen kafirler mazlum iseler şehiddir" diyor. Anzak demeseniz ne olur? Bizimle savaşmaya gelenler kim, Çanakkale Anzaklar vs... Bu lafı da inceleyeceğiz.

Kastamonu Lahikasında ne yazmış orda: "15 yaşına kadar mazlum Hıristiyanlar tamamen şehiddir" diyor. 12 yaşında buluğa eriyor zaten... Hadi bazısı 13-14 deseniz ortalama 13 olur. Tamamen şehiddir dediği kafirin çocuğudur. Bunların cennete girme rivayetleri var ama İmam Rabbani onu da kabul etmiyor. Buluğa ermeden de ölse toprak olur diyor. Ancak İslam yurdundaysa yurduna tebaen; İslam toprağında kafirin çocuğu buluğa ermeden ölürse "Müşriklerin çocukları Cennet ehlinin hizmetçileridir" Hadisine göre Cennete girerler diyor. Ama diyor küfür diyarındaysa, Almanya'da, Rusya'da şurda burda, buluğa ermeden ölürse Cehenneme girmese de ama Cennete'de giremez, toprak olur diyor.

Hal böyleyken Said Nursi ne diyor, "15 yaşına kadar mazlum olanlar şehiddir" "15 yaşından sonraki kafirler ise, şimdi fetret gibi bir zamandayız..." "Gibi" diye bir şey olmaz! Fetret Peygamberlerin olmadığı dönemdir. Mesela İsa As ile Resulullah efendimiz arasındaki 500 seneye yakın zaman. Bu arada Peygamber göndirilmemiştir. İsa As'ın daveti zaten dünya çapında değildi. Dünya çapında davet sadece Paeygamberimiz Muhammed Mustafa'da var. "Her Peygamber kendi toplumuna (kavmine) özel gönderilirdi. Ben bütün insanlara gönderildim" Buhari Hadisidir. Ayet de vardır: "Biz seni insanların toptanına gönderdik". İsa As. böyle değildir. ... Peygamberimizden başka hiç bir Peygamberin Risaleti dünya çapında olmamıştır.
"
Hal böyle olunca İsa As. ile Peygamber efendimiz arasında fetret oldu. Kesiklik oldu. Ayet-i Kerime'de söyler "Evvelce gönderdiğimiz Peygamberlerden sonra fetret oldu, o boşluktan sonra size elçimiz Muhammed geldi" Sallahu aleyhi ves'sellem. "Sonra demeyin bize ne haberci, be uyarıcı, ne müjdeci geldi... Hz. Muhammed müjdeci ve uyarıcıdır" Onun daveti Risaleti umumidir. EFENDİMİZDEN SONRA "fetret devri" OLMAZ.

Halbuki Said Nursi ne diyor; "Cihan harbi zamanında fetret devrindeyiz. Fetret devri gibi bir durum var." Fetret devri gibi bir durum yok. Ancak şu olabilir, Afrika'nın ortasındaki bir kabile gibi dünyayla hiç irtibatı olmayan insanlar ya da dağ başında kendi başına anasız babasız büyümüş hiç kimseyle görüşmemiş bir mağara adamı gibi, bunlar toprak olur. Cenneti de hak etmediler. Cehennemi de hak etmediler. Azap olmazlar.

Ama Kur'an'ın beyanıyla "biz bütün İnsanlara Elçi gönderdik" buyuruyor mu? Buyuruyor. Bitti. İnsanlara fetret olmaz.

Yorumlamaya çalışıyorum. Şimdi bir de orda dese ki: "Dağ başındadır, çölün ortasındadır, kimseyle irtibatı olmayanlar" dese... Bunlardan bahsetse "Toprak olurlar" demesi de lazımdı. İmam Rabbani gibi. ŞEHİTTİR diyemez ki! Şehid nereden oluyormuş ya? Biz bile bu kadar amel ibadet ile şehid olamıyoruz. Kur'an'da sırayla sayılıyor "Peygamberler, Sıddıklar, Şehidler, Salihler" Peygamberlerden Sıddıklardan sonra: Bu kadar millet canı çıkıyor, bu kadar amel, ibadet, uğraşla aralarında kaç kişi şehid olacaktır? Şehidlik makamı çok yüksektir. Kolay değil. Bu böyleyken kafirler nasıl şehid oluyorlar ya?

