Sufiforum.com

2009'da başlayan SUFİFORUM'da İslam; İslam Tasavvuf Geleneği ile ilgili her türlü güncel ya da 'eskimez' konular yer almaktadır. İçerik yenilemeleri tasavvuf.name sitesinden sürdürülmektedir. ALLAH YÂR OLSUN.

Giriş |  Kayıt




Yeni başlık gönder Başlığa cevap ver  [ 2 mesaj ] 
Yazar Mesaj
 Mesaj Başlığı: Kâğıt parçası...
MesajGönderilme zamanı: 30.06.09, 09:45 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 15.12.08, 02:19
Mesajlar: 275
Kâğıt parçası...

İrfan Sönmez

haber@habervaktim.com

2009-06-29

Resim


Başbuğ’un yakalanan ihanet belgesini kağıt parçası olarak nitelemesi boşuna değil.
Belgenin değerini düşürmek,vahametini azaltmak için bu niteleme bilinçli olarak tercih edilmiş. Psikolojik savaş denilen şey bu olmalı.


Olayı mümkün olduğu kadar basitleştirip,sıradanlaştırarak gerçek anlamının dışına çıkarmak, böylece gördüğü ilgi ve alakayı hak etmediğine toplumu inandırmak.

Başbuğ bunu yapmaya çalıştı ama, TV ekranlarındaki görüntüsü, eleştiriler karşısında gösterdiği aşırı hassasiyet,Türkiye’yi bir kışla, Türk milletini de bir ordu gibi gördüğünü gösteren üslubu olayın daha da büyümesine yol açtı.

Bugün hiç kimse belgenin dünkünden daha az ilgi gördüğünü, daha az tartışıldığını söyleyemez.

Başbuğ, bazı çevrelerin TSK’ya karşı asimetrik savaş yaptıklarını söyleyeceğine,sorulara cevap vermekle yetinse –belgeyi-gündemden düşürme hedefinde daha başarılı olurdu.

Bu saatten sonra –belgenin aslı astarı-ortaya çıkarılmadan kimse toplumu tatmin edemez.

Biz Askeriz, bize inanın tavrı, ortada onlarca, darbe, muhtıra, andıç ve fişleme dururken kimseyi ikna etmez.

Daha üç yıl kadar önce Milli Güvenlik siyaset belgesi bir çete operasyonunda ele geçirilmemiş miydi? Devletin çok istisnai organlarında bile bulunmayan bir belge ayak takımının örgüt evlerinde bulunmuştu.

Belgenin aslı yok diye belgeyi yok saymak,meseleyi usul tartışmaları arasında boğuntuya getirmektir.

12 Eylülde mi sahteydi?

12 Mart, 28 Şubat, 27 Nisan, Şemdin Sakık’ın ifadesine ilave edilen andıçlar bunların hepsi sahte miydi? Onlarca gerçeği, eldeki fotokopi’nin de bir başka gerçeğin ifadesi olduğunu gösteriyor. Onun için Başbuğ’un açıklamaları kimseyi tatmin etmemiştir. Tartışmayı belgede odaklaştırmaya da gerek yok. Belge sahtedir demekten daha anlamlı olan bizim AKP ile Gülen cemaati ile bir mücadelemiz yoktur demektir. Bunu diyemeyen bir komutan, belgenin sahteliğine kimi inandırabilir ?

TSK’ya karşı belge üzerinden asimetrik bir savaşın yürütüldüğüne gelince, bu da tam bir psikolojik savaş taktiğidir. Darbeye karşı olmak, askerin hukuk içinde kalmasını istemek, niçin askere karşı asimetrik savaş olsun.Kimse askerden siyasi roller üstlenmesini beklemiyor, kendi görevini yapsın yeter. 30 Yıldır PKK terörü ile boğuşuyoruz,çocuklarımızın, gençlerimizin kanları sebil gibi akıyor, niçin TSK, PKK terörü ile ilgili bir eylem planı ortaya koyup uygulayamıyor? Terör mücadelesi bu kadar mı önemsiz?

Başbuğ’un başında bulunduğu kurumu savunması anlaşılabilir bir şey.

Ancak toplumun darbelere, provokasyonlara, karşı kendi hukukunu savunması da anlaşılabilir bir şeydir. Demokrasi biraz da ona sahip çıkmasını bilenlerin hakkıdır. Toplum hukukuna sahip çıktıkça, seçtiği siyasetçilerin arkasında durdukça Asker’de kendi işine dönecek, darbe heveslilerini içinde barındırmayacaktır. Keşke Başbuğ,TSK’yı savunurken gösterdiği kararlılığı, içindeki safraları atarken de gösterebilse. Çünkü, TSK’yı gerçek manada savunmak onun itibarına gölge düşüren içindeki –darbe heveslisi-unsurları ayıklamakla mümkündür.


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Kâğıt parçası...
MesajGönderilme zamanı: 02.07.09, 09:47 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 15.12.08, 02:19
Mesajlar: 275
MEHMET ALTAN
`Kağıt Parçası`...


`İrtica Eylem Planı`nın altında imzası bulunan... Ve Salı`yı Çarşamba`ya bağlayan gece tutuklanan Kurmay Albay Dursun Çiçek kim? Genelkurmay Harekát Başkanlığı 3. Destek Şube Müdürü...

