Sufiforum.com

2009'da başlayan SUFİFORUM'da İslam; İslam Tasavvuf Geleneği ile ilgili her türlü güncel ya da 'eskimez' konular yer almaktadır. İçerik yenilemeleri tasavvuf.name sitesinden sürdürülmektedir. ALLAH YÂR OLSUN.

Giriş |  Kayıt




Yeni başlık gönder Başlığa cevap ver  [ 2 mesaj ] 
Yazar Mesaj
 Mesaj Başlığı: Hz. Ömer ve Yahudiler
MesajGönderilme zamanı: 19.01.09, 17:53 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 14.12.08, 12:14
Mesajlar: 1108
Hz. Ömerü'l-FARÛK -rz- ve Yahudiler

Hz. Peygamber -S-’in ve bilahere ilk halife Hz.Ebubekir-rz- in vefatından sonra Müslümanların başına geçerek. “Emiril mü’minun” sıfatıyla onları yöneten ikinci halife; adaletiyle şöhret bulunan Hz. Ömer bin Hattab -rz- olmuştur.

Peygamberimiz (S.A.V) haklı ile haksızı, hak ile batılı bir birinden dikkatlice ayıran ve adaletle tam olarak ortaya koyan mizacından dolayı onu “Faruk” lakabıyla çağırmışlar ve Güneş Ömer den daha hayırlı bir kimse üzerine doğmamıştır. “şeklinde ki birçok iltifatla da yüceltmiştir…

Dicle kenarında bir çobanın kaybolan koyununu, Allah-ü Teala’nın benden soracağından korkarım.” sözü; onsene altı ay, halifelik yapan Hz.Ömer’in (R.A) yüksek adalet anlayışının ibretli ve merhamet dolu bir örneğidir.

Şüphesiz ki Hz. Ömerü'l-FARÛK -rz- döneminin en çarpıcı fethi, Hicretin 15.yılında KUDÜS’ün hırıstiyanların elinden alınması olmuştur. İslam'ın bu ikinci mübarek beldesi ve Müslümanların ilk kıblesi olan mukaddes şehrin anahtarlarını, Hz.Ömer kölesiyle münavebeyle bindikleri bir devenin sırtında çölü katettikten sonra, Patrik Safranius’tan teslim almıştır.

Patrik Safranius ile yapılan anlaşmada Hz.Ömer in koyduğu çok önemli ve dikkat çekici bir madde vardı: HIRSIZLAR VE YAHUDİLER KUDÜS’TE İKAMET EDEMEZLER”

İnsanlık tarihinin bu adalet ufku, acaba böylesine kesin bir tedbiri niçin almış.hepsinden önemlisi bu kadar sert bir tasarrufu, şüphe edilmeyecek olan adalet anlayışının hangi gerekçesine sığdırarak Yahudileri bu çapta cezalandırmıştır? Bunu izah edebilmek için biraz gerilere uzanarak, Arabistan’ın cahiliye dönemine bir göz atmamız gerekiyor:

Miladın 6-7 nci asrında, Hicaz Yarımadasının pek çok yerinde çeşitli Yahudi toprakları vardı.Özellikle Teyma, Fedek,Hayber, Vadil Kura ve Medine’de değişik kabileler halinde yaşamaktaydılar. Bunların en meşhuru Medine Yahudileri olup, Beni Kaynuka, Beni Nadır ve Beni Kureyza(üçü de Arapça isimlerdir) adları ile anılmaktaydılar. Yahudilerin Arap yarımadasındaki bu varlıklarında birçok sosyal faktörün yanı sıra, inançlarına yönelik bazı ünitelerin de çok önemli bir yeri vardır. Zira onlar, ahirzaman peygamberlerinin zuhurunun yaklaştığını ve O’nun Arabistan topraklarında ortaya çıkacağını biliyorlardı. Nitekim: Mekke ve Medine’li Araplara zaman zaman” Yakında bir Peygamber çıkacağını ve hakimiyetin yine israiloğullarına geçerek bu toprakların efendisinin kendileri olacağını” üstükapalı tehditlerle dile getiriyorlardı. (Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi: Cilt:2 Shf.103 Peygamber şairi Hasan bin Sabit:” Ben sekiz yaşlarında var, yoktum. Bir sabah vakti Yahudinin biri , hey Yahudiler, diye çığlık basarak koşuyordu. Yahudiler. Ne var ne yırtınıyorsun diye adamın başına üşüştüler. Yahudi haykırdı: Haberiniz olsun, Ahmet’in yıl dızı bu gece doğru ,Ahmed dün yaya geldi”.(Mevahibü’l-Ledünni ye kastalinı, CI shf 22 İ