***

İmam Malik Hz.leri Ravza-i Mutahharada dedi ki: "Bu kabrin sahibi olan Resulullah efendimizden başka, O müstesnadır, Ondan başka herkesin sözünden alınan alır atılan olur. Bir tek Onun sözü bağlar, geri kalan da içtihaddır."

Mesela Hz. Ebu Bekir Sıddık bir görüş söylüyordu, Hz. Ömer bir söz söylüyordu, netice Ebu Bekir Sıddık'in sözünden dönülüyordu. Bu işler Sahabelerde de olmuştur. Mesela İmam Azam'ın bir görüşü, bir fetvası oluyor; sonra ölmeden önce "ben bu fetvadan döndüm" diyor. İmam Şafii kaç fetvasından dönmüştür. İmam Şafii'de vardır: Yeni söz eski söz. Bu sözünden dönme işi bir Resulullah efendimizde olmaz. Ancak Allah'tan vahiy gelir, nesh olur kaldırılır o başka. O kendisi değiştirmedi ki! Allah vahiyle değiştirdi.

Biz Risaleye dedik diye kalktılar ayağa... Ne kalkıyorsunuz ki inceleyin kitaplarınızı. Bakın. Anzak değil, tamam olmasın hadi. Kastamonu Lahikasında biz bu sözleri bulduk. Ebubekir Sifil'in sitesinde bunlar var. saidnursi.becerikli diye bir site var, orada vermiş Risalenin kitabını, bölümünü sayfasını. Orada yazıyor mesela.

Şimdi, bu konuda Said Nursi burda bir yanlış yapmışsa, biz Said Nursi yanlış yapmaz, La Yuhti'dir (hatasızdır) diyemeyiz ki! Yanlış yapmayan Sadece Peygamberdir.

Biz İmam Azam'ın bir görüşünde dahi, burada O değil, İmam Muhammed, İmam Ebu Yusuf doğrudur demiyor muyuz? İmam Azam'ın görüşünü almıyoruz. Böyle bir çok konu var. Koca Müçtehidlerde bile kimi görüşlerini almıyoruz mesela. Erbab-ı Tercih, yüksek dereceli alimler müçtehidler arasında böyle tercihler yapmışlar. Bize zaten hazır geldi bu işler, Bizim işimiz değil. ... Anlattığımız şudur: Burda senin hocan, senin üstadın bir yanlışlık yaptıysa sen onu hasır altı yapacağına, burda bir yanlışlık var bunu böyle kabul etmeyelim arkadaşlar demen lazım. Demiyorsun bir de biz doğruyu konuştuk diye neden bana diyorsun yahu?

Bana soruluyor risaleler nasıldır. Ben desem ki şimdi: Bunlar çok kuvvetlidir, sağlamdır desem içinde de böyle yanlışlıklar varsa ben ne yapacağım yarın ahirette? Sen bilmezsin yaparsın. Ben bile bile nasıl yapayım, mübarek?


***

Mesela orda bir laf daha geçiyor: "Ahirzamanda Hıristiyanlık tasaffi edecek" Yani Hıristiyanlık sağlamlaşacak, güzelleşecek, aslına dönecek yani Hıristiyanlık safileşip arınacak, diyor. Yahu Hıristiyanlık arınacak denmez. Hıristiyanlık kalmayacak, İsa As. gelince herkes Müslüman olacak. "Bütün dinler tek olacak, İsa As'ın çatısı altında İslam tüm Dünyaya hakim olacak" denir. Sen kalkıp da "Hıristiyanlık tasaffi edecek, aklaşacak, paklaşacak, arınacak, durulunacak" dersen bunu sokacak kılıf bulamayız. "Papazlarla iyi geçinelim, bizim talebelerimiz Komunizme dinsizliğe karşı onlarla iyi geçinsinler, anlaşsınlar vs. vs." Buna ne lüzum var ki? Papazlarla anlaşmaya, beraber çalışmaya. "İslam alemi bir olalım, bütün alimler birleşelim, ehli sünneti müdafaa edelim. Bu komunizm, dinsizlik tehlikesile baş edelim" Bunu demek lazım. Papazlarla anlaşalım demenin bir gereği yok.