Hemen şunu hatırlatalım; `Genelkurmay Harekát Başkanlığı`, Psikolojik Harp Dairesi`nin yeni adı...

Sivil mahkemenin `Ergenekon Terör Örgütü` üyesi olmaktan tutukladığı Kurmay Albay Dursun Çiçek için Genelkurmay Askeri Savcılığı ne karar vermişti?

Kovuşturmaya gerek görmemişti.

Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, arkasına otuz altı generali alarak hiddetli bir tonda düzenlediği ve Genelkurmay askeri savcısının kararına aşırı ölçüde angaje olduğu basın toplantısında Albay Çiçek imzalı belge için ne demişti?

`Káğıt parçası.`

* * *

Askeri savcının, soruşturmayı derinleştirmeyip, şüpheliyi mahkemeye bile göndermeden alelacele verdiği karar ile...

Sivil mahkemenin verdiği `tutuklama` kararı, bu iki mahkeme arasındaki farkı bir kez daha gösterdi.

O farkı, Şemdinli`de de görmedik mi?

Emir-komuta zincirine tabii bir anlayıştan adalet çıkmayacağı da bir kez daha anlaşıldı...

Türkiye`nin buna rağmen, yeryüzünde eşi menendi bulunmayan Askeri Yargıtay ile Askeri Danıştay`ı korumaya çalışması, `hukuk devleti` olmak istemediği anlamına gelecek...

* * *

Bir `Ergenekon terör örgütü` sanığının, Genelkurmay Harekát Başkanlığı`nda şube müdürü olması...

Türkiye`de AB standartlarında `demokrasi` isteyenlere karşı sürdürülen `yıpratma` kampanyası hakkında da aydınlatıcı ipuçları veriyor.

Vatandaşlarına karşı `psikolojik savaş` yapan bir zihniyetin Genelkurmay`da nasıl barınabildiği...

`Askeri istihbarattan askeri savcılığa kadar` bütün denetimlerden nasıl kaçtığı da ayrı bir soru...

* * *

Zarafet ve saygı hudutlarını zorlayarak insanları `cahil`, `maksatlı` olmakla suçlayan...

`Sivil yargıya` ne yapıp, ne yapmayacağı konusunda talimat veren...

Hiçbir demokratik ülkede olmayan, bize has `Askeri Yargı` sistemine arka çıkan...

Ergenekon zanlısı şahsın imzası bulunan belgeyi `káğıt parçası` olarak değersizleştirmeye çalışan Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, iki gün sonrasını bile öngöremedi...

Gereksiz yere taraf olarak, kendini ve kurumunu yıprattı; hayatın, haklı olmadığını çabucak ispatladığı yersiz ve yakışıksız polemiklere girdi.

* * *

Yaşadığımız süreç...

`İrtica Eylem Planı`nda kendilerine büyük misyonlar yüklenen medyadaki `görevlileri` de `iyot` gibi açığa çıkardı.

Taraf Gazetesi`nin yayınının ve özellikle de Genelkurmay Başkanı`nın basın toplantısının ardından `kimin, ne yazdığının` sağlıklı bir dökümü, medyadaki `görevli` fotoğrafını daha da netleştirir...

`Kart ve çıtır müptezel` Ergenekon dalkavukları bir kez daha deşifre oldu.

* * *

Son gelişmeler sayesinde...

Türkiye `sivilleşme` ve ` demokratikleşme` konusunda umut verici çok ciddi bir viraj aldı.

Bizlerin bildiği `eski Türkiye`de` gerçekler saklanır, yalanlar resmileşirdi.

Nokta Dergisi örneğini hatırlayın...

Askeri yargı karar alır, askeriye korkutur, medyadaki uzantıları şamata yapar ve olayın üstü örtülürdü...

Şimdi, ilk kez, olması gereken oluyor...

* * *

Demokrasiye, hukuk devletine, AB standartlarında bir toplumsal sağlığa yönelik dönülen bu tarihi virajda...

Tavizsiz duran hükümeti...

İşini yapan sivil yargıyı...

Gerçek bir gazeteciliğin nelere kadir olduğunu gösteren Taraf Gazetesi`ni...

Askeri vesayetten kurtulmuş, doğru dürüst bir Türkiye isteyen herkesin çabalarını yürekten kutlamak gerek.

Hiç kuşkusuz son birkaç gün içindeki gelişmeler sayesinde, bugünkü Türkiye, dünden çok daha ileri bir Türkiye oldu...

2009-07-02
Star

http://www.stargazete.com/gazete/yazar/ ... 198149.htm


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
Eskiden itibaren mesajları göster:  Sırala  
Yeni başlık gönder Başlığa cevap ver  [ 2 mesaj ] 

Tüm zamanlar UTC + 2 saat


Kimler çevrimiçi

Bu forumu gezen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 2 misafir


Bu foruma yeni başlıklar gönderemezsiniz
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı düzenleyemezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz

Geçiş yap:  
cron
   Powered by phpBB © 2000, 2002, 2005, 2007 phpBB Group

Türkçe çeviri: phpBB Türkiye