İbn-i sad anlatıyor: Mekke’de oturan bir Yahudi vardı. Allah Resulü’nün dünyayı şereflendirdiği gecenin sabahı, kureyşlilerin karşısına çıktı ve sordu: Bu gece kabilenizde, bir oğlan çocuk doğdu mu? Bilmiyoruz şeklinde bir cevap alınca devam etti: Varın gidin soruşturun, arayın, bu ümmetin peygamberi bu gece doğdu, sırtında alemeti var. Kureyşliler gidip soruşturdular ve Yahudi’ye haber verdiler. Bu gece Abdullah’ın bir oğlu dünyaya geldi, sırtında bir nişanı var. Yahudi gitti, nebilik nişanını görünce aklını neredeyse kaybediyordu. Haykırdı: "Nebilik artık israiloğullarından gitti. Kureyşliler öyle bir devlet ile gelecek ki, haberi gidebildiğin kadar batı’ya ulaşacak” (İbn-i Sa’d Tabakat , C.I, Shf.162-163

Bütün bu bilgilerine rağmen Yahudi’ler Kainatın Efendisi Peygamberliğini ilan ettikten sonra, O’nun gerçekten Nebi olup olmadığını denemişler ve bu maksatla ona pek çok soru yönelterek,akıllarınca imtihan etmişlerdi: Peygamberimize “Ashab-ı Kehf, Hz.Zülkareyn’i ve Ruh’un mahiyetini” sormuşlar ve Allah-ü Teala’nın inzal buyurduğu” Kehf suresi” ile cevaplarını almışlardı. Ve daha birçok soruyla anlamışlardı ki, karşılarında “gerçek bir peygamber” müjdelenen ahirzaman Nebisi, alemlere rahmet olarak gönderilmiş son RESUL bulunmaktaydı.(Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi. Cil.2 Shf:103 anlamışlardı...

NE YAPTILAR?

Bu hakikate teslim olmaları gerekiyorken hem inadı küfürle, bile bile inkar ettiler, hem müşriklerle beraber, onu ortadan kaldırmak yok etmenin her türlü şeytanca metodlarına başvurdular…

NİÇİN?

Cenab-ı Hak, Bakara Suresinin 146. ayetinde”Onlar seni öz çocuklarından daha iyi tanırlar” buyurarak, Yahudilerin Peygamberimizi bilerek reddettiğini ifade etmektedir. Yahudiler sadece inkarla kalmadılar.

Müşrik ve münafıkları da yönlendirerek İslam’ı daha ilk günde boğmaya ve yok etmeye çalışmak bahtsızlığını gösterdiler. Maide Suresinin, 82. ayetinde Cenab-ı Hak, “Andolsun ki, Yahudilerle Müşrikleri, müminlere düşmanlık bakımından insanların en şiddetlisi bulacaksın” buyurur.

Allah Resulünün yatağını Hz.Ali’ye emanet edip, Medine’ye hicret zorunda kaldığı gece, her kabileden bir muharip seçip Peygamberin evini basan Mekke’li müşriklerin kılıçlarını zehirle bileyerek hazırlayan bir Yahudi idi.

Medine’de Ensâr'ın Evs ve Hazreç kabilelerini bir birine düşürerek İslamı zaafa uğratmaya çalışan, Müslümanları bölmek için mescid bile yaptırabilen (Mescid-i Dırar) Medineli Müslümanların topraklarını faiz karşılığı ipotekle kapmaya çalışan ve İslam düşmanları ve münafıklarla elele, Hendek Savaşı gibi en zor anlarda Müslümanları arkadan vurmaya gayret edenler, yine hep Yahudiler olmuştur.