Bu doğruları ben konuşmak durumda kalıyorum. Bu iş de bana düştü. Ölürsem de öleyim. Öldürülürsem de öldürüleyim. Hiç umurumda değil. Ecel nerde geldi orda. Ama ben sizin gibi cemaatlere de güvenmiyorum. Aleyhime bir şey çıkarsalar, hepiniz beni bırakırsınız. Tecrübe etmişimdir. Hapis yattım. En yakınlarım dahi ne kazıklar attılar. En yakınlarımda ne ajanlar dolandı. Beni yağma ettiler, bir şeyimi bırakmadılar. Olsun. Allah yolunda olsun da ne olursa olsun. Allah'tan afiyet isteriz, bela değil yine de...

Doğruları konuşmak zorundayız. Biz kimseye hakaret etmiyoruz. Bediüzzaman üstaddır, ilim sahibidir. Bu kadar Ayet ve Hadisler yazmış, bu kadar hikmetli ilimler yazmış, çok istifade edilecek yerler var. Ancak hocalar tespit etmiş, o kitaplarda 20 yerde Ehli Sünnete aykırıdır. Bir kaç tanesini buldum. Demek ki böyle yanlış anlaşılmaya müsait noktalar var. Böyle olunca benim bu kitapların her tarafı doğrudur deme hakkım yoktur. "Fetret devri gibidir" diyerek hüküm çıkarması yanlıştır. "Dağ başında, çölde habersiz, irtibatsız" dese tamam. Bunlara şehid demesi yanlış bir kere. Toprak olurlar dese başüstüne.. "Mazlum Hıristiyanlar" diyor. İşe bak. Hıristiyan dedin mi adamın dini var. "Hıristiyanların mazlumları" diyor. Niye böyle diyorsun? O zaman Yahudilerin de mazlumları demen lazım. Yahudilerden zulme uğrayanlar. Avrupa'da onları yaktılar. Niye Hıristiyanların mazlumları da Yahudilerin mazlumları değil? Bu ayrı bir dava... "Buluğa ermiş, 15 yaşından yukarı Hıristiyanların mazlumları Cehennemden kurtulur" diyor. "Hıristiyan" diyor. Ben her kelimeyi tek tek okudum. Adamın batıl dini var. İslam'a dönmesi lazım. Zaten adam hiç duymamışsa Allah ona muamelesini yapacak, bizim acımamıza lüzum yok ki! Kimin duyup kimin duymadığını Allah bilir. Duymayan azap görmeyip toprak olacak. Peygamber daveti ulaşmışsa, duymuşsa, inanmamışsa Cehenneme gider. Müslim'de Hadis vardır: "Yahudi Hıristiyanlar Cennet'e girecek diyenler, Cennet'e giremez" "Yahudilerden, Hıristiyanlardan, Müşriklerden, putperestlerden benim adımı duyup da bana inanmaz ve bana uymadan ölürse mutlaka Cehennemdedir" Toprak olmalarını geçtik bir de "Şehid" hükmü veriliyor. Gel sen sığdır bu minareyi kılıfına, ben sığdıramıyorum. Demek ki yanlışlık vardır. Bu görüş hatalıdır. Hata olabilir mi? Olabilir ya napalım şimdi... "Bizim üstadımız Peygamber gibidir, hiç yanlışı yoktur diyemez" ki kimse. Burda yanlış var. Buna böyle inanmamak lazım. Said Nursi'nin maksadı şuydu, muradı buydu; o Allah ile onun arasında. Fakat burda yazı var. Kitabında yazılı. Arkasından kitap kalmış. O kitabındaki o yazıyı ya bunları çıkartırsınız. Bunların haricindekileri kalanlarıda yayınlarsınız. O mübarek adam binlerce sayfa yazmış. Diyelim içinde 3-5 sayfa da böyle bir şeyler var. Bu 3-5 sayfayı çıkarırsın. Geri kalanını da insanların yanlış anlamayacağı şekilde basarsın. Doğru olan budur. O dedi diye bunu o kitabın içinde bırakmaya lüzum yoktur. Yanlış yanlıştır. Kimden gelirse gelsin. Koskoca, büyük Evliya Muhyiddin İbnu'l Arabi, Vahdet-i Vücuda kaçtı, ona Vahdet-i Vücud görüşünde hatalıdır, diyoruz. Daha nice alimler var, yanlış hükümler de vermişler: Aliyyu'l Kari büyük alimdir, sultan-ı ulema, ama Efendimiz Peygamberimizin anne ve babasını Cehennemlik demiştir. Haşa şirk üzere öldüler diyor. Hadisi yanlış değerlendirmiş. Onu eleştiremeyiz tamam, büyük alimdir, ama Aliyyu'l Kari o görüşünde yanlış yaptı, diyoruz. Onların hatası biraz faklı olsa da... Hatayı kabullenmek bir marifettir. Filanca yanlış yapmaz demek bir iddiadır. Bunu kimse diyemez. Hatasızsa Şia inancında olduğu gibi "masum İmam" olur. ... Benim üstadım hiç yanlış yapmaz derseler zaten bu Peygamberlik isnadı gibi olur. İmam Malik'in "Sözü Peygamberimiz haricindeki herkesin sözü alınır da atılır da..." Tamam, üstaddır, çok hizmet etmiş, iman akidesine çok hizmet etmiş, ömrünü hapislerde tüketmiş, taviz vermemiş; çok güzel vasıfları var. Bu kadar iyiliğini de görmezden gelemeyiz ki. Ama herkes, bu Risalede hiç yanlış yoktur diye bilince, bize de "böyle bir kaç yanlış var", "dikkatli olalım arkadaşlar" demek düştü. Keşke bize düşmeseydi. Başka birisi söyleseydi. Ebubekir Sifil hoca yazıyor bunları. Yümni Sezen'in kitabına bakın, orada kaynaklarıyla bulursunuz. Kitabın adı, dinlerarası diyalog hıyaneti... Ben Yümni Sezen'i hiç tanımam. Ama orda bazı doğru bilgiler verdiyse istifade edilir. Ebubekir Sifil hocayı tanıyorum. Ehli Sünnet bir alimdir. Allah selamet versin. Diğerini tanımıyorum. Kitabında cilt sayfa vermiş. Gidersin verdiği kaynakçaylakarşılaştırırsın. Kaynakta yazdığı gibi değilse itiraz edersin.

Millet diyor ki Hocam orada "Şehid" dememiş. "Şehadet" demiş diyor. Şehadet "şehidlik" demek zaten. Susuyorlar. Şehadetin şehidlik olduğunu bilmiyorsan mübarek, kaynağı bilsen n'olur, araştırsan n'olur? Lügat bilmiyorsun, bir şey bilmiyorsun. Allah hepinizden razı olsun.

***

Ben fitne körüklemek derdinde değilim. Ve lakin millet de gide gide gide Yahudileri, hepten Hıristiyanları mazlum, mağdur görerek, bunlar bilmiyorlar, fetret ehli durumundalar, Cehenneme girmezler filan bu şekilde görmek çok büyük yanlış olur. Bugün bizim dinimize, Peygamberimize en büyük saldırıyı yapan Hıristiyanlardır. Yahudiler gizli gizli yapıyor, bunlar aşikar. Bu kadar saldırı var, şimdi fetret devridir denmez. O cihan harbi zamanındakiler için demiş, ama orda da hata var. Şehid olamazlar. Şehid hükmünde de olamaz. En fazla ne denir: Hiç duymadıysa toprak olur Cehennemden kurtulur denir. Şehid demesi hatadır. Şehid olunca mutlaka Cennet'e gitmesi lazımdır. Olmuyor, oradan çelişki çıkıyor. Bunu anlatmaya çalıştık. Tv programında vakit dar, peşpeşe sorular, lafımı tamamlamadan ordan başka konu, akıştan dolayı konular karıştı, istediğim gibi uzun bir cevap veremedim. Yoksa bu konuyu 2 saat de konuşurum. Detaylarıyla. Alırız sözleri, osmanlıcasıyla asıllarını okuruz, tercüme ederiz, ne demek istediğini açarız. İlim böyle olur. Ezbereden olmaz.

***

Mesele anlaşılmıştır. Yoksa biz İslam'a hizmeti olan, bu yolda çile çekmiş insanları haşa ve kelle ayıplamak bize mi düşmüş yav. Ama bir hatadır olmuş işte. Bu hatada da ısrarcı olmamak lazım. Anzak değil de Kanzakdı... Bize ne. Anzak olsun olmasın burada "Hıristiyan mazlumlar" denmiş. Müslüman olmayan şehid olur mu? Mesele budur. Biz onu konuşuyoruz. Kafanız karışmasın diye herşeyi okumaya, araştırmaya kalkmayınızı tavsiye ediyoruz. Burdan bu konuya girdik. Eğerki önüne geleni okursan yanlış yapma, yanlış mana verme ihtimalin kuvvetlenir."