Arab yarımadasında doğan İslam, bütün dünyaya yayılırken, Yahudi fitne ve fesadı her şeye rağmen durmayarak devam etti ve daha Hz.Osman'ın -rz- zamanında, bozuk itikadi fikirleri yaymak ve İslam devletine karşı ayaklanmak gibi metodlarla, yeniden boy göstermeye başladı…

PEYGAMBER DÜŞMANLIĞI

İslam'ın amansız düşmanı olan Yahudi’nin kini, hilekarlığı ve fitneciliği, aslında tarihin derinliklerinden ve zamanın ötelerinden gelmektedir. Öyle ki, şeytanileşmiş bu yapı, onları bizzat kendi soylarından gelmiş Peygamberlere bile ihanet ettirebilmiş. Nitekim, Hz.Musa (A.S) onları Firavun’un esaretinden kurtardıktan hemen sonra israiloğullarının pek çok iftirasına maruz kamış, Tevrat ise,yine onların eliyle tahrip edilip aslından saptırılarak hahamların yazıp çizdiği bir ticari mal haline dönüştürülmüştü. Keza Hz.İsa (A.S) Yahudilerin direnciyle karşılaşmış ve 12 havarisinden Yahudi olan birisi tarafından ihbar edilerek, Roma’lılara yakalattırılmıştır.

Bu peygamber düşmanları, daha önceden de Zekeriya Peygamberi, içinde buluduğu ağaçla birlikte keserek şehid etmişler, Yahya Peygamberin başını kesmişler ve böylelikle “Peygamber Katilleri” sıfatıyla da lanetlenmişlerdir.

EFENDİMİZ (S.A.V) EBU UBEYDE’DEN NAKLEDİLEN BİR HADİSİNDE, YAHUDİLERİN 43 PEYGAMBERİ KATLETTİKLERİNİ HABER VERMİŞTİ

NETİCE

Evet , ahirzaman peygamberi buyuruyor:

“Müslümanlar, Yahudilerle harb etmedikçe kıyamet kopmayacak. Harb olacak ve Müslümanlar onları yenip öldürecektir. Öyle ki, Yahudiler ağaç ve taşların arkasına saklanacaklar, o ağaç ve taşlar konuşarak “ Ey Müslüman, ey Allah’ın kulu, arkamda bir Yahudi var, gel onu öldür,” diyecek.Sadece Ğarkad ağacı haber vermeyecek, çünkü bu ağaç onların ağacıdır.”

(Kaynak:En-Nihaye Cild:1 shf.103,104,117, İbn-i Mace cild:2 Shf.1363 Müslim Cild:4 shf.2239)

ĞARKADLAR BÜYÜYOR

Hadiste adı geçen Ğarkad ağacı, Kamusta “Sincan Dikeni’ ve ya “Yahudi ağacı” olarak belirtilir. Anadolu’nun muhtelif bölgelerinde ise Karaçalı, Karadiken, Kınar,Çalıtohumu, Çalıdikeni, Çeşmizen ve Hz. İsa Dikeni gibi çeşitli isimler altında tanınır.Boyu 2-3 m. Olan bu ağacın Latince ismi “PALİURUS SPİNA CHRİSTİ’dir.

Tehlikeli dikenlere sahip olan bu ağaç, Filistin havalisinde Yahudiler tarafından halen çok yaygın bir şekilde dikilmektedir.

-alıntı-

_________________
" Hayrlar feth olsun ; şerler def olsun !..."


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
 Mesaj Başlığı: Re: Hz. Ömer ve Yahudiler
MesajGönderilme zamanı: 21.01.09, 14:37 #mesajın linki (?)
Çevrimdışı
Kullanıcı avatarı

Kayıt: 03.01.09, 22:40
Mesajlar: 926
Hz. Ömer ve Yahudilerin Arabistan'dan sürülmesi


Ravi (r.a.): İbnu Şihab

Hadis: Rasulullah (sav) buyurdular ki: "Ceziretü'l-Arap'ta iki din içtima edemez." İbnu Şihab devamla der ki: "Hz. Ömer bu meseleyi, kesin bir kanaat ve yakin elde edinceye kadar araştırdı. Gördü ki, Rasulullah gerçekten bunu söylemiş. Bunun üzerine Hayber Yahudilerini sürgün etti."

Kayıt No.: 4625

Kaynak: Muvatta, Cami' 18, (2, 892, 893)

_________________
" Hayrlar Feth Olsun ; Şerler Def Olsun !.."


Başa Dön
 Profil Özel mesaj gönder  
 
Eskiden itibaren mesajları göster:  Sırala  
Yeni başlık gönder Başlığa cevap ver  [ 2 mesaj ] 

Tüm zamanlar UTC + 2 saat


Kimler çevrimiçi

Bu forumu gezen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 1 misafir


Bu foruma yeni başlıklar gönderemezsiniz
Bu forumdaki başlıklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı düzenleyemezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz

Geçiş yap:  
cron
   Powered by phpBB © 2000, 2002, 2005, 2007 phpBB Group

Türkçe çeviri: phpBB Türkiye