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Cübbeli Ahmed Hoca'dan Nurcu Kardeşlere Anzaklar Açıklaması
MesajGönderilme zamanı: 28.12.09, 17:33 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 31.12.08, 09:14
Mesajlar: 764
bu sohbet hangi tarihli sohbet..??

_________________
Ehl-i Bidat-ı Red ve Tahkir Ediyoruz |


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Cübbeli Ahmed Hoca'dan Nurcu Kardeşlere Anzaklar Açıklaması
MesajGönderilme zamanı: 28.12.09, 18:44 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Moderator
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 14.12.08, 22:59
Mesajlar: 666
Risaledeki İlgili Yer Şudur:

Alıntı:
“Gayet ehemmiyetlidir.

Şiddet-i şefkat ve rikkatten, bu kışın şiddetli soğuğuyla beraber manevi ve şiddetli bir soğuk ve musibet-i beşeriyeden biçarelere gelen felaketler, helaketler, sefaletler, açlıklar şiddetle rikkatime dokundu. Birden ihtar edildi ki:

Böyle musibetlerde kafir de olsa hakkında bir nevi merhamet ve mükafat vardır ki o musibet ona nispeten çok ucuz düşer. Böyle musibet-i semaviye masumlar hakkında bir nevi şehadet hükmüne geçiyor.

Üç dört aydır ki dünyanın vaziyetinden ve harbinden hiçbir haberim yokken, Avrupa’da, Rusya’daki çoluk çocuğa acıyarak tahattur ettim. O manevi ihtarın beyan ettiği taksimat bu elim şefkate bir merhem oldu. Şöyle ki:

O musibet-i semaviyeden ve beşerin zalim kısmının cinayetinin neticesi olarak gelen felaketten vefat eden ve perişan olanlar, eğer on beş yaşına kadar olanlar ise, ne dinde olursa olsun şehit hükmündedir. Müslümanlar gibi büyük mükafat-ı maneviyeleri, o musibeti hiçe indirir.

On beşinden yukarı olanlar, eğer masum ve mazlum ise, mükafatı büyüktür, belki onu Cehennemden kurtarır. Çünkü ahirzamanda madem fetret derecesinde din ve din-i Muhammediye (a.s.m.) bir lakaytlık perdesi gelmiş. Ve madem ahirzamanda Hazret-i İsa’nın (a.s.) din-i hakikisi hükmedecek, İslamiyetle omuz omuza gelecek . Elbette şimdi, fetret gibi karanlıkta kalan ve Hazret-i İsa’ya (a.s.) mensup Hıristiyanların mazlumları, çektikleri felaketler onlar hakkında bir nevi şehadet denilebilir. Hususan ihtiyarlar ve musibetzedeler, fakir ve zayıflar, müstebit büyük zalimlerin cebir ve şiddetleri altında musibet çekiyorlar. Elbette o musibet onlar hakkında medeniyetin sefahetinden ve küfranından ve felsefenin dalaletinden ve küfründen gelen günahlara keffaret olmakla beraber, yüz derece onlara kârdır diye hakikatten haber aldım, Cenab-ı Erhamürrahimine hadsiz şükrettim. Ve o elim elem ve şefkatten teselli buldum.

Said Nursi

Kastamonu Lâhikası | Birden İhtar Edilen Bir Mesele | 79

Risale-i Nur Külliyatı Arama Motoru


Çok önemlidir:

1. Şiddet-i şefkat ve rikkatten, bu kışın şiddetli soğuğuyla beraber manevî ve şiddetli bir soğuk ve musibet-i beşeriyeden bîçârelere gelen felâketler, helâketler, sefaletler, açlıklar şiddetle rikkatime dokundu.

(Yani, Şefkatin ve acımanın şiddeti, bu kışın şiddeti ile birleşince, insanlara gelen felaket ve musibetler karşısında, bu çaresiz ve mazlum insanların hali rikkatime (kalbime) dokundu, beni üzdü.)

2. Birden ihtar edildi ki: Böyle musibetlerde kâfir de olsa hakkında bir nevi merhamet ve mükâfat vardır ki o musibet ona nisbeten çok ucuz düşer. Böyle musibet-i semâviye, mâsumlar hakkında bir nevi şehadet hükmüne geçiyor...

(Yani, Kalbe aniden gelen manevi bir ihtara istinaden anladım ki böyle musibetlere muhatab kafir bile olsa, masum olmaları hasebiyle mükafat alırlar: Bir tür şehit hükmüne geçiyorlar... Şöyle ki)

3. Üç-dört aydır ki dünyanın vaziyetinden ve harbinden hiç bir haberim yokken Avrupa'da Rusya'daki çoluk-çocuğa acıyarak tahattur ettim. O mânevî ihtarın beyan ettiği taksimat, bu elîm şefkate bir merhem oldu. Şöyle ki: O musibet-i semâviyeden ve beşerin zâlim kısmının cinayetinin neticesi olarak gelen felâketten vefat eden ve perişan olanlar eğer onbeş yaşına kadar olanlar ise, ne dinde olursa olsun şehîd hükmündedir. Müslümanlar gibi büyük mükâfat-ı maneviyeleri, o musibeti hiçe indirir.

(Yani: Dünyadaki savaşlardan ve vaziyetinden haberim yokken, Avrupa'daki, Rusya'daki çoluk-çocuğu hatırlayarak acıdım. Bir manevi uyarı yarama merhem oldu. Zalim beşerin elinden (Lenin, Stalin, Hitler gibi) mazlum olarak ölenler ve perişan olanlar şayet 15 yaşın altında ise (yani baliğ değillerse), hangi dinden olursa olsunlar Şehiddirler. Manevi mükafatları aynı Müslümanlarınki gibi olur.)

4. On beşinden yukarı olanlar, eğer mâsum ve mazlum ise, mükâfatı büyüktür; belki onu Cehennem'den kurtarır. Çünki âhir zamanda mâdem fetret derecesinde din ve dîn-i Muhammedi'ye Aleyhissalâtü Vesselama bir lâkaydlık perdesi gelmiş ve madem âhir zamanda Hazret-i İsa'nın (A.S.) dîn-i hakikîsi hükmedecek, İslâmiyetle omuz omuza gelecek. Ebette şimdi, fetret gibi karanlıkta kalan ve Hazret-i İsa'ya (A.S.) mensub Hristiyanların mazlumları çektikleri felaketler, onlar hakkında bir nevi şehadet denilebilir. Hususan ihtiyarlar ve musibetzedeler, fakir ve zaifler, müstebid büyük zalimlerin cebr ve şiddetleri altında musibet çekiyorlar.

(Yani: 15 yaşın üstünde olanlar (akıl-baliğ olanlar) da ise, şayet masum ve zulme uğramış iseler, mükafatları (ödülleri) büyüktür belki bu onların cehennemden kurtulmalarına vesile olur! Çünkü, madem ahirzamanda bir fetret dönemi, yani Efendimiz (SAV) in dini olan İslamiyete bir lakaytlık, önem vermezlik ve ilgisizlik gelmiş ve madem Ahirzamanda Hz. İsa (AS)ın Hakiki dini hüküm sürecek ve İslamiyet ile omuz omuza verecek (dinsizliğe karşı birlikte mücadele edecek) , elbette şimdi bir fetret dönemi gibi karanlık bir dönemde Hz. İsa'ya mensub (Hz. İsa'ya peygamber olarak tabi olan) hristiyanların mazlumlarının, özellikle ihtiyar ve musibetzedelerin, fakir ve savunmasızların, diktatör büyük zalimlerin zulümleri ve şiddet uygulamaları karşısında ölenlerin hükümleri bir tür şehitliktir denilebilinir! )

5- Elbette o musibet onlar hakkında medeniyetin sefahetinden ve küfranından ve felsefenin dalaletinden ve küfründen gelen günahlara keffaret olmakla beraber, yüz derece onlara kârdır diye hakikatten haber aldım, Cenab-ı Erhamürrahimine hadsiz şükrettim. Ve o elim elem ve şefkatten teselli buldum.

(Yani: Elbette çektikleri sıkıntı ve eziyetler medeniyetin zevk, eğlence ve yasak şeylere düşkünlüğünden ve inkarından, nîmeti takdir etmemesinden ve felsefenin dalaletinden ve küfründen gelen günahlarına keffaret olur. Onlar hakkında yüz derece kârdır. Bunları hakikatten haber aldım. Merhametlilerin en merhametlisine sonsuz şükrettim. Üzüntüden teselli buldum)


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Cübbeli Ahmed Hoca'dan Nurcu Kardeşlere Anzaklar Açıklaması
MesajGönderilme zamanı: 28.12.09, 18:50 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Moderator
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 14.12.08, 22:59
Mesajlar: 666
Risale'de Hıristiyanlık saflaşacak, arınacak denilen kısım da şudur:

Mektubat | On Beşinci Mektup | 60

İşte böyle bir sırada, o cereyan pek kuvvetli göründüğü bir zamanda, Hazret-i İsâ Aleyhisselâmın şahsiyet-i mâneviyesinden (manevi kişiliğinden) ibaret olan hakikî İsevîlik dini zuhur edecek, yani rahmet-i İlâhiyenin semâsından nüzul edecek, halihazır Hıristiyanlık dini o hakikate karşı tasaffi edecek (saflaşacak, arınacak, temizlenecek), hurafattan (aslı olmayan inançlardan ve bilgilerden) ve tahrifattan (bozulmalardan) sıyrılacak, hakaik-i İslâmiye (İslam Hakikatleri) ile birleşecek, mânen Hıristiyanlık bir nevi İslâmiyete inkılâp edecektir. Ve Kur'ân'a iktida ederek, o İsevîlik şahs-ı mânevîsi tâbi ve İslâmiyet metbû (tabi olunan) makamında kalacak, din-i hak (Hak din) bu iltihak (katılma) neticesinde azîm (büyük) bir kuvvet bulacaktır. Dinsizlik cereyanına karşı ayrı ayrı iken mağlûp olan İsevîlik ve İslâmiyet, ittihad neticesinde dinsizlik cereyanına galebe edip dağıtacak istidadında iken, âlem-i semâvatta cism-i beşerîsiyle (beşeri vücuduyla) bulunan şahs-ı İsâ Aleyhisselâm (İsa As'ın kendisi), o din-i hak cereyanının başına geçeceğini, bir Muhbir-i Sadık (doğru haber veren Peygamber Efendimiz), bir Kadîr-i Külli Şeyin (Allah'ın) vaadine istinad ederek (dayanarak) haber vermiştir. Madem haber vermiş, haktır. Madem Kadîr-i Külli Şey vaad etmiş, elbette yapacaktır.

Risale-i Nur Külliyatı Arama Motoru

(Yani: Bu dinsizlik maddecilik akımı en kuvvetli olduğu bir zamanda İsa As'ın manevi kişiliği sayılan hakiki İsevilik ilahi rahmetin semasından inerek ortaya çıkar. Bugünkü Hıristiyanlık, hakiki isevilikle birlikte temizlenecek, aslı esâsı olmayan bâtıl rivâyetler, batıl inanışlardan ve bozulmuş yönlerinden kurtulacak; Hıristiyanlık manevi olarak bir tür İslam halini alacaktır! Bu Hıristiyanlık İslam'ın hakikatleriyle birleşecek. (Bir araya gelecek). Hıristiyanlık bir tür İslam'a dönüşecektir! Bu birleşmeden sonra dinsizlik akımını dağıtacak. Hz. İsa As. bizzat şahsıyla semadan inerek bu Hıristiyan+İslam ittifakının başına geçecek.)

Ayrıca bakınız:

Mektubat | Yirmi Dokuzuncu Mektup | 426:

İnsanlık aleminde medeniyeti ve insanlığın kutsal değerlerini paramparça ede olan gizli bir "Deccal" örgütü (komitesi, toplululuğu) vardır. İsa As.'ın hakiki dinini İslam hakikatleriyle birleştirmeye çalışan "gayretli" "titiz" ve "fedakar" bir İsevî cemaati olacaktır. Bunlara "Müslüman İsevîleri" unvanı verilebilir. İşte İsa As. nüzul ederek bu Müslüman İsevileri cemaatinin başına geçecek ve Allah'ı inkar eden Deccal örgütünü dağıtacak ve insanlıkta inkarcılık kalmayacaktır.

Lemalar | On Yedinci Lem’a | 119:

Yanlış anlaşılmasın, Avrupa ikidir. Birisi, İsevîlik din-i hakikîsinden (hakiki dininden) aldığı feyizle hayat-ı içtimaiye-i beşeriyeye (sosyal ve beşeri hayata) faydalı san'atları ve adalet ve hakkaniyete hizmet eden fünunları (fenleri) takip eden bu birinci Avrupa'ya hitap etmiyorum. Belki, felsefe-i tabiiyenin (Maddecilik felsefesinin) zulmetiyle, medeniyetin seyyiâtını (günahlarını) mehâsin (güzellik ve iyilik) zannederek beşeri sefâhete (zevk ve eğlenceye) ve dalâlete (yoldan çıkmışlığa) sevk eden bozulmuş ikinci Avrupa'ya hitap ediyorum.

Emirdağ Lâhikası | Bir Derece Mahremdir | 139

Misyonerler ve Hıristiyan ruhanileri, hem Nurcular, çok dikkat etmeleri elzemdir (en gereklidir). Çünkü, herhalde şimal (kuzey) cereyanı, İslam ve İsevi dininin hücumuna karşı kendini müdafaa (savunma) etmek fikriyle, İslam ve misyonerlerin ittifaklarını bozmaya çalışacak. Tabaka-i avama (sıradan insanlara) müsaadekar (izin verici) ve vücub-u zekat (Zekâtın farz olması) ve hurmet-i riba (Fâizin haram olması) ile, burjuvaları avamın yardımına davet etmesi ve zulümden çekmesi cihetinde Müslümanları aldatıp, onlara bir imtiyaz (ayrıcalık) verip, bir kısmını kendi tarafına çekebilir.

Her neyse, bu defa sizin hatırınız için kaidemi bozdum, dünyaya baktım.


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Cübbeli Ahmed Hoca'dan Nurcu Kardeşlere Anzaklar Açıklaması
MesajGönderilme zamanı: 29.12.09, 09:26 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 03.01.09, 22:40
Mesajlar: 926
cübbeli ahmed hoca yazdı:

"..Bu doğruları ben konuşmak durumda kalıyorum. Bu iş de bana düştü. Ölürsem de öleyim. Öldürülürsem de öldürüleyim. Hiç umurumda değil. Ecel nerde geldi orda. Ama ben sizin gibi cemaatlere de güvenmiyorum. Aleyhime bir şey çıkarsalar, hepiniz beni bırakırsınız. Tecrübe etmişimdir. Hapis yattım. En yakınlarım dahi ne kazıklar attılar. En yakınlarımda ne ajanlar dolandı. Beni yağma ettiler, bir şeyimi bırakmadılar. Olsun. Allah yolunda olsun da ne olursa olsun. Allah'tan afiyet isteriz, bela değil yine de...

Doğruları konuşmak zorundayız. Biz kimseye hakaret etmiyoruz. Bediüzzaman üstaddır, ilim sahibidir. Bu kadar Ayet ve Hadisler yazmış, bu kadar hikmetli ilimler yazmış, çok istifade edilecek yerler var. Ancak hocalar tespit etmiş, o kitaplarda 20 yerde Ehli Sünnete aykırıdır. Bir kaç tanesini buldum. Demek ki böyle yanlış anlaşılmaya müsait noktalar var. Böyle olunca benim bu kitapların her tarafı doğrudur deme hakkım yoktur.


2. Videodaki "cemaate sitem"ini izleyince şu kanaat hasıl oldu:

Cübbeli Ahmed Hoca'ya dua edelim...

Allah yâr ve yardımcısı olsun...

_________________
" Hayrlar Feth Olsun ; Şerler Def Olsun !.."


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Cübbeli Ahmed Hoca'dan Nurcu Kardeşlere Anzaklar Açıklaması
MesajGönderilme zamanı: 31.12.09, 15:28 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 03.01.09, 22:40
Mesajlar: 926
Ebu Hamza yazdı:
bu sohbet hangi tarihli sohbet..??


?

_________________
" Hayrlar Feth Olsun ; Şerler Def Olsun !.."


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Cübbeli Ahmed Hoca'dan Nurcu Kardeşlere Anzaklar Açıklaması
MesajGönderilme zamanı: 31.12.09, 15:47 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 31.12.08, 09:14
Mesajlar: 764
her sohbetini dinleyemiyorum :oops:

iş güç vesaire..

_________________
Ehl-i Bidat-ı Red ve Tahkir Ediyoruz |


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
Eskiden itibaren mesajları göster:  Sırala  
Yeni başlık gönder Başlığa cevap ver  [ 8 mesaj ] 

Tüm zamanlar UTC + 2 saat


Kimler çevrimiçi

Bu forumu gezen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 2 misafir


Bu foruma yeni başlıklar gönderemezsiniz
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı düzenleyemezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz

Geçiş yap:  
cron
   Powered by phpBB © 2000, 2002, 2005, 2007 phpBB Group

Türkçe çeviri: phpBB Türkiye